Marketing Türkiye Aralık sayısıyla “Kollarınızı pazarlamanın yeni trendlerine açın!”
Bir tarafta halen sürmekte olan küresel sağlık krizi bir tarafta ülkenin her noktasında yükselen ekonomik kriz sancıları içerisinde büyüme hedefleri olan markalar için kelimenin tam anlamıyla bir yol gösterici “2022 Küresel Pazarlama Trendleri” raporu… 11.500 tüketici, 1.099 üst düzey yönetici ve 18 lider… Deloitte Insights’ın global çapta gerçekleştirdiği o muazzam çalışmayı biz de kapağımıza taşıdık. 7 mega trendi tüm detaylarıyla ortaya koyan dosyanın yanı sıra Metaverse’ten tüketicinin “kalite” algısına, öğrenci ekonomisinden şirketleri büyütecek 10 adım ve 5 tutum’a gündem belirleyen dosyalarıyla Marketing Türkiye Aralık sayısı yayında!
İşte Marketing Türkiye Aralık sayısında yer alan dosyalar…
2022 Küresel pazarlama trendleri
Dijital ve fiziksel kanalların entegrasyonundan çeşitlilik için artan taleplere kadar oyunun giderek karmaşıklaştığı pandemi sonrası dünyada doğrusal müşteri yolculukları geçmişin bir kalıntısı hâline geldi. Peki, böyle bir ortamda markalar büyüme hedeflerine hangi pazarlama stratejileriyle ulaşacaklar? Tam da bu sorunun yanıtını arayan Deloitte Insights, lider küresel markaların üst düzey yöneticileriyle 1.099 katılımlı bir araştırma, 18 derinlemesine görüşme ve küresel ölçekte 11.500 tüketiciyle yaptığı anketler sonucunda 2022’ye hakim olacak 7 trendi belirledi. İnsan, veri ve deneyim çerçevesinde şekillenen bu trendler markalar için adeta büyümenin tarifini veriyor…
Ali Saydam yazdı: Suçlu belli oldu: PR ve reklam ajansları
“Ben sigaracılara hizmet vermem” deyip, CO2 emisyonu konusunda büyük sorumluluk taşıyan hava yolu şirketlerine gönül rahatlığıyla hizmet veren ne çok köklü PR ya da reklam ajansları tanırız . Ya da nükleer enerji santraline hizmet vermeyi kahramanca reddedeceğini açıklayıp, kanserojen madde içerdiği kanıtlanmış ve obeziteye neden olduğu bilinen pek çok gazlı içeceğe aslanlar gibi hizmet verenleri… Fosil yakıt kullanan ya da fosil yakıtla üretilmiş elektrik tüketen bilumum müşteriyi de reddetmek gerekiyor herhâlde.
Kemerleri bağlayın: Metaverse’e giriş yapıyoruz
Dünya eşi benzeri görülmemiş bir değişimin eşiğinde… Bu öyle bir eşik ki bir adım ötesi tamamen yeni bir evren anlamına geliyor. Fizikselin ötesinde tamamen sanal, insan yapımı bir evren: Metaverse… Facebook’un adını değiştirip kendini bir “metaverse” şirketi ilan etmesiyle tüm dünyayla birlikte pazarlama sektörü de bu yeni kavramı konuşmaya başladı. Öyle ki markaların “metaverse” dünyasında arazi kapma yarışı çoktan start aldı… “Olmayan” evren için sanal ayakkabı ve kıyafet tasarlayanlar bile var… Peki, ama gerçekten hazır mıyız bu yeni dünyaya? Daha da önemlisi markalara ne vadediyor? Danışmanlık şirketi Digital Advice Lab’in Kurucusu Berk Kuşaksız ile ekibinin derin analizleri ve sektörün önde gelen isimlerinin öngörüleri ışığında Metaverse’ün kapılarını sizler için araladık…
Yapı Kredi varsa “sınır” yok!
