Çalışanlar yüz yüze iletişimi özledi!
Hibrit çalışma dünyası şekillenmeye başladıkça sanal toplantılar ve beraberinde gelen iş birlikleri, video konferans çözümleri hem çalışanlar hem de kurum sahipleri için önem arz etmeye başladı. Ipsos ve EPOS tarafından yapılan bir araştırmada, sanal toplantılarda haftada 7 saatten fazla zaman geçirdiğimiz ortaya çıkarken, geçtiğimiz yıl bu sürenin yalnızca 2 saat olduğuna da dikkat çekiliyor… Peki kurumların yüz yüze toplantılar yerine sanal toplantıları tercih ediyor oluşundaki tek gerekçe küresel pandemi koşulları mı? Sanal toplantılarda hangi deneyim noktaları iyileştirilmeli? Çalışanların pandemi sonrası dönem için beklentileri neler? Yanıtlar Bircom’dan ve Bircom CEO’su Can İlkhan’dan geliyor…
Çalışanlar artık sanal toplantılarda daha etkileşimli bir yaklaşımı tercih ediyor. Her iki taraf da kişilerin beden dillerini görebilmek, yüz mimiklerinden reaksiyonlarını gözlemlemek istiyor. Özellikle grup toplantılarında sohbetin akıcılığı açısından önemli olan bu tür davranış biçimlerini hissetmek kişiler arası etkileşimde aktif bir rol oynuyor.
Kurumların yüz yüze toplantı yerine sanal toplantıları tercih etmesinin en büyük sebepleri arasında ise zaman ve maliyet öne çıkıyor. Bu konudaki değinilmesi gereken kritik nokta ise toplantı kalitesi. Sanal toplantılardaki teknik sorunlar gerek kurumlar gerekse de çalışanlar açısından olumsuz etkiler oluşturuyor. Doğru teknoloji ve doğru seçimler yapılmadığında kişilerin dikkati dağılırken, verimlilik ve odaklanmada da azalmalar olduğu görülüyor.
Resmi çalışma ortamlarını uzaktan çalışmayla birleştiren hibrit çalışma modeli, yeni teknolojilerin gelişmesini sağlıyor. Sanal iş dünyasının araçlarından olan sanal iş birliklerinin hem ofis hem de ofis dışında bağlantıyı kusursuz sağlaması gerekiyor.
Çalışanların yüzde 67’si pandemi sonrası daha fazla yüz yüze iletişim istiyor
Hibrit çalışmanın gelecekte de hakimiyetini koruyacağını ancak yüz yüze toplantıların rolünün de göz ardı edilmemesi gerektiğine dikkat çeken Bircom CEO’su Can İlkhan, “Yakın tarihli bir araştırmada, çalışanların yüzde 67’sinin pandemi sonrası daha fazla yüz yüze iletişim istediklerini dile getirdiğini görüyoruz. Dünya ‘yeni normale’ döndüğünde uzmanlar yüz yüze toplantılarda harcanan zamanda yüzde 25 artış, sanal toplantı taleplerinde de yüzde 13 azalma olacağını tahmin ediyor. Şüphesiz ki; tam zamanlı, dönüşümlü ya da kısmi anlamda iş yerlerine fiziksel dönüşler gerçekleştiğinde alıştığımız toplantılara katılmak güzel olacaktır ancak sanal toplantı anlayışından da vazgeçemeyeceğiz. Hepimiz sadece yerel ofisimizde değil, dünyanın dört bir yanından meslektaşlarımızla sorunsuz toplantılar yapmayı umuyoruz. Bu nedenle, küçük fiziksel gruplarla toplantıların geri döneceği yerlerde, uzaktan çalışan meslektaşları aramak da standart bir uygulama olacak ve sanal toplantı iş birlikleri bundan sonra hibrit çalışmanın temel bir bileşeni haline gelecek” diyor.
İşletmelerin kendilerini desteklemek için doğru teknolojiyi kullanmasıyla, sınırsız ekipler oluşturabileceklerini vurgulayan İlkhan, “Sahada bulunan fiziksel ekipler ile sanal konumdaki ekipler video konferans aracılığıyla birleşerek profesyonel bir ekip oluşturarak kurumun verimliliğini artıracaktır. Kurumlar, dikkat dağıtıcı unsurları ortadan kaldırırken, insan etkileşimini geliştirmeye odaklanabilirler” şeklinde sözlerine noktaladı.
Uzaktan çalışanlar pandeminin ardından nasıl bir çalışma modeli istiyor?