Sosyal medyaya sadığız ama TV’ye güveniyoruz
BAREM’in medya izleme alışkanlıklarını gün yüzüne çıkarmak adına gerçekleştirdiği araştırmanın sonuçlarına göre gün içerisinde sosyal medya üzerinden sürekli olarak içerik tüketiyoruz fakat yeterince güvenmiyoruz. Son dönemde çok fazla yanlış ve teyitsiz bilgi yayılımı sosyal medyanın güven oyunu hayli zedelemiş görünüyor. Tabii bu durumda TV’nin puanları yükselişe geçti. Güven sağlandı sağlanmasına ama en çok hangi kanallara güveniyoruz? En çok hangi içerikleri takip ediyoruz? Gelin sonuçlara birlikte bakalım…
Pazar Araştırma ve Danışmanlık şirketi BAREM, Türkiye temsili bin kişi ile medya konusunda kapsamlı bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırma, Türkiye’de medya izleme alışkanlıklarında geleneksel medyadan yeni mecralara doğru bir dönüşüm gerçekleştiğini gösteriyor. Araştırmaya göre; en çok haber alınan mecralar arasında yüzde 56 oranla sosyal medya öne çıkıyor. Sosyal medyayı TV’ler (yüzde 55) takip ediyor.
En güvenilir haber mecramız; TV
Araştırmaya göre, TV kanalları haberleri TV’den izleyenlerin yüzde 76’sı tarafından güvenilir bulunurken, sosyal medya kullanıcılarının yüzde 69’u sosyal medyadan aldıkları haberlere güveniyorlar. Online gazete içinse bu oran yüzde 64.
Dizi ve film izlemek için de tercih; geleneksel TV kanalları
Evde film ve dizi izlemek için hangi mecraların kullanıldığı sorulduğunda geleneksel TV kanalları (yüzde 46) öne çıkıyor. 55 yaş üzeri grupta (yüzde 69), ev kadınları (yüzde 62) arasında bu oran diğer gruplara göre daha yüksek. Film ve dizilere ulaşmanın ikinci yolu internetten, YouTube’dan izleme veya indirme. Görüşülen üç kişiden biri (yüzde 33) bu yolu izliyor. Bu uygulama işsizler (yüzde 53), öğrenciler (yüzde 48), gençler (18-34 yaş grubu yüzde 47), lise mezunları (yüzde 46) ve üst sosyoekonomik gruplar (AB – yüzde 39) arasında daha popüler.
Netflix, Blu TV, Exxen, Gain, MUBI vb dijital platformlar ise görüşülen kişilerin yüzde 27’si tarafından film ve dizi izlemek üzere tercih ediliyor. Üniversite veya üzeri (yüzde 61) ve lise (yüzde 42) eğitimliler, öğrenciler (yüzde 53), ücretli ve maaşlı çalışanlar (yüzde 52), gençler (18-34 yaş grubu – yüzde 43) ve işsizler (yüzde 39) arasında bu oran daha yüksek.
Haberi Fox TV’den alıyoruz
Araştırma, nüfusun yüzde 20’sinden fazlası tarafından izlenen TV kanallarının sırasıyla; Fox TV (yüzde 45), ATV (yüzde 32), A Haber (yüzde 24), Show TV (yüzde 23), TRT1 (yüzde 23) ve TRT Haber (yüzde 21) olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca haber ağırlıklı TV kanallarında haber izlenmesi bazı gruplarda yüzde 20’nin üzerine çıkıyor. CNN Türk toplamda yüzde 17 oranında izlenirken AB (yüzde 26) ve C1 (yüzde 20) ses gruplarında bu oran daha yüksek. NTV toplamda yüzde 16 izlenirken 55 yaş ve üzerinde bu oran yüzde 21’e çıkıyor. Halk TV toplam kitlede yüzde 15 izlenirken 55 yaş ve üzeri kitlenin yüzde 25’i haberleri buradan izliyor. Habertürk yüzde 9 izlenirken AB ses grubunda yüzde 24 izleniyor.
Gündemimiz; COVID-19, Kanal İstanbul, Sedat Peker ve Müsilaj
Türkiye’de gündem hızlı değişirken, çok sayıda yeni habere maruz kalan izleyiciler, haberleri belirli filtrelerden süzerek farkediyor ve hatırlıyor. Araştırmada bu dönem en çok izlenen haberler spontan olarak sorulduğunda, görüşülen kişilerin yarıdan fazlası (yüzde 52) COVID-19 ile ilgili haberleri izlediğini söyledi. COVID-19 haberlerine en hassas grup ise yüzde 61 oranla kadınlar oluyor. Üç kişiden biri de (yüzde 32) Kanal İstanbul haberlerini izlediğini ifade ediyor. Bu oran erkekler (yüzde 36), 35 yaş ve üzeri kişiler (yüzde 37), İstanbullular (yüzde 38) ve üst sosyoekonomik gruplarda (AB – yüzde 43) daha yüksek.
Bu aralar en çok izlenen 3. haber konusu ise Sedat Peker (yüzde 27). Bu konu erkeklerin (yüzde 34) daha fazla dikkatini çekerken, üst sosyoekonomik gruplar (AB – yüzde 38) arasında daha da popüler olduğu görülüyor. Müsilaj yani deniz salyası (yüzde 26) haberleri de çok izlenenler arasında yer alıyor. Kadınlar (yüzde 29), 35-54 yaş grubu (yüzde 30), üst sosyoekonomik statü grupları (AB – yüzde 37) ve başta İstanbul (yüzde 37) olmak üzere Marmara ve Ege bölgelerinde yaşayanların bu konuya ilgisi daha fazla.
10 kişiden 4’ü müsilaj hakkında bilgi sahibi değil
Görüşülen kişilere müsilaj hakkında bilgileri olup olmadıkları sorulduğunda; 10 kişiden 6’sı (yüzde 61) müsilajı bildiğini söyledi. Üniversite ve üzeri eğitimli (yüzde 74) ve üst sosyoekonomik gruplarda (yüzde 82) bilenlerin oranı çok daha yüksek.
Müsilaj hakkında bilgisi olanlar ise bu işin sorumluları olarak atıklarını arıtmadan denize bırakan fabrikaları (yüzde 71) gösteriyor. Kadınlar (yüzde 76) arasında bu düşünce daha yüksek. Araştırmaya katılan kişilere göre; atıklarını arıtmadan denize bırakan tesisler ve siteler (yüzde 44), Merkezi Yönetim – Hükümet, İlgili Bakanlıklar (yüzde 42) ve Yerel Yönetimler – Belediyeler (yüzde 36) de bu sorumluluğu paylaşıyorlar.
Erişimi artırmak isteyen reklamverenler TV’yi nasıl kullanmalı?