İlk hazır bebek bezi, ilk hijyenik ped, ilk “ikisi bir arada” şampuan, ilk florürlü diş macunu, ilk pro-vitaminli şampuan, ilk su bazlı hava ferahlatıcı ve daha nicesi… Ülkemizdeki 35 yıllık geçmişine pek çok ilk sığdıran P&G, jenerik markalarıyla ve pazar yaratan ürünleriyle adım attığı her sektörde liderliği üstlenip öncü oluyor… Türkiye’de 20 markasıyla, her 10 evin 9’una en az bir ürünüyle girmeyi başaran P&G, Türkiye’de üretip dünyaya sattığı ürünlerle de ülke ekonomisine katkı sağlıyor…
Ali Saydam yazdı: Emekliler büyüyünce ne mi olacak?
Önce yeni bir sigorta şirketi lanse ediliyor sandım… Arkadaşlar duruma uyandırdılar… Sigorta sektöründe bilinen AvivaSA’nın hisseleri Ageas tarafından alınmış, adı da AgeSA olmuş. Ancak, sanki ruhu da değişmiş…
Gençler hangi markayla “flört etmek” istiyor?
Boomer’ları “geri kafalı” bulan Z’ler; Z’leri “saygısız” bulan Boomer’lar… İnternette bu iki kuşağın çatışmaları adeta devlerin savaşı haline gelmiş olsa da kuşaklar arası çatışma yeni bir hikaye değil. Hele ki söz konusu Z kuşağı gibi dijitalin içine doğmuş bir nesil olduğunda kuşaklar arasındaki fark ve haliyle gerilim de büyüyor. Pek çok kişi bu kuşağı anlamaya boomer’lar ise ağzının payını vermeye çalışıyor. Bugüne kadar hiçbir kuşağın erişemediği kadar bilgiye erişme şansıyla doğan Z’ler ise sesini yükseltmeye ve kendini ifade etmeye devam ediyor. Marketing Türkiye için Areda Piar tarafından gerçekleştirilen “Gençlik Araştırması” sözü Z kuşağına bırakırken bir yandan da Boomer’lar ile benzerlik ve farklılıklarını ortaya koyuyor…
Tolga Büyükdoğanay: Hayal kurmayan nereye gideceğini bilemez!
Adını, Maradona’ya teşekkür eden “The Ball of God” filminden de hatırlayabilirsiniz Fuse Tea’nin “Bu rahatlık nereden geliyor?” kampanyasından da… Kariyerinin henüz başında Cannes Young Creatives’de aldığı ödülle dikkatleri üzerinde toplayan Tolga Büyükdoğanay sonrasında Avrupa’nın önde gelen ajanslarında bol ödüllü işlere imza attı… Şimdilerde Amsterdam’da Ogilvy çatısı altında üretmeye devam eden Büyükdoğanay bugün Drum tarafından hazırlanan “Dünyanın En İyi 200 ECD’si” listesinde yer alarak Türk reklamcılığını da gururlandırıyor… Hem bu sıra dışı kariyer yolculuğunu hem de reklam sektöründe yükselen trendleri konuşmak için bir araya geldiğimiz Büyükdoğanay’ın genç reklamcılara da bir mesajı var: “Hayal kurmadan, hedefi olmadan ne yöne gideceğini şaşırabiliyor insan.”
Tüketicinin tasarruf markaları
Elektrik faturalarının gündemin ana maddelerinden biri olduğu uzun bir kış geçirdik. Öyle ki neredeyse bir yıl öncesinin kiralarıyla yarışıyor zamane faturaları. Hal böyle olunca tüketici de tercihlerini tekrar tekrar gözden geçiriyor. Peki, tüketici enerji tasarrufu için neler yapıyor? Faturaların yükünü hafifletmek için hangi ürün gruplarıyla arasına mesafe koyuyor? Söz konusu enerji tasarrufu olduğunda tüketicinin aklına ilk hangi markalar geliyor? Yanıtlar Marketing Türkiye için Sia Insight’ın gerçekleştirdiği “Türkiye’nin Tasarruf Markaları” araştırmasında…
Hayaller kır düğünü gerçekler düğün salonu
Baharın gelişiyle birlikte pek çok bekar genç için hayallerindeki düğünün hazırlıkları başladı. Ancak evdeki hesap her zaman çarşıya uymayabiliyor. Hayallerdeki masalsı kır düğünü; akrabaları memnun etmek için yapılan sayısız tören, ev kiraları ve kredi borçlarıyla sonlanabiliyor. Peki, tüm bu gerçekler göz önüne alındığında gençler evlilik hakkında ne düşünüyor? Yeni ekonomik koşullar evlilik planlarını nasıl etkiledi? Marketing Türkiye için VeriNays araştırma şirketinin yeni evli ve bekar gençlerle gerçekleştirdiği “Düğün Ekonomisi Araştırması”, “hayallerin” “gerçeklerden” ne kadar farklı olduğunu ortaya koyuyor.
