Bugün neler oluyor?
Ajans Press’in medya analizlerine dayanarak hazırladığı 4 Temmuz 2014 tarihli Türkiye ve dünya gündeminde öne çıkan başlıklar şöyle:
DÜNYA
SALİH MÜSLİM: IRAK BÖLÜNMESİN…
Suriye ‘deki PKK uzantısı olarak nitelendirilen Demokratik Birlik Partisi (PYD) Başkanı Salih Müslim, Kürtlerin Irak’tan ayrılmasını doğru bulmadıklarını açıkladı. Hafta başında, bağımsız Kürdistan için birkaç ay içinde referanduma gideceklerini söyleyen Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin açıklamasına yanıt olarak değerlendirilen ifadesinde Müslim, Irak’tan ayrılmanın şu aşamada Kürtler için fayda sağlamayacağını ifade etti. Kürt haber sitesi Basnews’a konuşan Müslim, “İçinde bulunduğumuz şu durumda bağımsızlığın Kürtlerin yararına olacağını sanmıyorum. Ülkeleri bölmenin ve milletleri birbirinden ayırmanın doğru olduğunu düşünmüyorum. Ulus-devletler, ulusları birbirine düşürüyor. Bu Avrupa’da denendi ve başarılı olmadı. Ulus-devletlerin modası geçti, bu modeli 21’inci yüzyılda artık kimse kabul etmez” diye konuştu. Salih, PYD’nin Suriye’den ayrılmak gibi bir gayesi olmadığını, aksine Suriye’yle işbirliği içinde Kürtler ve Suriyelilerin insan haklarının sağlandığı demokratik bir yapıyı işbirliği içinde oluşturmak istediklerini belirtti.
KÜRTLER’DEN ABD’YE BAĞIMSIZLIK ÇIKARMASI…
Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün ilerleyişi ile Sünniler, Şiiler ve Kürtler olarak üçe bölünmenin eşiğine gelen Irak’ta Kürtler her geçen gün bağımsızlığa doğru ilerliyor. Hafta başında “birkaç ay içinde bağımsızlık için referanduma gidebileceklerini” açıklayan Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) lideri Mesud Barzani, dün bağımsızlık yönünde bir adım daha attı. Kürt Parlamentosu’nda milletvekillerinin katılımıyla basına kapalı bir oturum gerçekleştirildi. Barzani’nin referandum için Kürt Parlamentosu’na gerekli hazırlığı yapma talimatı verdiği bildirildi. 111 vekile “Hazır olun” talimatı veren Barzani’nin, Kürt bölgesiyle peşmergenin kontrolü sağladığı sorunlu bölgelerde referandum yapılacağını bildirdiği aktarıldı. Barzani’nin, Kürt vekillere ayrıca Kerkük dahil olmak üzere merkezi Bağdat hükümeti ile aralarında sorun olan bölgelerden çekilmeyeceklerini söylediği de belirtildi. IŞİD’in Irak’ın batısı ile kuzeyindeki ilerleyişi karşısında IKBY kendilerine ait toprakları yüzde 40 oranında arttırdı. IKBY’den üst düzey isimler bir yandan da ABD’de bağımsızlıkları için nabız yoklamaya başladı. IKBY Dış İlişkiler Sorumlusu Felah Mustafa liderliğindeki heyet, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry olmak üzere birçok üst düzey isimle görüştü. Mustafa, “Bağımsız bir Kürt oluşumu ya da bağımsız Kürt devletinin varlığı, Türkiye’de ya da dünyanın diğer kesimlerinde olumsuz etki yaratmaz. Türkiye bizim için önemli bir ortak. İlişkilerin düzeyinden memnunuz ve Türk tarafının, Kürtlerin arzularını giderek daha iyi anladığına inanıyoruz” dedi. Mustafa, ABD basınına ise Washington’ın desteklememesi halinde bile referanduma gideceklerini söyledi. Öte yandan Irak’ın Diyala vilayetinde ordu birlikleriyle IŞİD arasındaki çatışmalarda 19 militan öldürüldü.
SUUDİ ARABİSTAN’DAN SINIRA 30 BİN ASKER…
Irak ordusu, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) adlı terör örgütü ile mücadele etmek için Suudi Arabistan sınırındaki askerlerini çekti. Suudi Arabistan Kralı Abdullah bunun üzerine sınırdaki güvenlik tedbirlerinin artırılmasını istedi. Irak ile yaklaşık 800 kilometre sınırı bulunan Suudi Arabistan, IŞİD terörüne karşı 30 bine yakın askerini konuşlandırdı. El Arabiya televizyonu Suudi birliklerinin sınır bölgelerine geldiğini ve güvenlik tedbiri aldığını bildirdi. Asker konuşlandırma kararının Kral’ın ABD Başkanı Barack Obama ile görüşmesinin ardından gelmesi dikkat çekti. Ramazan ayının başlangıcı sebebiyle iyi dileklerini iletmek için Kral Abdullah’ı arayan Obama, ayrıca bölgede yaşanan son gelişmeleri ele adı. Başkan Obama, şiddet sebebiyle yerlerinden edilen Iraklılara yönelik 500 milyon dolar bağışlayan Abdullah’a teşekkür de etti.
CUNTA YİNE VURDU…
Mısır’da darbe karşıtı halk, ülkenin çeşitli kentlerinde 3 Temmuz’daki askeri cuntayı protesto etmek için meydanları doldurdu. Demokrasi yanlısı göstericiler, seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin askeri darbeyle görevden alınmasının yıl dönümünde, başkent Kahire, El-Buhayra, Şarkiye, Dekahliye, İsmailiye, Minya ve Asyut’ta sabah erken saatlerden itibaren yürüyüşler düzenleyerek insan zincirleri oluşturdu. Mursi’nin görevine iadesini talep eden pankartlar açan göstericiler, “Rabia” işareti yaparak Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, ordu ve polis aleyhinde sloganlar attı. Darbeyi Ret ve Meşruiyete Destek İçin Ulusal İttifak Hareketi, ordunun, dini ve siyasi liderlerin desteğiyle 2013 yılında gerçekleştirdiği askeri darbenin yıl dönümünde gösteri çağrısında bulunmuştu. Mısır’daki askeri darbenin birinci yılında gösterilere karşı başkent Kahire ve Giza’daki birçok meydan güvenlik güçleri tarafından kapatıldı. Güvenlik güçleri, Kahire’deki Tahrir Meydanı’nın giriş ve çıkışlarını zırhlı araç ve tel örgülerle kapattı. İhvan avukatlarından Cemal Abdulhamid, “Polis, İskenderiye, Kahire, Giza, Minya, Sevhac, Asyut ve Port Said gibi çeşitli kentlerde onlarca İhvan üyesinin evlerine baskın düzenledi, birçok kişiyi gözaltına aldı” dedi.
