Teknoloji pazarlamayı nasıl değiştirecek?
Şüphesiz, pazarlama sektöründe devir artık teknoloji devri. Yapay zekadan big data’ya, sesli aramadan sanal gerçekliğe, pazarlama otomasyonlarından chatbot’lara kadar pek çok yeni teknoloji artık pazarlama dünyasının vazgeçilmez araçları arasında. CMO’lar da günümüzde bu teknolojileri pazarlama stratejilerine entegre ederek mükemmel müşteri deneyimleri yaratmak için büyük çaba harcıyor. Peki, pazarlama dünyasını değiştirecek teknolojiler ve araçlar neler? Markalar yeni teknolojileri pazarlama stratejilerine nasıl entegre ediyor?
Teknoloji baş döndürücü hızıyla hayatımıza girerken tüm iş yapış biçimlerimizi de kökten değiştiriyor. Kısa bir süre önce teknoloji pazarlama evreninin arka sıralarında kendine yer bulurken bugün markaların pazarlama stratejilerinin merkezinde yerini almış durumda. Nitekim Gartner CMO Harcama Anketi’ne göre küresel pazarlama harcamalarının neredeyse dörtte biri MarTech uygulamalarına ayrılıyor. Anket MarTech harcamalarının pazarlama bütçesi içindeki payının yüzde 29’a kadar yükseldiğini gösteriyor. Martech: 2020 ve Ötesi araştırmasına göre de global MarTech pazarı yüzde 22 artışla tahmini 121.5 milyar dolara ulaştı. Ayrıca ortalama olarak her kuruluşta yaklaşık 900 farklı pazarlama teknolojisi uygulaması kullanılıyor. Gelin hep birlikte bu teknolojilerin neler olduğuna ve yarının müşteri ihtiyaçlarına yanıt vermek için takip etmemiz gereken teknoloji trendlerine birlikte bakalım…
Daha iyi bir müşteri deneyimi için: OMNI-Channel
Dünya tarihinde üretilen toplam verinin yüzde 90’ı son iki yılda üretildi ve dolaşımdaki “akıllı” cihaz sayısı 26 milyarı aştı. WARC’nin çalışmasında ankete katılan yöneticilerin yarısından fazlasının müşteri deneyimi optimizasyonunun organizasyonları için yüksek bir öncelik olduğunu söylüyor. Bugünün tüketicisi markalarla birden fazla kanalda sorunsuz etkileşimde olmayı bekliyor. Haliyle hedef kitleye çapraz kanallar ile maksimum düzeyde ulaşıp verimli bir kullanıcı deneyimi oluşturmak önümüzdeki süreçte her zamankinden de büyük bir önem taşıyacak.
Mobil ve karma gerçeklik uygulamaları
AR (artırılmış gerçeklik), VR (sanal gerçeklik), MR (karma gerçeklik) gibi uygulamlar marka ve tüketici arasındaki etkileşimi de büyük ölçüde etkileyecek. Zira ABD’li tüketicilerin üçte biri AR kullandığını söylüyor ve bu grubun yüzde 73’ü deneyimlerinden “memnun” ya da “çok memnun” olduklarını söylüyor. Tüketicilerin sadece yüzde 10’u alışveriş yaparken AR veya VR kullandıklarını söylerken, yüzde 45’i ise denemek istediklerini belirtiyor. Aynı ankette, eğer AR ile ürünü güvenle satın almalarına izin verirse tüketicilerin yüzde 30’u bir daha asla bir giyim mağazasını ziyaret etmeyeceklerini de söylüyor. Tüketiciler perakende deneyimlerini potansiyel olarak basitleştirebilecek AR / VR uygulamalarına ilgi gösteriyorlar. Karma gerçeklik uygulamaları olarak da bilinen AR veya VR özelliklerine sahip uygulamalar 2024 yılına kadar reklam gelirlerini dört katından fazla artıracak.
Çeşitli arama türlerine göre uyarlama
2020’nin belki de önemli pazarlama eğilimi Google Home veya Amazon Echo / Alexa gibi cihazlarda sesli aramaların artmasıyla olacak. Statistica’ya göre, 2019’da 36 milyon akıllı hoparlör satıldı. Microsoft’un 2019 Sesli Raporu insanların yüzde 72’si 2019’da bir dijital asistan aracılığıyla sesli arama yaptı. PwC’ye göre 25-49 yaş grubundaki gençlerin üçte ikisi (yüzde 65), ses özellikli cihazlarıyla günde en az bir kez konuşuyor ve müzik, haberler, hava durumu ve yerel arama en çok tercih edilen sesli arama konuları arasında. Bu nokta da hedef kitleye ulaşmak için markalar, web sitelerinde daha çok doğal dil kullanarak içeriğini ses tabanlı aramalara uygun hale getirebilir.
