Çankaya yarışı gündemi belirledi
Ajans Press’in medya analizlerine dayanarak hazırladığı 17 Temmuz 2014 tarihli Türkiye gündemine ilişkin öne çıkan başlıklar şöyle:
ADAYLIK SAYESİNDE TALEPLERİMİZ İLK KEZ BU KADAR GÖRÜNÜR OLDU…
Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, cumhuriyet tarihinde ilk defa ezilenlerin aynı çizgi etrafında birleştiklerini belirterek “İlk defa cumhurbaşkanlığı adaylığı vesilesiyle kendi sesimizi, ilke ve taleplerimizi bu kadar görünür hale getiriyoruz. Biz halkız, ezilenler olarak biz de bu ülkede varız” dedi. Seçim çalışmalarını İzmit’te sürdüren Demirtaş, bir düğün salonunda yaptığı konuşmada, özetle şunları söyledi: “Biz sadece cumhurbaşkanlığı seçimi yarışını sürdürmüyoruz. Açıkladığımız yeni yaşam belgesiyle Türkiye’ye yeni yaşam önerisi getirdik. Biz sadece Çankaya’ya kim çıkacak, bu 3 isimden hangisi Çankaya’da koltuğa oturacak’ yarışını sürdürmüyoruz. Özlemimiz, hasretimiz koltuk değil. Koltuk sevenlerin, koltuk hasretiyle yanıp tutuşanların halkı, yani toplumun bütün ezilenlerinin umutlarını bir kenara bırakıp, sadece koltuk için mücadele edenlerin geldiği durumu görüyoruz. Biz onlar gibi olmak için yola çıkmadık. Sizi kurtarmaya geldim’ diyenler, en başta başımıza çorap örenlerdir. Biz bizi kurtarabiliriz, ancak ezilenlerin birliği, ötekileştirilmiş olanların birliği, birbirini kurtarır ancak Soma’daki ailelerimizle Roboski’deki ailelerimiz el ele verirse, Gezi’deki ailelerimizle Lice’deki ailelerimiz el ele verirse… Yani eşitçe, onurluca, adilce yaşam mücadelemizi el ele verirsek kurtuluruz. Yoksa ‘Tayyip Bey, Ekmel Bey, Demirtaş seçilmiş de onların üçünden biri bizi kurtaracak’ demeyin. Siz kendinizi kurtarabilirsiniz. Ben işte bu mesajı, bu birlik ruhunu taşımak üzere aday oldum. Bu yalanı, bu riyayı kırmak için aday oldum.”
İKTIDARI SİVİL PADİŞAHA MI TESLIM EDECEĞIZ?…
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, adaylık teklifi geldiğinde görüşmeler yaptığını belirterek “Ben bu camianın yabancısı değilim, bu teklif geldiğinde istişareler yaptım. AK Parti kurucuları vardı, onlar da teşvik ettiler. Aslında onlar Başbakan’ın hizmetinin devam etmesini istiyorlar. BBP de bize desteğini açıkladı. Şimdi oldu 7 parti, 8’inciyi de göreceksiniz. AK Parti’li kardeşlerim de huzur, istikrar ve itibarı kazanmak için bize destek verecekler, göreceksiniz” dedi. Gaziantep’i ziyaret eden İhsanoğlu, basın toplantısında özetle şunları söyledi: “Bizim devletimiz tektir, üniterdir. İki devlet olmaz bizde. 81 vilayet ayrı devletler şeklinde olmaz. Üniter devlet şeklinde, parlamenter sistemin devam etmesi en tabii halidir ama ıslah etmek de gerekir. 11 cumhurbaşkanımızın şüphesiz farklı üslupları vardı. Ama Anayasa’nın verdiği yetkilere göre hareket etti hepsi. Eğer Anayasa’ya uymazsanız, bu Türkiye’yi kötü bir yere götürür. Cumhurbaşkanımızla, Başbakanımız arasında bir tartışma oldu, kitap fırlatıldı, ekonomi uçtu, herkesin cebi boşaldı. O tepede bir sigortanın atması, birine kızması, ‘Ben gücümü milletten aldım sana dikte ediyorum’ demesi milleti nereye götürür? Onun için bu şıkları iyi düşünmemiz lazım. ‘İhsanoğlu onu yapamaz, bunu yapamaz’ deniliyor. Neden korkuyorsun ondan, bırak yapmasın! Sen ne yapacağını söyle. Köprüyü, barajı yapamazsın, onu devlet yapacak. 76 milyon nüfuslu bir ülkenin 1 ayda Cumhurbaşkanı seçilir mi? 1 ayda ev taşıyamazsınız. Vatandaş bunu görüyor. Hak, hakkaniyet, eşitlik hiçbir şey yok. Her şey biçilmiş kaftan şeklindeydi. Bir sürprizle karşılaşınca hesaplar bozuldu. Benim anlayışım şudur: Cumhurbaşkanı Anayasa’daki tanıma göre devletin reisidir. Fakat sırf devletin reisi değil Türkiye denilen büyük ailenin reisi. Devletin başı, milletin babası olmalı. Birinin kulağını çekip diğerine tokat atmak değil. Herkese sevgiyle saygıyla yaklaşacak. Elbette iç ve dış siyasetten anlayacak. Allah’a şükür bende ikisi de bol bol var. Ama bu siyasi tecrübeye sahip olduktan sonra kendi siyasi görüşlerini başkasına zorlamayacak. Bir partiye mensubiyeti olur da onu başkasına zorlarsa o zaman Türkiye’de siyasi kriz olur.