ABD VE İNGİLTERE’DE ‘HAYALET BOMBA’ ALARMI…
ABD ve İngiltere’deki terörle mücadele yetkilileri, El Kaide’nin Suriye’deki ayağı sayılan Nusra Cephesi ve örgütün Yemen kolunun, geliştirdikleri ‘hayalet’ bombalarla yolcu uçaklarını hedef alacağı uyarısında bulundu. Militanların, metal parça içermeyen yeni nesil bombalarla, Avrupa, Afrika ve Ortadoğu’dan ABD ve İngiltere’ye direkt uçuşları hedef almayı planladığını kaydeden yetkililer, bu nedenle havalimanlarındaki güvenlik önlemlerini artırdı. Yetkililer, son dönemde Suriye ve Irak’taki terör örgütlerine katılan Batılı cihatçıların, pasaportları sayesinde ABD ve İngiltere’ye kolaylıkla girmeyi planladıklarını vurguluyor. El Kaide’nin Yemen koluna mensup Suudi kökenli İbrahim Hasan el Asıri, ‘külot’ ve ‘kartuş’ bombalarının mucidi olarak tanınıyor. Örgütün El Asıri’nin yeni buluşlarıyla saldırılar planladığı düşünülüyor.
İSRAİL KAN KUSTURUYOR…
Üç Yahudi gencin öldürülmesini gerekçe göstererek neredeyse 1 aydır Batı Şeria ve Gazze’ye kan kusturan İsrail dün gece yine bölgeyi yoğun bir bombardımana tuttu. Onlarca bölgeyi bombalayan İsrail Hamas karargahlarını vurduğunu iddia etti ancak hedeflerden birinin Gazze’deki yoksul insanların faydalandığı tek kaynak olan su arıtma tesisi olduğu ortaya çıktı. Saldırılarda en az 10 Filistinli yaralandı. Üç Yahudi gence karşılık önceki gün 16 yaşındaki Filistinli Muhammed’in kaçırılarak öldürülmesine duyulan öfke dinmezken ABD ve BM’den İsrail’e kınama geldi. Beyaz Saray Sözcüsü eylemi “ahlaksızca” şeklinde nitelendirirken BM İsrail’e “hukuka uygun hareket etmesi” çağrısında bulundu. Bu arada merkezi Cenevre’de bulunan Avrupa- Akdeniz İnsan Hakları Gözlemevi’nin hazırladığı bir raporda da İsrail’in bir yıl içinde yaşları 12 ila 15 yaş arasında 3 bin Filistinli çocuğu gözaltına aldığı vurgulandı.
EKONOMİ
HASTALIK TEŞHİSİNE YERLİ TANI KİTİ…
TÜBİTAK, Sağlık Bakanlığı’nın her yıl 1.5 milyon yeni doğan çocuğun tarandığı üç hastalık için yerli tanı kiti geliştirdi. Toplum sağlığının korunması açısından bazı metabolik ve genetik hastalıkların yeni doğan bebeklerde rutin olarak taranması gerekiyor. Türkiye’de Sağlık Bakanlığı, “Ulusal Yenidoğan Tarama Programı” kapsamında üç hastalık için tarama yapıyor. Yenidoğan taraması; yenidoğan bebeklerde tedavi edilebilir olan genetik, endokrinolojik, metabolik ve hematolojik hastalıkların test edilme prosesi olarak biliniyor. Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB) tarafından 550 bin lirayla desteklenen “Yenidoğan TSH Testi Geliştirilmesi” projesiyle Bome Şirketi tarafından 3 hastalıktan biri olan “Konjenital Hiptiroidi” taramasına yönelik yerli tanı kiti geliştirildi. Ar-Ge Direktörü Ceyhan Ceran Serdar, geliştirdikleri tanı kitinin rutin olarak kullanılmaya başlandığını söyledi. Serdar şöyle konuştu: “Tiroid hormon eksikliği ile karakterize, çok nedenli bir hastalık olan konjenital hipotiroidi, çeşitli klinik sonuçlarına ek olarak, engellenebilir zeka geriliğinin en önemli nedenlerinden biridir. Erken dönemde başlanacak uygun tedavi, hipotrioidizme bağlı zeka geriliği insidansında belirgin azalma sağladığından, yenidoğan topuk kanı emdirilmiş filtre kağıtlarından yapılan TSH ölçümünün, yüksek doğruluk, yüksek sensitivite ve yüksek spesifisite gerçekleştirilmesi çok önemlidir. Bu nedenle, hedeflenen immünolojik TSH EIA ve FEIA kitleri, yüksek tekrarlanabilirlik ile doğru ve hassas biçimde TSH ölçümü yapabilecek şekilde geliştirildi. Firmanın Ostim’de bulunan yerleşik Ar-Ge laboratuvarında yürütülen projede Bilkent Üniversitesi Genetik ve Biyoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (BİLGEN) Koordinatörü Prof. Mehmet Öztürk’den genel teknoloji danışmanlığı aldık.”
