Çocuklar iklim krizi hakkında konuşamayacaklarını düşünüyor
OMO, ürün ve ambalajlarındaki gezegen dostu dönüşüm yolculuğuna tüketicileri de harekete geçirmeyi hedefleyen yeni amaç odaklı projesi “İyilik için Kirlenmek Güzeldir” ile devam ediyor. “Değişim sensiz olmaz” sloganıyla hayata geçirilen projeyle OMO, herkesi gezegenin iyiliği için harekete geçmeye ve değişim için geri dönüşüm yapmaya çağırıyor. Bu kapsamda bir yandan plastikleri iyilik için biriktirip oyun parkına dönüşmesi için çağrıda bulunurken diğer yandan Global Action Plan ile gerçekleştirdiği araştırmayla çocukların duygularına tercüman oluyor OMO. Araştırma sonuçları iklim krizinin farkında olan çocukların yüzde 70’inin kendi gelecekleri konusunda endişelendiklerine işaret ediyor. En çok dikkat çeken veri ise 7-10 yaş aralığında çocukların yüzde 75’inin başkalarının da kendileri gibi doğayı önemsediğini düşünürken, 16-18 yaşlarına geldiklerinde bu oranın yüzde 14’e düşmesi oluyor.
“İyilik için Kirlenmek Güzeldir” projesi, oyuncu Uraz Kaygılaroğlu moderatörlüğünü üstlendiği, Unilever Türkiye Çamaşır Bakım Pazarlama Direktörü Duygu Dal ve Çocuk ve Ergen Psikiyatrı Yankı Yazgan’ın katılımıyla 12 Nisan, Salı günü gerçekleştirilen online bir toplantı ile tanıtıldı.
Plastikler iyilik için birikiyor, çocuklar için oyun parkına dönüşüyor
OMO “İyilik için Kirlenmek Güzeldir” projesinde odağına iklim krizi ve çevre kirliliğinin en önemli sebepleri arasında yer alan plastik atıkları alıyor; plastiklerin atığa dönüşmeden yeniden döngüye dahil edilmesini hedefliyor. Proje kapsamında Ümraniye, Üsküdar ve Beykoz belediyeleri iş birliğiyle bu ilçelerdeki ilk ve orta öğretim okullarının önüne “OMO İyilik için Kirlenmek Güzeldir Geri Dönüşüm Kutuları” yerleştiriliyor, bu kutularda biriken plastik atıklar ayrıştırılarak geri dönüşüme gönderiliyor.
Geri dönüştürülen plastikler ise yıllardır açık havada zaman geçirmenin çocukların bilişsel, zihinsel ve fiziksel sağlığı açısından yarattığı değere dikkat çeken OMO’nun Kirlenmek Güzeldir yaklaşımına uygun olarak Türkiye’nin bir şehrinde oyun parkı olmayan çocuklar için oyun parkına dönüşüyor. OMO böylece çocuklar tarafından gezegen için atılan bir adımın başka çocukların yüzünde gülümsemeye dönüşmesini amaçlıyor. Proje kapsamında çocuklara ve onlar aracılığıyla da yetişkinlere geri dönüşüm alışkanlığı kazandırmayı hedefleyen OMO, proje kapsamında ayrıca EBA TV için video içerikler ve Aktif Yaşam Derneği ile birlikte bu konuda farkındalığı ve bilgi düzeyini artıracak eğitim içerikleri planlıyor.
Her 10 çocuktan 9’u doğayı ve başkalarının iyiliğini önemsiyor
OMO ve Global Action Plan’in İngiltere ve Türkiye’de 7-18 yaş aralığındaki çocuklarla yaptığı araştırmaya göre her 10 çocuktan 9’u doğayı ve başkalarının iyiliğini önemsiyor. Türkiye özelinde bakıldığında öne çıkan bazı veriler ise şöyle:
- Hem Türkiye’de hem İngiltere’de çocukların kendileri için seçtiği en önemli değer “iyilikseverlik”.
- Gezegenimizin karşılaştığı iklim krizinin farkında olan çocukların yüzde 70’i kendi gelecekleri için endişeleniyor.
