Hayat pahalılığı salgını unutturdu!
Toplum, salgın gibi hayati risk taşıyan bir mücadelenin içinde olsa da “ekonomi” yine ve yeniden toplumun çözüm beklediği temel konu olarak en üst sırada karşımıza çıkıyor Ipsos’un Koronavirüs Salgını ve Toplum Araştırması 93. dönem verilerinde. Öyle ki çalışanların yüzde 76’sı ellerinde bir sihirli değnek olsa ilk olarak hayat pahalılığına müdahale edeceklerini dile getiriyor. Öte yandan araştırma verileri toplumda; salgının iş üzerinde etkisinden çalışanların yeni sağlık önlemlerine karşı düşüncelerine dek ışık tutuyor...
Her 4 çalışandan 3’ü en önce hayat pahalılığını çözmek istiyor!
Ipsos araştırma şirketinin gerçekleştirdiği araştırmada; ülkemizde çalışanlara bir konuya çözüm getirme imkânları olsa neyi çözmek istedikleri sorulduğunda, yüzde 76’sı hayat pahalılığı ve enflasyonu belirtiyor. Salgında vaka sayılarındaki hızlı artışa rağmen salgına çare bulmak isteyeceğini söyleyenlerin oranı yüzde 16.
Salgın işleri nasıl etkiliyor?
Aralık ayının sonunda, salgının işleri üzerinde olumsuz etkisi olacağını düşünenlerin oranı yüzde 43’ken geçen 1 aylık süreçte bu oran 8 puan artarak yüzde 51’e yükselmiş durumda. Salgının işleri üzerinde herhangi bir etkisi olmayacağını düşünenlerin oranı da 5 puan düşerek yüzde 35’e gerilemiş.
Omicron iş gücü eksikliği yaşanmasına neden oldu
Çalışanların yarısından fazlası salgının işgücü üzerinde olumsuz etkisi olduğu görüşünde. Çalışanların yüzde 45’i işyerlerindeki çalışanların Covid-19’a yakalanmaları ya da temaslı olmalarından dolayı iş gücü eksikliği yaşandığını ama üretime bir etkisi olmadığını, yüzde 11’i ise hem işgücü eksikliğine sebep olduğunu hem de üretimi olumsuz etkilediğini belirtiyor.
Yeni önlemlere dair çalışanlar ne hissediyor?
Çalışanların sadece üçte biri Koronovirüs salgınında karantina süresinin kısaltılması ve karantina sonrasında PCR testi istenmemesi kararının doğru olduğunu düşünüyor. Yanlış bulduğunu düşünenlerin oranı ise yüzde 50 oranında. Yine benzer oranda bir kitle işe bu şekilde dönen kişilerle aynı ortamda çalışıyor olmaktan rahatsız…
Temaslı olan kişilerin semptomu olmadığı takdirde işe gelebilmeleri kararının yanlış olduğunu düşünenlerin oranı ise daha yüksek (yüzde 60) ve yine çalışanların yarısı bu kişilerle aynı ortamda olmaktan dolayı kendilerini rahat hissetmediklerini belirtiyor…
Her 10 çalışandan 7’si Covid-19 olmuş kişilerin 7 gün sonra işe dönüyor olmalarının ya da temaslı ama semptomu olmayanların işe gelmeye devam etmelerinin işi gücü üzerinde ne olumlu ne de olumsuz bir etkisi olduğu görüşünde. İşgücü üzerinde olumlu etkisi olduğunu düşünenlerin oranı ise sadece yüzde 12.
“Salgına rağmen Türkiye’deki en önemli gündem ekonomi”
- Pandeminin kendisiyle ilgili değişen dönüşen birçok dinamiğe rağmen değişmeyen en temel şeylerden biri hayatımız üzerindeki algılanan olumsuz etkileri. Son dönem ekonomik gelişmelerle de ilişkili olarak özellikle geçtiğimiz 1 ayda 8 puanlık bir artışla toplumdaki her 2 kişiden 1’i pandeminin iş hayatları üzerinde olumsuz etkisi olacağını düşünmeye başlamış.
- İş hayatı üzerindeki olumsuz yansımalardan biri de salgının işgücüne olan etkisi. Çalışanların Covid-19 olmaları ya da temaslı olmalarından dolayı iş gücünde olumsuz etkiler oluşmaya başladı; çalışanların yarısından çoğu artan vaka sayıları ve temas durumundan dolayı son 1 ay içinde işyerlerinde iş gücü eksikliği yaşandığını düşünüyor. Ancak her ne kadar salgının işlerini olumsuz etkileyeceğini düşünenlerin oranında artış varsa da üretim kapasitesinde risk yönetilebilmiş gibi görünüyor, çünkü önemli bir kesim salgın nedeniyle ya hiç işgücü kaybı yaşanmadı ya da üretimi etkilemeyecek kadar yaşandı diyor.
- İşgücünün ve üretimin olumsuz etkilenmemesi amaçlanırken son uygulama değişiklikleri doğrultusunda karantina süresinin 7 günde tamamlanması ve PCR testi olmadan işe geri dönebilmeleri kararını çalışanların yarısı yanlış bir karar olduğunu düşünüyor ve yine çalışanların yarısı işe bu şekilde dönen kişilerle aynı ortamda çalışıyor olmaktan rahatsız.
- İş hayatındaki dinamikler bu yönde devam ederken, çok çarpıcı olan bir konu var ki o da salgına rağmen Türkiye’deki en önemli gündem ekonomi ve her konu da nihayetinde ekonomiye bağlanıyor. Hayat pahalılığı ve enflasyona çare bulma isteği çalışanlar nezdinde de açık ara en önde gelen konu. Söz konusu ekonomi, hayat pahalılığı, alım gücü, vs olduğunda salgının da beraberinde getirdiği sorunların da önemini bir nebze kaybettiğini görüyoruz.
Araştırmanın Metodolojisi
Ipsos tarafından gerçekleştirilen Koronavirüs Salgını ve Toplum Genel Kamuoyu Araştırması ile Türkiye’de koronavirüs vakasının ilk kez tespit edilmesini takiben vatandaşların bu konuya ilişkin farkındalık düzeylerini, endişelerini, değişen davranışlarını ortaya koymak ve hükümetin bu konudaki politika ve uygulamalarının kamuoyundaki yansımasını anlamak hedeflenmiştir. Araştırma, Online Görüşmeler (CAWI) ile 18 yaş üstü İBBS 1 düzeyinde Türkiye temsili 800 birey ile gerçekleştirilmiştir. 24- 27 Ocak 2022 tarihleri ile veriler; 93. dönem verilerini kapsayan araştırmanın istatistiki hata payı, %95 güven aralığında ± %3’tür…