Burcu Özdemir: “Güçlü fikirler fark yaratacak”
2024 yılı, reklam ve medya sektörü açısından yenilikçi çözümlerin ve hızlı adaptasyonun öne çıktığı güçlü bir büyüme yılı oldu. Sektör, ekonomik dalgalanmalara rağmen tüketici deneyimlerine yapılan yatırımlar ve yaratıcı stratejilerle ilerleyerek yıl sonunda 200 milyar TL’yi aşan bir hacme ulaştı. Bu büyümenin arkasındaki en önemli itici güç, mecralar arası entegrasyon ve hibrit iletişim modellerinin hızla benimsenmesiydi.
Yılın ilk altı ayında Türkiye’de medya ve reklam yatırımları bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 148,6 artarak 111,78 milyar TL’ye ulaştı. Dijital medya, sektördeki toplam medya yatırımlarının yüzde 71,2’sini oluştururken influencer pazarlama harcamaları yüzde 87 artarak 3,1 milyar TL’ye ulaştı. Bu veriler, dijitalleşmenin sektör üzerindeki etkisinin gücünü bir kez daha kanıtladı. Ancak büyüme yalnızca dijitalde gerçekleşmedi; televizyon, açıkhava ve radyo gibi geleneksel mecralarda da yenilikçi kampanyalarla desteklenen artışlar yaşandı.
2024’te dikkat çeken trendler
Dijitalin gücü: Dijital medya, sektör yatırımlarının en büyük payını almaya devam etti. Sosyal medya platformlarının, kısa video içeriklerinin ve etkileşim odaklı kampanyaların etkisi her zamankinden daha belirgin hale geldi.
Yaratıcılığın ayrıştırıcılığı: Sektör, yapay zeka ve diğer teknolojilerin desteğiyle yaratıcı fikirlerin öne çıktığı bir döneme girdi. İyi fikirlerin, hızla gelişen AI’ın sunduğu olanaklarla harmanlanması bu yılın en dikkat çeken noktasıydı.
Sürdürülebilirlik ve etik yaklaşımlar: Tüketicilerin sürdürülebilirlik ve etik değerlere önem vermesi, markaların stratejilerini yeniden gözden geçirmelerine neden oldu. Bu değişim, reklam kampanyalarının daha anlamlı, insana dokunan ve çevreye duyarlı olmasını sağladı.
Dönüşümün yılı olacak
2025, sektörümüz için hem büyük fırsatlar hem de önemli değişimlerin yılı olacak. Sektörün yüzde 50’lik bir büyüme yakalamasını öngörüyoruz. Ancak bu büyüme yalnızca bütçelerin artmasıyla değil, sektörün kendini yenileme kapasitesiyle gerçekleşecek. 2025, sektörümüz için dönüşümün hızlandığı bir yıl olacak. Yapay zeka (AI), elbette iş yapış süreçlerini dönüştürmeye ve hızlandırmaya devam edecek; fakat bu teknolojik açılımın ötesinde, asıl farkı yaratacak olan şey güçlü fikirler olacak. Artık sadece teknoloji kullanarak yenilik yapmak değil, bu teknolojiyi anlamlı bir fikrin etrafına inşa etmek öncelikli hale gelecek.
2025’in itici güçleri: AI ve fikir
2025’te teknolojik dönüşüm kaçınılmaz olsa da asıl farkı yaratacak olan şey güçlü fikirler ve bu fikirlerin çevresinde şekillenen platformlar olacak. Teknoloji artık sadece bir araç; esas mesele, bu aracı anlamlı, yaratıcı ve tüketiciyle bağ kuran çözümler için kullanmak. Fikir, 2025’te her zamankinden daha merkezi bir rol oynayacak. Markalar için başarı, yalnızca inovasyon değil, aynı zamanda bu inovasyonun anlamlı bir fikre nasıl hizmet ettiğiyle ölçülecek.
2025’te öne çıkacak trendler
Hızlı dönüşüm: İş yapış süreçleri, yapay zeka ve otomasyon gibi teknolojilerle köklü bir değişimden geçecek. Ancak bu dönüşüm, yalnızca hız ve verimlilik değil, aynı zamanda daha derin tüketici içgörülerine dayanan yaratıcı çözümlerle anlam kazanacak.
Platform ekosistemleri: Fikirden doğan ve fikrin etrafında şekillenen yenilikçi platformlar, markaların rekabet gücünü artıracak. Bu platformlar, hem teknoloji odaklı hem de insan odaklı deneyimlerin merkezi olacak.
Kapsayıcı iletişim ve çeşitlilik: Farklı kimliklerin ve kültürel değerlerin daha fazla temsil edildiği kampanyalar, 2025’in en dikkat çekici gelişmelerinden biri olacak. Bu trend, tüketici nezdinde marka sadakatini artıracak ve toplumla güçlü bağlar kurmanın temel aracı haline gelecek.
Sürdürülebilirlik ve yeşil reklamcılık: Çevresel duyarlılık, reklam stratejilerinin merkezinde yer alacak. Markalar, sürdürülebilir projelerle hem tüketici güvenini kazanacak hem de toplumsal sorumluluklarını yerine getirecek.
Marketing Türkiye Almanak 2025 Özel Sayısı’nı okumak için TIKLAYIN!