Dijital içerik tüketimi zehirli olabilir mi?
Tüketicilerin yaşamlarının büyük bir kısmını gerek sanal mekanlar oluşturmaları, gerek dijital topluluklarla etkileşime geçmeleri ve aplikasyon merkezli dostluklar kurmalarıyla her geçen gün online mecralara taşıması dijital kimlik ve fiziksel varlık arasındaki çizgiyi bulanık hale getiriyor. Bu dönüşümle birlikte beden ve ruh sağlığını da yönetmek giderek zorlaşıyor. Bunun ışığında henüz hayata geçirilen birkaç proje dijital içeriklerin beden ve ruh besleyici değerini ortaya koymayı hedefliyor.
“Dijital beslenme uzmanı” ve AeBeZe Labs Kurucu CEO’su Michael Moskowitz, sağlıklı dijital tüketimi mümkün kılmayı hedefleyenlerin başında geliyor. AeBeZe Labs dijital besin tablosu, dijital besin markaları ve kişiselleştirilmiş dijital beslenme planları gibi birçok aracın yaratıcısı. Bu araçlarla tüketicileri dengeli ve besleyici bir dijital diyete yönlendirmeyi amaçlayan AeBeZe Labs’in hedefleri arasında, “insanların medya tüketirken daha güçlü bir davranışsal ve duygusal sağlığa sahip olmalarını sağlamak” bulunuyor.
Kurumun Moodrise 1000 platformu, akıl için sağlıklı besin işlevi görecek ve belli duyguları ortaya çıkaracak filmleri, dizileri ve videoları buluyor. Tüm dijital platformları gözden geçirerek izleyicilere onlara hangi içeriğin iyi geleceğini söyleyen katalog, halet-i ruhiyelere göre sınıflandırılmasıyla dikkat çekiyor; sakin, bağlantılı, enerjik, konsantre, mutlu ve motive.
AeBeZe Labs’ın yanı sıra dünyanın sağlık liderleri de sağlıklı ve tutumlu tüketimin önemini vurguluyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yayınlanan COVID-19 kılavuzunda bireylerin “pozitif ve umut veren hikayeleri öne çıkaracak fırsatlar yaratmasının” altı özellikle çiziliyor. Buna ek olarak, WHO, Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) ve İngiltere Ulusal Sağlık Hizmetleri (NHS) video izlemeye ayrılan zamanı anksiyetenin önüne geçmek için azaltmayı önerirken bunun yerine güvenilir kaynaklardan küçük dozlarda bilgi almanın daha sağlıklı olduğunu belirtiyor.
Tükettiğimiz online içeriklerin bizi aynı yediğimiz gıdalar gibi iyi hissettirebileceği gibi tüketebileceğinin de farkına varmaya başladığımız bu dönemde, online platformlar içeriklerini daha sağlıklı ve daha az zehirli hale getirmek için kollarını sıvadı.
A.B.D. merkezli yayın Dazed, konsept haber odaklı BLKNWS hakkında, “zehirli haber zincirine karşı bir antidot görevi görüyor” kelimelerini kullandı. Bir kısmının bir haber ağı görevi görmesinin yanı sıra sanat ve kültürel eleştiri bölümleriyle birden fazla odağa sahip olan proje, A.B.D. ana akımındaki siyahi vatandaşların zararlı yansıtılma sistemlerini açık etmek ve bunlara karşı gelmeyi öncelik haline getirmiş.
BLKNWS 2019 Venedik Bienali’ndeki lansmanının ardından Underground Müzesi, Stanford Üniversitesi ve Washington’daki bir berber dükkanından yayınlarını sürdürdü. Bir sonraki adresi 6 Eylül 2020’den 2021’in bahar aylarına kadar sürecek ve Los Angeles merkezli Hammer’s Müzesi’nin hayata geçirdiği Made bienalinde gerçekleşecek BLKNWS, bu sefer bugüne kadarkinden çok daha fazla kişiye erişmeyi hedefliyor.
BLKNWS projesi medya içeriklerinin nasıl manipüle edilip zehirleyici bir hal alabileceğini gözler önüne seriyor. BLKNWS kurucularından Kahlil Joseph verdiği bir söyleşide, “Siyah insanlar olarak bizim hiçbir zaman bir New York Times’ımız, ABC’miz veya CNN’imiz olmadı” diyor ve ekliyor, “Haberi bir sektör olarak ele aldığımızda yazılanların süregelen bir olay, sosyal içerikli bir öykü veya birilerinin görüşlerinin başka bir versiyonu olduğunu görüyoruz. Bizim projemiz de bizim insanlarımızın kültürünün nasıl deneyimlendiğini, görüldüğünü ve aktarıldığını tekrar tanımlamayı hedefliyor”. İçeriklerin zehirli olabileceği bu dönemde BLKNWS gibi platformlar sorgulanmayan medya kanallarını doğrulayan bir mercek görevi görüyor.
BLKNWS’in adımlarını izleyen bir başka isim de Nisan ayında “Revolt Black News” adlı haber programının lansmanını gerçekleştiren, global müzik sektörünün yıldızlarından Sean “Diddy” Combs. P-Diddy’nin yanı sıra sağlıklı içerik akımının aktif aktörlerinden biri de Mayıs ayının sonunda zararlı içeriklere karşı yürürlüğe soktuğu yeni kurallarıyla Wikipedia oldu.
Dijital içeriklerin tarihi boyunca detoks ve ekranda geçirilen zamanın azaltılmasıyla sınırlı kalmış olan dijital sağlık yönetimi, aklı ve duyguları besleyen içeriklerin üretilmesiyle yeniden şekilleniyor. Michael Moskowitz, “Gelişigüzel içeriklerin tüketiminin arz ettiği tehlikeler ekranın hacmi veya ekranda geçirilen zamanla sınırlı değil” diyor ve ekliyor, “tüketilen içeriklerin doğası en büyük tehlike. Akıl sağlığı söz konusu olduğunda içeriklerinizin mesajı asıl mesele haline geliyor”.
Kaynak: Wunderman Thompson Intelligence