Bize duyulan sevgiyi her gün yeniden hak etmeye çalışıyoruz…
İçinde bulunduğu topluma değer katarak, birlikte üretip çoğaltarak, kazandıklarını iyiliğe dönüştürerek büyümeyi genlerinde taşıyor P&G… Tam 35 yıldır bu anlayışla Türkiye’de faaliyetlerini sürdüren şirket 20 markasıyla her 10 evden 9’una giriyor, doğrudan veya dolaylı 2 bin 500 kişiye istihdam sağlıyor… Yetiştirdiği liderler ve yatırım yaparak ihracata teşvik ettiği tedarikçilerle Türkiye ekonomisine katkı sağlayan P&G Türkiye, P&G küresel ekosisteminin de en güçlü ülkelerinden biri konumunda.
Şirketin Türkiye’deki başarısının ardındaki vizyonu ve taviz vermediği duruşunu, tam 31 yıldır P&G çatısı altındaki pek çok başarılı projede imzası bulunan P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu ile konuştuk… “Türkiye’deki hemen hemen her ev bize ve markalarımıza kapısını açtı” diyen Turnaoğlu, en büyük gayelerinin bu sevgiyi her gün hak etmek olduğunu söylüyor.
Türkiye’nin pazarlama okulu: P&G
Dünyada 185 yıllık bir geçmişe sahip olan P&G iki asra yaklaşan tarihinde, dört endüstri devrimini başarıyla geçirmiş ve marka yönetimini keşfetmiş bir şirket… Dünya devi 35 yıldır da bu birikimiyle Türk pazarlama sektörüne öncülük ediyor, kelimenin tam anlamıyla bir “Pazarlama Okulu” görevi görerek sektöre yeni liderler kazandırıyor. Geçmişindeki sayısız ilk ve cesur kampanyayla araştırma odaklı yaklaşımı sektöre benimseten P&G Türkiye’nin pazarlama kültüründeki kodlarını şirketin Kafkasya ve Orta Asya Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Dr. Onur Yaprak ile konuştuk. Yaprak’a göre P&G’yi liderliğe taşıyan dört unsur var. İşte o dört unsur ve çok daha fazlası…
P&G’de büyümenin formülü net: İyilik
Günümüzde şirketlerin temel varlık sebepleri artık sadece ürün ve hizmet üretmekle sınırlı değil. Şirketlerin kendileri, paydaşları ve toplum için değer yaratma amacı artık hayati bir önem taşıyor. Dünyanın en büyük kişisel bakım ve temizlik ürünleri şirketlerinden biri olan P&G’nin de amacı bu; “iyilikle büyümek.” Yıllardır aralıksız olarak sürdürdüğü sosyal sorumluluk projeleriyle toplumsal fayda konusunda liderlik rolünü üstlenen P&G Türkiye, kararlılıkla yürüttüğü 42 iyilik hareketiyle gücünü, milyonlarca insan için iyiliğe dönüştürüyor.
Pazarlama kökenli her 5 liderden biri P&G’de yetişiyor!
