Marketing Türkiye’nin Türkiye temsilciğini yaptığı ve Marketing Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Günseli Özen’in de jürisinde yer aldığı Epica Awards bu yıl 21 Kasım 2019 tarihinde Amsterdam’da 32. defa Avrupa’nın en iyi reklamlarını belirleyecek. Bu önemli etkinlik öncesinde Epica Awards Direktörü Mark Tungate ile bu yıl reklamcıları bekleyen yenilikleri konuştuk…
Söyleşi: Duygu Su Ocakoğlu [email protected]
Önce en önemli sorudan başlayalım; ajanslar neden Epica’ya başvurmalı?
Effie Awards gibi Epica’nın da farklı yaklaşımı sayesinde sektörde çok önemli bir yeri var. Jürimiz yaratıcılık ve iletişim hakkında yayın yapan gazetecilerden oluşuyor. Bu yüzden Epica itibar ve bilinirlik anlamında ajanslara için doğal bir PR platformu da yaratıyor. Gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki Cannes Lions dışındaki tüm ödüllerden daha fazla medya yansıması sağlıyoruz.
Epica jürisi son dönemde nasıl bir evrim geçirdi?
18 senedir Epica’da çeşitli roller üstleniyorum ve bugün jürinin her zamankinden daha kapsayıcı ve zorlu olduğunu söyleyebilirim. Jürimiz dünyadaki kreatif iletişimin her başlığını hakkıyla temsil eden bir yapıya sahip. Bunun yanı sıra prodüksiyon, AR/VR ve hatta yeme içmeye dair uzmanlarımız da ekibin bir parçası. Epica Jürisi 40’ı fiziki jüri toplantısına katılan toplam 200’den fazla üyeden oluşuyor ki hepsi dünyanın en önemli pazarlama yayınlarını temsil eden önemli isimler.
Bu senenin jüri başkanı kim?
Büyük bir keyifle bu senenin jüri başkanının efsanevi fotoğraf gazeteciliği ajansı Magnum Photo’nun Operasyon Direktörü Fiona Rogers olduğunu belirteyim. Magnum’un fotoğrafçılarından birçoğu reklam sektöründe de çalıştılar, bu da Fiona’yı deneyiminin hem gazeteciliği hem de ticari boyutta yaratıcılığı kapsaması sayesinde ideal bir başkan kılıyor. Tabii sivri zekası ve dinamikliğini de es geçmek olmaz…
Epica’da bu sene yeni kategoriler olacak mı?
Sanırım verebileceğim en büyük haber yedinci bir Grand Prix eklediğimiz olacaktır. Bu ödül PR kategorisinde verilecek. PR kategorisinde giderek artan başvurular bizi böyle bir karar almaya yönlendirdi. PR’ı bir disiplin olarak dikkate almak ve hak ettiği saygıyı göstermek istedik. Kreatif iletişim dünyası bitmeyen bir dönüşümde ve biz de bunu yansıtmak durumundayız. O yüzden bu sene iki yeni kategori ekledik; Verinin Kreatif Kullanımı ve Cinsiyet Eşitliği. İkincisi Sosyal Sorumluluk kategorimize dahil olacak. #MeToo çağındayken, bu hayati önemde bir eklemeydi.
Epica’nın tanıtım çalışmalarını nasıl bir stratejiyle yürütüyorsunuz?
Etkinliğin reklam kampanyaları için birkaç yıldır sektörün lider ajanslarıyla çalışıyoruz. Bu kampanyalar sonrasında jüri üyelerimizin inisiyatifiyle onların kendi dergi ve web sitelerinde yayınlanıyor. Bu yılın kampanyası Amsterdam’dan Hecho Studios tarafından yapıldı. Bence oldukça arsız bir kampanya çünkü diğer ödül organizasyonlarını endüstrinin kendi kendini ödüllendirdiği platformlar olmakla ve kendilerini “fazla sevmekle” suçluyor. Hecho Studios bu kampanya için fotoğrafçı André Bakker’la ve bir vücut boyama sanatçısı Ton Nizet’le çalıştı.
Basının bir nevi krizde olması göz önünde bulundurulduğunda, gazetecilerden oluşan bir jüri hâlâ manalı mı?
Basın ciddi bir dönüşümden geçiyor. Sekteye uğradığı doğru, ancak dijital üyelikler ve yeni içerik türleriyle mücadelelerine devam ediyorlar. Ben ek iş olarak freelance gazetecilik yapıyorum ve sizi temin ederim ki hâlâ elime çok iş geliyor! Sosyal medyanın taraflı ve yapay olabileceğini hepimiz biliyoruz. İşte bu yüzden sarsılmaz gerçeklere dayanan gazeteciliğin önemi her zamankinden fazla. Bu anlayış jürimiz için de geçerli. Onlar iradeli, bağımsız ve tarafsızlar. Kendi ülkelerinden gelen içerikler için oy kullanamadıklarını unutmayın! Aynı zamanda konu yaratıcı işler olduğunda tutkulular, öyle olmasa hayatlarını bu işler hakkında yazarak kazanıyor olmazlardı.