Beyaz yaka çalışanlar ofise dönüş hakkında ne düşünüyor? | Bölüm 2: Cinsiyet ve ebeveyn perspektifi
Günümüz çalışma dünyasında esneklik ve uzaktan çalışma, pandemi sonrası yeni normaller arasında yerini alırken yaz sonrası ofise dönüş süreci birçok çalışan için farklı deneyimleri beraberinde getirdi. Twentify, yapay zeka destekli araştırma platformu Quals.ai ile gerçekleştirdiği Back to Office araştırmasının ikinci bölümünde; kadın ve erkek çalışanlarla anne olan ve olmayan bireylerin ofise dönüş sürecindeki deneyimlerini karşılaştırarak inceledi.
Kadın çalışanların ofise dönüşte yaşadığı ikilemler
Kadın çalışanlar için ofise dönüş, disiplin ve konfor arasında kalma anlamına geliyor. Ofisin sağladığı disiplinli çalışma ortamı, birçok kadın için iş performansını artırsa da evde sağlanan konfor ve esneklik kaybı bir dezavantaj olarak ortaya çıkıyor.
“Kıyafet zorunluluğu ve şık görünme baskısı beni biraz zorluyor.” (Kadın, 36 yaş)
Sosyalleşmenin getirdiği moral
Ofis ortamının sunduğu bir diğer avantaj ise sosyalleşme fırsatları… Kadınlar iş arkadaşlarıyla bir arada olmanın motivasyonlarını artırdığını belirtiyor.
“Evde yalnız çalışıyor olmak sıkıyor bir taraftan.” (Kadın, 38 yaş)
Erkek çalışanlar için ofise dönüş: Disiplin ve performans
Erkek çalışanlar genellikle ofise dönüşü olumlu karşılıyor. Ofisin disiplinli yapısı ve iş arkadaşlarıyla doğrudan iletişim, erkekler için iş performansını artırıcı unsurlar arasında.
“İş disiplini kazanmak, sabah erken kalkmak zor olsa da güne enerjik başlamak beni rahatlatıyor.” (Erkek, 32 yaş)
Trafik ve yol masrafları
Buna karşın, trafik ve yol masrafları erkek çalışanlar için ciddi bir dezavantaj. Bu durum, ofise dönüş sürecini zorlaştırıyor.
“Yolda çok zamanım gidiyor. Bir de biraz stresli oluyor.” (Erkek, 24 yaş)
Anneler için ofise dönüş: Aile ve iş arasında denge arayışı
Anne olan kadınlar için ofise dönüş süreci, çocuklarından uzak kalmanın zorluklarını da beraberinde getiriyor. Evde geçirilen kaliteli zamanın azalması, anneler için duygusal bir yük oluşturuyor.
“Tekrar eve dönmek istedim, bebeğim de var o yüzden tekrar uzaktan çalışmayı talep ettim.” (Kadın, 28 yaş)
Zaman yönetimi ve çalışma saatleri
Anneler, iş ve aile arasındaki dengeyi kurmakta zorlandıklarını belirtiyor. Uzun çalışma saatleri, çocuklarla geçirilen zamanın kısıtlanmasına neden oluyor.
“Deyim yerindeyse sudan çıkmış balığa döndüm. Bir yere saplanıp kalmak, çocuklarımdan uzak kalmak, evde kahvaltı yapamamak can sıkıcı.” (Kadın, 36 yaş)
Anne olmayan kadınlar: Sosyalleşme ve kişisel zaman
Anne olmayan kadınlar, ofis ortamında sosyalleşme fırsatlarını daha çok vurguluyor. İş arkadaşlarıyla bir arada olmak motivasyonlarını artıran önemli bir etken.
“Ofis ortamında sosyalleşmek, yüz yüze etkili iletişim kurmak beni mutlu ediyor.” (Kadın, 26 yaş)
Kendi zamanını yönetebilme özgürlüğü
Anne olmayan kadınlar, evde çalışmanın getirdiği özgürlüğü ve esnekliği olumlu bir unsur olarak değerlendiriyor. Bu durum, kişisel zamanlarını daha iyi yönetmelerine olanak tanıyor.
Sonuç olarak….
Araştırma, cinsiyet ve ebeveynlik durumlarının, ofise dönüş sürecinde çalışanların deneyimlerini nasıl şekillendirdiğini gözler önüne seriyor. Kadın ve erkek çalışanlarla anne olan ve olmayan bireyler, ofise dönüşte farklı zorluklar ve avantajlarla karşılaşıyor. İşverenlerin, çalışanlarının farklı ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak esnek çalışma saatleri ve hibrit çalışma modeli gibi destekleyici önlemler alması, motivasyonu artırabilir ve adaptasyon sürecini kolaylaştırabilir. Özellikle anneler için uzaktan çalışma olanaklarının artırılması, iş-yaşam dengesinin kurulmasına katkı sağlayabilir. Çalışma ortamlarının kişiselleştirilmesi ve sosyalleşme fırsatlarının artırılması da çalışan memnuniyetini olumlu yönde etkileyebilir.
Araştırmaın birinci bölümünü BURAYA tıklayarak okuyabilirsiniz…