3-2-1 geri sayımının ardından fırlatılan keplerle birlikte upuzun ve karmaşık bir yolculuk da başlıyor yeni mezunların hayatında. Hele de farklılıkların her zaman kabul görmediği, yetkinlik ve becerilerinizin tecrübe bariyerine takılıp kaldığı bir coğrafyadaysanız yol pek de ışıklı değil… Ancak bir de 35 yıldır esas zenginliğin ne olduğunu bilen ve bunu kurum kültürüne adapte ederek adeta lider okuluna dönüşmüş bir P&G var… Öyle ki eğitimin devam ettiğini hep anımsatacak biçimde ofisini “kampüs” olarak tanımlıyor P&G… Yeni mezunların ellerinden tutup kendi liderlerini yetiştiriyor ve o liderler hem kendi ülkesinde hem de küresel arenada iş dünyasına yön veriyor. Gelin bu lider okulunu yolu P&G Türkiye’den geçmiş liderlerden dinleyelim…
P&G ofisinde “koşulsuz eşitlik” var…
35 yıldır pek çok alanda olduğu gibi bir işveren markası olarak da fark yaratıyor P&G… Günün koşullarına ve çalışanların ihtiyaçlarına göre İK stratejilerini sürekli güncelliyor, en önemli değer olarak konumladığı çalışanları için kariyer kapılarını “eşitliği” merkeze alan bir yaklaşımla açıyor… Amaç ise onlara güven içerisinde gelişebilecekleri ikinci bir ev ortamı sunmak. P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Yönetim Kurulu Üyesi ve İnsan Kaynaklarından Sorumlu Kıdemli Direktörü Berna Yener Aksu, bir işveren markası olarak politikalarını anlatırken, “Kendimizi dünyada ‘iyi’nin ve ‘büyüme’nin gücü olarak tanımladığımız gibi, insan kaynakları politikalarımızı da bu doğrultuda hayata geçiriyor; çalışanlarımızın kendilerini ‘iyi’ hissetmesi, kariyerini geliştirmesi, becerilerini güçlendirmesini sağlayacak şekilde inşa ediyoruz” diyor…
Paydaşları P&G’yi anlattı…
Her yeni projesinde bir adım daha ileri gitme tutkusuyla hareket ediyor P&G. Kimi zaman ezber bozuyor kimi zaman toplumsal ön yargılara meydan okuyor kimi zamansa gezegene sahip çıkıyor. Daha iyi bir dünyayı ve toplumsal iyiliği merkeze alan çalışmalarında paydaşlarıyla hep ilklere imza atan şirket, pazarlama sektörüne de ilham oluyor. P&G’ye bu yolculukta eşlik eden paydaşları ses getiren projeleri anlatırken satır aralarında da heyecan verici bir gelecek tasvir ediyor…
Sürdürülebilirlik: Yarın değil, bugün…
Her yıl milyarlarca insanın hayatına değer katan P&G, yaşamlarına dokunduğu kişilerin dünya için beklentilerine yanıt veriyor ve yarınlara daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için tüm iş süreçlerinde bir kurumsal vatandaş gibi hareket ediyor. P&G bu amaçla, doğaya bıraktığı karbon ayak izini hızla azaltırken 10 yıl içinde “karbon nötr” bir şirket olmayı hedefliyor. 2030 sürdürülebilirlik hedeflerini “Markalar”, “Tedarik Zinciri”, “Toplum” ve “Çalışanlar” olmak üzere 4 ana başlıkta toplayan P&G, yüzde 100 geri dönüştürülebilir ambalajlar sunmayı, yüzde 100 yenilenebilir enerjiye geçmeyi ve 5 milyar litre su tasarrufunda bulunmayı amaçlıyor. Gelin P&G’nin, okyanusları, havzalardaki suyu ve ormanları korumak adına gerçekleştirdiği dev projelere birlikte bakalım…
P&G’de inovasyonun formülü: Hayatı kolaylaştır, dünyayı güzelleştir
Pazarda liderliğini koruyarak yıllara meydan okumak; bugünden öte yarına hazırlanmakla, hep yeni kalmak ve hep yeniyi aramakla mümkün. İki asra yakın süredir P&G’yi hep genç ve dinamik tutan da işte bu yenilik arayışı… Şirket, sürdürülebilirliği merkeze alan inovatif ürünleriyle tüketicilerin yaşamını kolaylaştırırken daha iyi bir dünya için de her gün bir adım daha ilerisini hedefliyor. P&G’nin yeniliği iyilikle tasarladığı o ürünler Marketing Türkiye Haziran sayısında…
