Beymen’in 50, lüksün 500 yılı!
Beymen, yarım asrı aşan tarihini lüksün bu topraklardaki 500 yıllık yolculuğuna ışık tutan küresel bir projeyle kutluyor. Coğrafyamızın zengin kültür mirasını dünyaya anlatmaya hazırlanan Beymen; sergi, kitap ve belgeselden oluşan projesiyle, lüksün ve zanaatın nesillere ve kültürlere ilham veren gücünü sahneye taşıyor.
Anadolu’nun zengin kültür mirasını, lüksün izindeki sergi, kitap ve belgesel projesiyle dünyaya anlatan Beymen, “Golden Opulence” sergisi ve aynı adı taşıyan kitabın lansmanı vesilesiyle, moda ve tasarım dünyasına yön veren markaların temsilcilerini, kreatif direktörleri, tasarımcıları ve sektörün önde gelen isimlerini 3 – 5 Kasım tarihleri arasında İstanbul’da buluşturdu.
Beymen, hazırlığı iki yılı aşan bu çok yönlü proje kapsamında; aralarında akademisyenler, sanat tarihçileri, müze müdürleri ve yazarların da bulunduğu uzman isimlerin bir araya geldiği bir Danışma Kurulu oluşturdu. Coğrafyamızın 500 yıllık tarihinde iz bırakan objelerden mücevherlere, el yazmalarındaki motif ve süslemelere uzanan bir derinlikte gerçekleştirilen çalışmanın verileri, lüks moda ve tasarım dünyasına yön veren 50’yi aşkın global marka ile paylaşıldı.
Markalardan her biri, bu değerli çalışmadan aldıkları ilhamla kendi kimliklerini yansıtan Beymen’e özel parçalar tasarlayıp ürettiler. Bu eserler, Beymen’in 50. yıl kutlamaları kapsamında, küratörlüğünü gazeteci ve yazar Laurence Benaïm’in üstlendiği “Golden Opulence” sergisinde bir araya getirildi. “Precious Dreams”, “Bosphorus Gardens” ve “Mineral Roundness” temalarıyla üç bölüme ayrılan sergi, dünya moda haftalarında önemli projelere imza atan tasarım ve prodüksiyon ajansı Bureau Betak’ın fütüristik bir yapıya dönüştürdüğü Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi’nde ziyaretçilerle buluşuyor.
“Golden Opulence” sergisi iki misafir sanatçıyı da ağırlıyor. Sanatçı Hakan Yılmaz’ın, sergideki eşsiz parçalardan ilhamla yarattığı dijital eseri “In The Mind of a Designer” ve Japon sanatçı Miyouki Nakajima’nın “Flowers” adlı Beymen’e özel eserleri 6-30 Kasım tarihleri arasında Tophane-i Amire’de ziyaret edilebilecek.
“Bu mirası taşımak bir görev”
Beymen Group CEO’su Elif Çapçı, yaptığı değerlendirmede: “Ülkemize, markamıza ve küresel ölçekte lüks moda sektörüne değer katacak, çok boyutlu bir projeyle yarım asrımızı geride bırakmanın heyecanını yaşıyoruz. Yaşadığımız coğrafya, lüksün tüm yaratıcı ışıltısını içinde barındıran çok güçlü bir kültürel mirasa sahip. Bizler bu mirası bugüne taşımayı görev olarak görüyoruz.
Ülkemize; markamızın 50. yılında, üstelik Türkiye Cumhuriyeti’nin, Cumhuriyetimizin 100. yılında böylesine anlamlı bir armağan sunabildiğimiz için de ayrıca gurur duyuyorum. Bu eşsiz topraklardaki kültürel mirasımızın bugün de dünya lüksüne ilham vermeye devam ettiğini görmek bizler için büyük gurur vesilesi.
Bugün; modanın, sanatın, kültürün birleştiren, iyileştiren gücünü çok yönlü ve kuvvetli bir şekilde hissediyoruz. Kültür, sanat ve zanaatı merkeze koyarak lüks dünya modası ile ülkemiz arasındaki köprü olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Beymen’in 50, Lüksün 500 Yılı projesine katkı sağlayan dünyaca ünlü isimler ne dediler?
Pierpaolo Piccioli, Valentino Kreatif Direktörü: “Beymen’in yarım asrına olan saygımı bir hediye ve bir diyalog olarak yorumladım. Valentino’nun çağdaş ve tarihi senaryosunun en iyi yanlarını aldım –hacimler, tüyler, dokular, renkler ve kimlik– ve bunları Türk romantik sembolü lalelerle süsledim. Bu iki lale, Boğaz’da birbirini kovalayan iki âşık gibi…”
Marco De Vincenzo, Etro Kreatif Direktörü: “Ziyaret ettiğim yerler benim için daima büyük ilham kaynağı olmuştur. Beymen için yaptığım bu tasarım, yıllar önce yansımaları ve yoğunluğuyla beni derinden etkileyen, Boğaz’da deneyimlediğim ilk gün batımına övgü niteliğinde.”
Victoria Beckham: “Bu çok özel tasarımlarla, Beymen için bir dönüm noktası olan bu kutlamada yer almaktan onur duyuyorum. Bu eşsiz görünümü oluşturan parçalar, üstün zanaat geleneklerinden ilham alıyor ve daha da ileriye taşıdığım çağdaş bir yorumla, çok sevdiğim siluetlere atıfta bulunuyor.”
Olivier Rousteing, Balmain Kreatif Direktörü: “Beymen için hazırladığımız bu özel koleksiyon doğrudan Mösyö Balmain’in eşsiz mirasına dayanıyor. Ekibim ve ben, Osmanlı zanaatkarlarının ünlü ihtişamını Türkiye’nin zengin mirasıyla birleştirerek olağanüstü kumaşlara, boncuklar ve mücevher niteliğindeki detaylarla nakışlara yansıttık. Ve tüm bu güzellikleri, Balmain’in geçmişten bu yana takdir gören Parizyen terzilik becerilerini, net kesimlerini ve etkileyici hacimli formlarını süslemek için kullandık.”
Martine Assouline, Assouline Publishing Kurucu Ortağı: “Yıllar önce İstanbul’u keşfetmek gerçek bir mucizeydi çünkü bu şehir, kendi kültürel eğitimim sırasında zihnimde yarattığım ve biriktirdiğim tüm imgeleri aşıyordu. Beymen, Doğu ile Batı arasındaki ilhamların kesişimini ve İstanbul’un, bu zengin kültürel tarihin kalbinde nasıl yer aldığını anlatan bir kitabı hayata geçirmeyi önerdiğinde bu benim için adeta bir hazineyi açmak gibiydi. Bu, bir yayıncının rüyasıydı.”