2020 “Yalan haberle mücadele yılı” olacak
Rakamlar sürekli yükseliyor ama bugün itibarıyla Türkiye’de internet erişimi olan yaklaşık 55 milyonluk bir nüfus söz konusu. Sosyal medya hesabı olanlar ise 51 milyondan fazla… Bu da demek oluyor ki bilgi sahibi olmanın en güçlü yolu artık dijital. O zaman da dijital okuryazarlık konusunda ciddi adımlar atılması gerektiği kesin! Çünkü bilinçle hazırlanan yalan haberler, negatifin çekiciliğiyle de güçlenerek çok yüksek bir hızla yayılıyor… İletişimcilerin 2020 gündeminde yalan haberle mücadelenin bugünden daha büyük yer alacağına eminiz.
Geçtiğimiz yıl neredeyse tamamen bir “seçim yılı” oldu. Önce 31 Mart Yerel Seçimleri, ardından 23 Haziran İstanbul Seçimleri’nin yenilenmesi derken, seçim gündemi ülke gündemi haline geldi. Üstelik ekonomik şartlar ve döviz kurlarındaki hareketlenme de yılın tamamını “kriz iletişimi” stratejisini benimseyerek geçirmemize neden oldu. PR sektörü kriz dönemlerinde, pek çok sektörün aksine büyür. Bu sefer de öyle oldu. Çünkü hareketli dönemler sektörümüzün ana işine dönebilmesini, itibar ve algıya yatırım yapılmasını sağlar.
İDA 2019 verilerine bakarak üyelerimizin TL bazında yüzde 26 büyüdüğünü söyleyebilirim. Çalışan sayısında yüzde 18, müşteri başına aylık hizmet bedeli tutarında da yüzde 11 büyüme kaydedilmiş durumda. Üyelerimizin 2020’de de benzer oranlarda bir büyüme grafiği yakalayacağını öngörüyoruz.
Türkiye’ye değer katmak önceliklerimizden biri
Geçtiğimiz yıl İDA açısından birkaç önemli gelişmeye sahne oldu. Uluslararası İletişim Danışmanlığı Birliği (ICCO) ile birlikte “Medyada, Siyasette ve İletişimde Etik” başlıklı konferansımızı İstanbul Bilgi Üniversitesi Halkla İlişkiler Bölümü ile birlikte gerçekleştirdik. Halkla ilişkiler sektörünün uluslararası temsilcilerinin yanı sıra ülkemizden birbirinden değerli konuşmacılar da alanlarında etik konusunu masaya yatırdılar. Etik üzerine gerçekleştirdiğimiz bu konferans aslında İDA’nın kuruluş bildirgesinden Medya İletişiminde ve Dijital İletişimde Etik İlkeler kılavuzlarımızın taçlandırılması anlamına geliyordu. Dünyada etiği ilk konuşmaya başlayan sektörlerden birini temsil ederken, ülkemizdeki etik değerlerin hatırlatılması ve korunması yolunda daha pek çok adım atmaya devam edeceğiz. Etik, İDA için 2020’de de en önemli konu başlıklarından biri olacak.
2019’un önemli etkinliklerinden bir diğeri de GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ile birlikte başladığımız Mezopotamya’nın tanıtım projesi oldu. Üyelerimizin hazırladığı stratejik iletişim planının kabulünün ardından çalışmalarımıza başladık ve hedefimiz 2020 itibarıyla Anadolu topraklarındaki Mezopotamya’nın dünya çapında tanınırlığına değerli katkılar sunabilmek.
Geçtiğimiz yıl İDA’nın gündemine yepyeni bir oluşum daha kazandırdık: İDA Akademi. Akademiyle kurduğumuz yakın ilişkiler, üyelerimizin düzenli verdiği destekler ve üniversite öğrencilerinin eğitimleri sırasında onlara dokunarak sektörün ihtiyaçları doğrultusunda eğitimlerine yön vermeleri için mentorluk yapmak gibi konularımızı, İDA Akademi başlığında topladık. PRİDA İletişim Ödülleri’nin içinde ise sadece üniversite öğrencilerine açık bir yarışma da hazırladık. Öğrencilerin yaratıcılıklarından şüphemiz yok ama bu kez yarışmamızda yaratıcılıklarını sunum ve ikna becerileriyle güçlendirmelerini bekliyoruz. Yarışmayı kazanan ekibin projesi, Reklamverenler Derneği tarafından Reklamda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği çalışmalarının iletişimi için hayata geçirilecek.
İDA, bir mesleki örgüt olarak başta üyelerinin ve faaliyet gösterdikleri sektörün sağlıklı büyümesi ve doğru rekabet koşullarında ve global etik ilkeler doğrultusunda büyümesini hedefliyor. Ancak yönetim kurulu üyelerimizle birlikte bu hedefe yürürken ülke ihtiyaçlarına katkı koyabileceğimiz her konuyu da mutlaka gündemimize alıyoruz. Mezopotamya’nın tanıtım projesi bunun en büyük örneklerinden biri olsa da katıldığımız ve bir parçası olduğumuz her projenin, toplantının, etkinliğin mutlaka toplumsal bir faydaya bağlanması için çaba gösteriyoruz. Çünkü halkla ilişkiler, kurumların ve markaların toplumsal sorumluluğuna yolculuğunda güvenilir bir kaptandır.
En büyük tehlike: Fake News
Rakamlar sürekli yükseliyor ama bugün itibarıyla Türkiye’de internet erişimi olan yaklaşık 55 milyonluk bir nüfus söz konusu. Sosyal medya hesabı olanlar ise 51 milyondan fazla… Bu da demek oluyor ki bilgi sahibi olmanın en güçlü yolu artık dijital. O zaman da dijital okuryazarlık konusunda ciddi adımlar atılması gerektiği kesin! Çünkü bilinçle hazırlanan yalan haberler, negatifin çekiciliğiyle de güçlenerek çok yüksek bir hızla yayılıyor. En basit tabirle “her gördüğüne inanma” düsturuyla hareket etmekte, araştırma ve sorgulama güdülerimizi hep alarmda tutmakta büyük fayda var. İletişim sektörünün dijital okuryazarlık konusunda da topluma katkı projeleri yürütmesi gerekiyor. İDA olarak bu noktada üzerimize düşen görevleri yerine getirmeye hazırız. İletişimcilerin 2020 gündeminde yalan haberle mücadelenin bugünden daha büyük yer alacağına eminiz.
Dijital, haber alma kaynaklarımızın da başında geliyor. Geleneksel medyada dijitale karşı büyük bir gerileme söz konusuyken, yılsonuna iyi bir haberle başladık. Ekonomi gazeteciliğinin okullarından kabul edilen Dünya gazetesi, çalışanlarının girişimi ve özverisiyle güçlü bir giriş yaptı. Dijitalde faaliyet gösteren gazeteciler ve gazetecilerin kurduğu dijital mecraların da yükselişte olması hepimizi umutlandırıyor. Çünkü hangi platformdan yayın yaparsa yapsın, haberin bir gazeteci tarafından paylaşılmasıyla sosyal medyada sansasyonel yayılımlar arasında ciddi bir fark var. Gerçek gazeteci refleksini, haber takibini, sorumlu haberciliği destekliyor ve stratejik kabul ediyoruz. Bu noktada İDA olarak yeni medya düzeni üzerine toplantılar dizisini hayata geçirdik. 2020’de bol bol yeni medya üzerine konuşacak, düşünecek ve gazeteci dostlarımızı yeni platformlarında desteklemeye devam edeceğiz.