P&G Türkiye sporun gücüyle sınırları aşıyor…
Uzun soluklu yatırımlarıyla yıllardır spor iletişimine yön veriyor P&G… Voleybol ve basketbol gibi spor branşlarına verdiği desteğin yanı sıra toplumda spor yapma kültürünün yayınlaşması için de pek çok projeye imza atan şirket bu projelerle global arenada da adından söz ettiriyor… Yarattığı olumlu sonuçlarla farklı ülkelerde de uygulanmaya başlayan P&G’nin spor odaklı projelerini spor alanındaki iş ortağı Sportsnet Group’un Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Gülüm ile konuştuk…
Pazarlamanın bölgesel liderleri
Her ne kadar çok kültürlü yapısı, bitmek bilmeyen krizleri, sürekli değişen gündemiyle Türkiye markalar açısından dünyanın en zorlu pazarlarından olsa da kaotik sürecin verdiği deneyim Türk pazarlamacıları eşine az rastlanır bir deneyimle donatıyor. Tam da bu sebeple Türk pazarlamacılar dünyada yükselirken pek çok global şirket de bölgenin pazarlama çalışmalarında liderliği Türkiye’ye veriyor. Peki, bölgeyi Türkiye’den yöneten pazarlama liderleri en çok nelere dikkat ediyor? Onlarca ülkeyi ve milyonlarca tüketiciyi kapsayan projelerini nasıl şekillendiriyorlar? Gelin Türkiye’den çıkan “Pazarlamanın Bölgesel Liderlerine” ve stratejilerinin gerisindeki içgörülere hep birlikte bakalım…
En iyiler Brandverse Awards’ta ödüllerine kavuşuyor…
Marketing Türkiye – BoomSonar iş birliğiyle hayata geçirilen ve Dijital Pazarlama İletişimi Platformu’nun (DPİP) destek verdiği Brandverse Awards’ta değerlendirme süreci tamamlandı. Reklamcılar Derneği Başkanı Banun Erkıran’ın Jüri Başkanlığında yapılan jüri değerlendirmesinin tüm aşamalarına Deloitte Türkiye uzmanlığıyla katkı sağladı. Adil ve şeffaf bir ortamda gerçekleşen değerlendirmelerde 125 kişilik uzman jüri sekiz ana kategoride tüm başvuruları titizlikle değerlendirdi. Brandverse Awards’un kazanları Haziran ayında gerçekleşecek törenle ödüllerine kavuşacak. Tüm kazananlara ödülleri hem fiziksel hem de NFT olarak takdim edilecek.
Türkiye’nin outdoor markaları
Güneş, temiz bir hava, D Vitamini ve beraberinde gelen özgürlük hissi pandemiyle geçen iki yılın ardından belki de en çok özlediklerimizin başında geliyor. Toplum olarak yaşadığımız stresin seviyesi ve mutsuzluk her geçen gün artarken doğada olmak pek çokları için biraz olsun tüm bu negatif etkilerden sıyrılmak anlamına geliyor. Kendimizi doğaya bırakırken bir de bize yol arkadaşlığı yapan markalar var elbette… Marketing Türkiye adına YouGov’un gerçekleştirdiği “Türkiye Açık Hava Spor ve Etkinlik Araştırması” toplumun açık hava etkinliklerine karşı olan tutumunu gözler önüne sererken, doğa sporlarında tüketicinin en sevdiği markalara da ışık tutuyor…
Çayı hem şekersiz hem sebepsiz seviyoruz
Marketing Türkiye için Areda Piar tarafından gerçekleştirilen “Kuşakların Çay Tercihleri” araştırması en çok tercih edilen markalardan, günlük içilen bardak sayısına kadar çay tüketimiyle ilgili pek çok detaya ışık tutuyor. Araştırmanın sonuçlarına göre, yeşil çayıydı, soğuk çayıydı derken pazar günden güne yeni ürünler ve oyuncularla büyüse de “gerçek çay budur” söylemini sahiplenen Çaykur pazarın koşulsuz hâkimi konumunda. Çalışma çayla şeker aşkının sonunun da yakın olduğunu gösteriyor. Zira Z kuşağının yüzde 78,6’sı çayı şekersiz içiyor…