C düzey yöneticiler ufukta ne görüyor?
Yıllardır yolu gözlenen dijital dönüşümün mecburi bir devrim olarak hızla norm haline gelmesi, pandemi ve ekonominin çalkantılı seyri, geride bırakmaya hazırlandığımız 2020 yılında paradigmaları kökünden değiştirdi. Peki, tüm bu zorlu süreç karşında “C” düzeyi yöneticiler, şirketlerinin bulunduğu sektör ve Türkiye ekonomisi hakkında ne düşünüyor? Değerlendirmeleri ve beklentileri neler? Covid-19 salgını, beklentileri ne yönde etkiliyor? Tüm bu soruların yanıtları Marketing Türkiye için Sia Insight’ın gerçekleştirdiği “2020 İş Dünyası Gündem Değerlendirme Araştırması”nda…
Bir sonraki adımı görmekte zorlandığımız, tabiri caizse herkesin “can” derdine düştüğü bu dönemde, şirketlerini ve sektörlerini ayakta tutma sorumluluğu elbette C düzeyi yöneticilerde… Peki, üst düzey yöneticiler kaptan köşkünden baktıklarında ufukta ne görüyorlar? 2020/21 yıllarında, ekonomik göstergelere ilişkin beklentileri neler? Sektörlerin ve firmaların, önümüzdeki dönemde nasıl bir performans sergilemesi öngörülüyor? Covid-19 pandemisi, denklemde nasıl değişikliklere neden oldu? Marketing Türkiye için Sia Insight’ın gerçekleştirdiği “2020 İş Dünyası Gündem Değerlendirme Araştırması” tüm bu sorulara yanıt veriyor…
Umutlar hala taze
C düzeyi yöneticilere iş dünyasının gidişatıyla ilgili beklentileri sorulduğunda, 2018 ve 2019 yıllarına kıyasla, bir sonraki yılın daha iyi geçeceğine dair beklentinin arttığı gözleniyor. Çoğunluğu oluşturan yüzde 40’lık kesim, bir sonraki yılın daha kötü geçeceğini beklediğini ifade etse de bu oran 2019 yılına göre yüzde 6, 2018 yılına kıyasla ise yüzde 29 daha düşük. Sia Insight tarafından Nisan 2020’de gerçekleştirilen benzer bir araştırmada kötümserlik oranının yüzde 92’ye kadar çıktığı belirlenirken, bugün geleceğe dair stres seviyesinin normale dönmeye başladığı gözlemleniyor.
En önemli mesele ekonomi
2021 yılında ülkemizi bekleyen en önemli soruna dair görüşleri sorulduğunda C düzeyi yöneticilerin yüzde 51’inin “ekonomi/ekonomi yönetimi” yanıtını verdiği görülüyor. Aşı çalışmaları henüz tamamlanan ve 2021 yılında nasıl bir seyir izleyeceği belirsiz Covid-19 pandemisi ise, yüzde 25 ile ikinci sırada. Aynı sorulara 2019 yılında verilen yanıtlara kıyasla, işsizlik ve siyaset konularında kaygıların az da olsa arttığı gözlenirken, ekonomik krizle ilgili düşüncelerde önemli bir değişim olduğu görülüyor.
Sektörlerin duraklama devri
Yöneticilerin yüzde 44’ü, firmalarının bulunduğu sektör için 2021 yılının durağan geçmesini beklerken, büyüme bekleyenlerin oranı (yüzde 32), küçülme bekleyenlerin oranının (yüzde 24) üzerinde gözleniyor. Geçtiğimiz yıla kıyasla, durağanlık ve küçülme beklentileri düşerken, büyüme beklentilerinde yüzde 3’lük bir artış ölçüldü. Koronavirüs krizinden en çok etkilenmesi beklenen ilk üç sektör ise yüzde 35 ile turizm, yüzde 33 ile eğlence ve yüzde 8 ile inşaat olarak ifade edildi.
