Uzaktan çalışma kuşaklar arasındaki farkı derinleştirdi
2020 yılının ilk aylarından beri yaşanan Covid-19 pandemi sürecinin hayatın hemen her alanına önemli etkileri oldu. Salgının yayılmasıyla birlikte artan vaka sayıları ve can kayıpları gerek ulusal gerekse uluslararası düzeylerde kısıtlayıcı önlemlere zemin hazırladı. Alınan kısıtlayıcı önlemlere bağlı olarak çalışanlar ve işletmeler farklı yaşam ve iş görme biçimlerini benimsemeye başladı. Peki bu yeni çalışma düzeninden çalışanlar nasıl etkilendi? Hangi kuşaklar değişimi hangi derecede yaşıyor? Daha da önemlisi yeni dönem şirketlere çalışan stratejileri anlamında neler söylüyor? İşte yanıtlar…
Genç kuşaklarda ilgi kaybı daha yüksek
Kavramlar arası ilişkiler yaş değişkeni göz önünde bulundurularak incelendiğinde ortaya çarpıcı bir sonuç çıkıyor. Çalışanların yaşadıkları sosyal, fiziksel ve psikolojik problemlerin yaşla negatif bir ilişkiye sahip olduğu… Yaş arttıkça söz konusu problemler azalıyor.
Her kuşağın beklentisi farklı
Durum kuşaklar arası farklılıklar bakımından incelendiğinde yeni çalışma düzenine en sorunsuz biçimde adapte olan grubun Y kuşağı olduğu, X ve Z kuşaklarının ise birbirlerinden farklı sorunlar yaşadıklarını belirttikleri dikkat çekiyor.
X Kuşağı Çalışanların Yaşadığı Sıkıntılar:
- İş yükünün artması,
- İş yaşam sınırının karışması,
- Uyku dengesinin bozulması,
- İşlerin azalması,
- Belirsizlik nedeniyle gelecek kaygısı yaşanması,
- Sanal ortamda görüşme ve toplantı yaparken zorlukların yaşanması.
Z Kuşağı Çalışanların Yaşadığı Sıkıntılar
- Evden çalışmada sosyalleşmenin ve takım çalışmasının daha az olması,
- Ofis içi iletişim ve fikir alışverişinin etkin yapılamaması,
- Sürekli evde kalmanın psikolojik sorunlar oluşmasına neden olması.
Pandeminin kuşaklar üzerindeki etkisi
Özet olarak iş yaşamındaki kuşakların pandemi sürecinden farklı şekillerde etkilendiklerini, her birinin kendilerine has özellikleri ile ilişkili olarak farklı beklentilerinin bulunduğunu, söz konusu beklentilerin bazen birbirleri ile çelişebildiğini, bu nedenle genel çözümlerin bir kuşağı olumlu etkilerken bir diğerini olumsuz etkileyebileceğini ifade etmek mümkün.
X kuşağı
İş yaşamında X kuşağı üyelerinin (41-56 yaş grubu) genellikle yönetsel pozisyonlarda bulundukları, yaşları itibariyle ailevi sorumluluklarının fazla olduğu, Y ve Z kuşaklarına kıyasla teknolojik becerilerinin daha zayıf olduğu düşünüldüğünde yaşadıklarını ifade ettikleri kaygı ve sorunlar daha rahat yorumlanabilir.
Y kuşağı
Benzer şekilde Y kuşağının (25-40 yaş grubu) internet, mobil ve sosyal medya iletişiminin içine doğmuş olması, bilgi toplama ve işleme konusunda yetenekli olmaları, ekip içinde uyumlu çalışabilmeleri, aynı anda birden fazla görevi rahatlıkla yerine getirebilmeleri gibi özelliklere sahip oldukları düşünüldüğünde araştırma kapsamındaki üç kuşak bakımından pandemi sürecine en iyi uyum sağlayanların onlar olması şaşırtıcı değil.
Z kuşağı
Z kuşağının (18-24 yaş grubu) pandemi sürecinde en fazla sorun yaşayan grup olması onların henüz çalışma hayatlarının başlangıcında oldukları, iş ve yaşam tecrübelerinin kısıtlı olduğu, sosyal ihtiyaçlarının fazla olduğu, kaynaklarının ihtiyaçlarını karşılayabilecek kadar geniş olmayabileceği, henüz yaşamlarının tam olarak oturmuş olmadığı gibi unsurlar ile açıklanabilir.
Araştırma sonuçlarına göre:
- Çalışanlar evden çalışmaya bağlı olarak sosyal, fiziksel ve psikolojik sorunlar yaşıyor,
- Evden çalışanlarda, hibrit ve ofisten çalışanlara göre daha yüksek düzeyde sorunlar görülüyor,
- Çalışanların özellikle kaygı yönetimi, psikolojik dayanıklılığı arttırma, değişime uyum sağlama gibi konularda desteğe ihtiyacı var,
- Depresyon, dayanıklılık ve başa çıkma konularında yaş olumlu bir faktör,
- Yaş ilerledikçe söz konusu yakınmalarda azalma görülüyor,
- Çalışma hayatındaki farklı kuşaklar farklı beklentilere sahip.
Araştırmanın metodolojisi:
ARAŞTIRMANIN METODOLOJI Özel sektör çalışanlarından oluşan 637 katılımcıyla gerçekleştirilen “İK Perspektifinden COVID-19 Araştırması”sı pandemi koşullarında çalışma hayatına ve çalışanların durumlarına ilişkin bilgiler sunuyor. Katılımcıların yüzde 63,7’si bekar, yüzde 57,8’i kadın, yüzde 89,6’sı lisans veya lisansüstü eğitime sahip, yüzde 83,7’si ise Y kuşağına mensup bireylerden oluşuyor. Çalışma Marketing Türkiye için 365 Derece Araştırma’nın Danışmanları Prof. Dr. Beril Durmuş, Dr. Murat Bolelli ve Dr. Hüseyin Ekizler tarafından gerçekleştirildi.