Bizi enflasyon bile ayıramaz!
Teknolojinin olmadığı bir dünya artık pek çokları için kelimenin tam anlamıyla bir distopya… İş yapış şekillerimizden sosyalleşme biçimlerimize günün her anına eşlik eden teknolojik ürünler her geçen gün gelişiyor ve yenilenen özellikleriyle gönüllere taht kurarken hayatımızı ise ambargo altına alıyor. Peki, Türk toplumu teknolojik ürünlerini ne sıklıkla yeniliyor? Teknoloji alışverişi dendiğinde ne anlıyoruz? Teknoloji bir lüks mü yoksa ihtiyaç mı? Hepsi ve daha fazlasının yanıtları Marketing Türkiye adına Pulside Research’ün gerçekleştirdiği “Teknoloji Araştırması”nda…
İnsanlığın teknolojiyle arasındaki bağ güçlendikçe pazarda da güçlü bir rekabet kendini gösteriyor. Bu rekabet yalnızca teknoloji markaları arasında yaşanmıyor! Teknoloji perakendesinden online pazar yerlerine kadar çok kapsamlı bir ekosistem teknoloji ürünlerinin satışı için kıyasıya bir yarış içinde…
Marketing Türkiye için Pulside Research’ün gerçekleştirdiği “Teknoloji Araştırması” gösteriyor ki toplum nezdinde teknoloji ürünleri lüks değil bir ihtiyaç olarak algılanıyor. Bu veri “çıkar telefonunu göster” söylemini saf dışı bırakırken, “teknoloji ihtiyaçtır” diyen grubun en çok 65 yaş üzeri katılımcılarda yoğunluk gösteriyor olması ise araştırmanın gülümseten sürprizleri arasında… Araştırmaya göre pek çok konuda kutuplaşan toplum yüzde 94 ile bir konuda hem fikir! O da teknoloji ürünlerinin el yakıyor olması… Hal böyle olunca bir taraftan ikinci el pazarı büyüyor öbür taraftan tasarruf rafa kalkıyor ve panik alışverişi boy gösteriyor.
Araştırmanın çarpıcı sonuçlarına ilişkin bu kadar “spoiler” yeter! Gelin toplumun teknoloji alışverişi alışkanlıklarındaki değişime, “en”lerine ve ruh haline hep birlikte yakından bakalım.
Teknoloji bağımlıları çoğunlukta
Günün uykuda geçen kısmını dışarıda bıraktığımızda teknolojinin olmadığı kaç saat geçiriyorsunuz? Uyanıp Twitter’dan gündemi yakalarken uyku öncesi kısa bir Instagram turuna dek günün büyük kısmının teknolojiyle iç içe geçtiği artık su götürmez bir gerçek.
Peki, tüm bu davranışlar ne kadar bizim inisiyatifimizde? Katılımcılara “Teknoloji ürünlerine ne derece bağımlı olduğunuzu düşünüyorsunuz?” diye sorulduğunda yüzde 5,6’sı “Hiç bağımlı değilim”, yüzde 13,8’i “Bağımlı değilim” derken, yüzde 45’i “Ne bağımlıyım ne bağımlı değilim” diyor.
Katılımcıların yüzde 29,7’si ise “Bağımlıyım” yanıtını verirken yüzde 7,1’i “Çok bağımlıyım” diyor!
Teknoloji alışverişi demek telefon alışverişi demek
“Teknoloji alışverişi dendiğinde aklınıza ilk hangi ürün geliyor?” sorusu yöneltildiğinde her 10 kişiden 6’sının yanıtı telefon oluyor.
Akıllı ev aletlerinin yüzde 16,1’le bilgisayarın (yüzde 14,9) önüne geçtiği yanıtlarda, tüketicinin aklına en çok gelen dördüncü ürün grubu giyilebilir teknoloji ürünleri oluyor.