Durağanlığın değişmez hakimiyeti
Firmaların performans beklentisi göz önünde bulundurulduğunda, “stabilite/durağanlık” yanıtı tahtını koruyor. 2020 yılında yaşanan krizlere, ve kurlarda devam eden değişkenliklere rağmen, üç yıldır üst üste yüzde 49-52 bandında ilerleyen “stabilite” yanıtı dikkat çekiyor. Yüzde 2’nin altında kalan değişim oranlarıyla 2020 yılında verilen yanıtlar, 2019 ile benzer bir tablo çiziyor. 2020 yılının Nisan ayında, korona virüs salgınıyla beraber son durumu ölçmek için gerçekleştirilen araştırmada, yüzde 48 seviyesine ulaşan küçülme beklentilerinin yıl sonunda tekrar bir önceki yıl seviyesine gerilediği gözlemleniyor.
Bütçelerde ve istihdamda beklentiler dengeli
Yatırım, pazarlama ve iletişim bütçelerinde yaşanacak değişimlerle ilgili yöneltilen sorularda, üst düzey yöneticilerin çoğunluğu bütçelerinin aynı kalacağını veya artacağını belirtiyor. Yatırım ve iletişim bütçelerinde düşüş beklentisi yüzde 18’de kalırken, pazarlama yüzde 22 ile en çok düşüş beklenen bütçe kalemi olarak öne çıkıyor. İstihdam konusunda beklentiler de 2019 yılı rakamlarına yakın seyrediyor. Verilen yanıtlarda çalışan sayısında artış bekleyenlerin oranı yüzde 3 azalırken, daha az çalışanla yola devam etmeyi bekleyen üst düzey yöneticilerin oranında yüzde 2’lik bir artış mevcut.
Küçülme beklentisi ağır basıyor
Firmalar ve sektörler bazında beklentiler durağanlığı işaret ederken, Türkiye ekonomisine dair sorularda karamsarlığın hâkim olduğu gözlemleniyor. Yöneticilerin 2021 yılına ilişkin beklentilerinin ağırlıkla küçülme ve enflasyon artışı yönünde şekillendiği gözleniyor. Pandemi koşulları da göz önüne alındığında, yöneticilerin yüzde 90’ı önümüzdeki yıl işsizlik oranının artacağını düşünüyor.
Çelişkilerin anahtarı: güven
Firmalarında ve sektörlerinde durağan bir tablo beklentisi içerisinde olan üst düzey yöneticiler, ülke ekonomisi göz önünde bulundurulduğunda negatif düşüncelerini ifade ediyor. Bu çelişkinin sırrını, ekonomiye olan güven düzeyi trendi açıklarken, 2018 yılında yüzde 17 seviyesinde seyreden güven oranı, 2019’da yüzde 12’ye, 2020’de ise yüzde 6’ya geriledi.
Nedir bu kriz yönetimi?
Şirketlerin Covid-19 krizi sürecini yönetmek adına en çok tercih ettiği yöntem yüzde 32 ile evden çalışma olarak ölçüldü. Pandemi dönemi boyunca yaşanan gelir kayıplarına paralel olarak, en çok tercih edilen bir diğer önlem de yüzde 24 ile giderlerin azaltılması şeklinde sonuçlara yansıdı. Çalışanların sağlık durumlarının gözden geçirilmesinin, verilen cevaplar içerisinde yalnızca yüzde 7’lik bir pay alarak 6. sırada bulunması ise dikkat çeken bir başka sonuç oldu.
Hala önlem almayanlar var!
2020 yılına damgasını vuran COVID-19 pandemisi, pek çok şirkette köklü değişikliklere ve yeni iş modellerinin adapte edilmesine sebep oldu. Yöneticilere, Mart 2020-Kasım 2020 aralığında, iş yerinde alınan aksiyonlar sorulduğunda yüzde 89’luk kesim kriz yönetimi uyguladığını ifade ediyor. Yoğun bir programda kriz yönetimi uygulandığını belirtenlerin oranı yüzde 41 olurken, kısmen aksiyonlar alındığını belirtenler yüzde 48 olarak ölçüldü. Pandemi hala devam ederken, geleceğe yönelik planlar sorulduğunda önlem aldığını belirtenlerin oranı ise yüzde 73’te kaldı.
