Yeni yıla girerken…
Olan oldu hatta olmakta olan olmaya devam ediyor!
On aydır yoksunuz; herkesin yoksunluğu kendisine.
Listesi epey kabarık olanlarla, daha azıyla yetinenlerin beklentileri elbette farklıdır ama hizalandığımız yer aynı.
2020 Almanak sayımızda daha çok gelecek öngörülerini okuyacaksınız yani lafın özü bir 2020 pandemi güzellemesi yapılmadı. İleriye bakmak ise her birimizin asli görevi.
Pazarlama bilimi, toplumu, toplulukları ve nihayet insanı anlamayı araştırır. Bu bağlamda da ortak kavramlarla bir dil yaratır. Her yeni sene bir önceki yılın yeşerttiği kavramlar üzerinden konuşulur. 2020’nin öne çıkan kavramlarına bakınca görüyoruz ki derinlikli kavrayışlara yönelik.
“Amaç”, “Anlamlı Markalar”, “İyi Yaşam Markaları” bize tüketicilerin satın aldıkları ürün ve hizmetlerin ötesindeki beklentiyi anlatıyor. Diğer yandan markalar geçmişin geleneksel rekabet söylemleriyle müşterilerini artık ikna da edemiyor. Yaratıcı beyinler tüketicilerini ikna etmek için yeni yöntemler bulmak durumunda çünkü tüketici herhangi bir ürün satın aldığında fayda/değer ilişkisi denkleminde neye para ödediği giderek ağırlık kazanıyor.
Samimiyetsiz söylemler geçerliliğini çoktan yitirmişti yitirmesine ama itiraf edelim ki görmezden geldiklerimiz de vardı. Ama yeni gelen nesil hiç de affedici değil.
Değişmeyen tek şeyin değişim olduğu ama onun da artık değiştiğini söylemeden geçmeyelim. Bir de bizden söylemesi diyerek küçük bir uyarıda bulunalım. Uyarı küçük ama görmezden gelinirse sonuçları büyük olacak gibi; geçmişin modası geçmiş iş yapma biçimleri ve faydasız çabaları artık hayatın hiçbir alanında geçerli olmayacak! Bu gerçeği anlamayanların akıbeti ise hiç de iç açıcı gözükmüyor.
Kendini yenilemeyenlere, eskide ısrar edenlere kırgınım!
Çünkü değişimi görerek proaktif olması gerekenlerin evreninde yer almanın yenilenmek olduğuna inanıyorum. Bu anlamda her birimizin sorumluluğu var…
Gelelim 2020 Almanağına… Her yıl olduğu gibi yılın ilk sayısında her sektörden iş dünyasının nabzını tutar, üst yönetimlerinin geleceğe ilişkin öngörüsünü alırız. İlerleyen sayfalarda ekonominin çarklarını çeviren güçlü şirketleri başarıyla yönetenlerin uzgörülerini de okuyacaksınız. Kendine istikamet arayanlara pusula niyetinde.
İki ay sonra tam bir yıl olacak ve bizler fiziken görüşmemiş olacağız. Eskiden kış mevsimine girerken, kendimi avuttur önümüz bahar derdim. Gerçi artık ne kış ne de bahar gerçek ama umudu çoğaltmaya, ustanın dediği gibi “enseyi karartmamaya” devam.
Yapmak istediklerinizi yaptığınız, olmak istediğiniz gibi olduğunuz mutlu bir yıl diliyorum.