Bir bankanın tarihte iz bırakacak şekilde ülkenin ilk kredi kartını çıkarmış olması ve o kartın bugün 30. yaşını kutluyorken alacak bakiyesi hacminde “Türkiye’nin ve Kıta Avrupası’nın en büyüğü” unvanını taşıması başlı başına bir başarı hikâyesi. Bu başarının arkasındaki stratejinin uyandırdığı merakla başladığımız söyleşide Yapı Kredi Kurumsal İletişim Direktörü Arda Öztaşkın, bugünün tüketicisini ve geleceği öyle içgörülerle tanımlıyor ki başarının sürpriz olmadığına bir kez daha tanık oluyoruz…
Dost marka kara günde belli olur!
Dolar ve Euro her geçen gün yeni rekorlar kırarken fiyat listeleri de bitimsiz bir döngü içinde yenileniyor, zamların ardı
arkası kesilmiyor. Hal böyle olunca hem sosyal medyanın hem de dost meclislerinin ilk gündem maddesi kur karşısında
eriyen alım gücü oluyor. Gün geçtikçe ağırlaşan ekonomik koşullar tüketiciyi de “cep dostu marka” arayışına itiyor.
Marketing Türkiye adına YouGov tarafından gerçekleştirilen “Cep Dostu Markalar” araştırması dokuz farklı sektörde
fiyatlarıyla yüz güldüren markaları gün yüzüne çıkarıyor…
Şirketleri büyütecek 10 adım ve 5 tutum
Dünya kriz sinyallerini vermeye başlamışken değişimin gerekliliği göz ardı edemeyeceğimiz bir boyuta geldi. Kendi egolarının büyüklüğü ardında görünmez olan liderlerin yönettiği, çevrelerindeki dünya adına hiçbir sorumluluk üstlenmeyen şirketlerin devri kapanıyor. Artık, insanı merkeze alan, tüm paydaşların faydasını gözeten yaklaşımlar bir tercihten öte zorunluluğa dönüşüyor. Nitekim, The Institute for Real Growth tarafından gerçekleştirilen, gelmiş geçmiş en kapsamlı büyüme raporu da bunu gösteriyor. 750’den fazla lider ve 5.000’den fazla pazarlamacıyla gerçekleştirilen çalışma, bugün yüksek performans gösteren firmaların ve CMO’ların ortak noktalarına da dikkat çekiyor. Üstelik bunları, tüm zamanların en büyük sanatçı ve mühendislerinden biri olan Da Vinci’yi baz alarak bizlere aktarıyor…
Öğrenci ekonomisi
Öğrencilik yıllarını geride bırakmış olanların o günlere romantik bir bakış atıp “Hayatımın en güzel yıllarıydı…” dediğine pek çok kez şahit olmuşsunuzdur. Kim bilir belki siz de onlardansınızdır. Peki, bugünün öğrencileri halihazırda o günleri yaşarken üniversite yıllarının hayatlarının en iyi yılları olacağını hissediyor mu? Marketing Türkiye için YouGov Türkiye’nin gerçekleştirdiği “Öğrenci Ekonomisi” araştırması öğrencilerin hayatlarına ışık tutarken, yaşam standartlarından ekonomilerine, kendilerine dost gördükleri markalardan gelecek hayallerine dek pek çok konuda seslerine kulak veriyor…
Rekabet akaryakıtın ötesinde…
Marketing Türkiye için Areda Piar’ın gerçekleştirdiği “Kuşakların Marka Tercihleri” araştırma serisinin odağında bu defa akaryakıt sektörü var. “Kuşakların Akaryakıt İstasyonu Tercihleri” çalışmasına göre sektörde seçimi etkileyen ilk unsur “temiz tuvaletler…” Baby Boomers, Y ve Z kuşaklarının ilk tercihi Opet olurken X kuşağı Shell’den şaşmıyor…
Hayaller ve hayatlar yemek kartlarında karşı karşıya!
Söz konusu çalışanların yan hakları olduğunda şüphesiz akla ilk gelen yemek için ayrılan ödenekler oluyor. Çalışanların en temel ihtiyaçlarından birine karşılık veren yemek kartları adeta cüzdandaki en değerli parçalardan biri… Ancak Marketing Türkiye için PRAGMA Araştırma’nın gerçekleştirdiği “Yemek Kartları Araştırması” çalışanların ayın sonunu göremeyen yemek kartları konusunda hayli dertli olduğunu gösteriyor. Şirketlerin yemek kartına yükledikleri bakiye ile çalışanların beklentileri arasında bir uçurum olduğuna işaret eden çalışma yemek kartı şirketlerinden memnuniyet düzeyini de çarpıcı rakamlarla gözler önüne seriyor.
