Mahşerin dört atlısı sorgulanırken ter döktü!
Jeff Bezos’un senato karşısındaki ilk sorgusuydu, yanıtlarını yuvarladı ve net değildi. Mark Zuckerberg ise elbette daha deneyimliydi. Tim Cook, Apple’ın kablolarından Amerikan kanı akar dedi. Sundar Pichai ise Google ideolojik ayrımlar yapmaz, yaptığını düşünmeyin, bu herkesin başına gelebilir dedi. Velhasıl dünyanın en büyük ve marka değeri en yüksek şirketlerinin CEO’ları Amerikan Senatosunun antitröst komitesine video chat ile yanıt verirken hiç de rahat değillerdi!
Koronavirüs salgınının tüm dünyanın gündemi üzerinde hakimiyet kurduğu bu dönemde A.B.D. Senatosunun dikkati bir süreliğine başka bir konuya kayıyor. Dün (29 Temmuz Çarşamba) Facebook, Amazon, Apple’ın ve Google’ın çatı kuruluşu Alphabet’in CEO’ları teknoloji ve dünya ekonomisi tarihinde sayılı durumlarda şahit olabileceğimiz bir duruma imza attı; iş birliği halinde kurumlarını savundu.
Teknoloji devlerinin pazar üzerindeki dominant hali A.B.D. Senatosu tarafından bir süredir araştırılıyordu. Ancak dört kurumu da bir araya toplayan ve antitröstün de devreye girdiği bu ifade, teknoloji şirketlerinin kurul karşısına çıktığı diğer durumları ikinci plana attı.
Mark Zuckerberg, Jeff Bezos, Tim Cook ve Sundar Pichai’nin video chat ile ifade vermesi ünlü CEO’lara soru bombardımanı sırasında fotoğrafçıların flaşlarından ve kurultay üyelerinin sinirli bakışlarından kaçma fırsatı verdi. Sanal katılımın sağladığı en büyük avantaj da CEO’ların yöneltilen sorular hakkında ekiplerinden destek alabilmesi oldu.
Senatonun antitröst alt komitesi tarafından yürütülen ve bir gün süren ifadede dünyanın en değerli kurumlarının iç işleyişleri toplum tarafından bir süreliğine izlenebildi. Bu sürecin en önemli detaylarından biri de dünyanın en zengin insanı olan Jeff Bezos’un ilk defa senatonun karşısına çıkıyor olmasıydı.
Senatonun asıl hedefi, ölçüsüz bir güce sahip olan bu 4 kurumun belli pazarlarda yasal olmayan yollarla bir monopoli oluşturup oluşturmadıklarını saptamaktı. Online arama (Google), online pazaryeri (Amazon), mobil telefon aplikasyon mağazaları (Apple), bilgi yayılımı (Facebook) ve reklam satışları (Google ve Facebook) bahsi geçen pazarlardan birkaçıydı.
Dünyanın en büyük arama motoru, online pazaryeri ya da sosyal medya ağı olmak elbette illegal değil. Ancak antitröst yasaları bu tür kurumların rakiplerini adil olmayan bir şekilde rekabetin dışına itmelerini engellemek için var. Rekabeti devreden çıkaran şirketlerin antiröst yasalarını çiğneyebilecekleri diğer koşullardan bazıları da tedarikçileri tüketmek ve tüketiciye iletilen fiyat etiketinin absürt meblağlara ulaşması yer alıyor.
Dün hayata geçen sorgu, teknoloji devlerinin işleyişleri hakkında bir yıldır süren araştırmanın son ürünü olmakla beraber sonbaharda açıklanması beklenen kararlardan önce halka açık olan son forumdu.
Rhode Island’lı Demokrat ve alt komite başkanı David Cicilline teknoloji şirketlerinin gücünü “ürkütücü” olarak nitelerken kurumların kurulun bulgularını hoş karşılamayabileceklerini vurguladı.
Halkın bu kurumların gücünü ve potansiyelini anlaması alt kurulun bilgilendirme yetisinden geçiyor; bu bilgilendirme sonucu piyasa düzenleyiciye düşen görev dev kurumların adil olmayan gücünü kırmak üzere aksiyon almak. Bu aksiyonlar arasında var olan yasaların teknoloji devlerini kontrol altında tutmak üzere yeterli olup olmadığını değerlendirmek ve gerekirse yasa değişimine gitmek de bulunuyor.
Kurulda neler oldu?
Amazon sınıfta kaldı!
