Hüseyin Tapınç yazdı – 2020: Damga Vuranlar
Zaman bizden bağımsız bir mefhum, kendi dinamikleriyle hareket ediyor. Varlığı ve doğası fizikçilerin ve felsefecilerin çalışma alanı. Bizler ise onu anlamlandırabilmek adına yıllara, aylara, günlere ve daha da küçük zaman aralıklarına bölüyoruz; zamanı belirli kesitlere ayırıyoruz. Hayatımızı bu kesitler üzerinden anlamaya ve anlamlandırmaya çalışıyoruz. Bugüne, geçmişe ve geleceğe bu kesitler üzerinden iz bırakmaya çalışıyoruz. Yıl da bu kesitlerin en anlamlılarından birisi. Her yılın sonunda geriye dönüp bakıyoruz ve kendimize bir Z raporu çıkarıyoruz.
2020 yılı hepimizin hayatında bir çok ilke imza attı; tüm dünyayı ve bireysel hayatlarımızı alt üst etti, değiştirdi ve dönüştürdü. Bütün bir sene boyunca yaşadıklarımızı, duygu ve düşüncelerimizi, istek ve beklentilerimizi anlamaya çalıştık. Bu alt üst oluş süresince araştırmacılar, sosyologlar, ekonomistler, felsefeciler, psikologlar, fütüristler, pazarlamacılar, siyaset bilimciler ve tüm bilgi ve irfan üretenler olarak bireyleri, toplumu, tüketicileri, şirketleri, markaları, toplumsal kurumları, hükümeti, devleti ve sistemi mercek altına aldık; hem bugünü deşifre etmeye hem de bugünden geleceğe kalacak olanları tahmin etmeye çalıştık.
Şimdi Z raporu alma, yılın kısa bir muhasebesini yapma zamanı. Kaynağımız da Sia Insight’ın içinde bulunduğumuz ay üç büyük ilde yaşayan 18-45 yaş grubu mensubu 420 tüketici ile online bilgi toplama yöntemi kullanarak gerçekleştirdiği 2020: Damga Vuranlar Araştırması.
2020 Yılına damga vuran olaylar
2020 yılına dünyada damga vuran olay tartışmasız olarak COVID 19 pandemisi. Benzer şekilde koronavirüs salgını Türkiye gündemine de damga vuran olay olarak karşımıza çıkıyor. Mart 2020 tarihinde ilk kez karşı karşıya kaldığımız pandemi yıl boyunca hepimizi bir ruh halinden diğerine sürükledi, hayat tarzımızı ve tüketim alışkanlıklarımızı yeniden düzenledi.
Bu pandemi koşullarına ekonomik kriz ortamında giren tüketiciler bir de krizin ağırlaştırdığı ek ekonomik koşullarla mücadele etti. Bir yanda salgın endişesi, diğer yanda işsizlik, borçları ödeyememe kaygısı ve artan fiyatlar karşısındaki çaresizlik 2020 yılına damga vurdu.
2020 yılını deprem ile açan Türkiye tüm bu olumsuz koşullar üzerine bir de yılın sonlarına doğru İzmir depremini yaşadı.
2020 yılı travmalarla dolu, ölüm endişesini sürekli gündemde tutan bir yıl oldu.
Tüm bunların neticesinde toplumun yüzde 79’u 2020 yılından memnun kalmazken, toplumun sadece yüzde 5’i bu seneden hoşnut görünüyor.
2020 Yılına damga vuran kişi ve siyasetçi
2020 yılına damga vuran kişi Sağlık Bakanı Fahrettin Koca oldu (yüzde 32). Koca, erkeklerden ziyade kadın tüketicilerin gönlünü kazanmış görünüyor (yüzde 41). Özellikle salgının ilk günlerinde siyaset üstü bir yaklaşımla tüm toplumun desteğini kazanan Sağlık Bakanı, yapılan araştırmalara göre yaz ayları sonrasında popülaritesini ve ikna gücünü yitirse de bu yıla damga vuran kişi olarak seçilmiş bulunuyor.
Bu yıla damga vuran siyasetçi ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan oldu (yüzde 44). Erdoğan özellikle orta ve alt sosyo-ekonomik sınıfların ve gençlerin gözünde yılın siyasetçisi. Cumhurbaşkanı Erdoğan bir çok araştırmada ekonomik sorunlara çözüm getirecek siyasetçi olarak da tanımlanıyor. Onu izleyen siyasetçiler ise Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak.
2020 Yılına damga vuran marka ve iletişim çalışmaları
Üç büyük ilde yaşayan tüketicilere göre 2020 yılına damga vuran marka Trendyol (yüzde 19).
