Televizyonun geleceği Addressable TV’de
Marketing Türkiye ve TVekstra iş birliğiyle düzenlenen “Bir adım sonrası ve ötesinde televizyonun geleceği” konulu Roundtable, televizyon sektörünün önde gelen kanalarının üst düzey yöneticilerini bir araya getirdi. Sosyal mesafe kurallarına uyularak Boğaziçi Üniversitesi BÜMED Atatürk salonunda, 13 Ocak’ta gerçekleştirilen toplantıda “Addressable TV” ve “AdTech ve MarTech” teknolojileri üzerinden televizyonun geleceği konuşuldu.
İletişim platformlarının sayısının yanı sıra kapsamlarının artıp çeşitlendiği ve içerik akışının hızlandığı günümüzde, hedef kitleye ulaşmanın önemi ve yolları da artmaya devam ediyor. Özellikle pandemiyle birlikte önem kazanan mecra yönetimi, pazarlama sektöründe de birçok tartışma ve çalışmaya yol açıyor. Hızı beklenmedik şekilde artan dijital dönüşüm markaların ve pazarlama profesyonellerinin elini güçlendirirken doğru format seçimini yapmak sürdürülebilir başarının formülü haline geliyor. Peki bu gelişmelerden TV mecrası nasıl etkilenecek? Teknolojik gelişmeler ve dijital dönüşümden etkilenen mecralar arasında elbette televizyon da bulunuyor. Öyle ki “Adressable TV”, reklamcılıkta en hızlı büyüyen kanallardan biri haline geldi. Bu içgörü ışığında izleyicilerin dijital ayak izlerini (konum, ilgi, demografik bilgi gibi) programatik olarak analiz eden ve reklamların doğru kişiye, doğru zamanda ulaşmasını sağlayan TVekstra desteğiyle düzenlenen Marketing Türkiye Roundtable’da “Bir adım sonrası ve ötesinde televizyonun geleceği” konuşuldu. Marketing Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Günseli Özen’in moderatörlüğünü üstlendiği buluşmaya, TV8 Teknoloji Direktörü Doğa Özyürekli, TRT Dijital Platformlar Reklam Müdürü ve Uluslararası Yayınlar Reklam Direktörü Kadri Afacan, TRT Dijital Reklam Satış Sorumlusu Samet İnce, Demirören Chief Digital Officer’ı Görkem Gürel, Doğuş Yayın Grubu Grup Koordinatörü Murat Altuntaş,REM People CEO’su Bülent Peker ve Adform Genel Müdürü Cem Eroğlu katıldı. Geleneksel TV satın alma ve bu nedenle genel bir hedef sağlayan veriye dayanıyor. Adreslenebilir TV ise izleyenlerin anlık olarak izledikleri program ne olursa olsun doğru kitleleri hedefleyerek, onları izledikleri içerikle yakalamayı merkezinde bulunduruyor. Bu hane düzeyinde hedefleme, reklamveren için planladığı hiçbir gösterimin boşa gitmemesini sağlıyor. Daha da önemlisi, kampanya sonrası raporlamayla satışları artırabilecek optimum reklam sıklığını (frekans optimizasyonunu) da gösterebiliyor. Değişen medya tüketim alışkanlıklarının nabzını tutmaktan an zamanlı içerik odaklı reklam adreslenmesine kadar geniş bir opsiyon yelpazesi sunan Addressable TV hakkında tüm katılımcıların paylaştığı ortak görüş, bu teknolojinin hayatımıza giderek daha çok gireceği yönündeydi.
6 milyon haneye ulaşıyoruz
“Pandemi bizi pozitif etkiledi. Pandemi öncesinde 3.9 milyon haneye erişebiliyorken, şu anda 6 milyon haneye ulaşıyoruz. Bununla birlikte daha gidilecek çok yol var. Biz şu an beklediğimizin üstünde bir yerdeyiz. Paydaşlarımızla birlikte bu ekosistemi büyütmek ve olması gereken noktaya getirmek istiyoruz. Dünya pazarına baktığımızda 4 milyar doların üzerinde bir pazar büyüklüğü olduğunu görüyoruz. Türkiye’deki ölçeği hala daha çok küçük. Gidilecek daha çok yol var. 2021 yılında biz biraz daha ölçümleme tarafına yoğunlaşacağız.”
Amacımız TV dünyasının başka yetenekleri de olduğunu vurgulamak
“Biz dijital metrikleri çok rahat konuşuyorduk. Fakat sahada bunun çok kolay olmadığını gördük. Amacımız burada TV dünyasının başka yetenekleri de olduğunu ön plana çıkartmak. Bir marka aslında TV’yi 360 derece tüm evrenine ekleyebilir. Addressable TV alanında reklamverenler kampanyaları üzerinde ölçümleme yapabiliyor. Gerçekleştirilen bir kampanya çok rahatlıkla ölçümlenebiliyor. Hangi noktada başarılı ise o noktada ilerlenebiliyor. Böylece reklamverenin hayatı da kolaylaşmış oluyor. Hatta yapılan ölçümlemelerimizde markaların TV’den aldıkları müşterilerin 3 kat daha fazla olduğunu görüyoruz. Açıkçası TV dünyasının, satın alma duygusunu artıran en önemli mecra olduğunu söyleyebilirim.”
Addressable TV kesinlikle büyüyecek
“TV izleyicileri zaten connected. Ama bu noktada TV’lerin de connected olması gerekiyor. Ben addressable TV alanının kesinlikle büyüyeceğini, ilerleyeceğini düşünüyorum. Çünkü TV rahat bir ortamda, konfor alanı içinde izleniyor. O nedenle müşterinin satın alma olasılığı çok daha yüksek oluyor.”