Perakende gözünden 2020 toplumsal trendleri
Tüm dünyayla birlikte perakende sektörü de zorlu bir yılı geride bırakıyor. Stok sorunları, e-ticarete geçiş ve ikinci dalgayla birlikte yıl genelinde perakendeciler eşsiz tecrübeler elde etti. Yılın almanağını çıkaran perakende analitiği şirketi REM People, 2020 yılında perakende sektörünün umudunun gelecek aşı çalışmaları olduğuna işaret ediyor.
Hem Türkiye hem de dünyada perakende sektörü, daha önce hiç yaşanmamış bir dönemden geçti. 2020 yılında perakende sektöründe tam anlamıyla bir fırtına yaşandı. Yıla hızlı başlayan sektör Mart ayı itibariyle Covid-19 salgınıyla tanıştı ve karantinanın ne anlama geldiğini öğrendi. Kısa süre temel gıda maddelerinde stok sorunu yaşansa da hızla toparlanan sektör online ticarete yöneldi. Yaz aylarını ilk kapanma dönemiyle temkinli atlatan perakende dünyası sonbaharda gelen ikinci dalgaya daha hazırlıklıydı. Online dünyaya ayak uyduran tüketiciyle birlikte perakendeciler her şeye rağmen yılı pozitif bir noktada kapatmayı umuyor.
Perakende analitiği, büyük veri analizi ve yeni nesil perakende araştırmaları kurumu REM People, perakendenin 2020 yolculuğunu şöyle özetliyor:
İlk çeyrek umutla başlamıştı
Perakende sektörü küresel krizle ve kurlarla savaştı ancak 2020’nin ilk 3 ayını her şeye rağmen hızlı geçirdi. Sektör tüm zorluklara rağmen hiçbir zaman Covid-19 salgını kadar ağır bir yıkımla karşılaşmadı. Toplamda 1.4 trilyon liralık büyüklüğe sahip Türkiye perakende pazarı her şeyden habersiz yılı yüzde 10’luk büyümeyle kapatmayı planlıyordu. Çin’de 2019’un sonunda başlayan Covid-19 salgını Mart ayında ülkemize ulaştı. Vakaların artmasıyla birlikte 11 Mart’ta kepenkler indirilmeye başlandı. Panikle birlikte tüketiciler marketlere koştu ve temel gıda maddelerinde kısa süreli bir stok sorunu yaşandı.
Panikle stoklar tükendi
Herkes gıda sorunu yaşanacağını düşünürken yerli üreticiler ve organize perakendecilerin “Gıda sorunu yaşamayacağız” açıklamaları tüketiciyi sakinleştirdi ve marketlerdeki yoğunluk azaldı. Mart ayının sonunda alınan önlemlerle birlikte alışveriş merkezleri ve mağazalar kapılarını kapattı. Sadece marketler, küçük esnaf ve eczaneler tüketicinin temel ihtiyaçları için açık kaldı.
Online’a alıştık!
Mart ve Nisan aylarında mağazalar kapanıp karantina başlayınca tüketici ihtiyaçlarını karşılamak için çareyi online ticarette buldu. Kargo şirketleri zaman zaman yoğunluğa cevap veremedi. Eve servis yemek sektörü ve kargoda yeni yatırımlar yapıldı, mevcut araç parkı büyütüldü. Salgın sürecinde neredeyse tüm kuşakların davranışları değişti. Y Kuşağı harcamalarını azaltırken Z Kuşağı stokçuluğa başladı. X Kuşağı ise online alışverişe alıştı.
Küçük esnaf büyüdü, stokçuluk bitti…
Karantina döneminde tüketiciler kendisine daha yakın olan bakkal, büfe, küçük market ve şarküteri gibi küçük esnaftan alışveriş yapmaya başladı. REM People’ın Esnaf Barometresi’nin sonuçlarına göre; pandeminin ilk dalgasında mevsimsel etkilerle birlikte 2,5 milyon haneyi geçindiren 300 bin küçük ölçekli işletmenin satışı 18 puan arttı. Mart ayında temel gıdaya ulaşamama endişesiyle tüketiciler stok yapmaya başlamıştı. Ancak Mayıs ayından itibaren gıdaya erişimde sorun olmadığını anlayan tüketiciler stokçuluktan vazgeçti.
Veresiye defteri yerini karta bıraktı, yaz yüzümüzü güldürdü.
Tüketiciler büyük zincirler yerine küçük esnafa yöneldi ancak geleneksel kanalda veresiye defterinin yerini kredi kartı aldı. Küçük esnafta kredi kartı kullanılan nokta oranı yüzde 89’a çıktı. Kartla yapılan alışveriş yüzde 35’e çıktı. Mart ayının sonundan Haziran’a kadar kapalı kalan mağazalar ve AVM’ler 1 Haziran itibariyle açıldı. AVM’ler ateş ölçümü yaparak ve m2 başına belirli sayıda ziyaretçi alarak çalışmaya başladı. Günlük yaşama dair tüm kültürel ve sportif faaliyetlerin başlamasıyla tüketicilerin tatile çıkabilmesi olumsuz algıyı değiştirdi. Salgında tedarik söz konusu olduğunda fiyat etiketinin düşmeye başlaması esnafın morali düzeldi ve endişe oranı yüzde 71’den yüzde 49’a indi.
Eylül ikinci dalga, Kasım ikinci zirve…
Haziran’da başlayan normalleşme sürecinde alınan tedbirlerin gevşemesiyle tüm dünya ile birlikte Türkiye’de de vaka sayıları arttı. Perakende dünyasında endişe yeniden yüzde 70’e çıktı. Evden çalışmayla birlikte tüketiciler yemek kartlarını artık marketlerde kulanmaya başladı. Bir önceki döneme göre yemek kartlarıyla yapılan gıda alışverişlerinin toplam tahsilat içindeki payı yüzde 8’e çıktı. Kasım ayında havaların soğumasıyla birlikte hem mevsimsel grip hem de Covid-19 salgınında sayılar zirveye çıkmaya başladı. Tüketicilerin küçük esnaftan yaptığı veresiye alışveriş 6 puan yükseldi. Kısıtlamalar yeniden hayatımıza girdi.
2020 aşı umuduyla kapanıyor
Hafta sonları ve hafta içi akşam sokağa çıkma kısıtlamasıyla birlikte perakendede gıdaya yönelik talep devam ederken kategorilerdeki satış beklentilerin altında kaldı. Sektörün umudu yeni yılda gelecek aşı çalışmaları olacak.