
Bu atıştırmalıklar hem sağlıklı hem de lezzetli!
Günümüz tüketicisi sadece lezzetli değil, aynı zamanda sağlıklı atıştırmalıkların peşinde… Bu arayış dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sağlıklı atıştırmalık pazarını yüksek bir ivmeyle büyütüyor. Organik, doğal içerikli ve fonksiyonel atıştırmalıklar raflardaki yerini sağlamlaştırırken, sektör her geçen gün yeni oyuncularla genişliyor. Peki, sağlıklı atıştırmalık pazarı nasıl bir dönüşümden geçiyor? Pazarı şekillendiren trendler neler? İşte yanıtlar…
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sağlıklı yaşam trendine paralel olarak sağlıklı atıştırmalıkların pazar payı hızla artıyor. Her geçen gün yükselen talep sağlıklı atıştırmalık odağıyla üretim yapan yeni markaların pazara girişini hızlandırırken dev gıda markaları da bir bir bu trende yanıt vermek için yeni ürünler geliştiriyor… Organik, vegan, glütensiz ve düşük şekerli atıştırmalıklara olan rağbet, sağlıklı yaşam trendlerinin ne denli güçlü olduğunu gözler önüne seriyor. Küresel pazardaki büyüme verileri ve Türkiye’deki gelişmeler de bu alanın geleceği hakkında önemli ipuçları sunuyor.
Küresel pazarda 2032’ye kadar yıllık yüzde 7 büyüme bekleniyor
Küresel sağlıklı atıştırmalık pazarının büyüklüğü yaklaşık 92,4 milyar dolar ve önümüzdeki dönemde pazarın büyümeye devam edeceği öngörülüyor. 2032 yılına kadar yıllık yüzde 7’lik bir büyüme bekleniyor.
Küresel organik gıda pazarı da benzer bir büyüme eğilimi gösteriyor. 2023 yılında 177,08 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşan pazarın, 2032 yılına kadar 529,64 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Avrupa, 2023 yılı itibarıyla yüzde 44,17’lik pazar payı ile organik gıda pazarında lider konumda.
Organik atıştırmalık pazarı genel gıda pazarında çok az bir paya sahipken hem dünyada hem de Türkiye’de pandeminin etkisiyle büyüme trendine girdi ve yükselişi hızla devam ediyor. 2020’deki Covid-19 pandemisinin ardından organik pazarda büyük bir canlanma yaşandı. Küresel organik gıda pazarı, yüzde 13,4’lük rekor bir büyümeyle 106,4 milyar eurodan 120,6 milyar euroya yükseldi. 2023 yılında ise küresel organik gıda pazarı 125 milyar euroyu aştı.

Türkiye’de de sağlıklı atıştırmalıklara olan ilgi giderek artıyor. Organik, vegan, besin değeri yüksek, glütensiz ve rafine şeker içermeyen atıştırmalıklar gibi seçenekler, tüketiciler tarafından daha fazla tercih ediliyor. Türkiye’de pazarın, küresel trendlere paralel bir şekilde büyümeye devam etmesi bekleniyor. Yapılan araştırmalar, her 4 tüketiciden 1’inin sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için daha fazla ödeme yapmaya hazır olduğunu ortaya koyuyor. Organik gıda ve sağlıklı atıştırmalıkların giderek daha fazla tercih edilmesi, sektördeki çeşitliliği de artırıyor.
Twentify’ın 2018 yılında gerçekleştirdiği “Sağlıklı Beslenme Araştırması: Hızlı ve Organik” çalışmasına göre, tüketicilerin yüzde 66’sı sağlıklı atıştırmalıkları bir yaşam tarzı haline getirdiğini belirtiyor.
Organik ve sağlıklı atıştırmalık tercihi, özellikle çocuk sahibi kadınlarda hamilelik döneminden itibaren başlıyor. Araştırmaya katılanların yüzde 51’inden fazlası ise sağlıklı beslenme ihtiyacını fark ettikten sonra organik atıştırmalık ürünlerini tüketmeye başladığını ifade ediyor.
Züber, Humm Organic, WeFood ve Fellas gibi yerel markalar, sağlıklı içeriklerle ürettikleri ürünlerle tüketicilerin ilgisini çekiyor. Ayrıca, büyük perakende zincirleri de özel markalı sağlıklı atıştırmalık serilerini genişletmeye devam ediyor. Bu markalar, doğal içerikler ve sağlıklı beslenme odaklı ürünleriyle, giderek büyüyen bir tüketici kitlesine hitap ediyor.