İçgörüye dayalı pazarlama
Tüketici talepleri hızla gelişiyor ve birçok pazarlamacı, fark yaratmak için öngörülere dayalı pazarlamaya yöneliyor. Bu teknik, pazarlamacılara tüketici etkileşimleri yoluyla toplanan veri analizinden içgörüleri kullanmaları, iş performansını artırmaları ve genel dijital pazarlama stratejilerini optimize etmeleri için yeni bir yol sunuyor. Forrester Consulting tarafından yapılan bir araştırma, “Marketing Intelligence” kullanan katılımcıların neredeyse yarısının müşteri memnuniyetini ve müşteri sadakatini artırdığını gösteriyor. Yapay zeka gibi bazı teknolojik ilerlemeler sayesinde, pazarlamacılar müşterilerin ne istediklerini ve onlara nasıl ulaşacaklarını daha iyi anlayabiliyor.
Yapay zeka özel otomasyon araçları
PWC, yapay zekayı iş dünyasındaki sekiz temel teknolojiden biri olarak gösteriyor. Günümüzde işletmelerin sadece yüzde 15’i yapay zekayı kullanıyor ve yüzde 31’inin de gelecek yıl kullanması bekleniyor. Markaların dörtte üçünden fazlası, e-posta ve sosyal medyada MarTech’i kullanırken, markaların yaklaşık üçte ikisi analitik, içerik ve müşteri ilişkileri yönetimi (CRM) için MarTech kullanıyor. Teknolojinin ilerlemesi ve sistemlerde gerçekleşen gelişmeler sofistike algoritmalara yol açarak AI’yı herhangi bir şirketin karar alma süreçlerinin önemli bir parçası haline de getirdi. Markaların yapay zekayı fiyat optimizasyonu gibi iş tahminlerinde başarılı bir şekilde kullanması satışları da olumlu yönde etkiliyor. Yapay zekadan elde edilen verilere dayalı bilgiler, satışların oluşturulmasında o kadar yardımcı oldu ki Accenture‘a göre yapay zeka 2035 yılına kadar 14 trilyon dolarlık ek katma değer yaratabilir.
Yapay zekanın pazarlama dünyasındaki gücü “sonsuz”
✓ Geleceği inşa eden yapay zekanın, pazarlama dünyasındaki gücü “sonsuz” olarak tanımlanabilir. Markaları potansiyel müşterileriyle, kurumları, organizasyonları ve oluşumları hedef kitleleriyle buluşturan yapay zekanın farkı kime, nerede, ne söyleneceğini belirlemekten ibaret değil. Arkasında yapay zekanın çalıştığı dijital algoritmalar, artık kişilere, ürünle ilgili olmasını hayal ettikleri indirimi gerçekleştiği anda haber verip düşüncenin daha davranış halini almadan satın alma kararına dönüşmesini sağlıyor. Gerçek zamanlı kişiselleştirilmiş pazarlamayla tarifsiz müşteri deneyimleri tasarlanıyor.
✓ Geri döndürülemez bir değişimden geçtiğimiz günümüzü BC ve AC (Before Corona- After Corona / Corona’dan Önce ve Corona’dan Sonra) diye ikiye ayırmak mümkün. Hiçbir tüketim alışkanlığımızın ve müşteri deneyimimizin eskisi gibi olmayacağı post corona döneminde öne çıkacak ilginç trendlerden biri de “sanal statü alışverişi” olacak. Lüks markaların ürünlerini gerçek fotoğraflar üzerinde deneyimleyerek kendi kendinin stilisti olan tüketicileri yakalamak ve ürünü satmak için, markaların dijital algoritmaların doğru profillemelerine ihtiyacı var.
✓ Milyonlarca kaynaktan gelen ve Yapay zeka ile birlikte çalışan verileri (Big Data) anlamlandırmak, pazarlama için çok değerli. DMP (Veri Yönetimi Platformları) gibi platformlar ve Salesforce’un yazdığı ve bizim de müşterilerimiz için kullandığımız dijital algoritmalar, doğru kitle analizinin yapılmasını ve hedef kitleyi herhangi bir zamanda herhangi bir kaynaktan her an yakalayabilmeyi sağlıyor. Anlık analizlerle oluşturulan pazarlama ve algı yönetimi stratejileri de hedef kitlenin nabzını tutma ve gerek markaya gerek sektöre gerekse de toplumlara yön verme konusunda önemli bir rol üstleniyor.