Ahmet Akın yazdı: “Covid-19 sonrasında gerçekten her şey değişecek mi?”
Her an her yerde salgın sonrasında her şeyin değişeceğini okuyoruz ve konuşuyoruz. Çok hızlı yerleşmiş olan bu inancı 19 soruyla sorgulamaya var mıyız?
- Mesela, Çin’de Guangzhou’daki Hermès mağazası karantina sonrasında tekrar açıldığı gün 2.7 milyon dolarlık ciro yapmış. Bütün dünyada ve tabii ki Türkiye’de bu krizler bittikten sonra lüks markalara olan arzumuz azalacak mı?
- Bu virüs tüm dünyayı bir ve bütün olmaya davet ediyor derken, Avrupa Birliği’nin bile İtalya’yı yalnız bıraktığını görüyoruz. Ülkelerin önce ve sadece kendi çıkarını düşünme politikası değişecek mi?
- Karantina döneminde dünyanın her yerinde aile içi şiddetin daha da artmasından korkulurken, karantina sonrasında kadınlara ve çocuklara şiddet eskisine göre azalacak mı?
- Ev işlerini, evdeki kadınlar ve eğer varsa sadece evdeki kadın yardımcılar yapmalı algısı değişecek mi? Erkekler içindeki bulaşıkçıyı sonunda keşfedebilecek mi?
- Haftada 7 gün ve günde 12 saat hizmet almak üzere kendimizi evden atarak koştura koştura AVM’lere gitme alışkanlığımız değişecek mi?
- Alışveriş yapmayı ihtiyaç giderme değil, arzuları tatmin etme davranışı olarak görme isteğimiz aynen devam edecek mi?
- Hizmet almayı seven bir toplum olarak, market, kurye ve sevkiyat görevlilerini takdir etmeyi önemsememe halimiz değişecek mi?
- Otellerdeki açık büfelerde tabakları tepeleme doldurma açlığımız geçecek mi?
- Daha da önemlisi açık büfelerden kalan yemeklerin çöpe atılmasına olan umursamazlığımızda ufacık da olsa bir değişiklik olmayacak mı?
- Yemek için topraktan ıspanak koparmakla, kuzuları kurban etmeyi eşdeğer görme aymazlığımız hep böyle sürecek mi?
- Doğada yok olması yüzlerce yıl süren pipetleri keyfi bir şekilde kullanırken gösterdiğimiz vurdumduymazlığımız yine devam edecek mi?
- Hiçbir zaman araziye çıkmadığımız halde, en büyük arazi aracını alma arzumuz devam etmeyecek mi?
- Sosyal medya bağımlılığımızda azalma olabilecek mi? Instagram’daki mutluluk tiyatromuz hep böyle sürecek mi?
- Sadece kendi finansal durumunu düşünmeden, kendisine hizmet eden ekosistemini de koruyan ve kollayan reklamverenler görmeye başlayacak mıyız?
- Reklamcılar (tüm dünyada) gelinen noktada reklamcılığın yeni konumunu ve itibarını inkar etmeye devam edecek mi?
- Gazetelerin hızla okur ve itibar kaybetme eğiliminde değişiklik olacak mı?
- Sosyal sorumluluğu toplumsal fayda amaçlı değil itibar yükseltme amaçlı kullanma stratejisi değişecek mi?
- Markaların birçoğunun kadınlar için sürdürülebilir proje üretmek yerine Kadınlar Günü reklam fikri çekme yarışı ve çılgınlığı değişecek mi?
- Markaların ülkemizi ve milletimizi ne kadar çok sevdiklerini anlattıkları birbirine benzeyen “Bu topraklar” filmleri sona erecek mi?
Tabii ki çok şey değişecek, ama aynı zamanda birçok şey de değişmeyecek. Biz neye cesaret edersek, hangi taşın altına elimizi koyarsak, o değişecek, çünkü hiçbir şey kendiliğinden değişmeyecek.
Sadece 19 tanesine yer verdiğim çok sayıda değişim alanını içselleştirmiş olan ve toplumda öncülüğünü yapan kişiler, liderler, kurumlar, markalar ve her türlü oluşumlar için sözümüz meclisten dışarı. Onlar lütfen hiç değişmesin.
Güncel Haberler