Sağlıklı atıştırmalık pazarında yükselen trendler
Sağlıklı atıştırmalık pazarının dinamik yapısı, tüketici taleplerindeki değişimle şekillenmeye devam ediyor. Son yıllarda sağlıklı yaşam trendlerinin yükselişiyle birlikte, bu pazarda öne çıkan yeni eğilimler, markaların stratejilerini de yeniden şekillendiriyor. Küresel pazarın hızla büyüdüğü bu dönemde, sağlıklı atıştırmalıklara dair öne çıkan bazı trendler şöyle sıralanıyor:
Bitki bazlı atıştırmalıklar: Vegan ve vejetaryen diyetlerin gücü
Vegan ve vejetaryen diyetlerin yaygınlaşması, bitki bazlı atıştırmalıklara olan talebi artırıyor. Bakliyatlar, fındık ve tohumlar gibi doğal protein kaynakları, bu kategorinin temel taşlarını oluşturuyor. Sağlıklı yaşamı benimseyen tüketiciler, hayvansal ürünlerden kaçınarak bitkisel bazlı alternatiflere yöneliyor. Bu eğilim, bitki bazlı atıştırmalıkların gelecekteki büyüme potansiyelini güçlendiriyor.
Şekersiz veya düşük şekerli ürünler: Doğal tatlandırıcıların yükselişi
Şekerin sağlık üzerindeki olumsuz etkilerine dair artan bilinçlenme, şekersiz ve düşük şekerli ürünlerin popülerliğini artırıyor. Stevia, hurma ve agave gibi doğal tatlandırıcılar, rafine şekerin yerine tercih edilen alternatifler arasında. Tüketiciler, tatlı ihtiyaçlarını doğal ve sağlıklı yollarla karşılamak istiyor. Bu trend, özellikle şekerin zararlarından kaçınan ve diyabet gibi sağlık sorunları yaşayan bireylerin tercihleriyle şekilleniyor.
Bağışıklık ve sağlık için atıştırmalıklar
Pandemi süreciyle birlikte, bağışıklık sistemini güçlendiren ve genel sağlığı destekleyen fonksiyonel gıdalara olan talep arttı. Probiyotik içeren barlar, bağışıklık destekleyici içecekler ve protein zengini atıştırmalıklar, bu kategorideki popüler ürünlerden yalnızca birkaçı. Tüketiciler, sağlıklı atıştırmalık seçimlerinde sadece lezzetli olmasına değil, aynı zamanda sağlıklı olmasına da dikkat ediyor.
Glütensiz ve laktozsuz alternatifler
Glüten ve laktoz intoleransı gibi sağlık sorunları, glütensiz ve laktozsuz ürünlere olan ilgiyi artırdı. Glütensiz atıştırmalıklar, sindirim problemi yaşayanlar için ideal bir seçenek sunarken, laktozsuz ürünler ise süt ürünü tüketemeyen bireyler için ideal alternatifler sunuyor. Alerjen içermeyen atıştırmalıklar da kategoriye olan talebin artışında etkili oluyor.
Ne yersek oyuz!

Humm Organic Genel Müdürü
✓ Türkiye’de paketli organik gıda pazarı gelişme alanları oldukça fazla olan, henüz doygunluğa ulaşmamış ve günden güne büyüme trendini sürdüren bir pazar. Son yıllarda, özellikle pandeminin ardından, tüketicilerde sağlık bilinci önemli ölçüde artış gösterdi. Artık tüketiciler sağlıklarını korumaya yönelik daha fazla önlem alıyor; her 4 tüketiciden 1’inin sağlıklı ve iyi yaşam için daha fazla ödemeye istekli olduğunu gösteren araştırmalar bu yükselişi destekler nitelikte.
✓ Beslenme konusunda artan bilinç düzeyi tüketim alışkanlıklarında köklü dönüşümleri beraberinde getiriyor. 2025 yılı beslenme trendleri, bireysel sağlıkla gezegen sağlığını birleştiren bir yaklaşımı yansıtırken tüketiciler artık “ne yersem oyum” yerine, “ne yersek oyuz” mantığıyla hareket ediyor. 2025’te özellikle iki ana trend belirleyici olacak: Sürdürülebilir beslenme yaklaşımları ve organik ürünlere artan talep.
✓ Önümüzdeki dönemde işlenmiş gıdalardan uzaklaşıp doğal ürünlere yönelim ciddi bir ivme kazanacak. Tüketiciler artık trans yağlar, rafine şekerler ve yapay katkı maddelerinden arındırılmış beslenme modellerini tercih ediyor. Organik ürünlerin tercih edilmesiyse hem insan sağlığı hem de çevre açısından çift yönlü fayda sağlıyor.
