Büyük flört: Çalışanlar iş aramaktan vazgeçemiyor
Büyük İstifa‘nın ardından iş piyasası hala sıcak. Çalışanlar, ayrılmak için can atmıyor fakat bir sonraki fırsat için durmaksızın bir arayış içerisinde. Peki sürekli olarak diğer açık pozisyonlarla flört etmek, çalışanların mutlu kalmasına, daha iyi pozisyonlara ulaşmasına hatta kariyerlerinde daha fazlasını elde etmesine yardımcı olmak için doğru bir yaklaşım mı?
Büyük bir flört dalgası yayılıyor
Salgının başlangıcından bu yana, birçok endüstride çalışanların önemli bir kısmı işini bıraktı ve milyonlarca kişi de istifa etmeyi düşünüyor. Bu da dünya çapında bir işe alım krizini tetikliyor. Ancak, şirketlerin doldurmakta zorlandıkları tek şey boş pozisyonlar değil. Küresel ekonomi büyürken, işletmeler de buna ayak uydurmak için mücadele ediyor. Bu nedenle, yetenek talebi hızla artıyor. Çalışanlar her zamankinden daha fazla güce sahip ve birçoğu kendi değerleri ve arzularıyla daha uyumlu bir rol için beklemeyi göze alabiliyor.
Bazı çalışanlar uzun yıllar boyunca bir role bağlı kalmaktan dolayı mutsuz ya da tükenmiş hissedebiliyor ve bu durumda yeni bir pozisyon yerine daha iyi bir fırsat aramayı tercih ediyor. Bu, aslında yeni işlerle bir tür ‘Büyük Flört’ gibi…
“Bir baltaya sap olamama” tabiri tarihin tozlu sayfalarına karışıyor
Onlarca yıldır hakim olan anlatı, mümkün olduğunca uzun süre bir rolde kalmak, özgeçmiş nüfuzu oluşturmak ve bir kuruluşa kalıcı bir katkıda bulunmak oldu. Erken rol değiştirme, sadece patronlar tarafından değil, toplum tarafından da “Bir baltaya sap olamama” olarak damgalandı. Bu çerçevede işverenler, çalışanları üzerinde güç sahibi oldu ve bu da onların rollerini güçlendirdi.
Tek bir şirkette kariyer basamaklarını tırmanmak yerine, kendi yolunu çizme sorumluluğu elbette çalışana düştü. Yine de, bir işte uzun süre “kök salma” davranışı uzun zaman boyunca hakimdi. ABD Çalışma İstatistikleri Bürosu’ndan alınan verilere göre, Amerikalı çalışanların ortalama işte kalma süresi 1980’lerde 3,5 yılken 2000’lerde 4,4 yıla yükseldi.
Fakat pandemi dengeleri değiştirmiş gibi görünüyor; işçiler uzun süreli stres ve iç gözlem yaşadıklarından, birçoğu kariyerini yeniden değerlendiriyor ve kararlarını uygulamaya daha açık. Çalışanlar, özellikle uzaktan ve esnek çalışma seçeneği olmak üzere, hayallerindeki çalışma düzenine daha uygun işler aramaya başladılar. İngiltere’deki işe alım firması Reed’in Genel Müdürü Simon Wingate, “Ağustos ayında, uzaktan çalışma seçeneği sunan ilanlara yapılan başvuru sayısında önemli bir artış gözlemledik. Bu artış hibrit çalışma seçeneğini de gölgede bıraktı” diyor.
Wingate, Kasım ayının ilk 10 gününde Reed’e 120.000 boş kontenjan eklendiğini, yani 2008’den bu yana en yüksek aylık ilan sayısına sahip olma yolunda olduğunu söylüyor. Artan ilan sayısı, bu rolleri doldurmak için daha iyi seçenekler sunan işverenlerin artmasıyla birleştiğinde, yeni iş seçenekleri için utanç verici bir zenginlik yarattı. Wingate, “İşçiler mevcut işgücü sıkıntısından yararlanabilir ve hayallerindeki rolü güvence altına alabilir” diye ekliyor.
Çalışanlar kartları elinde tutuyor
Avrupa’nın en büyük ekonomisi olan Almanya’da, Berlin merkezli Stryze’nin sahibi Sebastian Funke gibi işverenler yetenekleri işe almak için adeta mücadele ediyor. Çevrim içi alışveriş arttıkça, Amazon gibi pazar yerleri için markalar geliştiren e-ticaret girişimi Stryze’nin hizmetlerine olan talep de arttı. Ancak bir sorun var: Büyümek için yeni yetenekleri işe alması gerekiyor ve şu anda açık 40 pozisyonu var.
Funke, seçenekleri pasif bir şekilde tartan ve ortaya çıktıkça ideal eşleşmeyi seçen çalışanlara hitap etmek için elinden geleni yapıyor. Nispeten yüksek ücretler ödemenin yanı sıra, Avrupa’nın dört bir yanından Berlin’e taşınanlara dört haneli bir yer değiştirme ikramiyesi teklif ediyor. Funke, “Benim avantajım, Almanya’daki ortalama maaşın İtalya gibi bir yere göre yüzde 30 daha yüksek olması. Aynı bilgiyi gerektiren iş için daha fazla para alıyorlar” diyor.
Yeni iş aramayan çalışanlar bile mevcut rollerinden ayrılmak isteyen işçilerden yararlandı. Funke, “Birini tavsiyelerine göre işe alırsak, çalışanlarıma 10.000 euro ödüyorum” diyor.
Adayların bu kadar yoğun talep görmesi, işverenlerin mülakat için onlara hızlı dönüş yapmasını gerektiriyor. “Hızlı olmalısın. Bir adaya 24 saat içinde bir mülakat teklif etmezseniz çok geç kalmışsınız demektir. İnsanların aralarından seçim yapması gereken birkaç iş teklifi olabilir. Her zaman programcı sıkıntısı olmuştur, ancak dijital pazarlamacı, tasarımcı ve içerik yazarlarını işe almak hiçbir zaman şimdiki kadar zor olmamıştı” diyor Funke.
Diğer açık pozisyonlarla flört edebilirsiniz ama belki de mevcut pozisyonunuzdaki hikayeniz sona ermemiştir…
Sonuç olarak, çalışanların mevcut pozisyonlarındaki hikayesi henüz sonlanmamış olabilir. Sürekli olarak bir sonraki rollerini aramak zorunda değiller. Ancak, seçeneklerini dikkatli bir şekilde değerlendirme, sıcak iş piyasasından yararlanma ve fırsatı en üst düzeye çıkarma şansına sahipler.
ABD, Oklahoma Üniversitesi’nde Yönetim ve Uluslararası İşletme Müdürü Mark Bolino, mevcut iklimden yararlanan işçilere karşı çıkmanın zor olduğunu kabul ediyor ve ekliyor; “Genellikle, çalışanların kısa sürede pek çok iş değiştirmesi merak uyandırır. Ancak pandemi ve tüm Büyük İstifa dönemi, yöneticilere bir açıklama sunuyor. Daha önce, daha iyi bir alternatif yoksa, iş değiştirme isteğinizin olup olmaması önemli değildi. Ama şimdi, bunu değiştirme şansına sahipsiniz.”
Kaynak: BBC