KARDEŞ SAKIK’TAN ERDOĞAN ÇIKIŞI…
Bir ağabeyi PKK’nın eski iki numaralı ismi olarak cezaevinde yatan, diğer ağabeyi BDP’den Ağrı Belediye Başkanı seçilen Namık Sakık, 10 Ağustos’taki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Başbakan Tayyip Erdoğan’a oy vereceğini açıkladı. Seçim kampanyasına katılacağını açıklayıp AK Parti’ye 9000 TL bağış da yapan Sakık, BDP çevrelerince eleştirilme pahasına, Erdoğan’ın seçilmesi için çalışacağını belirtiyor. Namık Sakık, “26 Temmuz’da Erdoğan lehine kampanyaya katılmak için Muş’a gidiyorum. Türkiye’nin yeni kuruluş sürecinde benim de çorbada tuzum olsun istiyorum” dedi. Sakık, “1990’lı yıllar acı dolu yıllardı. Köylerimiz yakıldı, faili meçhul cinayetler oldu. O günlerle bugünler arasında büyük uçurum var. Bugünlere gelinmesinde Erdoğan’ın payı çok büyüktür. Irak’ta Kürdistan yönetimi çözüm sürecini benimsiyor. Ama süreci İran istemiyor, Maliki istemiyor, Esad istemiyor. Şiiler, Türk-Kürt ittifakını istemiyor. Şiiler, Türkiye’nin Irak ve Suriye’ye dönmesini istiyorlar.”
LİSELERDE DERSLİK KAPASİTESİ ARTACAK…
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), mevcut okul ve dersliklerinin kapasitelerinin en üst seviyede öğrenci yerleştirilecek şekilde planlamasını istedi. Bakanlık, lise tercihleri öncesi illere kapasite sorunu yaşanmaması için kontenjan artışına ilişkin yazı gönderdi. Yazıda, temel eğitimden ortaöğretime geçiş uygulamasının tüm okullar için merkezi yerleştirmeyi esas kılması ve resmi ortaöğretim kurumlarının Anadolu statüsüne dönüştürülmesi nedeniyle mevcut okul ve dersliklerinin kapasitelerinin, en üst seviyede öğrenci yerleştirilecek şekilde planlaması gerektiği belirtildi. Yazıda, bu bağlamda, ortaöğretimin zorunlu eğitim kapsamında olması nedeniyle Ortaöğretim Genel Müdürlüğü’ne bağlı okulların kontenjan sayılarının belirlenmesinde mevzuat doğrultusunda, okulların fiziki şartları ve derslik sayısı dikkate alınarak kontenjanlarının belirlenmesinde maksimum düzeyde öğrenci alımını teminen il maarif müfettişlerinin gözetiminde, ilçe ve il millî eğitim müdürlüklerince kamu kaynağının ve kapasitenin azami olarak kullanımının sağlanmasının büyük önem arz ettiği ifade edildi.
