Cumhurbaşkanlığı seçimi yine gündemi belirledi
Ajans Press’in medya analizlerine dayanarak hazırladığı 23 Temmuz 2014 tarihli Türkiye gündeminde en çok Cumhurbaşkanlığı Seçimi ve eski emniyet mensuplarına yönelik olarak yapılan operasyon yer aldı. Gündemin öne çıkan başlıklar şöyle:
Güncel/Siyasi
TÜRKİYE HUZUR İSTİYOR…
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, TBMM Başkanvekili Meral Akşener, MHP Genel Başkan Yardımcıları Celal Adan ve Atilla Kaya ile Mısır Çarşısı’nda esnaf ziyaretinde bulundu. İhsanoğlu, gazetecilerin soruları üzerine şunları söyledi: “Milletle direkt temas halindeyiz ve candan alâka görüyoruz. Bu candan alâka samimi bir şekilde tezahür ediyor. Çünkü herkes huzur istiyor. Esnafın borçlarının bir an evvel ödenmesi için gerekli tedbirlerin alınması gerek. Biz bunlarla birebir bu münasebeti kurarak onların dertleriyle hemdert, halleriyle hemhal olmak ve aynı zamanda bu insanlara gösterdikleri yakın ilgiden dolayı teşekkürlerimi sunmak istiyorum. (Sayın Başbakan ‘Kendisi bizim sayemizde o makamlara geldi. En yakından kendisi bilir ne kadar ilgilendiğimizi’ dedi, yanıtınız olacak mı, sorusuna) Benim bu göreve nasıl geldiğim açık seçik bir şeydir. Bu Türkiye hükümetinin aday göstermesidir. Türkiye hükümeti daha önce adaylar gösterdi, kazanamadı. Bu kamu görevlerine, uluslararası görevlere gelmek bir minnet borcu değil, millet adına yapılan hizmetlerdir. Ben bu hizmetleri çok iyi şekilde yaptığıma inanıyorum.” Akşam Esenler’deki iftarda vatandaşlarla buluşan İhsanoğlu, 3 askerin şehit olmasını hatırlatarak şöyle konuştu: “Bu, çocuklarımızı, gençlerimizi şehit edenlerin yanına kâr kaldı. Teröristler artık yakalanamıyor. Bayrakları indirenler kaçıyor ama arkalarından nutuk atılıyor, bir şey yapılmıyor. Birleşmiş Milletler’in Kürtler için yaptığını biz niye Türkmenler için yapmıyoruz, niye güvenlik bölgeleri yaratmıyoruz?”
ERDOĞAN BİZİM BABAMIZDI…
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, önceki günkü grup toplantısında milletvekillerine veda etmesi ve “Belki de bu kürsüden son konuşmamı yapıyorum” sözleri tüm milletvekillerine duygulu anlar yaşatırken gözyaşlarını tutamayan bazı milletvekilleri, o anda ne hissettiklerini anlattı. Grup toplantısını izleyen milletvekillerinden Ağrı Milletvekili Fatma Salman, “Biz Başbakan’a sadece siyasi lider olarak bakmıyoruz, baba olarak bakıyoruz. Başbakanımızın, başbakan sıfatları için duygusal anlar yaşadım. Siyasi lider sıfatları dışlında. Kadın milletvekillerinin tek lideri bence. Doğu, batı, kuzey, güney demeden kadın milletvekili seçti. Var olmasını sağladı. Kadınlara emeği çok fazladır. Dertleştik, en sıkıntılı anlarda sohbet ettiğimiz anlar olmuştur. İnsani yönleri çok güçlüdür. Bize verdiği bir emek var. Bize bakışı sadece bir vekil olarak olmadı bizlere bir anne bir kadın olarak baktı, her yönüyle sahip çıktı. Çözüm sürecine katkısı oldu. Türkiye’yi çok seviyor. Tüm bunları duüşündük, duygusal bir an yaşadım. İnşallah Başbakanımız cumhurbaşkanı olacak, her zaman onun yanındayız.” dedi. Antalya Milletvekili Gökçen Özdoğan Enç de, 2004’te siyasete başladığını ifade ederek, “Başka siyasi parti geçmişim yoktu. Tabii Sayın Başbakan bir genel başkan olmanın ötesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin lideri. Ben Recep Tayyip Erdoğan eşittir Türkiye Cumhuriyeti olarak görüyorum. Bırakıp gitmesi söz konusu değil o bizi rahatlatıyor. O an hüzünlü bir andı, zordu. Bir daha o kürsüden bize hitap edemeyecek. Biliyoruz bu bir başlangıç ama insan yine de üzülüyor. İnşallah daha iyi şeyler yapacağız. Yeni Türkiye konusunda, önderliğinde izleyeceğiz” diye konuştu. Ak Parti Grup Yönetim Kurulu Üyesi de olan İstanbul Milletvekili Mustafa Ataş ise, “O anlar anlatılamıyor, bunlar yaşanıyor. Başbakan ile 1985’ten bu yana beraberiz öncesi de var ama yakın çalışma o tarihten bu yana. 29 yıl beraberdik, Allah nasip ederse seçilirse daha iyi bir noktada ülkeye hizmet edecek. Bir duygusallık oluyor. Veda konuşması gibiydi, Başbakanımız veda etmez ama bu anlarda duygulanıyor insan. Film şeridi gibi geçmiş yıllardan beri yaşadıklarımız gözümün önünden geçti. Tayyip Erdoğan ile siyaset yapmak farklı bir şey, yol arkadaşı olmak çok farklı. Çok güzel yıllar geçirdik. Daha güzel de olacak inşallah” dedi.