Kaliteyi yeniden tanımlamak!
Tüketicinin dilinden düşürmediği bir kavram “kalite…” Özellikle son dönemde hangi tüketici araştırmasına bakarsanız bakın karşınıza çıkan ilk iki satın alama kriterinden biri kalite oluyor mutlaka … Ekonomik koşullar ağırlaşırken tüketici uygun fiyatlı ürünlere yöneliyor yönelmesine ancak kaliteden de taviz vermek istemiyor. İyi güzel ama tüketici “kalite” derken gerçekte ne anlatmak istiyor markalara? Hangi sektör ve ürün gurubunda kalite ne anlama geliyor? Tüketicinin kalite tanımıyla markaların tanımı ne kadar örtüşüyor? Marketing Türkiye için Akademetre’nin gerçekleştirdiği Kalite Algısı Araştırması işte bu soruların yanıtlarını sektör bazlı olarak gözler önüne seriyor…
Sadakat sil baştan
Son dönemde belki de en çok dönüşüm yaşayan kavramların başında geliyor “marka sadakati…” Araştırmalar günbegün tüketicideki marka sadakatinin azaldığını gösterirken uzmanlar bu durumu “değişen sadakat kodları” ile açıklıyor. Peki, yeni dönemin sadakat kodları neler? İyi bir sadakat programı nasıl olmalı? Hangi markalar sadakat programlarıyla tüketicileri kendilerine bağlamayı başarıyor, hangileri çağın gerisinde kalıp tüketicinin “ihanetine” uğruyor?
İzleyici “bir çift gözden” fazlası
Yeni değil, son birkaç yıldır psikoloji temalı diziler Türk televizyonlarını adeta ele geçirdi. Hangi kanala baksak psikiyatristine dert anlatan karakterler, gerçek hayat hikayeleri çıkıyor karşımıza. Bu projelerin pek çoğunda imzası bulunan OGM Pictures için Estima Araştırma’nın yaptığı “TV Dizilerinin Toplumsal Sorunlarla Etkileşimi” araştırması psikoloji temalı yapımlara olan ilginin nedenlerini derin analizlerle ortaya koyuyor. TV dizilerinin izlenme motivasyonlarını belirlemek için yola çıkan çalışma “izleyiciyi” ete kemiğe büründürüp duygu dünyasına ışık tutuyor. Sonuçlar ise hiç de iç açısı değil!
Orkun Bulut yazdı: NFT bildiğiniz gibi değil!
NFT alanında Türkiye’den de büyük ses getirecek işler çıkacak. Ancak yanlış işler Türk NFT topluluğunun oluşumunu geciktiriyor. Globalde başarılı olmuş işlerin taklitleri, Tarantino Pulp Fiction’ın kesintisiz halini NFT’ledi diye dizi kesitlerinin NFT’lenmesi, hatta Saba Tümer’in kahkahasının NFT gündemi olması gibi haberler koleksiyonerleri işlere daha mesafeli yapıyor.
Kargoda dijital rekabet
Son dönemin dillerden düşmeyen kavramlarından biri dijitalleşme. E-ticaretin yıldızının parladığı son iki yılda önemi daha da artan kargo sektörü de dijitalleşme rüzgarından nasibini alıyor. Araç takipten blok zincirine, yapay zekadan otonom robotlara ve hatta sanal gerçekliğe kadar yüzlerce yenilik kargo şirketlerinin ilk gündem maddesi. İşte tüm bu teknolojiler kargo hizmetini durmaksızın geliştirirken kargo yolu gözlemekten sıkılan tüketiciler de daha dijital ve daha hızlı bir hizmet talep etmeye başladı. Marketing Türkiye için Pulside Araştırma’nın gerçekleştirdiği Kargo Araştırması, tüketicinin kargo sektöründe yaşanan dijital dönüşümle ilgili fikirlerini ortaya koyuyor. Tüketicinin büyük bir kısmı kargo hizmetlerinden memnun olduğunu belirtse de hâlâ kargo şirketlerine güvenmeyen yüzde 40’lık bir kesim bulunuyor.