ASELSAN MÜHENDİSİNE KAFA KARIŞTIRAN RAPOR!…
5 Ağustos 2006’da aracında bulunan ASELSAN mühendisi Hüseyin Başbilen’in, “şüpheli” ölümüyle ilgili savcılık soruşturmasında Adli Tıp Genel Kurulu raporu tamamlandı. Başbilen’in ölümünü soruşturan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun, ölümün, “intihar mı, cinayet mi” olduğuna ilişkin oy birliğiyle bir sonuca varamaması üzerine Adli Tıp Kurumu Kanunu uyarınca, Adli Tıp Genel Kurulu’ndan “kesin kanaat” bildirmesini istemişti. Genel Kurul, hazırladığı 46 sayfa raporu başsavcılığa gönderdi. Raporun sonuç kısmında, Başbilen’in zehirlenerek öldüğünün ve kesik vasıfta yaralanma dışında başka bir travmatik tesirle öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı kaydedildi. Başbilen’in vücudunda iki adet kesik vasıfta yara saptandığı aktarılan raporda, boyunda tarif edilen yaralanmanın cilt ve cilt altı dokularını içerdiği, sol el bileğinde tanımlanan yaralanmanın öldürücü nitelikte olduğu bildirildi Başbilen’in olay öncesi fiziksel açıdan sağlıklı olduğunun bildirildiği, majör depresyon tanısıyla tedavi gördüğünün raporda, intihar notu ile araç içerisinde bulunan maket bıçağı hatırlatıldı ve şunlara yer verildi: “Kan lekelerinin lokalizasyonu ve dağılım şekli, otopsisinde tespit edilen kesik vasıfların lokalizasyonları, özellikleri ve ağırlıkları, kişinin vücudunda ölümüne müessir başkaca bir travmatik değişim ve toksik madde bulunmaması birlikte değerlendirildiğinde; kesik vasıftaki yaraların bir başkası tarafından oluşturulduğunun delillerinin bulunmadığı, ölümüne neden olan kesik vasıftaki yaraların kişinin kendisi tarafından meydana gelmesinin mümkün olduğu oy çokluğuyla mütalaa olunur.” Rapordaki bu görüşe, 38 üyeden 17’si katıldı.
SÜREÇ RESMİLEŞTİ GÖREVLER DAĞILIYOR…
Meclis’te kabul edildikten sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün onayladığı Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirmesine Dair Kanun, dün Resmi Gazete’de yayınlandı. Çözüm sürecini ‘devlet politikası’na dönüştüren ve Bakanlar Kurulu’na tam yetki veren düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle gözler Hükümet’in yol haritasına odaklandı. Hangi kurumun, ne tür görevler üstleneceği Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay koordinasyonunda yürütülen çalışmalarla tek tek belirleniyor. Eve dönüş ile hasta tutuklu-hükümlülerin durumuna ilişkin ek düzenlemeler de hazırlanıyor. Suça karışmayan PKK’lıların eve dönüşlerinin 2015’ten itibaren 12-18 aylık bir süreçte gerçekleşmesi için gerekli adımlar atılacak. Irak’taki PKK’lıların yan ısıra Avrupa’dakiler için de geri dönüş zemini sağlanacak. Örgütün yönetici kadroları için Kuzey Avrupa veya Kuzey Irak formülleri üzerinde duruluyor. Eve dönenlerin rehabilitasyonu için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı devrede olacak. Kendi işlerini kurmaları için gerekli imkânlar sağlanacak. “Örgüt üyesi olmamakla beraber örgüt adına suç işlemiş” olma fiilini düzenleyen TCK 220’nci maddesindeki hükümler yeniden düzenlenecek. Örgüt üyeliği kriterleri netleştirilecek, çelişkili kararların önüne geçilecek.
