9 Eylül’ü İzmirlilerle İzmir’de kutlamak!
Kordon’da oturuyoruz. Önümüzden metrelerce uzunluğunda Türk bayrağı ve onu taşıyan coşkulu kalabalık geçiyor. Coşkularına biz de karşılık veriyoruz. Yer, gök kırmızı – beyaz. Motosikletliler, ATV’ler sıralanıyor ardına. Gökyüzünde helikopterlerden göğe korkusuzca asılmış gençleri görüyoruz. İzmir marşı çalınıyor yüksekten. Yürekler kıpır, kıpır. Uzun zamandır milli bayramlarda pencereye bayrak asmanın ötesine geçmeyen kutlamalarımızla unuttuk mu nasıl bayram kutlanacağını? 9 Eylül’de İzmir’de olmak sanırım hatırlattı ve bu hatırlama ne kadar iyi geldi anlatamam!..
İstiklal Sergisi’ni gezmek tarih kitaplarımızın dönemin yaşanmışlıklarına tam hakkını veremediğini düşündürüyor. Bugüne değin görmediğim fotoğraflar ve dokümanlarla o günleri daha iyi anlamama neden oluyor. Sergi alanında duygularım dalgalı, bulutlu dolup taşıyor. Bu nedenledir ki İzmir’in kurtuluş gününde İzmir’de olmak çok değerli. Benim için 9 Eylül 2021 unutulmaz olacak.
İş Sanat’ın, “İstiklal” sergisi anlamı itibarıyla kendi başına bile çok değerli ancak kurgulanışı, zamanlaması ve sergilendiği kentle özgünleştirilmesi sununun değerini başka bir boyuta taşıyor. İstanbul ve Ankara sergileri 29 Ekim 2019’da açılırken, İş Sanat Genel Müdürü Zuhal Üreten, “İzmir sergisini 9 Eylül’de açalım” demiş. Bu ziyaret için kadın gazetecileri ve uzun yıllardır süregeldikleri kurumsal sosyal sorumluluk projelerinin kadın yöneticilerini davet etmiş.
Anlam, kapsam ve kurgulanışıyla sergi hem ziyaretçi rekoru kırmış, hem ödül almış
“İstiklal Sergisi”, 9 Mayıs 1919’un 100. yılında İstanbul’daki Türkiye İş Bankası Müzesi ve Ankara’daki İktisadi Bağımsızlık Müzesi’nde eş anlı olarak açılmış. Bağımsızlık mücadelesi, yerli ve yabancı birçok arşiv ve koleksiyondan edinilen bine yakın özgün belge, fotoğraf, film ve obje aracılığıyla anlatılırken bugüne kadar ortaya çıkmamış dokümanlardan da faydalanılmış. İstiklal Sergisi, pandeminin getirdiği kısıt ve tedbirlere rağmen iki kentte 650 bin ziyaretçiye ulaşarak kırılması güç bir rekora da imza atmış.
İstanbul ve Ankara sergileri de çok anlamlı bir günde 29 Ekim 2019’da ziyarete açılmış. Aynı gün yaklaşık 11 bin kişi ağırlayarak günlük ziyaretçi rekoru kırmış. İstiklal Sergisi an itibarıyla İzmir’deki sergisi, “Büyük Zafer’in 100. Yılına Doğru” başlığıyla ile ziyaretçilerine açık. İzmir Büyükşehir Belediyesi iş birliğinde genişletilen sergi ise özel belgelerle zenginleştirilmiş. Kültürpark’ta 30 Ağustos 2021’de ziyaretçilerine açılan İstiklal Sergisi 9 Eylül 2022’ye kadar açık kalacak.
İzmir’in milli mücadeledeki önemi sergide vurgulanıyor
Sergi İzmir için hazırlanırken kentin Milli Mücadele’deki yeri ve öneminin altını çizen eklemeler yapılmış. İstanbul ve Ankara sergilerinden daha geniş olan İzmir sergisine yerel kaynaklar ve koleksiyonerlerden alınan destekle İzmir’in önemini vurgulayan bir giriş bölümü eklenmiş. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemi, Balkan Savaşları ve Büyük Harp’e değinen dokümanların yanı sıra “Mütareke ve İşgal”, “Direniş ve Kuvayı Milliye”, “Düzenli Ordu ve Sathı Müdafaa”, “Hukuk ve Taarruz”, “İstiklal ve Cumhuriyet” başlıkları altında toplanan içeriğe İzmir’in kurtuluşuna dair yeni unsurlar da ilave edilmiş.
Sergi fuarın ilk üç gününde 10 bin ziyaretçiyi ağırlarken halka açık saatleri de uzatılmış. Sergi halen Ankara’da da İktisadi Bağımsızlık Müzesi’nde ve sanal ortamda İş Sanat internet adresinde gezilebiliyor.
Kayıp Sancak
Milli mücadelede sayısız kahramanın kahramanlıklarına tanıklık eder tarihimiz. Tarihin sayfalarında kaybolanlar dokümante edilenlerden fazladır. Gazeteci Mehmet Uluğtürkan ilk kitabı “Madalyasız’da” da ikinci kitabı “Kayıp Sancak”ta da zoru seçer, kayıp tarihi kayıtlara geçirir. Madalyasız’da Maraş’ın, Kayıp Sancak’ta Kilikya bölgesi ve Adana’nın kurtuluşu sürecinde kahramanlıklarının yanı sıra diplomasi dehalarıyla vatanı düşman işgalinden kurtaran isimsiz kahramanları yazar. Kayıp Sancak’ı manidar bir zamanda, 9 Eylül İzmir seyahati öncesinde okuyan biri olarak İstiklal Savaşını unutmamamız ve unutturmamamız gerektiğini düşünüyorum.