BAHÇELİ’DEN ‘VATANA SAHİP ÇIK’ ÇAĞRISI…
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı seçimi ve Türkiye’nin geleceğine ilişkin görüş ve önerilerinin yer aldığı “Türk Milletine Tarihi Görev Çağrısı” başlıklı konuşmasının CD’sini ve metnini, siyasi partilere, sivil toplum örgütlerine, parti teşkilatına, televizyon ve gazetelerin genel yayın yönetmenlerine gönderdi. Bahçeli özetle şu mesajları verdi: Mensubiyetinden iftihar ettiğimiz aziz milletimize çok açık çağrımız vatanına, bayrağına, kimliğine, tarihine, geçmişine ve geleceğine sahip çıkması yönündedir. Çağrımız milli ve üniter devlet yapımıza, toprak bütünlüğümüze, milli birliğimize destek verilmesidir. Deyim yerindeyse Türkiye düşmanları 2. defa Polatlı’ya kadar gelmiş, milli bünyeyi ele geçirmek, milli varlıkları gasp etmek maksadıyla AKP’yle ihanet sedirine yerleşmişlerdir. Cumhurbaşkanı Seçimi öncesi aziz milletimin her ferdi hassas, objektif, içten, herhangi bir telkin ve algı operasyonlarına kapılmadan bir iç muhasebe yapmalıdır. Zaman ideolojik kalıplarla, inat ve siyasi dürtülerle hareket etme zamanı değildir. Aday Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması halinde cumhuriyet ölümcül yara alacak, Türk tarihi makas değiştirecek, millet bölücülüğün kafesine hapsedilecektir. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması PKK’nın, HDP’nin, Türkmen katillerinin, Müslüman canına kast edenlerin, Türk hasımlarının, Barzani’nin, IŞİD’in, BOP’un, Haçlı emellerinin, El-Kaide’nin, Boko Haram’ın, Taliban’ın, yolsuzluk çetelerinin Çankaya’yı mesken tutması anlamına gelecektir. Türk milleti böyle bir bozguna elbette izin vermemelidir, inancım odur ki vermeyecektir. 10 Ağustos’ta otokrasi ile demokrasi arasında bir tercih yapılacaktır. 10 Ağustos’ta hoşgörüyle dayatmadan, hak ve özgürlüklerle faşist eğilimlerden birisi öne çıkacaktır. Kürt kökenli kardeşlerim oyuna gelmemeli, AKPPKK- HDP tuzağına düşmemelidir. Her Kürt kökenli kardeşim Türk milletinin eşit ve yeri dolmaz bir parçasıdır. Türk milleti etnik, mezhep ve dil farklılıklarının gölgesinde bir araya gelen, gevşek ve zamanı gelince dağılacak ısmarlama ve zorlama bir kalabalık değildir. Bu vatan hepimizindir. Kürt kökenli kardeşlerim tarihi bir görevin arifesindedir. Çağrımız milletimizin her ferdinedir. Çağrımız 77 milyonun tümünedir. Çağrımız güzel ülkemin güzel insanlarınadır. Çağrımız Türk siyasetinin güzide partilerine, sivil toplum kuruluşlarına, ekonomik ve sosyal hayatın saygın temsilcilerinedir. Geçmişte nasıl başarmışsak, geçmişte nasıl kötülüğü ve kötü niyetlileri def etmişsek yine yaparız, yine başarırız.