TEK ÇEKİM BAĞIŞ…
Bağış toplayacak cumhurbaşkanı adaylarının kampanya Harcamaları Yüksek Seçim Kurulu’nca (YSK) “banka izinden” denetlenecek. 1000 TL altında makbuz kesilerek alınanlar dahil tüm bağışlar adayların açtırdığı hesaplara yatırılacak. 10 Temmuz’dan itibaren adaylar bağış toplamaya başlayabilecekler. Adaylar SMS ve TV reklamlarıyla bağış toplayamayacak. Kredi kartı ile bağış mümkün olacak. Ancak, bağışın karttan çekildiği gün komisyonsuz hesaba geçmesi gerekiyor. Komisyon kesilmesi halinde YSK zimmet çıkarabileceği için adayların bankalarla özel anlaşma yapması gerektiği de belirtildi. CHP’nin YSK temsilcisi Mehmet Hadimi Yakupoğlu, Hürriyet’e, adayların kredi kartı ile nasıl bağış alabileceklerini ve yapılacak YSK denetimini şöyle anlattı: “Bağış ve yardımlar banka ve internet bankacılığı üzerinden yapılacak. Bağışların adayın hesabına yatırdığı miktarda vergi ve kesinti yapılmadan geçmesi zorunlu. Kredi kartı ile bağışta da bulunulabilecek. Temel sorun şu. Kredi kartı ile bağış yapıldığında banka bu parayı 22 iş günü sonrası veriyor. Eğer parayı önce almak isterseniz yüzde 9 komisyon uyguluyor. Komisyon alınırsa kredi kartından 100 liralık bağış karşılığı adaya 92 lira verilmesi gündeme gelecek. Ancak bu, yasaya aykırı ve YSK zimmet çıkarabilir. Bu nedenle paranın kredi kartından çekildiği gün adayın hesabına hiçbir kesinti yapılmaksızın geçilmesi zorunlu. Adaylar bu konuda bankalarla anlaşma yaparlarsa kredi kartı ile bağış mümkün olabilecek. Bankaya girmeyen bir lirayı dahi adaylar harcayamayacak. Seçim hesapları ile bağış, yardım ve harcamalara ilişkin belgeler ile kullanılmayan makbuz ve listeler, seçim sonuçlarının kesinleşmesini izleyen on gün içinde YSK’ya tutanakla teslim edilecek. YSK bir ay içinde, hesapları inceleyecek. Eksikliklerin giderilmesi amacıyla adaylara 30 gün süre verecek. Bağış ve yardımlardan 9 bin 82 liralık limiti aşan miktar ile harcanmayan kısım Hazine’ye intikal ettirilecek.”
ETTE ALİCENGİZ OYUNU…
Et ve Süt Kurumu’nun (ESK) isim hakkını kullanarak faaliyet gösteren franchise mağazaların et satışı oyunu akıllara durgunluk verdi. “Et krizi yaşanıyor. ESK bize istediğimiz kadar ürün tedarik etmiyor” diye isyan eden mağazaların yaptığı toptan satışlara perakende fişi keserek durumu devletten gizlediği belirlendi. Toptan et satışı yapmanın ESK tarafından kapatılma sebebi olduğunu bilen mağazalar, yüksek kâr elde ederken, kapatılmamak için de toptan satışlarını perakende gibi göstermiş. Son 2 yılda ESK’nın yaptığı denetimlerde bu tip faaliyetler gösterdiği saptanan 16 mağaza kapatıldı. ESK ismiyle faaliyet gösteren franchise mağazaların “et tedarik edilmiyor” yönündeki açıklamalarının perde arkasında, kurumun kendilerine daha fazla et tedariki sağlaması yatıyor. Ramazan ayında ete olan talebin artacağını iyi bilen mağazalar, daha fazla et sağlanarak yüksek kâr elde etmek istiyor. Mağazaların geçtiğimiz yıla göre ESK’dan et talebi yüzde 62 oranında artarken, kurum bu talepleri şimdiye kadar sorunsuz bir biçimde karşıladı. Ramazan ayında da taleplerin geri çevrilmediği ifade edilirken, mağazalardan gereken et ihtiyacının üzerinde taleplerin sürdüğü belirtildi.
EMEKLİNİN MAAŞINA YÜZDE 5.70 ZAM GELECEK…
Enflasyon açıklandı, SSK ve Bağ-Kur emeklisinin alacakları zam belli oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre enflasyon, yılın ilk 6 ayında yüzde 5.70 oldu. Bu da, maaşları enflasyona göre belirlenen emekliler için aynı oranda zam anlamına geliyor. SSK ve Bağ-Kur emeklileri, her yılın ocak ve temmuz ayında, bir önceki 6 aylık dönemde gerçekleşen enflasyon oranında zam alıyor. Ocak ayında maaşları yüzde 3.27 zamlanan emekliler, bu ay ortasından itibaren ödenecek maaşlarını yüzde 5.70 zamlı alacak. Emekli dernekleri ise, memur emeklilerinin toplu sözleşme sonucu belirlenen oranda zam aldığını, bu toplu sözleşmelerde refah payı bulunduğuna dikkat çekerek, “En uzun süre prim ödeyen Bağ-Kur emeklileri, en düşük maaşı alıyor. Bir de zamları sadece enflasyon oranında. SSK ve Bağ- Kur emeklileri için refah payı da gündeme getirilmeli. Geçinemediği için çalışmak zorunda kalan emeklilerin durumu iyileştirilmeli” diyor.
78 İLİN İHRACATINI TEK BAŞINA SIRTLADI…
Türkiye ekonomisinin kalbi konumundaki İstanbul, yılın ilk yarısında 33,7 milyar dolarlık dış satımla 78 ilin ihracatını tek başına karşıladı. Türkiye İhracatçılar Meclisinin (TİM) verilerinden derlenen bilgiye göre, ocak-haziran dönemindeki 76 milyar dolarlık ihracatın yüzde 44,3’ü, 33,7 milyar dolarla İstanbul’dan gerçekleştirildi. İhracatta ilk sırada yer alan İstanbul’u 6,7 milyar dolarla Bursa, 6,1 milyar dolarla Kocaeli izledi. Metropol kent, Bursa ve Kocaeli dışındaki 78 ilden yapılan 29,5 milyar dolarlık ihracattan fazlasını gerçekleştirdi. En az ihracat yapan iller sıralamasında 52 bin dolarla Tunceli ilk, 177 bin dolarla Siirt ikinci, 315 bin dolarla Bayburt üçüncü sırada yer aldı. İhracat kalemlerine bakıldığında İstanbul’dan en fazla ihracat, 6,9 milyar dolarla hazır giyim ve konfeksiyon sektöründe yapıldı. Bu sektör, kentten ihracatın yüzde 20’sini oluşturdu. İstanbul’daki çelik firmaları 3,8 milyar dolar, kimya firmaları 3,7 milyar dolar, elektrik-elektronik firmaları 3,3 milyar dolar, otomotiv firmaları 2,5 milyar dolarlık dış satım yaptı. Kentin en fazla ihracat yaptığı ülke 3,7 milyar dolarla Almanya oldu, bu ülkeyi 2,2 milyar dolarla Birleşik Krallık, bir buçukar milyar dolarla Irak ve İtalya, 1,4 milyar dolarla Rusya, 1,3 milyar dolarla Fransa ve 1 milyar dolarla Birleşik Devletler takip etti.