Araştırmadan almıyoruz…
“Teknoloji alışverişi yapmadan önce araştırma yapıyor musunuz?” sorusu karşısında katılımcıların yüzde 91’i araştırma yaptığını belirtiyor. Katılımcılara teknoloji alışverişleri için araştırma kaynakları sorulduğundaysa yüzde 49’unun arama motoru yardımıyla araştırma yaptığı gözlemleniyor. Arama motorlarını yüzde 14,4 ile Trendyol ve yüzde 6,9 ile Cimri takip ediyor.
Tercihler üzerindeki en büyük etki araştırmanın
Her 10 kişiden 9’unun “Araştırmadan teknoloji alışverişi yapmam” dediği araştırmada “Teknoloji alışverişlerinizde kararlarınız üzerinde hangi unsurlar etkili oluyor?” sorusu sorulduğunda yüzde 70,3 ile “internet üzerinden gerçekleştirilen araştırmalar” yanıtı öne çıkıyor.
Teknoloji alışverişlerinde WoM etkisinin (yüzde 41,6) kişisel deneyimler kadar (yüzde 42,6) etkili olmasıysa araştırmanın dikkat çeken verileri arasında yer alıyor.
2 yıldan önce telefonlarımızı değiştirmiyoruz
“Cep telefonunuzu ne sıklıkla yeniliyorsunuz?” sorusuna katılımcıların yüzde 30,6’sı “bozulunca” yanıtını verirken bu yanıtı yüzde 26,5 ile “4-5 yılda bir” yanıtı izliyor. Bir başka deyişle katılımcıların yarısından fazlasının 2-5 yıl arasında yoğunlukla telefon değiştirdiğini söylemek mümkün. Katılımcılara mevcut telefonlarını ne zamandır kullandıkları sorulduğundaysa yarısından fazlasının (yüzde 53,3) 1 yıl yanıtını verdiği gözlemlenirken yüzde 33,1’i 4 yıldan fazla bir zamandır aynı telefonu kullandığını söylüyor.
Aman sana bir şey olmasın!
Gerek teknoloji ürünlerindeki vergiler gerekse hemen hepsinin yurt dışından geliyor olması teknoloji ürünlerinin her geçen gün daha pahalı ürünlere dönüşmesine sebep oluyor. Öyle ki tek bir ay içerisinde ürünlerin birden çok zamlandığına tanıklık ediyoruz. Katılımcılara “Sahip olduğunuz teknolojik ürünlerin bozulmasından ne derece kaygı duyuyorsunuz?” sorusu yöneltildiğinde katılımcıların yüzde 64,6’sı kaygı duyduğunu belirtiyor. Bu kaygılı ruh hali ise alt sosyoekonomik statülerde daha da artış gösteriyor. “Duyduğunuz kaygının arkasındaki en güçlü etken nedir?” diye sorulduğundaysa katılımcıların yarısından fazlası “Yenisini almak ekonomik olarak beni zorlar” yanıtını veriyor.
Kulaklıklar günlük hayatın bir parçası
Araştırmaya göre günlük hayatta en sık kullanan teknolojik aksesuar yüzde 35,8 ile kulaklık…
Katılımcıların yüzde 26,6’sı teknolojik aksesuar kullanmadığını ifade ediyor. Akıllı saatler katılımcıların yüzde 17,5’i için, powerbank ise her 10 kişiden 1’i için hayatın ayrılmaz bir parçası.
Her 10 kişiden 7’si korumaları güçlendiriyor
Katılımcıların yüzde 68,9’u teknolojik ürünlerini korumak için ekstra önlemler aldığını belirtiyor. Alınan önlemler arasında ise yüzde 89 ile koruyucu kılıflar ön plana çıkıyor. Katılımcıların yüzde 34,7’si ise satın aldıkları ürünlerin garanti süresini uzattığını ifade ediyor.
