Babalar daha çok anlaşılmak istiyor!
Babalar Günü’ne doğru adım adım ilerlerken onlara güzel bir gün yaşatmak için araştırmalar başladı. Hediye alternatifleri, keyifli aktiviteler ya da tatil planları… “Konuşalım Artık” iletişim çalışmalarını uzun süredir gerçekleştiren Lipton, Babalar Günü öncesinde gerçekleştirdiği araştırma sonucunda diyor ki babaların daha sıcak bir iletişime ve anlaşılmaya ihtiyacı var. Ayrıca babalar “En son babalar duyar” klişesinden bıkmış durumda! Bu klişenin ortadan kalkmasının önündeki en büyük bariyerse “karşılanmayan beklentiler”…
Lipton, Babalar Günü’nde “Babalarımız ve Çocuklarımız için #KonuşalımArtık” diyerek babalar ve çocukları arasındaki iletişimin dinamiklerini mercek altına aldığı bir araştırma gerçekleştirdi.
Araştırmanın çarpıcı sonuçları arasında babaların hissettiği iletişimsizlik hissi dikkat çekiyor. Öyle ki babaların yüzde 88’i çocukların anne ile iletişimi daha iyi derken yüzde 70’i “En son babalar duyar” diyor. Oysa araştırmaya katılan babalar da çocuklar da birbirleriyle iletişim kurmanın kendilerine aslında çok iyi geldiğini belirtiyor. Özellikle babalar çocuklarıyla sohbet etmekten büyük keyif alıyor. Fakat araştırma sonuçları Türkiye’de hem babalar hem de çocuklar için kurulan kaliteli iletişimin henüz yeterli boyutta olmadığını ortaya koyuyor. Babaların yüzde 87’si çocuğu ile daha açık ve sıcak bir iletişim kurmak istediğini belirtirken bu oran çocuklarda yüzde 78.
Çocuklar anlayış bekliyor, babalar yabancılık hissediyor
Baba-çocuk arasında açık ve sıcak bir iletişim kurulmasının önündeki en büyük bariyeri karşılanmayan beklentiler oluşturuyor. Öncelikle hem babalar hem de çocuklar birbirinden sevgi bekliyor. Babaların ise çocuklarından sevgi beklentisi çocukların babalarından bekledikleri sevgiden daha fazla. Çocukların odaklarında ise daha çok babaları tarafından anlaşılmak ve kabul görmek yer alıyor. Çocukların yaklaşık yüzde 78’i hayalleri ve hedeflerinin babaları tarafından desteklenmesini bekliyor. Benzer şekilde yüzde 73’lük bir kesim babalarının onları değiştirmeye çalışmak yerine onlardaki olumlu özellikleri görmesini istiyor. Babaların yarısından fazlası ise çocuklarının kullandıkları kelimeleri ya da hakkında konuştukları şeyleri anlamakta zorlanıyor ve bazen aynı dünyadan değillermişçesine yabancı hissediyor. Bu hisleri çocuklarda da karşılık buluyor, çocukların babalarının kendilerini ne kadar tanıdıklarına ilişkin notları babalarına göre daha düşük. Bu doğrultuda çocukların neredeyse yarısı hayallerinden babalarının bihaber olduğunu ifade ediyor. Babaların ve çocukların birbirinden bekledikleri şeyler aslında sıcak bir iletişim kurulması için ipucu niteliğinde.
Baba-çocuk iletişimi belgesel izlemek gibi
Peki taraflar kurdukları iletişimin ne kadar farkında? Araştırma sonuçları babalarının çocuklarını zannettiklerinden daha iyi tanıdığını düşündüklerini gösteriyor. Babaların yüzde 80’i konuşmadan bakışarak bile anlaşabileceklerini düşünürken çocukların yüzde 41’i buna katılmıyor.
Araştırmadan çıkan iyi bir haber ise babaların da çocukların da birbirini anlamak için hevesli olması. Babalar ve çocuklar arası gerçekleşen sohbetler iki taraf için de hem keyifli hem öğretici nitelikte. Babaların yüzde 75’i çocukların ise yüzde 69’u birbirleriyle konuşmayı belgesel izlemeye benzetiyor. Ayrıca babalar ve çocuklar iletişim kurduklarında çoğunlukla hayatlarına dair kişisel konulardan konuşuyor. Sohbetleri gündelik konularla sınırlı kalmıyor ve iletişimin derinliği karşılıklı olarak aynı noktada yakalanabiliyor.
Kaliteli iletişim her zaman kurallardan daha önemli
Klinik psikolog Beyhan Budak, Lipton’un baba-çocuk iletişimine dair gerçekleştirdiği araştırmayı “Lipton’un araştırması babaların çocuklarını anlamamasının; çocukların ise babalarının duygusal ihtiyaçlarının yeterince farkında olmamasının iletişimde kopukluklar yarattığını gösteriyor. Hem bir psikolog hem de bir baba olarak araştırma sonuçlarına baktığımda şunu net olarak fark ettim, kaliteli iletişim her zaman kurallardan önemli. O sebeple her şeyden önce iletişimi güçlendirmek için baba ve çocuğun beraber ekip olarak bir şeyleri telafi etmek için çaba sarf etmesi çok faydalı olabilir. Bir taraf anlayış; diğeri ise sevgi bekliyor. Bu beklentileri ilk etapta anlamanın daha sonra ise karşılamanın tek yolu ise kaliteli iletişimden geçiyor” sözleriyle yorumluyor.