TEMMUZDA ENFLASYON EKSİ ÇIKACAK…
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, enflasyon oranlarındaki düşüşün süreceğini belirterek Merkez Bankası’nı faiz politikasında cesur davranmaya davet etti. Enflasyonun aşağı yönlü seyir izlediğini söyleyen Zeybekci temmuz ayında eksi enflasyon görüleceğini belirtti. Faiz oranlarının yatırımı teşvik etmediğini dile getiren Zeybekci “Türkiye’de beklenti enflasyonu yüzde 7.5. Bankaların reel faizi yüzde 14-15 seviyelerinde. Bu kabul edilemez. Hiç kimse yatırım ve üretim yapma yönünde adım atmaz. Merkez Bankamıza cesur olmasını söylerken beklenti enflasyonunu dikkate alıyoruz. Piyasayı arkadan takip etmek yerine piyasanın önüne düşmeli” dedi. Bakan Zeybekci 2015 yılı altıncı ayında enflasyon beklentisinin de yüzde 7.5’un altında olduğunu kaydetti. Zeybekci, gerilemenin devam edeceğini ifade ederek, maliyetlerin üzerindeki kur, ÖTV ve benzeri bazı vergilerden kaynaklanan maliyet artışlarının etkilerinin haziran ayında biteceğinin söylendiğini de hatırlattı.
YABANCILAR ZİRAAT’İN TAHVİLLERİNİ KAPIŞTI…
Ziraat Bankası, 750 milyon dolar tutarında ve 5 yıl vadeli tahvil ihracını gerçekleştirdi. Bankadan yapılan açıklamada, kaynak yönetim stratejisi kapsamında kaynak yapısını çeşitlendirme ve uzun vadeli borçlanma imkanlarının artırılmasına yönelik dönüşüm sürecinin bir parçası olarak reel sektörün finansmanı amacıyla uluslararası kuruluş ve bankalardan sağladığı kaynakları artıran sendikasyon kredisinin başarılı bir şekilde yenilendiğin belirtildi. Söz konusu tahvil ihracının midswap+262,5 baz puan (yüzde 4,341) getiri ve yüzde 4.25 kupon oranı ile 6 ayda bir kupon ödemeli olarak gerçekleştirildiği ve işlemin son dönemdeki Türk bankaları tarafından yapılan ihraçlar içinde en düşük orandan borçlanma olduğu ifade edildi. Bank of America Merrill Lynch, JP Morgan, Citibank, HSBC ve Deutsche Bank’ın düzenleyici bankalar olarak yer aldığı işlemde, ağırlıklı olarak Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa olmak üzere geniş bir coğrafyadan çok sayıda yatırımcıdan ihraç tutarının 5 katı talep geldiği, bu yüksek talebin bankanın uluslararası kredibilitesinin bir göstergesi olduğu ifade edildi. Bankanın kaynak yapısını çeşitlendirme ve uzun vadeli uygun maliyetli kaynaklara erişme stratejileri çerçevesinde yurt dışı sermaye piyasalarından ve uluslararası kuruluşlardan kaynak teminine devam edileceği belirtildi
OTOMOTİVDE 6 AYIN EN İYİ SATIŞI…
Döviz kurlarındaki yükselişe bağlı gelen zamlar, yükselen faizler ve kredi önlemlerinin otomotiv pazarındaki olumsuz etkisi devam ediyor. Binek otomobil ve hafif ticari araç satışları Haziran’da yüzde 18.8 azalarak, 60 bin 163 adede geriledi. Otomotiv Distribütörleri Derneği’nin (ODD) verilerine göre, otomobil pazarı Haziran’da yüzde 18.89 daralarak, 47 bin 278 adede indi. Geçen yıldan bu yana kan kaybeden hafif ticari araç satışları yüzde 18.48 düştü ve 12 bin 885 adet olarak gerçekleşti. Haziran’da satışlar düşse de, daralma hız kaybetti. Haziran’daki daralma son 4 ayın en düşüğü oldu. 60 bin 163 adetle yılın en yüksek satış rakamına ulaşıldı. Otomobil ve hafif ticari pazarı 10 yıllık Haziran ayı ortalama satışlara göre yüzde 2.74 azalış gösterdi. Otomobil ve hafif ticari araç satışları Ocak’ta yüzde 8.03, Şubat’ta yüzde 27.50, Mart’ta yüzde 30.82, Nisan’da yüzde 27.55, Mayıs’ta yüzde 28.66 küçülmüştü. 6 aylık verilere bakıldığında toplam pazarın yüzde 24.85 azalarak, 286 bin 861 adede gerilediği görüldü. Binek otomobil satışları 6 aylık dönemde yüzde 22.71 düşüşle 225 bin 773 adede indi. Hafif ticari araç pazarı ilk 6 ayda yüzde 31.85 oranında azalarak 61 bin 88 adede geriledi. ODD Genel Koordinatörü Dr. Hayri Erce, 2014 yılında otomotiv pazarının 650-700 bin adetler seviyesinde çıkacağını öngördüklerini söyledi.
