Evden çalışmada kadınların yükü fazla şikâyeti az
Geride kalan son bir yılda hayatın tüm dinamikleri pandemi koşullarınca yeniden yapılanırken şüphesiz ki bu dönüşümden en çok çalışma hayatı etkilendi. Yakın bir geçmişe kadar pek çok sektörün işlerini evden yapmaya devam edeceği akıllara dahi gelmezken bugün hayatın yeni normali. Üstelik bu normalin pandeminin ardından da yeni bir düzen getireceği aşikâr. Peki tüm bu süreçte evden çalışanların karşılaştığı en büyük zorluklar nelerdi? Evden çalışmada hem kadınlar hem de erkekler nasıl etkilendi? Kimler mutlu kimler şikayetçi? Kamu ve özel sektörün evden iş yapış şekillerinde nasıl farklılıklar gözlemleniyor? Yanıtlar Bursa Uludağ Üniversitesi İİBF Çalışma Ekonomisi Ve Endüstri İlişkileri Bölümü Yönetim ve Çalışma Psikolojisi ABD Öğretim Üyesi Aşkın Keser’in öncülüğünde gerçekleştirilen araştırmada…
Evden çalışmada en temel sorun: İletişim!
Araştırmaya katılanların “Evde çalışmada yaşadığınız temel sorun nedir?” sorusuna verdikleri cevaplar incelendiğinde, ilk sırada “İş ortamındaki iletişim ve iş birliği fırsatlarını kaybetmek”, ikinci sırada “Aile ile birlikte yaşarken çalışmada zorlanmak” ve üçüncü sırada da “Artan iş yükü ile boğuşmak” şeklinde sıralanıyor.
Erkekler kadınlardan daha şikayetçi!
Araştırmada katılımcıların en temel problem olarak ifade ettiği “Aile ile birlikte yaşarken çalışmada zorlanmak”, ibaresine kadınların yüzde 12,9’u katılırken erkeklerin ise yüzde 17,2’si katılıyor. Genel anlamda beklenti kadınların daha yüksek oranda bu seçeneği temel sorun olarak belirteceği yönünde olsa da veriler tam tersini ortaya koyuyor.
“Artan iş yükü ile boğuşmak”, seçeneğinde ise yine kadınların aksine erkekler tarafından daha yüksek düzeyde temel sorun olarak belirtiliyor. Bu seçeneğe “temel sorun” diyen erkeklerin oranı yüzde 11,8, kadınların oranıysa yüzde 9,8.
“İşe motive olmakta zorlanıyorum”, diyenlerde ise, kadınların motive olmada zorlanmayı temel sorun olarak bildirmeleri erkeklere göre daha yüksek. Kadınlar için oran yüzde 10,5 iken, erkeklerde yüzde 7,4. Bu sonuç, kadınların evdeki ikili rolleri düşünüldüğünde, iş-aile rollerindeki çatışmayla açıklanabilir.
Kamu çalışanları “donanım yetersizliği”nden, özel sektör çalışanları ise “artan iş yükü”nden şikayetçi!
Araştırmaya katılanların çalıştığı kuruma göre temel sorun değişkeni açısından pek çok maddede benzer sıralamaya sahip oldukları görülüyor. Bu değişkene göre önemli fark, “Donanım sorunları yaşamak – yeterli ekipmana sahip olmamak”, “Artan iş yükü ile boğuşmak” ve “Evde uygun bir çalışma ortamına sahip olmamak” seçeneklerinde gözleniyor.
“Donanım sorunları yaşamak- yeterli ekipmana sahip olmamak”, “Artan iş yüküyle boğuşmak”, kamuda yüzde 13 oranında ilk sorun olarak belirtilirken, özel sektörde bu oran yüzde 4,7 düzeyinde dile getiriliyor. Bu anlamda kamunun evde çalışmaya özel sektöre göre daha az deneyimli olduğunu söylemek mümkün.
“Artan iş yükü ile boğuşmak”, özel sektör çalışanlarınca yüzde 13,6 oranında temel sorun olarak bildirilirken, kamu sektörü için bu oran yüzde 7,4. Bu sonuç özel sektörde çalışanlardan kurumlarının beklentilerinin daha yüksek olduğunu gösteriyor.
“Evde uygun bir çalışma ortamına sahip olmamak”, özel sektör çalışanlarınca yüzde 7 oranında temel sorun olarak bildirilirken, kamu sektörü için bu oran yüzde 4,3.
Araştırmanın metodolojisi
Bursa Uludağ Üniversitesi İİBF Çalışma Ekonomisi Ve Endüstri İlişkileri Bölümü Yönetim Ve Çalışma Psikolojisi ABD Öğretim Üyesi Aşkın Keser tarafından gerçekleştirilen araştırma 20 Kasım – 20 Aralık 2020 tarihleri arasında gerçekleştirildi.
Araştırmanın anketi Linkedin’de ve diğer sosyal medya hesapları aracılığıyla uygulandı. Ankete bir aylık süre içerisinde toplamda 4020 katılım gerçekleşmiştir.