Kurulun karşısında ilk defa ifade veren Amazon CEO’su Jeff Bezos sürecin ilk iki saatinde kendisine yöneltilen soruları yanıtlamaktan kaçınsa da Amazon’un fiyatlandırma, yatırımlar ve veri kullanımı yaklaşımları hakkındaki keskin sorulara net olmayan yanıtlar verdi. Açıklamalarında, “Yasayı çiğnemedik diyemem” cümlesine de yer veren Bezos tüm soruları ya soruyu tam anlamıyla yanıtlayamayacağını ya da bahsi geçen olayı hatırlayamadığını söyleyerek havada bıraktı.
Facebook’un milyar dolarlık Instagram yatırımı mercek altında
Facebook CEO’su Mark Zuckerberg, 2012’de Instagram’ı satın almakla ilgili attığı kurumiçi mailler hakkında sorgulandı. Zuckerberg bir emailinde Instagram’ın Facebook için “oldukça yıkıcı” olabileceğini belirtmiş. Bunun yanı sıra Facebook’un CFO’su bir mailinde Instagram’ın potansiyel bir rakip olduğunu ve satın almayla rekabeti eleyebileceklerini belirtirken Zuckerberg’ün yanıtıysa bu yaklaşımın satın alma işlemi için kendisini motive ettiğini içermiş.
Zuckerberg, Facebook’un Instagram’ı bir rakip olarak gördüğünü ve onunla rekabet etmektense direkt satın aldığını belirten Kurul Temsilcisi Jerry Nadler’a, Instagram’ı rakip olarak gördüğünü reddetmeyeceğini, ancak bu satın almanın, anlaşmanın yapıldığı zaman dilinde Federal Ticaret Komisyonu tarafından onaylandığını vurgulayarak yanıtladı.
Baskı altında Amerikan milliyetçiliği nidaları!
Her bir CEO kurulun bir noktasında kurumlarının “Amerika tarafından, Amerikalılar için” yaratıldığını belirtti.
Bezos, Amerikan vatandaşlarının Amazon’a karşı duyduğu güvenin altını, “Amerikan işçilerinin Amerikan tüketicilerine hizmet ulaştırmasını sağlıyoruz” sözleriyle çizdi.
Apple CEO’su Tim Cook ise Apple’ın A.B.D’de yarattığı istihdamın boyutunu vurgulayarak, “Apple, başarısının sürdürülebilirliği sadece Amerika’da mümkün olan, tam anlamıyla Amerikan bir şirkettir” dedi.
A.B.D’nin Çin ile yıllardır içinde olduğu teknoloji savaşları Zuckerberg’ün konuşmasında yerini aldı. “Büyük teknoloji şirketlerinin hangi ülkeden çıktıklarına bakarsanız 10 sene önce çoğunluğu A.B.D’dendir diyebiliyorken bugün bu şirketlerin neredeyse yarısı Çinli”.
Kurul da ikiye ayrıldı
Kurulun Demokrat temsilcileri CEO karmasına veri kullanımları ve rakiplerine karşı olan tutumuyla parmak sallarken, Cumhuriyetçiler dörtlüye muhafazakârlık karşıtı tutumlarıyla savaş açtı.
Ancak kurulun ortak stratejisi, bu şirketleri taraf tutmak ve adam kayırmakla itham etmekken gerçek hayatta farklı bir durum yaşanıyor. Öyle ki yıllardır teknoloji devlerinin tutum, davranış ve aksiyonlarını inceleyen araştırmacılar bu tarz bir taraflılığın kanıtını henüz bulmuş değiller.
Bu bulgulara rağmen Florida’dan bir Cumhuriyetçi üye olan Gregory Steube, Google CEO’su Sundar Pichai’yi uygulamanın algoritmasının kendi kampanya maillerini ortaklarına veya ailesine dahi iletmeden spam’e düşürdüğünü belirtti. Pichai yanıtı netti; algoritmanın politik ideolojilerle ilgisi olmadığını, bu problemi herkesin yaşayabileceğini söyledi.
Sorgu sırasında yaşanan en büyük sürtüşme sorulan soruların teknik açıdan komplike olmasından kaynaklandı. Tüketicilerin birçoğu sorulan bu teknik soruların bir yıldır süren bir soruşturmada neden ve nasıl bir önem taşıdığını anlamamış olabilirler. Ancak bu sorgunun başarısız olduğu anlamına gelmiyor. Elbette henüz bir şey söylemek için erken; sonuçları sonbaharda hep birlikte göreceğiz.
Kaynak: The New York Times & CNN Business