✓ Kişiselleştirilmiş ürünler ve deneyimler bu yılın ve sonrasının başlıca trendlerinden olacak. Özetle; Humm Organic olarak vegan, glütensiz, vejetaryen, şeker ilavesiz, katkı ve koruyucu içermeyen ürünlerle her tüketicinin özel ihtiyaçlarını karşılayacak çözümler sunmayı sürdüreceğiz.
Gerçek gıdaya ulaşmak herkesin hakkı

İyi Yaşam ve Beslenme Uzmanı
✓ Sağlıklı beslenme bilincinin artmasıyla birlikte, son yıllarda tüketicilerin atıştırmalık tercihleri de önemli bir dönüşüm geçirdi. Artık insanlar sadece açlıklarını bastırmak için değil, aynı zamanda vücutlarına iyi gelecek besinleri seçerek bilinçli bir şekilde atıştırmalık tüketiyor.
✓ Tüketiciler katkı maddesi, koruyucu ve rafine şeker içermeyen içeriklere sahip ürünleri daha çok tercih ediyor. Dünya kaynakları sınırlı, bitki bazlı beslenmede gelecek var. Vegan ve vejetaryen atıştırmalıklar, sürdürülebilirlik, hayvan refahı ve sağlık bilinci nedeniyle popüler hale geldi. Baklagil temelli bitkisel proteinler, alternatif unlar (nohut, bezelye) ve doğal tatlandırıcı (hurma) kullanılan ürünler öne çıkıyor. Fonksiyonel gıdalar da ilgi görüyor; probiyotikler, kolajen içeren barlar ve yüksek lifli atıştırmalıklar tüketicilerin dikkatini çekiyor.
✓ Ultra işlenmiş gıdaların kısa bir süre tüketilmesinin bile sağlıklı bireylerin beyninde önemli bir değişikliğe neden olduğunu ve bunun obezite ve tip 2 diyabetin ana nedeni olabileceğini gösteren araştırmalar var. Bu yüzden markaların hem sağlığı destekleyen hem de lezzetten ödün vermeyen ürünler geliştirmesi gerekiyor.
✓ Katkı ve koruyucu madde içermeyen “gerçek gıda”ya ulaşmak herkesin hakkı diyerek yolculuğumuza başladık. Yabandan tanıdık köklü gıdaları bilimle iyileştirip, geleceğin tat belleğinin bir parçası olacak lezzetler yaratmak için bir yolculuğa çıktık; “geleceği filizlendiriyoruz…” The Good Wild ile gıdanın özünü bozmadan gelecek nesillere taşıma sorumluluğunu üstleniyoruz…
Tüketime dikkat edilmeli

Şef
✓ Gün boyu koşturmaca içinde olan ve yoğun bir hayat yaşayan insanlar, zararlı ya da fazla kalorili öğünler yerine, özellikle hafta içi sağlıklı atıştırmalıklarla o boşluğu dolduruyor. Bu şekilde öğün atlamadan ve aç kalmadan, zararlı olmadığını düşündükleri ürünlerle çözüm üretiyorlar. Ancak bu tip atıştırmalıklar asla ve asla bir ana yemeğin yerini almamalı.
✓ Sağlıklı adı altında birçok ürün var raflarda… Hangisi gerçekten sağlıklı, hangisi değil konusunda tüketicinin bilinçlenmesi ve ürün üzerindeki bilgileri iyi okuması gerekiyor. Hangi üründen ne kadar tüketmek gerektiğini iyi anlamak lazım. Sağlıklı adı altında satılan bir paket kurabiye, derin yağda kızarmış bir üründen daha fazla zararlı olabilir.
✓ Öğün atlamamaya gayret ediyorum. Eğer dışarıdaysam ve mutlaka bir şeyler yemem gerekiyorsa ilk tercihim muz oluyor. Bazı güvendiğim markaların az şeker ihtiva eden, besleyici değeri olan ürünlerini de kullanıyorum bu tip durumlarda.
✓ İhtiyaçlara göre seçim yapmak gerekiyor. Unutmamak lazım ki bu tip atıştırmalıklar bir ana öğün alternatifi değil, en fazla destekçisi ya da ikamesi olabilir. Kişiler kendi sağlık kriterlerine göre seçim yapmalılar. Bağırsaklarında hassasiyet olan birisinin sağlıklı adı altındaki kavrulmuş susamlı bir ürünü tüketmesi kendisi için yarardan çok zarara yol açabilir, ya da yüksek şekeri olan birisinin bol hurmalı bir atıştırmalıktan fazlaca tüketmesi, onun bünyesinde daha negatif bir duruma yol açabilir. Bu sebeple herkes kendi durumuna göre bu ürünlerden, az miktarlarda tüketerek dengeyi sağlayabilir.