Yöneticiler pandemi sonrası için nasıl bir çalışma düzeni tasarlıyor?
Dünya çapında uygulanan çeşitli kısıtlamalar sebebiyle pazarlama sektörünün çoğu, hâlâ evden çalışıyor. Ancak aşıların kademeli olarak devreye girmesinin ardından ofis düzenine geri dönüş ihtimali de var. Ajanslar ve markalar büyük olasılıkla bu geri dönüşün nasıl gerçekleşeceğini ve pandemide benimsenen hangi çalışma uygulamalarının sürdürüleceğini planlamaya başladı bile… Yetenek alımı için büyük şehir merkezlerine bağlı kalmak veya çalışanların 5 gün boyunca ofiste olmasını istemek gibi eski alışkanlıklar geride kalıyor. Çünkü birçok işletme eski alışkanlıklarını sürdürmek istemiyor. Hem uzaktan çalışmanın hem de ofis ortamının avantajlarını koruyan hibrit bir düzen mümkün olacak mı? Gelin yöneticilerden dinleyelim.
Tam bir geri dönüşün olabileceğine inanmıyorum
Raagulan Pathy, APAC Head of Enterprise, Zoom
Pandemi bize “eski” çalışma düzenindeki verimsizliği net bir şekilde gösterdi. Artık büyük yetenekleri işe almak istediğimizde mesafe engeline takılmıyoruz, ekip içerisindeki iletişimi güçlendirdik ve pazardaki fırsatları daha iyi tespit ettik. Bunlara ek olarak dijital altyapının sağladığı maliyet tasarrufunu da fark ettik.
Elbette, bazen yüz yüze görüşme, yaratıcılığı harekete geçirmede büyük bir etken. Aşının dünya çapında yavaş ama emin adımlarla yayılmasıyla birlikte, ofise kademeli olarak geri dönme olasılığını görüyoruz. Ancak, sadece işletmelerin değil, okullar, sağlık hizmetleri ve finans kurumlarının da uzaktan çalışmanın avantajlarıyla tanıştığı koca bir yıl geçti ve eskiye tam bir geri dönüş olabileceğine inanmıyorum. Bunun yerine, gelecekte fiziksel ve uzaktan çalışmanın avantajlarının birleştirildiği bir hibrit modele geçileceğini düşünüyorum.
İşverenlerin ofisin ne anlama geldiğini yeniden tanımlamaları gerekecek
Max Morielli, President of Europe, Accenture Interactive
Uzaktan çalışma deneyimiyle birlikte verdiğimiz emek ve aldığımız karşılığı yani uzun süredir devam eden çalışma koşullarını sorguladık. Fjord Trends raporumuzun sonuçlarına göre, artık işletmelerin farklı düşünmek ve farklı uygulamalara geçmek için nihai izne ve alana sahip olduğu prototip oluşturma çağına giriyoruz.
Kişisel olarak, ailemle geçirdiğim zamana değer verdim ve iş seyahatlerine daha az zaman harcadım. Bu, salgın sonrasında da devam etmek istediğim bir düzen. Ancak buna rağmen, bir işyerinde fiziksel olarak bulunmanın değeri de inkâr edilemez. Pandeminin uzun vadeli bir sonucu olarak sosyal sermaye, bilgi aktarımı, sosyal beceriler ve uygulamalı deneyim önemli ölçüde zarar gördü. Bu nedenle, işverenlerin ofis’in ne anlama geldiğini yeniden tanımlamaları gerekecek.
Bu süreçte yeni bir normal tanımlamamaya kararlıyım
Pip Hulbert, UK Chief Executive Officer, Wunderman Thompson
Bence “eski normal” asla geri dönmeyecek uzak bir anı. Bir lider olarak, yeni bir düzen geliştirmeye çalışırken yeni deneyimler edindiğimiz bir zamanda, “yeni bir normal” tanımlamamaya kararlıyım. Bu zamana kadar tecrübe ettiğimiz ofisten ve uzaktan çalışmanın en iyi yanlarını toparlayarak hem çalışanlarımız hem de müşterilerimiz için ilham verici bir ortam yaratmalıyız. İşbirliğine odaklanarak ofis alanımızı yeniden tasarlıyor, teknolojiye yatırım yapıyor ve esnek çalışma politikamızı pekiştiriyoruz. Gelecek, denge ve esnekliği destekleyen, hem çalışanlarımız hem de müşterilerimiz için neyin işe yaradığını gözlemleyen bir deney kültürüyle şekillenecek.
Hibrit bir yaklaşıma dönebiliriz
Becky Skiles, Partner and chief Marketing Officer, Deloitte Digital
Covid-19 salgını sırasında hepimiz bir kez daha pazarlamacıların yaşanan problemden ziyade insanlığa odaklanması gerektiğini gördük. İlk karantinada yapılan Deloitte Digital araştırması, her beş tüketiciden birinin pandemiye olumlu tepki veren markaları kullanmaya başladığını ortaya çıkardı. Önümüzdeki yıllarda tüketiciler bu markaları tercih etmeye devam edecek.