MERKEZ TERS KÖŞEYE YATTI…
‘Faiz indirimi’ beklentilerini ‘enflasyon hedefi’ argümanıyla öteleyen MB Başkanı Erdem Başçı’nın her konuşmasında altını çizdiği ‘haziranda düşüş başlayacak’ söylemine rağmen tüketici fiyatları haziran ayında, beklentileri aşarak yüzde 0.31 yükseldi. TÜİK verilerine göre Yİ-ÜFE Haziran’da yüzde 0.06 arttı. Böylece TÜFE’deki yıllık artış bir önceki ay gerçekleşen yüzde 9.66’dan yüzde 9.16’ya Yİ-ÜFE’deki yıllık artış ise bir önceki ay gerçekleşen yüzde 11.28’den yüzde 9.75’e indi. Haziran ayı enflasyon verilerine göre TÜFE’de, bir önceki yılın haziran ayına göre gıda ve alkolsüz içecekler yüzde 12.47, ulaştırma yüzde 12.01, sağlık yüzde 9.48, eğitim yüzde 9.28 artışın yüksek olduğu diğer ana harcama grupları oldu. Garanti Yatırım Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, “Yıllık enflasyon önceki yüzde 9.7 seviyesinden yüzde 9.1’e geriledi. Enflasyon mevsimsel olarak Haziran aylarında eksi gerçekleşir, son gelen verinin yüksek olması olumlu değil. Beklentilerden yüksek gelen enflasyonda gıda fiyatlarının yüzde 0.4 artmasının yanı sıra, sağlık-eğitim-lokanta otel gibi hizmet kalemlerinin de belirgin artış göstermesi etkili oldu” dedi.
ELEKTRİKTE FATURA ŞOKU BİTİYOR…
Tüketiciler, kullandıkları elektriğin dağıtım şirketlerince doğru fatura edilip edilmediğini artık Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) internet sitesinden kontrol edebilecekler. EPDK Tarifeler Dairesince hazırlanan hesaplama modülü, kurumun web sayfasında vatandaşların kullanımına açıldı. EPDK’dan edinilen bilgiye göre, elektrik dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesinin ardından vatandaşlardan gelen elektrik faturalarıyla ilgili şikayetler üzerine EPDK harekete geçti ve fatura hesaplama modülünü geliştirdi. Tüketiciler EPDK’nın web sayfasında yer alan sorgulama modülüne faturalarında yer alan bilgileri girerek ödemeleri gereken bedeli sorgulayabilecekler. Fatura sorgulama modülünde tüketiciler, eğer sayaçları üç zamanlı ölçüm yapıyorsa, tüketim verilerini girerek karşılaştırma yapabilecekler ve kendileri için uygun olan tarife tipinin tek zamanlı mı çok zamanlı mı olduğunu anlayabilecekler.
GÜNCEL/SİYASİ
SON VESAYET KALESİ YIKILACAK…
Başbakan Erdoğan geçmişte cumhurbaşkanlarının halktan koparak adeta başka bir dünyaya adım attıklarını belirterek, “Sayın Gül’ü kast etmiyorum” dedi. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle son vesayet kalesinin yıkılacağını belirten Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde ASKON tarafından düzenlenen iftarda şöyle konuştu: Türkiye’nin 91 yıllık siyasi geçmişinde çok önemli dönüm noktaları vardır. 10 Ağustos 2014 tarihi de Türkiye’nin en önemli dönüm noktalarından biri olarak hafızalardan silinmeyecek. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi demokrasimizin üzerindeki kamburlarının kalkması son vesayet kalesinin de yıkılması noktasında son derece önemlidir. 1960 müdahalesinden itibaren cumhurbaşkanlığı makamı vesayet sisteminin bir sigortası olarak görüldü. Cumhurbaşkanlığı makamı halkın tercihlerini, taleplerini isteklerini adeta frenleyecek halkın tüm süreçlere egemen olmasını engelleyecek şekilde konumlandırılmıştı. Milletin ve milli iradenin bütün karar süreçlerine tam olarak egemen olması Türkiye’nin istikametinin belirlenmesinde yegane söz sahibi olması her zaman engellendi. Cumhurbaşkanlığı makamı da milli irade karşısında devlet iradesini temsil eden bir makam oldu. 2007 yılında yaptığımız anayasa değişikliği ile cumhurbaşkanını halkın seçmesini temin ederek milli irade önündeki engelleri kaldırdık. Cumhurbaşkanı siyasetin üzerinde olsun demek aslında cumhurbaşkanı halkın tercihlerinin taleplerinin üzerinde olsun demektir. Cumhurbaşkanının siyaset üstü olması ya da siyasetin dışından olması ne demektir. Bunu bugüne kadar hep darbeciler söylüyordu. Ve bugün de sadece darbe özlemi içinde olanlar söylüyor. 1960’ta, 1980’de parlamentoda siyaset dışı unsurlara şahit olduk. Üniformalılar geldiler. Kendilerine benzemeyen cumhurbaşkanlarının seçilmesini engellediler. Ülkede kaos çıkardılar. İşte şu anda muhalefet aynı şeyi yapmaya çalışıyor. Cumhurbaşkanları seçildiklerinde adeta halktan kopuyor başka bir dünyaya adım atıyorlardı. Tabi bununla halef selef olacağımız Sayın Gül’ü kastetmiyorum. Biz halkın seçtiği cumhurbaşkanı olarak halktan kopmayacağız.
