Yapay zeka algısında “Hollywood” etkisi!
Yapay zeka teknolojileri tüm dünyada büyük bir ivmeyle gelişmeye ve hayatı dönüştürmeye devam ederken onu nasıl algıladığımız, hayatlarımıza nasıl entegre ettiğimiz ve gelecekte nasıl kullanacağımız; çağı yakalayabilme ve geleceği tasarlayabilmekte kilit rol oynuyor. Kavramın büyüklüğünden ve geleceği şekillendireceğinden elbette profesyonellerin tek bir şüphesi bile yok. Peki ya toplumumuz yapay zekayı nasıl algılıyor? Bu noktada ne gibi endişeleri var? Hangi meslek gruplarının nasıl etkileneceğini düşünüyor? Kısacası, “Yapay zeka ve Türkiye toplumu arasında nasıl bir ilişki var?” sorusuna yanıt veriyor AIPA (Yapay Zeka Politikaları Derneği) ve Kuantum Araştırma tarafından gerçekleştirilen “Yapay Zeka Algı Araştırması”… Öyleyse gelin araştırmanın öne çıkan bulgularını birlikte inceleyelim…
“Yapay zeka demek robot demek”
•Yaş grubu ne olursa olsun hemen hemen her yaş grubunun yaklaşık yüzde 20’sinin Yapay zekâ denilince akla “robot” geliyor.
• Öne çıkan noktalardan biri olarak toplumda yapay zekanın tam olarak bilinmediği, yapay zekayı bildiğini söyleyenlerin ise doğru bilmiyor oluşu dikkati çekiyor.
• Robot kavramının öne çıkmasının ana sebebini ise Hollywood etkisi oluşturuyor. Hollywood filmlerinde çizilen yapay zekâ imajının oluşturduğu bu etki, zihinlerde dünyayı ele geçirme, yok etme, zarar verme ve bunu robot eliyle gerçekleştirme olarak yer ediyor.
• Yapay zekayı doğru olarak tanımlayanlarda, makine öğrenmesi ifadesini ön plana çıkıyor.
• Soruları cevaplayan katılımcıların yüzde 22’si yapay zekaya dair bir fikri olmadığını ifade ediyor.
• Yapay zekaya ilişkin doğru tanımlamayı yapan bireyler arasında kadınların oranı, erkeklere kıyasla belirgin düzeyde daha düşük olması ise yapay zekâ alanında kadınların daha az yer aldığına ve kadınların bu alanda daha çok desteklenmesi gerektiğine dikkati çekiyor.
Her 5 kişiden 1’i “Yapay Zeka”dan korkuyor!
Araştırma kapsamında katılımcılara “Genel olarak yapay zekadan korkuyor musunuz?”, “Yapay zekadan ne derece korkuyorsunuz?” ve “Sizce yapay zekadan korkmanızın nedenleri ne olabilir?” olabilir soruları yöneltildi. Bu doğrultuda toplumun yüzde 78,1’i endişe duymadığını belirtirken yüzde 21,9’u yapay zekadan korktuğunu belirtiyor. Katılımcılar için yapay zekadan korkma nedenlerinin başında iş gücünde yapay zekanın baskın olması yer alıyor ve katılımcılar bu nedenle işlerini kaybedebileceklerinden endişe duyduklarını belirtiyor…
Topluma göre yapay zeka en çok doktorları etkileyecek
Katılımcılara yapay zekadan en olumsuz etkilenecek meslekler sorulduğunda yüzde 21,8 ile doktorluk, 15,7 ile öğretmen/eğitimci/öğretim elemanı, yüzde 14,5 ile kolluk kuvvetleri ve 11,4 ile tercümanlar listede başı çekiyor. Bu mesleklerin öne çıkmasının ardındaysa, yapay zekanın bu mesleklerde istihdamı önemli ölçüde azaltacağı düşüncesi yer alıyor…
Katılımcılara hangi meslek gruplarının olumlu etkileneceği sorulduğunda ise liste olumsuz etkileneceği düşünülen mesleklerle benzerlik gösteriyor. Katılımcılar başta tıp olmak üzere, güvenlik, eğitim, yönetim, havacılık, hukuk ve sağlık alanında verilen hizmetlerin yapay zekâ sayesinde daha etkin ve nitelikli hale geleceğine inanıyor. Özellikle tıp alanında yapay zekâ doktorlara yardımcı olan, onların iş yükünün azalmasını sağlayan, hız ve zaman kazandıran olarak nitelendiriliyor. Katılımcılar ayrıca yapay zeka sayesinde tıp alanındaki hata oranlarının da düşeceğine inanıyor.
Toplum yapay zekaya ilgi duymuyor!
Araştırma neticesinde ortaya çıkan en çarpıcı sonuç olarak katılımcıların yüzde 71,1’inin gelecekte yapay zeka ile ilgilenmeyi düşünmediklerini belirtmesi… Toplumun yalnızca yüzde 28,9’u gelecekte yapay zeka ile ilgileneceğini belirtirken bu anlamda öne çıkan alan ise eğitim oluyor.
Yapay zeka insanlık için çalışmalı
Katılımcıların yüzde 60,8’i yapay zekanın insanlığın iyiliği için çalışması gerektiği düşüncesinde birleşirken, yüzde 24,1’i yapay zekanın tek bir şirketin faydasına da çalışabileceği görüşünü destekliyor. Ancak, hangi amaçla kullanılırsa kullanılsın katılımcıların yüzde 48,4’ü yapay zekâ barındıran bir ürüne güvenmediklerini ifade ediyorlar. Güvenmeme nedenlerine bakıldığında yine temel olarak yapay zekanın ne olduğunu anlamaktan ziyade, Hollywood etkisi ile beslenen bilgiler kaynaklı olduğu görülüyor. Siber güvenlik açığından endişe edenlerin oranının ise yalnızca yüzde 3,3 olması dikkat çeken veriler arasında yer alıyor.
Yapay zeka hesap vermeli mi?
Katılımcıların yüzde 35,4’ü kanun önünde hesap vermesi gerektiğine inanırken, yüzde 39,5’i bu görüşe katılmıyor. Bu durumun ana nedeni yapay zekanın robot kelimesi ile eşdeğer kabul edilmesi ve bir robotun kanun karşısında hesap vermesi beklentisinin aptalca/gereksiz olduğu düşüncesi.
Benzer şekilde katılımcıların yüzde 37,1’i yapay zekanın toplumsal değerler karşısında da hesap verebilir olması düşüncesine katılırken, yüzde 38,9’u buna karşı durmakta. Oysa dünya genelinde yapay zekâ geliştirme süreçlerinde hesap verebilirlik temel prensiplerden biri olduğunu hatırlatmakta fayda var…
Araştırmanın Metodolojisi
AIPA (Yapay Zeka Politikaları Derneği) ve Kuantum Araştırma tarafından 8 Nisan 2021 – 10 Mayıs 2021 tarihlerinde Kantitatif Araştırma yöntemi ile gerçekleştirilen Yapay Zeka Algı Araştırması’na Türkiye temsili 1135 kişi katılmıştır.