Umarım ofis ortamına hibrit bir yaklaşımla dönebiliriz. Bu süre zarfında evden çalışanların çoğu, aileyle bağlantı kurma, koşuya çıkma veya iyi bir yemek pişirmek için günde fazladan üç saate sahip olmanın faydalarını öğrendi. Herkesin bu faydalara odaklanmaya devam ederek, ekibiyle yaratıcı bir şekilde çalışmak için rahat bir ortam bulacağını umuyorum.
Yeteneklerimiz değişmeye ve çözüme yatkın kalmalı
Claire Kimber, Group Innovation Director, Posterscope
İşletmeler ve bireyler, yeni dünya düzenine daha iyi uyan teknolojileri ve uygulamaları hızlandırmak zorunda kaldı. İnovasyon ve adaptasyonun girişimci ruhunun önümzdeki dönem de kaybolmamasını umuyorum. Sonuçta her şey akış halinde ve bir şeyleri yapmanın yeni yollarını bulma konusundaki yeteneklerimiz, değişmeye ve çözüme yatkın kalmalı.
Ofis hala önemli ancak artık varsayılan değil
Susan Pratchett, Western Europe Managing Director, Virtue
2020, birbirimize karşı yenilenmiş bir nezaket duygusunun yanı sıra daha esnek çalışma ortamı ve saatleri de getirdi. Bunların hepsi ne pahasına olursa olsun savunmaya devam etmemiz gereken şeyler.
Bu, ofisin hala önemli bir rol oynamadığı anlamına gelmez ancak artık varsayılan değil. Ofise bağlı kalmamak, büyük şehir merkezleriyle sınırlı kalmadan, dünyanın her köşesinden yeni yeteneklerle çalışmamıza olanak tanıdı.
Hibrit çalışma için 3:2 modelini taahhüt ettik
Camilla Kemp, Chief Executive Officer, M&C Saatchi
Pandemi bize çalışma şeklimizi tamamen yeniden düşünme fırsatı sağladı. Şimdi nihayet ofise döndüğümüzde hibrit çalışma için 3:2 modelini taahhüt ettik. Geçen yıl “Açık Ev” programımızın başlatılmasıyla, uzaktan çalışmanın ajansımızı yeni ve daha geniş bir kitleye açabileceğini keşfettik, bu nedenle potansiyel çalışanların katılımını sağlayan yetenek girişimleri yürütmeye devam etmeyi planlıyoruz.
Eski düzende ihtiyacımız olan tek şey; yüz yüze görüşmek
Simon Browning, Chief Operating Officer, Recipe Design
Zaten 2019’da bazı büyük değişiklikler düşünüyorduk, ancak Mart 2020’nin koşulları sonunda bizi stüdyomuzu kapatmaya zorladı. İlk çekincelere rağmen, avantajlara hemen ikna olduk. Sunum kültürü ortadan kalktı, iletişim, güven ve hesap verebilirlikle ilgili değerlerimiz güçlendirildi ve iş-yaşam dengesinde daha fazla esneklik sebebiyle katılım ve performans arttı.
O zamandan beri, alanımızı kalıcı olarak yüzde 70 oranında küçülttük ve uzaktan çalışmayı daha esnek, verimli ve güçlendirici hale getirmek için yeni araç ve teknolojilere yatırım yaptık. Gelecekte, geçici çalışma alanları kullanmak adına kalıcı stüdyoyu kapatacağız.
Eski düzende ihtiyacımız olan tek şey, yüz yüze görüşmek. Doğru işe alım kararlarını vermek ve güçlü ekip ruhunu baltalamaktan kaçınmak her zamankinden daha kritik.
Fiziksel çalışma alanlarını daha yaratıcı yollarla değerlendireceğiz
Birgitte Woehlk, Director of Culture and Talent, Design Bridge
Beş küresel stüdyomuzu birbiriyle yakından bağlantılı tutmak her zaman özel bir çaba ve düzenli seyahat gerektirdi. Ancak geçen yıl yönetim toplantıları, eğitimler ve şirket yayınlarını tek bir sanal stüdyo üzerinden gerçekleştirmek durumunda kaldık ve bu düzen hızla benimsendi.
Çevresel faydalarla birlikte artık sanal olarak bağlantı kurmak çok daha kolay. Ayrıca, paylaşılan fiziksel çalışma alanlarımızı daha yaratıcı yollarla değerlendireceğiz, müşterilerle işbirliğine dayalı çalışma ve mentorluk konularını önceliklendireceğiz. Evden daha etkili bir şekilde çalışılabiliyorken, neden haftanın beş günü işe gidip gelelim?
Kaynak: The Drum