DEVLETİN TEPESİNDE SİGORTA ATMAMALI…
CNN Türk’te Taha Akyol’un sunduğu Eğrisi Doğrusu programına katılan Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu şunları söyledi: “Cumhurbaşkanlığı ile ilgili tartışmalarda sayın Kılıçdaroğlu’nun profil çizerek ortaya koyduğu bir beklenti vardı. Sayın Bahçeli’nin düşünceleri vardı. Baktım iki taraftan da ısrar var. Türkiye’nin bir demokratik alternatife ihtiyacı vardır. Bir şeyi siz talep etmeden gelirse, bu Allah’tan görev gelirse bunu, ancak şairin dediği gibi ‘Ehl-i edep’ olarak kabul etmeniz gerekir. Bana göre Türkiye’nin ihtiyacı olan cumhurbaşkanı herkesin cumhurbaşkanı ve halkın babası gibi davranmalıdır. Gerilimin azaltılması gerekir. Dün (önceki gün) Madımak elim hadisesinin, fecaatinin yıldönümünü yaşadık. Küçük bir gerginlik böyle olayları yaşatabilir. (Suriyeli mülteciler) Ülkemizde 1 milyon kaçak insan yaşıyor. Ben bu insanlara da çok üzülüyorum. Büyük gerilim var, gerilimi düşürmemiz lazım. Alevi realitesi, varlığı, Anadolu’nun sosyolojik bir realitesi. Mevlânâ olmasa, Hacı Bektaş-ı Veli olmasa, Yunus Emre olmasa Anadolu 1000 sene Türk olmazdı. Dolayısıyla bu vatanda doğan herkesin devletten eşit muamele görme hakkı vardır. Alevi kardeşlerimizin cemevi taleplerine sempatiyle bakıyorum ve bu konuyu devletimizin düzenlemesi gerekiyor. Kanaatimce bize en uygun sistem parlamenter sistemdir. Bizde Meşrutiyet’ten beri yetki başbakandadır. Amerika’daki sistemde çok farklı bir devlet yapısı ve tarih var. Siz bu değişikleri yapmadan sadece baş kısmını alırsanız ya o kafa çatlar, ya da bir Frankeştayn yaratırsınız. Cumhurbaşkanı siyasette taraf olmamalı, uzlaştırıcı olmalı, bir orkestra şefi olmalı. Sayın Ecevit ile cumhurbaşkanı arasındaki tartışma nelere mal oldu? Devletin tepesinde sigortanın atmaması lazım.”
TERÖR ÖRGÜTÜ ÇÖZÜMDE SİLAH KULLANMAYACAĞINI ORTAYA KOYUYOR…
Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Tasarı’nın Meclis İçişleri Komisyonu’ndaki görüşmesine dün devam edildi. MHP’nin anayasaya aykırılık önergesi reddedildi. Tasarıyla ucu açık yetkiler verildiğini belirten MHP Iğdır Milletvekili Sinan Oğan, “Sayın Beşir Atalay, kafası bozulsa ve ‘MHP’lilerin ayağına sıkın’ derse bunu yapan arkadaşlar sorumluluktan kurtulacaklar mı?” diye konuştu. Eleştirileri yanıtlayan İçişleri Bakanı Ala ise şunları söyledi: “2002’den sonra iktidara gelen hükümet inisiyatif aldı, demokratik adımlar attı. Açılımlar sonucu elde ettiğimiz sonuç bizi bir noktaya getirdi. Terör örgütü, çözüm üretildiğinde silah kullanmayacağını, çeşitli demokratik argümanları tercih edeceğini ortaya koyuyor. Türkiye’nin geldiği bu aşamada biz bu yasal çerçeveyi değerli yöntem olarak görüyoruz. TBMM Türkiye’nin en önemli sorununa vaziyet edecektir. Süreci yürütmeseydik bunu bugün konuşamazdık. Türkiye’nin terör örgütlerine, IŞİD’e destek olduğunu söylemek nasıl izah edilebilir? Teröristle mücadelede aklı, politikayı, diplomasiyi devreye sokuyoruz.”
EN ZENGİN ADAY İHSANOĞLU ÇIKTI…
CHP ve MHP ile birlikte, toplam 5 siyasi partinin Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu en zengin aday çıktı. Cumhurbaşkanı adayları Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, HDP Genel Başkanı Selahatin Demirtaş ve İhsanoğlu dün malvarlıklarını Yüksek Seçim Kurulu’na bildirdi. İhsanoğlu’nun malvarlığı beyanında bankada 3 milyon 596 bin 304 dolarlık serveti dikkat çekti. İhsanoğlu’nun bununla birlikte kendine ve eşine ait İstanbul’da 9 evi ve yine bankada 240 bin 427 TL’si ile bir adet 2006 marka Opel Vectra’sı bulunuyor. İhsanoğlu’nun ayrıca, Yozgat’ta dedesinin konağına ait arsaları ve üzerindeki binaları Bozok Üniversitesi’ne 2011 yılında bağışladığı da mal varlığı beyanında yer aldı. Başbakan Erdoğan’ın avukatları tarafından YSK’ya bildirilen mal varlığı ise şöyle: Güneysu-Dumankaya Köyü’nde 10 bin lira maliyetli 2 bin metrekare arsa. Binek otomobil; maliyeti 234 bin 80 TL. Banka hesaplarında toplam 4 milyon 404 bin 192 lira 13 kuruş ile 200 bin dolar ve 500 bin TL de alacak. Selahattin Demirtaş’ın YSK’ya bildirilen beyanına göre, Diyarbakır’da 260 bin lira değerinde evi, 100 bin lira değerinde hukuk bürosu, parti çalışmalarında makam aracı olarak kullanılan 2 adet Audi marka otomobil ve Eşi Başak Demirtaş’ın kullandığı Skoda marka otomobili bulunuyor.
DIŞİŞLERİ BAKANI DAVUTOĞLU: ‘BÜTÜN GECE UYUMADIK’…
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bakanlıkta yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Irak’la iç içe geçmiş toplumsal ve ekonomik ilişkilere sahip bir ülke olarak Irak’ın her yerinde vatandaşları bulunan bir ülke olduğunu söyledi. Bakan Davutoğlu, alıkonuldukları günden bu yana 32 tır şoförü ve 49 başkonsolosluk görevlisiyle ilgili çalışmaları bütün kurumlarla gece gündüz sürdürdüklerini, sürdürmeye de devam ettiklerini belirtti. “Dün akşam itibarıyla özellikle MİT Müsteşarımızın yürüttüğü çalışmalar çerçevesinde olumlu bazı gelişmelerin ilk haberlerini almıştık” diyen Davutoğlu, şöyle konuştu: “Her zaman bizim için vazgeçilmez bir ilke var, hepiniz bunu takip ediyorsunuz; Vatandaşlarımız güvenli bir alana gelmedikçe ve bizzat ben onların sesini duymadıkça açıklama yapmıyoruz. Dolayısıyla 23 gündür gece-gündüz takiplerimiz sonucunda, tüm çalışmalar sonucunda bugün memnuniyetle ifade ediyorum ki 32 şoförümüz bundan Başkonsolosumuz tarafından teslim alındı. Dün (önceki) akşam Başbakan Erdoğan ile bir bilgilendirme toplantısı sırasında bu bilgi geldi. Uykusuz bir şekilde bekledik. Gece boyu gelişmeleri takip ettik. Öğleye doğru net bilgiler ulaşmaya başladı.”