- 7-10 yaş aralığında çocukların yüzde 75’i başkalarının da kendileri gibi doğayı önemsediğini düşünürken, 16-18 yaşlarına gelindiğinde bu oran yüzde 14’e düşüyor.
- Çocukların yüzde 57’si çevresindeki yetişkinlerin bu konuda hiçbir şey yapmadığını düşünüyor. Bu durum da çocukların yüzde 48’inin rol modeli olarak gördüğü yetişkinlerin doğayı önemsemediğini düşünmelerine yol açıyor.
- Çocuklar yaşları büyüdükçe gezegeni korumak için attıkları iyilik adımlarının sadece kendi çabalarıyla bir etkisi olmadığını düşünerek ‘eylemsizliği’ tercih etmeye başlıyor.
- Her 10 ebeveynden 7’si çocuklarının dünyadaki sorunlarla ilgili endişelenmesini istemiyor, yarısından fazlası da çocuklarını bu sorunlardan korumak istiyor.
Değişim #SensizOlmaz
Unilever Türkiye Çamaşır Bakım Pazarlama Direktörü Duygu Dal, “OMO olarak bir süredir ürünlerimizin içeriğinde ve ambalajlarında doğaya duyarlı bir dönüşümden geçiyoruz. Çünkü gezegenimiz hepimizin evi ve her birimizin bugün onu tehdit eden sorunlar karşısında yapabileceği pek çok şey var. ‘İyilik için Kirlenmek Güzeldir’ projesi de odağına bu bakış açısını alan ve OMO olarak 20 yıla yakın süredir benimsediğimiz ‘Kirlenmek Güzeldir’ yaklaşımına yepyeni bir boyut katan bir iyilik hareketi. Yaptığımız araştırmalar çocuklarda yetişkinlerin doğayı olumsuz etkileyen sorunları yeterince önemsemediği gibi bir algı oluştuğunu gösteriyor. Bu da çocukların değişim için harekete geçmek konusunda umutlarını kırıyor, esenliklerini olumsuz etkiliyor ve yaşları büyüdükçe eylemsizliği tercih etmesine sebep oluyor.
İyilik için Kirlenmek Güzeldir projesiyle herkesi özellikle de çocukların kendi gelecekleri için görmek istediği değişim için, temiz bir gezegen hayalleri için kolları sıvamaya ve kirlenmeye çağırıyoruz, ‘değişim sensiz olmaz’ diyoruz. Hep birlikte plastiği atığa değil, çocuklar için oyun parkına dönüştürerek iyilik hareketini başlatıyoruz. Bu projenin çocuklara hem gezegen için hem de ülkemizin bir başka köşesinde tanımadıkları bir arkadaşları için iyilik yapma; yetişkinlere ise çocukların geleceğini önemsediklerini somut adımlarla gösterme fırsatı verdiğine inanıyoruz” dedi.
Çocuk ve Ergen Psikiyatrı Dr. Yankı Yazgan, “Çocukların, kendileri için çok değerli bir bilgi ve gelişim kaynağı olan, yeni keşiflere imkân veren doğayla çok güçlü bir bağı var. Bu yüzden gezegenin ve yaşamsal bir bağımsız olarak ekosistemlerin korunmaması çocukların bu konuda kaygı duymasına sebep oluyor. Burada en temel endişe kaynağının ‘yetişkinlerin Dünya’yı, doğayı ve çevrelerindeki insanları önemsemediğini’ düşünmeleri.
Ebeveynler her ne kadar çocuklarının endişelenmemesi için korumacı bir tavır takınsa da çocuklar bunu ‘önemsememek’ olarak algılıyor. Ebeveynleri başta olmak üzere başka insanların eylemsizliği çocukların değişime inançlarını zayıflatıyor. Bu konular hakkında konuşamayacaklarını düşünüyorlar, akranları tarafından susturulmaktan veya dışlanmaktan çekiniyorlar. Tüm bunlar genel olarak esenliklerini olumsuz etkiliyor. Bu karmaşık duyguların üstesinden gelmeleri için yapılacak en önemli şey ise çocuklarla bu konuları konuşmak ve önemsediğimizi gerçek ve fark yaratan adımlarla göstermek” dedi.