İşte SXSW 2015’in son gün oturumları…
SXSW Festivali’nin son gününde big data’nın değiştireceği dinamikler, medya ve teknolojinin geleceği konuşuldu. Ayrıca son günde izleyici rekoru kıran Google’dan Astro Teller’in sunumu dikkat çekerken, sosyal medyanın insan kaynakları işleviyle takip edilip edilemeyeceği tartışıldı. Yael Habif, son gün oturumlarını Marketing Türkiye için takip etti.
Birinci Oturum: We’re All Related – The Big Data Proves It
Son günün ilk oturumunda tüketici DNA’larını araştıran 23andMe’nin Nüfus Genetik Uzmanı Katarzyna Bryc ve Araştırma Direktörü Joanna Mountain sunum yaptı. Konuşmacılar, big data’yla birlikte soy biliminde bir devrim yaşandığını anlatırken, akıllara biyopolitika süreçleriyle ilgili toplumları ilgilendiren gelişmeler yaşanıp yaşanmayacağı geldi. İşte Habif’in oturumda kaleme aldığı notlar:
Büyük Data sayesinde, soy bilimi ve genetik araştırmalarında devrim yasıyoruz.
23andMe şirketi dünyanın en büyük tüketici DNA araştırmaları şirketi. Veritabanlarında 800bin kişinin DNAsi mevcut.
Dünyanın en büyük aile ağacı 160 farklı ülkeden 270 milyon kişiyi bir araya getiriyor.
23andMe şirketine tükürük örneği gönderildiğinde bu ağacın kaçıncı dalında soyunuzun geldiği bilgisi paylaşılıyor.
Yazar Al Jacobs, Global Family Project adli bir proje başlatmış. Haziran ayında New York’da düzenlediği büyük bir etkinliğe bütün kuzenlerini ve akrabalarını davet ediyor. Dediğine göre Gwyneth Palthrow ve Obama ile akraba cıkmış. Bushlar ile Clintonlar da birbirleriyle kuzenmiş.
Projenin asıl amacı dünya üzerinde bir farkındalık yaratmak. Jacobs, tarihe baktığımızda bazı grupların kendilerini daha ustun görerek baksa diğer gruplara karsı kölelik hatta soykırım yoluyla zulüm ettiğini biliyoruz; Global Aile Projesi ile dünyanın daha iyi bir dünya olacağına inanıyoruz çünkü insanlar akrabalarına karsı hep daha merhametlidir, seklinde ifade etti. Projenin genetik araştırmaları ve sağlık sektörüne sağlayacağı yararların da önemini ekledi.
İkinci Oturum: Media, Tech and What’s Next?
İkinci oturumda Mashable CEO’su Pete Cashmore, Mashable’in yeni projeleri ve bugünün dijital medyadaki oyuncularına dair fikirlerini paylaştı. CNBC’den Julia Boorstin de medyanın geleceğiyle ilgili görüşlerini izleyicilerle paylaştı.
Mashable, 2005 yılında kuruldu. Kurulumundan bu yana dijital dünya hakkında haberler paylaşan Mashable’in okuyucu kitlesi “early adapters” dediğimiz teknolojiye herkesten önce adapte olan bir okuyucu kitlesi.
Cashmore’a göre, Mashable’a reklam vermenin en önemli nedenlerden biri çok etkin ve trend yaratan bir okuyucu kitlesine sahip olması. Mashable için en önemlisi, güvenilir bir haber kaynağı olmak.
Facebook da Mashable’in paylaştığı bir haberi gördüğümüzde, o haberi güvenebiliyor olmak. Dijital teknoloji konusunda okuyucuların güvenilir arkadaşı olmak.
Cashmore, Velocity adındaki yeni mobil uygulamalarından bahsetti. Velocity’nin algoritmik teknolojisi sayesinde, internet dünyasında viral olma potansiyeli olan hikayeler/haberleri Velocity’nin takipçileri öğrenebiliyor. Yani Mashable bir haber platformu dışında aynı zamanda teknoloji servisi sunmakta.
Teknoloji (Artificial Intelligence) ne kadar gelişmiş olsa da, önemli olan hikayeler ve insan. Cashmore’a göre, internet çok insani bir platform.
SXSW festivali boyunca çok ses getiren mobil canlı yayın uygulaması Meerkat konuşuldu.
Geleneksel medya fazla mükemmel, Meerkat başarılı oldu çünkü canlı yayında doğal olma sansını veriyor.
Mashable Collective, yeni video prodüksiyon platformu. Mashable içerikleri ile öne çıkıyor.
