Yeni bir hijyen hareketi başlıyor
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kadın Girişimciler Kurulu tarafından Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ve OPET’in desteğiyle geliştirilen “İşimiz Temiz Projesi” hayata geçiyor. “İşimiz Temiz Projesi” ile hizmet sektöründe faaliyet gösteren mikro işletmelere hijyen eğitim programları oluşturularak faaliyetlerinin sürdürülebilirliği için destek verilecek. Üç ilde pilot çalışmaların başlatıldığı proje ile ilk etapta yeme- içme, konaklama ve ulaşım alanında faaliyet gösteren 31.500 işletmeye ulaşmak ve eğitimler sonunda verilecek sertifika ile hijyen normlarının belgelenmesi hedefleniyor. Eğitimlerin tüm Türkiye’de yaygınlaştırılması ve projenin sadece pandemi dönemiyle sınırlı kalmayıp sürdürülebilir olması planlanıyor.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kadın Girişimciler Kurulu tarafından mikro işletmelerin hijyen kapasitelerini artırarak işlerinin sürdürülebilirliği için fırsat eşitliği yaratma hedefiyle hayata geçirilen “İşimiz Temiz Projesi”, Türkiye’nin turizm açısından en hareketli illerinden İzmir, Muğla ve Antalya’daki pilot çalışmalara başlıyor. TOBB Kadın Girişimciler Kurulu liderliğinde, Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ve 21 yıldır yürüttüğü “Temiz Tuvalet” Kampanyası ile bu alanda önemli bir deneyime sahip olan OPET işbirliğiyle yürüyecek olan “İşimiz Temiz” Projesi ile hizmet sektöründeki mikro işletmeler için hijyen odaklı eğitim programları oluşturarak tüm Türkiye’de temiz, hijyenik, sağlıklı hizmet sunan işletmelere sahip olmak amaçlanıyor. “İşimiz Temiz Projesi” ile mikro işletme olarak adlandırılan; yıllık çalışan istihdamı 10 kişiden az olan, yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri ise 3 milyon TL’yi aşmayan işletmelerin hijyen kapasitelerini artırmak ve işlerinden duydukları memnuniyetle birlikte gelirlerinin yükselmesi hedefleniyor.
Pandemiyle birlikte temizlik ve hijyen beklentileri güncellendi
Proje kapsamında hizmet sektöründeki mikro işletmelerin ve mikro işletmelerden hizmet alanların temizlik ve hijyen konusundaki iç görülerini belirlemek üzere kalitatif bir araştırma gerçekleştirildi. Araştırma sonucunda korona dönemi ile birlikte hijyen ve temizlik algılarının değişime uğradığı özellikle hizmet alan katılımcıların bulundukları ortamlarda kendilerini rahat, huzurlu ve güvende hissetme ihtiyacının öne çıktığı belirlendi. Buna paralel hizmet alanların pandemi sonrası bir işletmeden beklediği hijyen seviyesinin pandemi öncesine göre yüksek öncelik kazandığı da görüldü. Ayrıca hizmet alan katılımcılar kadar işletme sahiplerinin de rutin önlemler dışında kendilerinin yöntemler geliştirdiği gözlendi.
Bu doğrultuda araştırmadaki bulgulara göre:
- Konaklama sektörü için temizlik denildiğinde en önemli unsurlar mefruşatın beyazlığı ve ortamın hoş kokulu olması ile ilişkilendirilirken;
- Kafe-restoran sektörü için personelin bone, eldiven kullanması, ekipman vb. somut göstergelerle bağdaşmaktadır.
- Ulaşım sektörü için ise dış görünüşün temizliği, havalandırmanın ve ortamın hoş kokulu olması gibi somut göstergeler ön plana çıkıyor.
- İnsan trafiğinin yoğun olduğu bu 3 sektördeki ortak beklenti ise yine; insanların en çok temas ettiği yüzeylere (kapı kolları, musluk kol ve başları, baharatlık, tutamaçlar vb.) yönelik özel önlemler alınması…
Araştırmada hizmet verenler ise personelin eğitimi konusunda yapılandırılmış ve uygulama önerilerini içinde barındıran bir eğitim programının hazırlanmasına ihtiyaç olduğunu belirtti. Mikro işletme sahipleri, adlarını ve içeriklerini bilmemekle beraber bir takım hijyen sertifikalardan haberdar olmalarına rağmen yoğun iş tempoları nedeniyle ilgi gösteremediklerini vurguladılar. İşletme sahipleri “İşimiz Temiz” projesinde MEB sertifikasıyla sunulacak eğitimlere ilgi göstereceklerini belirttiler. Bu eğitimlerle doğru temizlik ve hijyenin nasıl yapılacağına dair bilinç oluşturmasına, işletmenin bilinirliğinin artırılmasında ve görünür kılınmasına ve tüketici zihninde güven algısı oluşturulmasına katkı sağlayacağını paylaşmıştılar. Eğitimlerin online olması olumlu karşılanırken projenin kamu ve özel sektör tarafından desteklenmesinin de projenin güvenirliğini artırdığı kaydedildi.