Dijital doğanlar yapay zekayı nasıl tanımlıyor?
Bugünün ve geleceğin mimarı olan yapay zeka teknolojilerine karşın toplumun algısını ve ilişkisini geride bıraktığımız gün AIPA (Yapay Zeka Politikaları Derneği) ve Kuantum Araştırma’nın “Yapay Zeka Algı Araştırması” ile kapsamlı bir biçimde incelemiştik. Toplumun çok büyük bir kesiminde yapay zekanın Holywood etkisiyle şekillendiğini ortaya koyan araştırma gidilecek çok yolumuz olduğunu da gözler önüne sermişti. Peki ya toplumun geleceği olan öğrencilerin zihninde yapay zeka nasıl bir yerde konumlanıyor? Dijital doğanlar yapay zeka ile nasıl bir ilişki içerisinde? Endişeleri neler ve gelecekte hayatlarının hangi alanlarında yapay zekayı entegre etmek için çabalayacaklar? Soruların yanıtları “Yapay Zeka Algı Araştırması”ndan geliyor…
Her 4 öğrenciden 1’i yapay zekayı tanımlayamıyor
- Teknoloji ile doğar doğmaz tanışan hayatlarının pek çok alanında teknoloji merkezli yaşayan bu grubun yüzde 24,2’sinin yapay zekaya dair bir görüş beyan edemiyor olması dikkat çekici veriler arasında.
- Verilen cevaplarda yüzde 19,1 ile robot kelimesinin baskın olduğu görülüyor ve bu algı toplumla paralellik gösteriyor.
- Yapay zekayı tanımlamak için kullanılan diğer ifadeler incelendiğinde yüzde 21,3’ünün teknoloji, hayatı kolaylaştıran buluş, bilgisayar programı, akıllı telefonlar, sürücüsüz araçlar gibi genel betimlemeler kullandıkları fark ediliyor.
En büyük kaygı işsizliğin artması!
Öğrenciler yapay zekaya karşı toplumla neredeyse aynı seviyede korku ve endişe duyuyor. Yapay zekadan korkan öğrencilerdeki ana korku kaynağı ise işsizliğin artması, robotların insanların işini elinden alması düşüncesi. Yine toplumun geneliyle paralellik göstererek öğrencilerde de Hollywood etkisi olarak kabul edilebilecek korku ifadelerine rastlanıyor. Bu gruptaki en gerçekçi korku “kişisel bilgilere kolay erişim” ile bağlantılı olan mahremiyet konusu olarak karşımıza çıkıyor.
Öğrenciler gelecekte yapay zeka ile ilgilenmek istiyor!
Yapay zekâ ile gelecekte ilgilenme eğilimi öğrencilerde toplumun geneline kıyasla çok daha iyi durumda. Toplumun geneline bakıldığında gelecekte yapay zeka ile ilgileneceğim diyenlerin oranı yalnızca yüzde 22,9 iken dijital doğanların yüzde 43,3’ü yapay zeka ile ilgilenme eğiliminde.
Bu eğilim içerisinde ilk sırayı yüzde 9,9’la “Eğitim” alırken onu yüzde 6 ile “Ekonomi” ve “Medya ve İletişim” takip ediyor.
Yapay zeka kaygı ölçeği
35 44 yaş grubunun yapay zeka öğrenme, işte yerini alma, sosyal kaygı ve yapay zeka yapılandırması konularında en fazla endişeye sahip olan yaş grubu olduğu görülüyor. Öğrenme konusunda ise DE SES düzeyine sahip kişilerin AB Ses düzeyine sahip kişilere göre daha fazla endişeli olduğu dikkat çekiyor.
İşte yerini alma konusunda; C2 ve DE ses düzeyine sahip kişilerin AB Ses düzeyine sahip kişilere göre daha fazla endişeli olduğu, Sosyal kaygı konusunda; AB SES düzeyine sahip kişilerin C1, C2 ve DE SES düzeyine göre daha az endişeli oluşu verilere yansıyor.
Araştırmanın Metodolojisi
AIPA (Yapay Zeka Politikaları Derneği) ve Kuantum Araştırma tarafından 8 Nisan 2021 – 10 Mayıs 2021 tarihlerinde Kantitatif Araştırma yöntemi ile gerçekleştirilen Yapay Zeka Algı Araştırması’na Türkiye temsili 1135 kişi katılmıştır. 1135 kişinin verileriyle genel toplum yaklaşımı saptanırken, içerisinde yer alan 335 öğrenci ile dijital doğanların algısı verilere yansımıştır.