Fiyatlar el yakıyor
“Teknoloji ürünlerinin fiyatlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu ise çarpıcı bir sonuç ortaya çıkartıyor. Katılımcıların nerdeyse tamamı teknoloji ürünlerini pahalı bulduğunu belirtirken (yüzde 94,8) her 10 kişiden 8’i teknoloji ürünlerini çok pahalı bulduğunu belirtiyor.
Lüks değil ihtiyaç!
Sokak röportajlarının öne çıkan çatışmalarından birisi de “çıkar telefonunu göster”cilerle “bu bir ihtiyaç” diyenler arasında yaşanıyor. Katılımcılara teknoloji alışverişinin bir lüks mü yoksa ihtiyaç mı olduğu sorulduğundaysa, yüzde 77,4 gibi ciddi bir çoğunluğun teknoloji alışverişlerini ihtiyaç olarak gördüğü gözlemleniyor.
Veriler yaş kırılımında incelendiğindeyse 65 yaş üzeri katılımcıların yüzde 81,9’la teknoloji alışverişi ihtiyaçtır diyen en kalabalık grubu oluşturuyor olmasıysa ayrıca dikkat çekiyor.
Araştırmanın metodolojisi
Pulside Research tarafından Marketing Türkiye adına gerçekleştirilen “Teknoloji Araştırması” kapsamında yüzde 95 güven aralığında yüzde 3 hata payıyla Türkiye genelinde 1067 kişiyle görüşüldü. Çalışmada Türkiye geneli temsili bölge dağılımı, yaş ve cinsiyet dağılımı gözetildi.
Enflasyonla birlikte tasarruf rafa kalktı tüketim arttı
✓ Teknoloji ürünlerine bağımlılık konusunda mahcup bir kabul ediş tarzı söz konusu. Doğrudan teknoloji bağımlısı olmadığını ifade edebilenlerin oranı yüzde 19,4’te kalıyor. Geri kalan kitlenin yüzde 36,8’i bağımlı olduğunu kabul ederken yüzde 43,8’i ise bağımlı değilim diyemiyor. Dolayısıyla bir büyük çoğunluk mahcup da olsa teknolojiye bağımlı olduğunu kabul ediyor.
✓ Cep telefonları artık tüketicilerin neredeyse bir uzvu diyebileceğimiz kadar yaşamlarında önemli bir yer tutuyor. Bununla birlikte salt bir ihtiyacı gidermek daha keyifli vakit geçirebilmek dışında zaman zaman sosyal statü göstergesi olarak da tüketicilerin yaşamında bir unsura dönüşebiliyor. Bu nedenle hem kullanımın vermiş olduğu keyif hem diğer motivasyonlarla cep telefonu değişim sıklığının yüksek olduğunu önceki yıllardan beri yapmış olduğumuz araştırmalar bize gösteriyor.
✓ Cep telefonu değişimine bakıldığında çok uzun olmayan sürelerde değiştirme alışkanlığı öne çıkıyor. Fakat başka bir veriyle daha karşı karşıyayız. O da şu ki; rutinde iki yıl ile beş yıl arasında büyük oranda telefon değiştirdiğini ifade eden tüketicilere “Şimdi kullandığınız cihazınızı ne kadar süredir kullanıyorsunuz?” diye sorduğumuzda yaklaşık yarısından fazlası olan yüzde 53’ünün “bir yıl” şeklinde ifade ettiğini görüyoruz. Bu durum aslında enflasyonla birlikte tasarruf eğiliminin gerilemesi ve tüketim eğiliminin de artmasının somut sonuçlarından biri.
✓ Şirketimizin yaklaşık iki yıl önce Marketing Türkiye için yapmış olduğu bir araştırmada panik alışverişinin başladığını tespit etmiştik. Bugün benzer başlıklarda yapılan ölçümler bize panik alışverişinin kalıcı bir tutuma dönüştüğünü gösteriyor. Ve artık insanlar almayı düşündüğü ürünün fiyatının artacağını düşünerek mümkün olabildiği kadar satın almalarını öne çekmeye çalışıyor.