‘BAŞBAKAN GÜL’ TEZAHÜRATLARI…
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e, Malatya’da “Başbakan Gül” tezahüratları yapıldı. Beraberinde Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ile Beydağı Konaklama Tesisleri’nde barınan Suriyeli sığınmacılarla iftar açan Gül, Ortadoğu’nun ateş içerisinde olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: “Sizlerle iftar açmaktan duyduğum memnuniyeti dile getirmek istiyorum. Sizler tarihinizde zor bir dönemi yaşıyorsunuz. Maalesef evinizden, yurdunuzdan oldunuz ve buralara kadar geldiniz. Tabii ki biz Müslümanlara düşen de kardeşleriniz olarak onlara kucağımızı açmak ve en güzel misafirperverliği yapmaktır” Gül, iftardan sonra Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır’ı makamında ziyaret etti. Yaklaşık yarım saat süren ziyaret sonrası çıkışta vatandaşlar Gül’e, sık sık “Başbakan Gül” tezahüratı yaptı.
BİLANÇO AĞIRLAŞIYOR ÖLÜ SAYISI 6’YA ÇIKTI…
Diyarbakır- Bingöl karayolunun Tuzlaköy yakınlarında önceki gece seyir halinde olan LPG yüklü tankerin devrilip infilak etmesi ve alevlerin yoldan geçe iki yolcu otobüsü ile bir hafif ticari aracı da sıçradığı kazada ağır yaralananlardan ölenler oldu ve can kaybı yükseldi. Kaza gecesi Fikri Tertip, Diyarbakır Gazi Yaşargil Hastanesi’nde hayatını kaybetti, 64 yaralı da hastanelerde tedaviye alındı. Tanker sürücüsü F. Y. tutuklandı. Tedavi altındaki yaralılardan Önder Obiç ile Ferman Erdem Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde, Ali Ağırbaş İstanbul Eğitim Hastanesi’nde, Mehmet Sıdık Yaşar Derince Eğitim Hastanesi’nde, Şükrü Yıldırım ise Mersin Üniversitesi Hastanesi’nde öldü. Böylece olayda ölenlerin sayısı 6’yı buldu. Kazada yaralanan 59 kişiden 31’inin Diyarbakır’da, diğerleri ise yanık ünitesi bulunan diğer illerdeki hastanelerde tedavileri sürüyor.
‘TEK ADAM PARTİSİ DEĞİLİZ’…
Elazığ’ı ziyaret eden Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, yerel yayın yapan Kanal E ve Kanal Fırat televizyonlarının programında soruları yanıtladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın karizmatik ve başarılı olduğunu ancak, AK Parti’nin tek adam partisi olmadığını ifade eden Arınç, şöyle konuştu: “Tayyip bey şüphesiz karizmatik başarılı bir liderdir. Ama, ona endeksli bir siyaset gütseydik bu kadar başarılı olamazdık. Onun gibi başarılı ve kabiliyetli çok insan var partimizde. Hiç kimse ümitsizliğe kapılmasın. Partiyi Allah’ın izniyle birbirinden değerli insanımız alır, götürürler. Başbakan olması mümkün olan birçok insan var. Onlar bir şekilde götürürler. Genel kongremizi yaparız. 2015 seçimleri önümüzdeki yıl kararındayız. Binde bir ihtimalle erken seçime gittik, o zaman da Abdullah bey seçimlere girer, milletvekili olur, partinin de genel başkanı olur.” Arınç, ‘paralel yapı’ operasyonu ile ilgili de şöyle konuştu: “Operasyon devam edebilir. Başka yerlerde de ayağı bulunabilir. Ama şunu unutmamamız gerekiyor, soruşturma gizlidir. İnsanlar suçlu olduğu sabit olmadan, kesinlikle suçlu olarak teşhir edilmemelidir. Bir de kamu görevlilerine karşı kötü muamele de yapılmamalıdır. Yani arkalarından kelepçelenmemelidir, teşhir edilmemelidir.” Arınç, “AK Parti ile Cemaat arasındaki gelişmeler bir sulhun olmayacağını gösteriyor. İki tarafı da çok iyi biliyorum. İçim yanıyor. Ama bir şeylerin ortaya çıkması lazım. Belli yerlerde yuvalanmış insanların artık bu işlerden vazgeçmesi gerekiyor. Bir de tabii, ‘biz bunları yaptık ama bizi affedin’ demeleri lazım” dedi.
