
Alışverişte son karar Alfa’ların!
Müşteri deneyimi tasarımı ve teknoloji çözümleri sunan Razorfish, geleceğin tüketicileri olan Alfa kuşağını mercek altına alan üçüncü araştırmasını yayımladı. Genç neslin beklentilerini ve alışkanlıklarını ortaya koyan çalışma, markaların pazarlama stratejilerini nasıl şekillendirmesi gerektiğine dair önemli ipuçları sunuyor.
Alfa kuşağı, önceki nesillere kıyasla aile içindeki satın alma kararlarında daha fazla söz sahibi. Henüz tam anlamıyla tüketici olmasalar da tercihleri, ebeveynlerinin alışveriş alışkanlıklarını yönlendiriyor. Araştırmaya göre ebeveynlerin yüzde 61’i, çocuklarının ailenin beslenme tercihlerinde büyük bir etkiye sahip olduğunu belirtiyor. Yüzde 77’si ise çocuklarının market alışverişine aktif olarak katılmak istediğini söylüyor. Üstelik bu etki yalnızca gıdayla sınırlı değil; ebeveynlerin yüzde 61’i, satın aldıkları otomobili seçerken son kararı çocuklarının verdiğini ifade ediyor.
Dijital nesil, fiziksel deneyimlere değer veriyor
Alfa kuşağı sıkça “dijital yerliler” olarak tanımlansa da araştırma, onların yalnızca ekran başında değil, fiziksel dünyada da aktif olmak istediğini gösteriyor. Alfa kuşağının üçte ikisi (yüzde 66), yalnızca çevrimiçi kullanılabilen bir ürüne kıyasla gerçek dünyada deneyimleyebilecekleri bir ürüne daha fazla para ödemeye razı. Yüzde 47’si ise dijital ödeme yöntemlerinden ziyade nakit para almayı tercih ediyor.
Geleneksel bankalara mesafeli yaklaşıyorlar
Alfa kuşağının finansal alışkanlıkları henüz tam olarak şekillenmemiş olsa da dijital para sistemlerine daha olgun bir bakış açısıyla yaklaşıyorlar ve yenilikleri denemeye açıklar. Araştırmaya göre, bu kuşak için geleneksel bankalar ilk tercih değil. PayPal, CashApp ve Visa, Alfa kuşağının en çok güvendiği finansal hizmetler arasında.
Alfa kuşağı, önceki nesil olan Z kuşağının çevre bilinci ve sosyal duyarlılığına tam anlamıyla sahip olmayabilir. Örneğin, çevre dostu bir otomobil için daha fazla ödeme yapmaya istekli olanların oranı yalnızca yüzde 38. Bununla birlikte, güzellik anlayışlarında kalıpları yıkmaya hazır olsalar da genç kızların yüzde 80’i halihazırda bir filtre veya rötuş uygulaması kullanarak görünümlerini değiştirdiğini belirtiyor. Ancak, beden çeşitliliğine verdikleri önem dikkat çekici: Yüzde 63’ü medyada daha kapsayıcı bir temsil görmek istiyor.
Sosyal medya, güzellik algılarını şekillendiriyor
Araştırmaya göre yüzde 36’sı sosyal medyada iyi görünmenin gerçek hayatta iyi görünmekten daha önemli olduğunu düşünüyor. İçerik üreticileri ve influencer’lar bu neslin ilgisini çekmeyi başarmış durumda. Alfa kuşağının yüzde 75’i sosyal medyada güzellik içeriklerine ilgi duyarken, yüzde 38’i ise şimdiden kendi içeriklerini üretmeye başlamış.
Markalar için öneriler
- Onları aile karar mekanizmasının bir parçası olarak görün: Gıda, otomotiv ve güzellik gibi sektörlerde Alfa kuşağının etkisi giderek artıyor. Markalar, onları sadece ebeveynlerinin yanında alışveriş yapan bir nesil olarak değil, aile içindeki karar vericiler olarak kabul etmeli.
- Yenilikçi ve pratik çözümler sunun: Alfa kuşağı, geleneksel markalar ve ürünlere bağlı kalmak yerine yenilikçi ve pratik çözümler arıyor. Markalar, bu neslin beklentilerini karşılayacak kişiselleştirilmiş ve erişimi kolay ürünler sunmalı.
- Geleneksel cinsiyet rollerine dayalı pazarlama stratejilerinden kaçının: Sağlık, wellness ve güzellik gibi alanlar artık cinsiyet sınırlarını aşmış durumda. Erkek çocukları da kapsamlı cilt bakımı rutinleri oluşturuyor. Markaların bu değişimi anlayarak pazarlama stratejilerini güncellemesi gerekiyor.
- Fiziksel ve dijital deneyimi dengeli bir şekilde sunun: Alfa kuşağı için dijital dünya, yalnızca bir eğlence alanı değil, aynı zamanda fiziksel dünyayla bağlantı kurma aracı. Markalar, bu neslin ilgisini çekmek için hem çevrimiçi hem de gerçek dünya deneyimlerini dengeli bir şekilde harmanlamalı.
Araştırmanın metodolojisi
Razorfish ve GWI ile birlikte yürütülen anket tabanlı çalışmada GWI’nin yeni örnek metodolojisinden yararlanıldı. Bu yaklaşım, 9-13 yaş arası çocuklar da dahil olmak üzere ulaşılması zor gruplara erişimi mümkün kılıyor. Ekim 2024’te başlayan anket Kasım 2024’te sona erdi ve 9-13 yaş arası yaklaşık 2.300 çocuk çalışmaya katıldı.
Araştırmanın tamamı için TIKLAYIN!