Çevirmenler mutsuz, alt yazılar tatsız!
Artık kimse bizi “Kasım’da aşk başkadır”ın Sweet Nowember olduğuna ikna edemez. Ya da “Çık Aramızdan”ın License to Wed olduğuna… Tabii böyle durumlar olduğunda çevirmenleri töhmet altında bırakıyoruz. Onlar da eleştiriyi iyi kaldırıyor ve şikayetleri yok diyorduk ama durum öyle değilmiş. Çevirmenler Meslek Birliği Yönetim Kurulu bugün isyan etti. Eleştirilerin hedefi olmaktan ve insani çalışma şartları elde edemediklerinden nitelikli işgücünü kaybettiklerine dair bir basın açıklaması geldi. Buradan bakınca haksız da değil gibiler gelin bakalım daha neler söyleyecekler…
Kullanılan dil bir eseri ya da izlediğimiz bir videoyu belki de en çekici kılan unsurlardan biri… Ve çoğu insan okuduğu kitaplar ve izlediği filmlerdeki çeviri kalitesini önemsiyor. Fakat anlaşılan eser sahibi platformlar yeterince önemsemiyor. Konuyla ilgili eleştirilerin ilk muhatabı doğal olarak çevirmen oluyor ama Çevirmenler Meslek Birliği Yönetim Kurulu da diyor ki “mesleğimiz değersizleştiriliyor ve sunulan sözleşmeler, biçilen fiyatlar insani bir düzeyde değil…”
Çevirmenler Meslek Birliği Yönetim Kurulu’nca yapılan resmi açıklamanın tamamı şöyle;
“Sosyal medyada, çeşitli TV kanalları ve dijital platformlarda yayınlanan dizi ve filmlerin altyazı ve seslendirme çevirileri hakkında şikâyetler, hatta ithamlarla karşılaşıyoruz. Söz konusu şikâyet ve ithamların doğrudan çevirmenlere yöneltildiğini, bunun ardında ise alana ve bilhassa alandaki büyük emek sömürüsüne dair bilgi eksikliği olduğunu görüyoruz. Her alanda olduğu gibi çeviri alanında da “kötü” olarak değerlendirilen işler, “iyi” olarak değerlendirilenlerden daha fazla konuşuluyor, eleştiriliyor. Bunun farkındayız. Eleştirinin, gelişimi ve değişimi beraberinde getirdiğine inanıyoruz ancak eleştirinin bitip şikâyet ve ithamların başladığı noktada, kimi zaman ekranlarınızda izlediğiniz dizi ya da filmlerin çevirisinden yakındığınızda, bu çevirileri kalitesiz bulduğunuzda, sorumluluğun sadece çevirmene ait olmadığını hatırlayın istiyoruz. Altyazı ve seslendirme çevirmenlerinin icra ettiği meslek, dünyanın birçok ülkesinde el üstünde tutulan bir alanken Türkiye’de işverenler, yerli platformlar, yerli kanallar ve yabancı platformlar için çeviri hizmetini üstlenen aracı kurumlar tarafından meslektaşlarımıza “ucuz işgücü” gözüyle bakılarak çok düşük ücretler ve kabul edilemeyecek sözleşme koşulları dayatılıyor. Çevirmenlerin 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında işlenme eser sahipliğinden doğan mali ve manevi hakları gasp ediliyor. Bunun yanı sıra bilgi birikimi, araştırma ve yaratıcı emek gerektiren çeviri süreci, akıl almaz teslim tarihleriyle sıkıştırılıyor. Mesleğimizin bu şekilde değersizleştirilmesi, yetkin çevirmenlerin meslekten uzaklaşması ve gerek dijital platformlarda gerek TV kanallarında karşılaştığınız çevirilerin, ne yazık ki, yer yer “kötü” olması sonucunu doğurabiliyor. Biz ÇEVBİR olarak, ÇEVBİR çatısı altındaki altyazı-seslendirme çevirmenleri olarak, bu durumla mücadele ediyoruz ve etmeye devam edeceğiz. Yukarıda anılan tüm kurumların çevirmen ücretlerinde ulaşması gereken asgari seviyeyi, ÇEVBİR olarak kamuoyuna duyurduğumuz ve ilgili kurumlarla paylaştığımız tarifelerde detayıyla belirttik. Ayrıca etik ilkeler ışığında hem işverenlerin hem çevirmenlerin haklarını koruyan tip sözleşmeler ÇEVBİR tarafından hazırlanarak ilgili kurumlar ve kamuoyuyla paylaşıldı. Başka birçok alan gibi bu alanda da olumlu yönde adımların atılabilmesi için ilgili tarafların işbirliği içinde hareket etmesi gerekiyor. Bunun için örgütsüz meslektaşlarımız ve izleyicilerden destek bekliyoruz. Özellikle izleyicilerden dileğimiz, tepkilerini hangi koşullarda çalıştığı bilinmeyen bir meslektaşımıza yöneltmek yerine asıl sorumlu olan ve sahip oldukları ekonomik olanakları iyi çeviri dışında her şey için kullanabilen kanallara, platformlara ve aracı kuruluşlara yöneltmeleri. Tüm meslektaşlarımızı da ÇEVBİR çatısı altında bir araya gelmeye, taleplerimizi birlikte sahiplenmeye davet ediyoruz. İyi çeviriye yönelik ortak talebimizi ancak bu şekilde hayata geçirebiliriz.”