Artık temizliğin de temassızı makbul!
Pandemi dönemi ile birlikte hijyen hayatımızda hiç olmadığı kadar önemli bir unsur haline geldi. Her birimizin evlerimize kapandığı bu günlerde küresel hijyen markalarının yanı sıra ülkemizde ünlü isimler de ellerimizi nasıl yıkamamız gerektiğine ışık tutan videolar paylaştılar. Bunun sonucu, küresel verilere de yansıdı ve salgınının ardından insanların tuvalet sonrası ellerini yıkama oranı yüzde 66 arttı. Dünya karantina sürecinden çıkıp, insanlar tekrar ofislere ve kamusal alanlara geri dönerken, hijyen en az tüm bu sürecin başında olduğu kadar hayati bir önem taşıyor! Dyson’ın yeni normalleşme döneminde değişen tuvalet kullanımı ve genel el hijyenine yönelik tutumları araştırması bizlere, dışarıda ortak kullanım alanlarında temas ettiğimiz yüzeylerin ne kadar hijyenik olduğuna dair ipuçları veriyor.
Dyson; yürüttüğü küresel hijyen araştırmasının sonuçlarıyla, salgın başladığından bu yana insanların el hijyeninin önemi konusunda daha bilinçli davrandığını, fakat dünya genelinde insanların yüzde 11 gibi yüksek bir oranın halen tuvaleti ellerini yıkamadan terk ettiğini, insanların yüzde 42’sinin halka açık tuvaletlerde ellerini yıkamak konusunda kendini tedirgin hissettiğini belirtti. Araştırmaya göre, ABD’de yaşayan genç erkeklerin (19-29 yaş) yüzde 20’si tuvalet kullanımından sonra ellerini yıkamıyor ve bu oran dünyanın geri kalanına göre daha yüksek.
Önce yıka, sonra kurula!
Araştırma; katılımcıların çoğunluğunun el hijyenlerine özen gösterirken, bazılarının el yıkama ve kurutmanın önemini hala göz ardı ettiğini ortaya koydu. Önde gelen sağlık kuruluşları bunu önlemek ve insanları uyarmak için, elleri sık sık su ve sabunla, en az 20 saniye boyunca düzgün şekilde yıkamanın ve sonrasında kurutmanın önemini vurguluyor. Araştırma sonuçları salgından bu yana, insanların sadece yüzde 40’ının ellerini yıkarken temel amacının hijyen sağlamak olduğunu, bazıları için sadece bir alışkanlık olduğunu (yüzde 14) ve az sayıda kişininse (yüzde 11) ellerini temiz hissetmek istedikleri için yıkadığını ortaya koydu. Tuvalette çalışan bir el kurutma makinesi veya kağıt havlu yoksa, katılımcılar ellerinin kendiliğinden kuruduğunu (yüzde 25), bir kısmıysa (yüzde 15) pantolonlarına veya üstlerine sürerek ellerini kuruttuğunu belirtti.
Dyson Kıdemli Mikrobiyolog ve Bilim İnsanı Dr. Salome Giao, yapılan araştırma ışığında “Bu sonuçlar, el hijyeni konusunda daha fazla eğitime ihtiyaç duyduğumuza bir işaret. Nemli ellerin kuru ellere göre 1000 kata kadar daha fazla bakteri aktarabildiğini biliyoruz. Elleri kurutmak için giysilerin üzerine silmekse, giysiler temiz değilse yıkanan ellere tekrar bakteri bulaştırabileceğinden el yıkama sürecini ve kişinin sağlığını tehlikeye atıyor.” diyor.
Kullan ama dokunma
Küresel çaptaki araştırma ayrıca yetersiz temizlenen tuvaletlerin insanları hijyen konusunda endişeye düşürebileceğini ortaya koydu. Halka açık tuvaletler söz konusu olduğunda küresel olarak en büyük sıkıntılar; kirli tuvaletler (yüzde 70), tuvalet kağıdı eksikliği (yüzde 51) ve kirli tuvalet alanları (yüzde 48) olarak ölçümlendi. Geçen yılın aynı dönemine kıyasla, el kurutma makinesini kullanmaktan daha fazla endişe duyanların sayısı anlaşılabilir nedenlerden ötürü arttı.
El kurutma makinelerinin kullanımıyla ilgili hijyen endişesinin nedeniyse, düğmelere basma zorunluluğu (yüzde 40) ve elleri kirli havayla kurutmak olarak araştırmaya yansıdı (yüzde 32). El kurutma makinesi kullanırken bu endişelerin nasıl giderilebileceği sorulduğundaysa katılımcıların yüzde 58’i el kurutma makinesini kullanırken içlerini rahatlatacak özelliklerden biri olarak el kurutma makinesinin dokunmadan çalıştırılmasını seçerken, yüzde 47’si kullanılan havayı temizleyen filtrelerin dahil edilmesinin kendilerini rahatlatacağını belirtti.