Dijitalzede olmaktan kurtaracak 6 ipucu
Tüm dünyanın dijital bir dönüşümden geçtiği günümüzde toplumumuz da süreçten payına düşeni aldı. Öyle ki 2021’de Türkiye’de internet kullanıcı sayısının 3.7 milyonla yüzde 6, sosyal medya kullanıcı sayısının ise 6 milyon ile yüzde 11 arttığı görülüyor. İş ve özel hayatımızı bir süredir ekranlara sığdırarak yaşadığımız bu dönemde, Ocak 2021 verilerine göre günde ortalama 7 saat 57 dakikayı internette, 2 saat 57 dakikayı ise sosyal medyada geçiriyoruz… Peki, değişen iletişim anlayışımızla yaşadığımız “yeni normal”in bize nasıl etkileri oluyor? Hepimiz bir dijitalzedeye dönüşmüş olabilir miyiz? Dahası dijtalzede olmaktan nasıl kurtulabiliriz? Yanıtlar Dijital Denge Derneği’nden geliyor…
İş yapış şekillerimizden eğlence anlayışımıza, bizi dünyaya entegre eden teknolojinin ve dijital servislerin hayatımızdaki pozitif yansımaları elbette su götürmez bir gerçek. Ancak bununla birlikte belki de pek çoğumuz gün içerisinde ekran karşısında geçirdiğimiz vakti kısıtlamak isterken bir yandan da platformlar arasında kaybolduğumuzu da fark ediyoruz. İşte tüm bu dilemma bizi yeni bir kavramla tanıştırıyor: dijitalzede!
Dijitalzede olduğumuzu nasıl anlarız?
- An’ı kaydetmekten “an”da kalamıyoruz. Yani içinde bulunduğumuz güzel anları fotoğraflamak uğruna o anın duygusunu kurban veriyoruz.
- Hızlı erişebildiğimiz tüm içerikleri aynı hızla tüketiyoruz; bu bizim aklımızı ve ruhumuzu çok yoruyor ve üretmeye takatimiz kalmıyor.
- Ekran ışığına maruz kaldığımız geç saatlerde uyku tutmuyor, uykusuz kalıyoruz.
- Wi-fi bağlantısı aradığımız her yerde aslında sosyal medyaya, dijital içeriklere daha bağımlı hale geliyoruz.
- Üşenip, erteleyip, kolayca vazgeçiyoruz. Sosyal medyada gördüklerimizden çabucak etkilenip, özenmeye meyil ediyoruz. Kendi isteklerimize tam olarak kulak vermeden başkalarının yaşadığı hayatı takip etmeye çalıştığımızdan bu ilgi alanlarımız maymun iştahtan öteye gidemiyor.
- Dijital içeriklere sürekli erişme isteğiyle akıllı telefonlarımız ve tabletlerimize bakarken boynumuza oldukça fazla yük biniyor. Adeta 22 kiloluk bir yük taşıyoruz. Bu da vücut postürümüzü bozuyor.
Peki, günlük rutin haline gelen bu durumların nasıl farkına varabilir; bunların nasıl üstesinden gelebiliriz? Dijital Denge Derneği Kurucu Başkanı Tuğba Şengül Lik, bu farkındalığı artırmaya yönelik hazırladığı bir rehber niteliğinde olan ‘’Biz de Aslen Buralı Değiliz’’ kitabında bu sorulara ışık tutuyor…
İşte dijitalzedelere 6 öneri…
- Dijital abur cuburla beslenmeyin. 24 saat içerisinde çevrimiçi dünyada ne tükettiğinizi not alın, gereksiz gördüğünüz içerikleri ertesi gün daha az izlemeye ve/veya okumaya çalışın.
- Vücudunuzu fark edin ve ona önem verin. Derin nefes almak, gerinmek, meditasyon, spor gibi bedeninizi dinlendirecek ve direncini artıracak aktiviteleri hayatınıza dahil edin.
- Dengeli beslenin. Bu, beyninizin daha berrak çalışmasına, veriminizle bağışıklığınızın artmasına katkı sağlayacak. Daha kaliteli bir hayat yaşayacaksınız.
- Etrafınızdakilerle fiziksel iletişimin size, psikolojinize iyi geleceğini unutmayın. Sosyal mesafe kurallarını koruyarak sosyalleşin.
- Yavaşlayın. Ne biz dünyanın hızına yetişebilir ne de aynı anda beş şey yaparak nitelikli bir şey üretebiliriz. Yapacağınız işlere tek tek vakit harcayın. Emin olun siz yavaşladığınızda işler daha kolay yoluna girecek.
- Mola verin. Kendinizi strese neden olan şeylerden bir süreliğine uzaklaştırın. Bu, dinlenmenize ve yeniden enerji kazanmanıza yardımcı olacak.
Türkiye dijital reklam yatırımlarında Avrupa’da en fazla büyüyen ülke!
Baby boomers dijital dünyada gafil avlanıyor!