Sosyal medya gittikçe video formatına kayıyor. Mashable’in geleceğinde de daha fazla video var. Özellikle Facebook bu formatı çok destekliyor.
Tüm sosyal medya platformlarını ayrı ayrı değerlendirip kurallarını öğrenip hepsine göre ayrı içerik üretmek gerekiyor.
Time Warner ile olan ortaklıkları üzerine, Time Warner’in Mashable’dan medya konusundaki deneyimlerinden öğrendiklerini, Mashable’in ise Time Warner’ın film ve video uzmanlıklarından yararlandıklarını iletti.
Üçüncü Oturum: Moonshots and Reality
Google’ın Captain of Moonshots görevlisi Astro Teller’in konuşmacı olarak katıldığı üçüncü oturuma büyük ilgi gösterildi. Teller, izleyicilere fikirlerini hayata geçirmelerini, projelerle ilgili protitip oluşturmalarını ve diğer insanların düşüncelerini dinlemeleri gerektiğini anlattı.
Teller, 5 sene önce, Larry Page ile Google X oluşumunu konuşurken, kendisine bu bir araştırma merkezi mi olacak diye sorduğunda, Page’den hayır, bu merkezle “aya doğru atış” yapacağız cevabını almış. Yani yaptıkları atışlar her defasında isabet etmek zorunda değil, yeter ki büyük düşünün ve aklınızdakini hayata geçirin.
Oturumda, Google X Laboratuvarı’ndaki belli başlı projelerden bahseden Teller, başarısız olmanın kazanmaya doğru en önemli adım olduğunun fikrini paylaştı. Üzerine çalıştıkları her projede başarısız oldukça başarısızlıklarından ders aldıklarını ve akabinde daha iyi sonuçlar aldıklarını söyleyen Teller, keşke her projede başarısızlığa daha çabuk ulaşabilsek dedi.
Başarısızlıkları arasında Google Glass ürününden bahsederken, bu projede takipçilerimize bunun bir prototip olduğunu iyi anlatamadık ve ürün üzerine çok hızlı bir şekilde fazla sayıda dikkat topladık diye belirtti.
Google X Laboratuvarı’nda yaptıkları diğer projeler arasında Flux, Project Loom, Şoförsüz Araç ve Genie’den bahsetti ve projelerdeki başarısızlarından ne gibi dersler aldıklarının örneklerini verdi.
SXSW Ana panelleri arasında rekor bir izleyici kitlesine konuşan Teller, fikirlerinizi hayata geçirin, prototipini oluşturun, insanların fikirlerini alın seklinde izleyicilerle önerilerini paylaştı.
Dördüncü Oturum: Dazed x Diesel: Insta-Identities & Crowdsourcing
Dördüncü ve son oturumda Diesel’in Art Director’u Nicola Formichetti ve Dazed Editörü Zing Tsjeng konuşmacı olarak izleyicilere hitap etti.
Formichetti, kariyerine Dazed dergisinde başladı. Dergide kreatif direktörlüğe kadar yükseldikten sonra bir çok ünlü markanın artistik direktörlüğünü üstlendi. Lady Gaga’nın stilistliğini de yapan Formichetti, su anda Diesel’in art direktörü.
Diesel markası moda dünyasında alışılmışın dışında kampanyalara imza atan bir marka. Bunun nedeni ise Formichetti’nin kendisi. Formichetti, Diesel’in çok üst bir marka olmayışı exclusive bir imajdan öte inclusive kampanyalara imza atmamıza olanak veriyor.
Şöyle ki; yaptığımız kampanyalarda alışılmış mankenler yerine, sosyal medyada keşfettiğimiz kişileri model olarak kullanabiliyoruz dedi.
Sanatçılarla işbirliği yapmayı tercih eden Formichetti, Diesel için en son yaptıkları #joggyjeans kampanyasında Doug Abraham (@bessnyc4) adındaki kolaj fotoğrafçısıyla çalıştıklarını söyledi. Instagram’ın moda dünyasındaki etkisinden bahsederken artik her fotoğrafın bir de kare formatı olması gerektiğinin önemine değindi.
Formichetti, en basit uygulamalar ile çok kreatif isler çıkabildiğini söyleyen Formichetti, yanında çalışan asistanlarını sosyal medyada paylaştıkları fotoğraf ile bulduğunu, CV’nin yalan söyleyebileceğini ama sosyal medya sayesinde bir kişinin becerilerini daha iyi gözlemleyebileceğimizi söyledi.
SXSW Festivali’nin son gününde bir de ödül töreni düzenlendi. Törenin sonuçları için tıklayınız.