Çalışan bağlılığı nasıl oluşturulur?
Çalışan bağlılığı “büyük istifa hareketi” ile birlikte işverenlerin en önemli gündem maddelerinden biri haline dönüştü. Üstelik artık tek başına büyük bir şirket olmak, sektör ortalamasının üzerinde maaş teklifleri sunmak çalışanların sadakatini beslemeye asla yetmiyor. Çalışan bağlılığı oluşturabilmek adına atılacak en önemli adımlardan birini saygı kültürü ve güven ortamı inşa etmek olarak işaret ediyor Great Place to Work enstitüsü ve hemen ardından da asıl kritik soruyu yanıtlıyor: Peki ama nasıl? Gelin hep birlikte sorunun yanıtını uzmanlarından alalım…
Çalışma ortamında saygı, güven ve bağlılığı geliştirmek, bütün çalışanların iş yaşamı kalitesini değiştirebilme gücüne sahip. Harika bir işyeri oluşturmanın anahtarı çalışanlara sadece kalıplaşmış bir grup özel haklar, programlar ve uygulamalar sağlamak değil, çalışma ortamında yüksek ve kaliteli ilişkiler inşa etmekten geçiyor. Çalışanlar nezdinde de bu ilişkiler gurur, işteki amaç-görev duygusu, dürüst iletişim, arkadaşlık ve adil davranış olarak karakterize ediliyor.
İş liderleri, yöneticiler ve çalışanların yanı sıra tedarikçiler ve müşteriler gibi paydaşlar arasında “Güven Kültürü” oluşturmak sadece atılması gereken doğru adım değil, ayrıca organizasyonun en güçlü rekabet avantajı olduğunu ortaya koydu. Araştırma ve analizlerden elde edilen kanıtlar göz önüne alındığında, yüksek güven kültürünün sonucu olarak güçlü bir çalışan deneyimi ile bağlılık ortamı inşa eden organizasyonlar sürdürülebilir ve göze çarpan iş performansına sahip kurum kültürlerini oluşturuyorlar. Bu nedenle iş liderleri kısa vadede elde edilen rakamsal başarılara değil, uzun vadede etkisi sürecek olan değerlere odaklanmalılar.
Yine araştırmalara göre çalışan bağlılığının temel etkeninin “Güven” üzerine kurulu olduğu görülüyor. Çalışanların bulundukları organizasyonda deneyimledikleri güven düzeyi önemli. Organizasyonlar kurum kültürlerini, organizasyon içindeki çalışan bağlılığını ve güven düzeyini zamanında doğru adımları atabilmek adına düzenli olarak ölçmeliler. Ücret kesintileri ve finansal baskılar dolayısıyla birçok iş lideri ve yöneticiler, çalışanlarla aralarındaki ilişkiye zarar verebiliyorlar. Bu durum bazen insanların stres yaşaması, aşırı çalışmaları ve sağlıklarının bozulması gibi durumlara yol açabiliyor.
İşte Great Place to Work enstitüsünün saygı kültürü ve güven ortamı inşası için önerileri
- İş vizyonları ve bütün iş anlaşmalarını yürütürken sadece çalışanlara değil, diğer tüm paydaşlara da tutarlı dürüstlük ve birliktelik gösterilmesi.
- Organizasyonun bütün üyelerine tam zamanlı erişim sağlayarak açık, şeffaf, iki-yönlü iletişimin desteklenmesi.
- İnsan kaynaklarıyla koordine bir şekilde liyakate önem verilmesinin yanı sıra kaynak ve malzemelerin dağıtımının eşit yapılması.
- Hakkaniyetli davranış ile eşit imkanların bütün çalışanlar için garanti edilmesi. Bu sadece ödeme ve yan haklar için geçerli olmamalı, aynı zamanda organizasyonların adaleti için çalışma ortamı içindeki süreçler de güçlendirilmeli.
- Bütün çalışanlar için profesyonel ve kişisel gelişim ile ilgili iletişimin, işe alım ve terfi sürecinde de ayrımcılık yapılmadan desteklenmesi.
- Bireysel katkıların fark edilerek takdir edilmesi ve yöneticilerin, çalışanların katkısını sadece basit bir görev zorunluluğu olarak görmemesinin sağlanması.
- Her çalışanın kendini gösterebilme ve kendini ifade edebilme beklentisine saygı gösterilmesi ve iş dışındaki hayatıyla beraber birey olarak önemsenmesi.
- Çalışanların ilgili konularda iş birliği ve katılımlarının refah durumlarını pozitif yönde etkileyecek şekilde sağlanması.
- Sosyal, arkadaş canlısı, sıcak bir çalışma ortamının -açıkça hissedilen, takım ve aile hissiyle- desteklenmesi.
- Direkt olarak kapsamlı bir görev ve organizasyon stratejisine etkisi olacak, amacına yönelik ve tatmin edici kişisel iş sorumluluklarının verilmesi. Kişiye atanan bu iş bölümlerinin topluma ve çevreye pozitif etki oluşturmasının sağlanması.
Yukarıda belirtilen yöntemler takip edilerek ve devamında saygı kültürü ve güven kültürü yeşertilerek her şirket harika bir iş yeri olabilir. Bu yönde ilerleyerek, çalışanların hayat kalitelerini yükselterek daha iyi bir toplum inşa edilebilir. İş yerlerinde saygı kültürü ve güven kültürünün teşvik edilmesi insanlığın, globalleşen dünya ve gelmekte olan yeni kuşaklarla bir anlaşma imzalaması anlamı da taşıyor…