ZULME SUSAN MONŞER RAHATSIZ…
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçimi dolayısıyla Adana’da İstasyon Meydanı’nda düzenlenen mitingte halka hitap etti. Başbakan Erdoğan, “CHP İsrail’e söz söyleyemiyor, Pensilvanya medyası İsrail zulmüne destek veriyor. Pensilvanya’daki beyefendileri taziye diliyor, İsrail’e bir laf söyleyemiyor. Çünkü efendisi…” diye konuştu. Erdoğan, Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun, 8 yıllık görevi süresince adeta bir “monşer” örneği sergilediğini, hiçbir zaman yürekli bir çıkışı olmadığını ifade ederek, “Gazze iyi bilir, Filistin iyi bilir, Hamas iyi bilir, El Fetih iyi bilir. Bizim onlara olan muhabbetimizi Ekmel beyin ölçmeye ne gücü yeter, ne düşünce dünyası yeter” dedi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yıllarını İsrail zulmüne göz yumarak geçirdi. Ona bir görev verdik, bir emanet verdik, gitti o emanete ihanet etti. Senden önce böyle bir aday çıkarmamız söz konusu olmadı, iktidarımızın yeni yıllarıydı, seni gösterdik ve kazandın. Sana bütün desteğimizi verdik, şimdi çıktın nankörlük yapıyorsun. ‘Türkiye Gazze için bir şey yapmadı’ diyorsun. Gözüne dizine dursun. Türkiye’nin İslam Konferansı Örgütü’ne vermiş olduğu destek konusunda gelip ‘şu kadar para veriliyor, benim burada başarılı olmam için buraya verilen desteği şuraya çıkarın’ diyen sensin. Bunları nasıl görmemezlikten gelirsin?”
PANİKTEKİ ABİLERDEN ÇÖZÜLMEYİN MESAJI…
17 Aralık darbe girişiminin mimarı olan emniyet müdürleri geceyi yıllarca yönettikleri İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün Terör suçlularının kaldığı C Blok’taki nezarethanelerinde geçirdi. Eski İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer ve Yurt Atayün’ün de aralarında bulunduğu 107 şüphelinin sorguları başladı. Emniyet müdürlerinin blok halinde hareket ederek ‘ifade vermeme’ kararı aldıkları öğrenildi. Birçok operasyonda ve yasa dışı dinlemede amirlerinin baskısı ile hareket eden bazı memurların aralarında ifade verip paralel yapıyı deşifre edeceklerini konuştukları belirtildi. Bunun üzerine abi diye tabir edilen müdürlerden nezaretteki polislere ‘çözülmeyin, bizi buradan kurtaracaklar’ mesajı gönderdiği öğrenildi. İstanbul merkezli 25 ilde düzenlenen “Selam örgütü adı altında yasa dışı dinleme” ve “sahte isimlerle yasadışı dinleme” operasyonlarında aralarında dönemin emniyet müdürlerinin de bulunduğu hakkında yakalama kararı çıkan toplam 115 kişiden 107’si gözaltına alındı. 2 polis Emniyet’teki sorgularınhın ardından serbest bırakıldı. 9 istihbaratçı polis ise kayıplara karıştı. 9 kritik istihbaratçı ise firarda. Kritik soruşturmalara imza atan Emniyet Müdürleri Erol Demirhan, Mehmet Yılmaz, Ahmet Öztürk, Halil Karakuzu, Emniyet Amirleri Murat Hamarat, İsmail Aslan, Ali İkli, Başkomiserler İkbal Kayaduman ve Fatih Tezcan adresleri ve bulunabilecekleri tüm adreslerde bulunamadı. Emniyet, yurtdışına kaçma ihtimallerine karşı sınır kapılarında önlem aldı. Gözaltına alınan eski İstihbarattan sorumlu emekli Emniyet müdürü Ali Fuat Yılmazer ve eski terörle mücadele şube müdürü Yurt Atayün’ün de aralarında bulunduğu şüpheliler dün sağlık kontrolünden geçirildi. Ali Fuat Yılmazer kelepçelenmesine tepki gösterip “bu şeref madalyalarını görün” diye bağırıp kendisine eşlik eden polislere ‘şov yapın’ diye çıkıştı. Ters kelepçe takılarak hastaneye getirilen eski Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün girişte, “Kimin ülkemizde operasyon yaptığı çok net görülüyor” dedi. Yurt Atayün çıkışta da, “Sistematik olarak psikolojik işkence yapılmaktadır” diye konuştu. Yapılan incelemede soruşturmada milyonları bulan çok önemli isimlere ait dinleme kayıtlarının 17 Aralık operasyonundan sonra buhar olduğu ortaya çıktı. Polis şimdi bu önemli kişilere şantaj amaçlı kullanılması planlanan ses kayıtlarının peşine düştü.