Hemen herkesin eve kapandığı ve alışveriş alışkanlıklarını değiştirdiği 2020 yılında online alışverişin patlama yaptığı hepimizin bildiği bir gerçek ve bu alanda tüketicilerin zihnine kazınan marka da Trendyol oldu.
Trendyol bu rüzgardan faydalanırken hem mevcut faaliyet alanında büyüme gösterdi hem de Ağustos ayından sonra Hızlı Market alt markasıyla online market kategorisine girdi. Markanın tüm bir yıl boyunca sürdürdüğü kampanyalar ve bu kampanyalara eşlik eden iletişim çalışmaları onu tüketiciler gözünde yıla damga vuran marka konumuna taşıdı.
Bu arada bu dönemi tanımlayan davranışlarımızdan birisi de tüketim alışkanlıklarımız oldu. Bu dönemde özellikle giyim alışverişlerimize sınırlama getirdik. Üç büyük ilde yaşayan tüketicilerin hemen yarısı giyim konusunda daha kısıtlı bir alışveriş yaptı ya da tüm alışverişlerini öteledi. Bunun yanı sıra, azımsanmayacak büyüklükteki bir tüketici kitlesi de gıda alanındaki alışverişlerini kısıtladı ya da başta et olmak üzere bazı gıda kalemlerini dönemsel olarak öteledi.
2020 yılının bir diğer önemli özelliği tüketicilerin markalara yönelik beklentilerinin yoğunlaşması oldu. Ancak, COVID 19 pandemisi süresince tüketicilere dokunabilen ve onların istek ve beklentilerini anlayan ve buna yönelik olarak davranabilen sınırlı sayıda marka oldu. Bu anlamda pandeminin özellikle ilk dönemi şirketler ve markalar adına kayıp bir dönem olarak yakın tarihimize geçti.
Kuşkusuz ki, bu gözlemin istisnaları da var ve Koç Holding bu istisnaların başında yer alıyor. Holdingin kendisi ve topluluk şirketlerinden Arçelik pandeminin ilk günlerinden itibaren tüketiciye dokunabilen ve onların gönlünü kazanan markalar listesinin başında yer alıyor.
2020 Yılına damga vuran televizyon kanalı ve yerli dizi
Üç büyük ilde yaşayan 18 – 45 yaş grubu tüketicilere göre, TV 8, 2020 yılına damga vuran televizyon kanalı. Bu kanalı Fox TV ve özellikle erkeklerin, gençlerin ve orta ve orta alt sınıfların gözdesi Show TV izliyor.
Bu yıla damga vuran yerli diziler de Çukur, Masumlar Apartmanı ve Kırmızı Oda olarak sıralanıyor.
Her zamankinden daha çok televizyon izlediğimiz ve ekran önüne oturduğumuz bu günlerde yarışmalar ve yerli diziler korona günlerinde stresimizi boşaltmak ve hayata devam ediyoruz hissiyatını yaşamak için sığındığımız limanlar.
Çukur bir yana Masumlar Apartmanı ile Kırmızı Oda dizilerinin bu seneye damga vurması da tesadüf değil; 2020 hepimizin kendi içine döndüğü ve ruh halimizi ve kişiliğimizi hallaç pamuğu gibi attığımız, kendimize sürekli ayna tuttuğumuz bir yıl. 2020 obsesyonların normalize olduğu bir sene, öncelikli derdimiz arınmak ve virüsten kaçınmak.
Ve 2021
İçinde bulunduğumuz yılı “berbat”, “felaket”, “korku”, “endişe”, “hüzün”, “can sıkıntısı”, “boşluk”, “çaresizlik”, “umutsuzluk” gibi kelimelerle tanımlayan üç büyük ilde yaşayan 18 – 45 yaş grubu tüketicilerin yüzde 39’una göre 2021 yılı 2020’nin benzeri bir yıl olacak.
Bununla birlikte, benzer büyüklükteki bir tüketici kitlesi de 2021’de bir çok şeyin 2020’den daha iyi olacağına inanıyor ve yeni yılı iyimser bir beklenti ile karşılamaya hazırlanıyor.
Zamanı daha iyi kavrayabilmek için onu kesitlere ayıran biziz; küçük bir an içinde bir yıldan bir başka yıla geçeceğiz. Hiç sevmediğimiz, yaşadığımız bir çok olumsuzluğu atfettiğimiz bir seneyi ardımızda bırakıp, biraz tedirginlik, biraz da umutla yeni bir yıla başlayacağız. Sözün özü “gelsin hayat bildiği gibi”.
İyi yıllar.