Araştırma: Dijitalde başımıza gelmeyen kalmadı!
BAREM ve WIN International’ın araştırması, kişisel verilerin kötüye kullanımı konusundaki küresel endişeleri gözler önüne seriyor. Araştırma sonuçlarına göre dünya genelinde insanların yüzde 64’ü, Türkiye’de ise yüzde 47’si kişisel verilerin kötüye kullanıldığı durumlarla karşı karşıya kalmış.
BAREM, global ortağı WIN International ile birlikte Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 39 ülkede yaşanan dijital endişenin boyutunu araştırdı. Sonuçlar gösteriyor ki; insanlar kişisel bilgilerinin kötüye kullanılmasından ve mahremiyetin ihlalinden büyük endişe duyuyor, dijitalleşmekten korkuyor. Peki, dijital dünyanın tehlikelerini ne kadar deneyimliyoruz?
Verilerin Kötüye Kullanımı (Data Misuse) verilerin, toplandıkları veya izin verilen amacın dışında, ihmal veya etik dışı yollarla kullanılması olarak biliniyor. Örneğin, kişisel verilerin izinsiz paylaşılması veya pazarlama iletişiminde kullanılması bu kapsama giriyor.
Verilerin Agresif Olarak Kötüye Kullanımı (Aggressive Misuse) ise, verilerin kasıtlı, planlı ve zarar verme amacıyla kötüye kullanılması olarak tanımlanıyor. Kimlik avı saldırıları, fidye yazılımları veya dolandırıcılık gibi yöntemlerle veriler üzerinden maddi veya manevi kazanç elde etme girişimleri bu kategoriye dahil. Verilerin kötüye kullanımı daha geniş ve genel bir kavramken, agresif kötüye kullanım doğrudan zarara yönelik, kasıtlı ve planlı eylemleri ifade ediyor.
Araştırmada verilerin kötüye kullanımı başlığı altında görüşülenlerin spam, kimlik avı, oltalama, kişisel bilgilerin sızdırılması, banka veya kredi kartı hesabının hacklenmesi veya e-posta hesabının hacklenmesi ile karşılaşıp karşılaşmadıkları incelendi. Bunlardan son üçü agresif kullanım olarak tanımlandı.
Bulgulara göre bahsedilen durumlardan herhangi biriyle karşılaşanların oranı dünya genelinde yüzde 64, Türkiye’de ise yüzde 47. Bu tür deneyim yaşayan kadınların oranı hem Türkiye hem de dünyada erkeklere göre daha az. Yaş gruplarına göre bakıldığında dünyada yaş grupları benzerlikler gösterirken, Türkiye’de 35-54 yaş grubunda bu oran diğer yaş gruplarına göre daha yüksek.
Şekil 2: Verilerin Kötüye Kullanımı – Dünya Geneli
Dünya genelinde karşılaşıldığı bildirilen verilerin kötüye kullanımında ise spam maili yüzde 43, kimlik avı/oltalama yüzde 34 orana sahip. Agresif kötüye kullanımda ise kişisel bilgilerin sızdırılması ve e-posta hesabının hacklenmesi yüzde 13, banka veya kredi kartı hesabının hacklenmesi yüzde 12 oranda.
Türkiye’de verilerin kötüye kullanımında ise spam maili aldığını ifade edenlerin oranı yüzde 34, kimlik avı ise yüzde 14. Agresif kötüye kullanımın başında yüzde 14 ile kişisel bilgilerin sızdırılması, yüzde 11 ile banka/ kredi kartı hesabının hacklenmesi ve yüzde 10 ile e-posta hesabının hacklenmesi geliyor.
Verilerin dünyada ve ülkemizde kötüye kullanımı, özellikle de “banka hesabının veya kredi kartının hacklenmesi” gibi agresif kullanım oranlarının yüksekliği, dijitalden korkma nedenlerine açıklık getiriyor, güvende olmak için dijital okur yazarlığın önemini ortaya koyuyor.
Araştırma Künyesi
Çalışmada 39 ülkede 33.866 kişiyle görüşüldü. Araştırma Türkiye’de BAREM tarafından CATI (Bilgisayar Destekli Telefon Görüşmesi) yöntemiyle Türkiye temsili bir örneklemde 523 kişi arasında gerçekleştirildi.