‘YERELE YETKİ VE BÜTÇE AKTARILMALI’…
Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş dün KESK ve Türk Mühendisleri ve Mimar Odaları Birliği’ni (TMMOB) ziyaret etit. Soruları yanıtlayan Demirtaş, HDP Batman Milletvekili Ayla Akat’ın illerden çıkan petrolün gelirinin yarısının yerel yönetimlere aktarılması teklifiyle ilgili “Yerel yönetimlere hem yetki aktarılması hem bütçe aktarılması konusunda sadece Batman’ın değil bütün illerin bu tür ihtiyaçlarını, yerel yönetimlerin bu tür ihtiyaçları olduğunu ben de düşünüyorum” diye konuştu. Demirtaş, Antalya’ya turizmden, Mersin’e rafineriden pay aktarılması gerektiğini de ifade ederek, Bu sadece Kürtler açısından bir sorun veya sıkıntı değil” diye konuştu. Demirtaş, seçim kampanyasıyla ilgili de, “Aslında 81 ilde kitlesel buluşma gerçekleştirmek istiyoruz ama iklim koşulları, ramazanın yarattığı koşullar ne kadar elverir bilmiyoruz.”
32 ŞOFÖR SERBEST…
Musul’u ele geçiren Irak Şam İslam Devleti Örgütü (IŞİD) militanları geçen 10 Haziran’da kaçırdığı 32 Türk TIR şoförünü Kürt bölgesine yakın bir yerde dün serbest bıraktı, militanlar TIR’lara ise el koydu. Önceden hazırlanan plana göre Türk yetkililer Mahmur’da teslim aldıkları şoförleri koruma altında Erbil’e götürdü. İşte adım adım süreç: Şoförlerin rehin alındıkları günden bu yana oldukça dikkatli ve serinkanlı bir politika izleyen hükümet ve Dışişleri Bakanlığı, IŞİD militanlarıyla aşiretleri araya koyarak temas kurdu. Günlerce devam eden görüşmeler nihayet olumlu sonuç verdi ve IŞİD, şoförleri dün serbest bırakma kararı aldı. 32 Türk şoför arasında bulunan Serdar Bayar, Şırnak’ın Silopi İlçesi’nde yaşayan yakınlarını telefonla arayarak, “Sağlığımız iyi, bir sorunumuz yok” dedi. Öğleden sonra Mahmur yakınlarında Kürt bölgesinde serbest bırakılan TIR şoförleri, Mahmur Kaymakamlığı’nda Türkiye’nin Erbil Başkonsolosu Mehmet Akif İnam tarafından karşılandı. Bu sırada tüm gelişmeler Dışişleri Bakanlığı’na an be an bildirildi. 32 kişi arasında hasta olanlardan biri ambulansla diğerleri ise araçlarla Erbil kentine götürüldü. Serbest bırakılma haberi aileleri ve bağlı çalıştıkları şirket yöneticilerince sevinçle karşılandı. Şoförleri Erbil’den alkmak üzere Dışişleri Bakanlığı tarafından saat 15.00’te özel uçak gönderildi. Şoför yakınlarının isteği üzerine uçak Urfa’ya indi. Serbest kalma haberinin ardından kendilerini karşılamak için Habur Sınır Kapısı’nda bekleyen rehinelerin yakınları da evlerine döndü.
357 SANIĞA TAHLİYE TALEBİ…
İzmir’de 5’i muvazzaf asker, 10’u tutuklu 357 sanığın yargılandığı davaya dün devam edildi. 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmaya tutuklu sanıklar Bilgin Özkaynak, Coşkun Başbuğ, Narin Korkmaz, Safiye Köten, Hakan Oğuzhan ile tutuklu muvazzaf askerler Bülent Acar, Bülent Akbaş, Engin Çırakoğlu, Engin Karatekin ve Onur Süer ile avukatlar katıldı. Sanık avukatlarının dinlenmesinin ardından Cumhuriyet Savcısı Ali Ertan, 4 sayfalık mütalaasını okudu. Savcı Ertan, her iki iddianamede yer alan suça konu verilerin bilirkişi ve TÜBİTAK raporlarının ayrıca Genelkurmay Başkanlığı’nın yazılarının, 5 kişiden oluşacak uzman bilirkişi heyetine verilmesini ve yeni rapor alınmasını talep etti. 10 tutuklu sanığın hepsinin tahliyesini isteyen savcı, sanıklar Bilgin Özkaynak, Safiye Köten, Narin Korkmaz ve Hakan Oğuzhan için yurt dışına çıkış yasağı konulması yönünde mütalaa verdi. Mahkeme heyeti, savcının mütalaasına karşı sanık avukatlarının savunmalarını ve taleplerini dinleyerek, bunları değerlendirecek.
SPOR
TRABZON HALİLHODZİC’İ SAĞLAMA ALDI…
Dünya Kupası’nda Cezayir Milli Takımı’nın başında gösterdiği performansla büyük bir beğeni kazanan Teknik Direktör Vahid Halilhodzic değerini katladı. Cezayirliler Boşnak teknik adamın takımda kalması için imza kampanyası başlatırken, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteşika, Halilhodzic’le bizzat görüşerek ikna etmeye çalıştı. Bütün bu olanlara ve hocaya gelen birçok teklife rağmen Trabzonspor Yönetimi hiçbir endişe taşımıyor. Bu rahatlığın altında yatan gerçek ise bordo-mavililerin Halilhodzic’le çoktan sözleşme imzalamış olması. Boşnak çalıştırıcının kupada yıldızının parlayacağını öngören Trabzonspor CEO’su Burak Gürdal, yaptıkları prensip anlaşmasını imzayla teminat altına almayı ihmal etmedi. Bu arada Boşnak hocanın Trabzonspor’da birlikte çalışacağı teknik ekip de belli oldu. Halilhodzic’in Cezayir Milli Takımı’nda birlikte görev yaptığı bir yardımcısı ile kaleci antrenörünü, iki kondisyonerini ve Fransa’dan bir antrenörü beraberinde getireceği, Türkiye’den ise yerli antrenör olarak Fatih Kavlak’ın ekibe katılacağı kesinleşti. Halilhodzic’in ekibinde Trabzonspor’un eski futbolcularından Orhan Kaynak’ın da yer alma ihtimalinin yüksek olduğu açıklandı. Halilhodzic’in 13 Temmuz’da Trabzon’a geleceği belirtildi.