Üst düzey yöneticilere göre Türkiye krizi iyi yönetemedi
Açklanan tıbbi ve ekonomik önlemler kapsamında, yöneticilere hükümetin kriz yönetimi konusundaki başarısı sorulduğunda, yüzde 9’luk kesim salgının yayılmasını engellemeye yönelik önlemleri başarılı bulurken, katılımcıların yüzde 63’ü başarılı bulmadığını ifade etti. Ekonomi tarafında alınan önlemlerde de başarı oranı yüzde 7’de kalırken, yüzde 82’lik kesim hükümetin koronavirüs döneminde kriz yönetimini başarısız bulduğunu belirtti. Kriz yönetimi konusunda başarılı bulunan ilk üç ülke Almanya, Güney Kore ve Çin olarak öne çıkarken, yüksek oranda başarısız bulunan ülkeler ABD, Türkiye ve İngiltere oldu.
İş dünyasında iyimserlik arttı
Yeni bir yılın eşiğinde yine ülkemizin önde gelen büyük şirketlerinde görev yapan C – düzeyi yöneticilere 2021 yılına yönelik beklentilerini sorduk ve kaçınılmaz gündem konusu olan Covid-19 pandemisi ile ilgili değerlendirmelerini aldık.
Öncelikle hemen belirtmek gerekiyor ki, genel toplumun aksine, iş dünyasında gündemin başköşesinde ekonomik kriz ve ekonomik sorunlar yer alıyor. Gündemin ikinci maddesi Covid-19 pandemisi. Tüm ekonomik sorunlardan ayrı olarak işsizlik konusu bu yıl da tek başına gündemdeki yerini koruyor. Gündemin dördüncü ve beşinci maddeleri yine hukuk ve eğitim sistemleri.
2020 yılına damgasını vuran Covid-19 gerçekliğine karşın gelecek yıla umutla başlayan ve 2021 yılının 2020 yılından daha iyi bir sene olacağına inananların oranı yüzde 27. İş dünyasındaki iyimserlerin oranı geçen seneye kıyasla 6 puan yükselmiş görünüyor. Kötümser kesimin oranı da yüzde 46’dan yüzde 40’a düşmüş. Koronavirüs pandemisinin ülkemize gelmesiyle iş dünyasına hakim olan karamsarlık duygusu sekiz ayda bertaraf olmuş görünüyor. Bugün geleceğe daha iyimser gözlerle bakıyoruz.
Yöneticiler gerek şirketlerinin performansı gerekse gerçekleştirecekleri harcamalarda (yatırımlar, pazarlama ve iletişim bütçesi, çalışan sayısı) gelecek sene için pandemi öncesi döneme dönmüş bulunuyorlar.
C düzeyi yöneticilerin kendi şirketlerinden ve faaliyet gösterdikleri sektörden bir adım daha dışarı çıkıp, ülkeyle ilgili beklentilerine baktığımızda bambaşka bir resimle karşılaşıyoruz. Üst düzey yöneticiler arasında egemen olan iyimserlik yerini hemen karamsarlığa bırakıyor. Bu yöneticilere göre, 2021 yılında Türkiye ekonomisi gelecek sene bu yıla göre daha da küçülecek ve enflasyon daha yüksek olacak; buna karşın işsizlik oranı benzer bir mertebede seyredecek.
Bu karamsarlığın en önemli nedenlerinden biri de Türkiye ekonomisine duyulan güvenin son derece düşük olması. Üst düzey yöneticiler arasında ülke ekonomisine güvenenlerin oranı yüzde 6’ya kadar düşmüş görünüyor.
Araştırmanın künyesi
“2020 İş Dünyası Gündem Değerlendirme Araştırması”, Marketing Türkiye için Sia Insight tarafından gerçekleştirildi. Çalışmaya 30 Kasım – 14 Aralık 2020 tarihleri arasında çeşitli sektörlerden C düzeyi yönetici konumunda olan 117 kişi katıldı.