KVİTOVA FİNALDE…
Sezonun üçüncü “grand slam” tenis turnuvası Wimbledon’da tek kadınlarda finalin adı belli oldu: Petra Kvitova-Eugenie Bouchard. Günün ilk yarı final maçında Kvitova, Lucie Safarova ile karşılaştı. Kvitova rakibini 7-6 ve 6-1’lik setlerle 2-0 mağlup ederek kariyerinin ikinci “grand slam” finaline yükseldi. Diğer yarı final maçında ise Kanadalı Eugenie Bouchard, Rumen tenisçi Simona Halep’i 2-0 mağlup ederek saf dışı etti. Bouchard karşılaşmayı 7-6, 6-2’lik setlerle kazanmayı bildi. Öte yandan finalde Cumartesi günü Petra Kvitova ile karşılaşacak olan Eugenie Bouchard, 2013 yılı WTA’de en iyi atılım yapan sporcu seçildi. Kanadalı raket 2012-2013 sezonunda sıralamada 122 sıra atlayarak 32 numaraya yerleşti. Wimbledon’da günün programı: 13:30 Djokovic-Dimitrov, Federer-Raonic.
LANZİNİ’DEN 4 YILA EVET…
Beşiktaş 10 numarasına nihayet kavuşuyor. Teknik Direktör Slaven Biliç’in tranfser listesinde yer alan Arjantinli Lanzini ile görüşen Futbol Dış İlişkiler Sorumlusu Erdal Torunoğulları bu oyuncunun kulübü ile her konuda anlaşmaya vardı. Torunoğulları, River Plate’de 10 numara giyen Manuel Lanzini’nin bonservis bedelini 9 milyon eurodan 4.5 milyon euroya düşürmeyi başararak siyah beyazlı kulübe gelmesini gerçekleştirdi. Ekonomik olarak zor durumda olduğu bilinen River Plate’in vergi ile ilgili şartlarını kabul ettiklerini belirten Siyah-Beyazlı yöneticiler, Lanzini ile 4 yıllık resmi sözleşmeyi imzalayacak. 15 Şubat 1993 doğumlu olan Manuel Lanzini, 2010’da River Plate’de profesyonel oldu ve 2012’de Fluminense ile Brezilya şampiyonluğu yaşadı. Lanzini bu yıl da River Plate’in şampiyonluğuna büyük katkı yaptı.
G.SARAY’IN PATRONU PRANDELLİ…
Aysal ters köşe yaptı! Mancini’den sonra takımın başına Alman ya da Hollanda ekolünden birisini getireceğini açıklayan Galatasaray’ın başkanı sonunda İtalyan teknik adam Cesare Prandelli’de karar kıldı. Mancini sonrası Hitzfeld, Löw, Klinsmann, Lucescu, Tuchel ve Mustafa Denizli ile de görüşen Sarı-Kırmızılılar bu isimlerle anlaşma sağlayamadılar. Bu dönemde gündemdeki bir diğer isim Prandelli ise İtalya’nın başında olduğu için görüşme, Maviler’in elenmesinden sonraya kaldı. Galatasaray’ın Başkanı, Mancini’nin gitmesinden sonra “Bir daha İtalyan teknik adam ile çalışmam” açıklaması yapmıştı. Ancak görüşülen İtalya’nın Dünya Kupası’ndan elenmesiyle Prandelli’nin milli takımdan sürpriz istifası sonunda Başkan Aysal yeniden bir İtalyan teknik adam ile çalışmaya karar verdi. İtalyan çalıştırıcı ile 5 senelik bir mukavele yapılacağı ve yıllık 5 milyon euro ücret ödeneceği ileri sürüldü. Prandelli, İtalya Milli Takımı’nda ise yıllık 1.5 milyon euro alıyordu.
KONTRATI UZATILDI AL-AİN’E KİRALANDI…
Diego Ribas’a yer açmak için hummalı bir çalışma gerçekleştiren F.Bahçe yönetimi, geçen sezon PAOK’a gönderdiği Stoch’u bu sezon da Birleşik Arap Emirlikleri’nin Al-Ain takımına kiralık yolladı. SLOVAK oyuncunun 2016’da bitecek sözleşmesi de 2018’e kadar uzatılırken, sarı-lacivertliler Al-Ain’den 1 milyon Euro kiralama ücreti alacağını açıkladı. Yapılan anlaşma gereği Stoch’un kiralık oynayacağı Al-Ain tarafından 5 milyon Euro bedelle sigortalanması Türkiye’de ilk kez hayata geçen bir uygulama oldu. BU arada geçen yıl PAOK’tayken oyuncunun yıllık parasının yarısını ödemek zorunda kalan, F.Bahçe BAE temsilcisiyle imzalanan kontrata göre Stoch’un bu sezon alacağı paraya karışmayacak. Yani yetenekli yıldızın 1.8 milyon Euro’luk garanti parası Kanarya’nın kasasında kalacak.
AMERİKA&AVRUPA DERBİSİ…
Dünya Kupası’nda Çeyrek Finaller heyecanı başlıyor. Günün ilk maçında favorilerden Fransa ile Almanya, Maracana’da karşılaşacak. Nestor Pitana’nın düdük çalacağı maç öncesi Panzerler’de grip şoku yaşanıyor. Tam yedi futbolcu grip oldu. Fransa cephesinde karşılaşma öncesi hiçbir sorun yok. Avrupa derbisinden sonra futbolseverler Amerika derbisini izleyecek. Brezilya, sürpriz ekip Kolombiya ile kozlarını paylaşacak. Estadio Castelao’da oynanacak maç 23.00’te başlayacak. Brezilya Teknik Direktörü Luiz Felipe Scolari, karşılaşma öncesi kampa bir psikolog getirdi. Kolombiya’da resmi tatil ilan edildi.