TESPİH TANESİ GİBİ YAN YANA GELDİLER…
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yoğun programı nedeniyle ara verdiği miting programına kaldığı yerden devam etti. Dün Sakarya’dan Türkiye’ye seslenen Erdoğan özetle şu mesajları verdi: Bütün ahlak dışı saldırılara rağmen milleti kandıramadılar. Milletim oynanan oyunu gördü. Şantajları da gördü montajları da gördü. Şimdi, inşallah, onların hesabını milletim görecek. Bunlar ihanet şebekesi. Mafyayı nasıl çökerttiysek bu ihanet şebekesini de çökerteceğiz. Şimdi yeni bir ittifak kurdular. Tespih tanesi gibi yan yana geldiler. Kim var? CHP, kuyruğunda MHP. Bu ittifakın içinde Pensilvanya çetesi var. Milletim bu şer ittifakına bir kez daha gereken cevabı verecek. CHP’nin Pensilvanya ile ittifakından rahatsızlar. Çatı aday diye sunulan sanal, ithal adaydan rahatsızlar. Ne diyor CHP genel müdürü? Tıpış tıpış gideceksiniz oy vereceksiniz. Böyle bir genel müdür olur mu? Kızımın astığı pusulayı örnek veriyorum. Gece geç geldiğimden beni göremiyordu. Biz günde 16 saat mesai yapıyorduk. Bugünlere gelebilmek için. Başbakan olmak kolay değildi. Onlar yatarken biz koşturuyorduk. Kızım ‘Babacığım bir geceni de bize ayır’ yazmıştı. Dün bunu kullanıyor Kılıçdaroğlu. Yahu bu edepsizlik. Ey MHP sen iktidar değil miydin? Niye bırakıp kaçtın. Sakarya depreminin altında kaldı bunlar. Battılar bittiler. Kaçık gittiler. Öyle lafla milliyetçilik olmaz. Bunlar kafatası milliyetçisi. Millete hizmet yarışında Bahçeli nal topluyor. Biz Yeni Türkiye mücadelesini veriyoruz. Karşımızda eski Türkiye’yi isteyenler var.
SURİYELİ DİLENCİLER İÇİN KAMP!…
İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun başkanlığında yapıldı. En önemli konu ise dilencilik yapan Suriyeli sığınmacılardı. Tüketiciler Derneği Genel Başkanı Levent Küçük, “Dilencilik yapan, viyadük altlarında yaşayan Suriyeli sığınmacıların barınmaları için toplama kampları düşünülüyor mu?” diye sordu, içimizi rahatlatan cevap ise validen geldi. Mutlu, “Özellikle sokakta dilenmek suretiyle geçimini temin etmeye çalışan tabloya karşı geçtiğimiz kış Tuzla ve Pendik’te iki tane misafirhane oluşturduk. Şu an ‘Kendi rızası olmayanların kamplara gönderilmesi’ konusunda bir mevzuat üzerinde çalışıyoruz. Kısa sürede tamamlanacak” dedi.
Ekonomi
TURKCELL’E HAZİNE VE BDDK VETOSU…
Çukurova Grubu’nun, yüzde 13.8’lik Turkcell hissesini Rus Alfa Grup’tan geri almak üzere 30 Temmuz’a kadar ödemesi gereken 1.6 milyar dolar için, Yıldız Holding’in iştiraki Gözde Girişim ile yürüttüğü finansman görüşmeleri bu kez de Hazine Müsteşarlığı ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na (BDDK) takıldı. Yıldız Holding Kurumsal İletişim Genel Müdürü Zuhal Şeker Tucker, Gözde Girişim’in Çukurova Grubu’na gereken finansmanı sağlaması konusunda Hazine Müsteşarlığı’ndan yazılı, BDDK’dan da sözlü olarak olumsuz görüş geldiğini söyledi. Bu işlem konusunda istekli olduklarını belirten Zulah Şeker Tucker, “Bizim açımızdan işlem durmuş durumda. 30 Temmuz’a kadar süre var. Konuyu değerlendiriyoruz” dedi. Konuya yakın kaynaklar, halka açık olan Gözde Girişim’in öncelikle yatırımcılarını, böylesi bir işlem ile anlamlı bir getiri sağlayacağına ikna etmesi gerektiğine işaret ediyor. Gözde Girişim ve Çukurova Grubu arasında süren görüşmelerde, olası finansman konusunda uygun bir model geliştirilemediği için olaya Hazine ve BDDK’nın dahil olmuş olabileceği belirtildi. Eğer taraflar, farklı finans kuruluşlarının katkıda bulunduğu bir özel sermaye fonu oluşturulması gibi bir yolu benimsemiş olsalardı o zaman işin içine Hazine veya BDDK’nın izin sorunu yaşanmayacaktı. Uzmanlar, “Çukurova hisseleri geri alma hakkını kaybetse de, Turkcell’in durumunda değişiklik olmayacak. Yönetimdeki kilit sürecek. Eğer Mart 2015’e kadar genel kurul yapılmazsa o zaman Turkcell’in genel kurul yetkileri yeni SPK Kanuna göre Yatırımcı Tazmin Merkezi’ne geçecek” diyor.
VODAFONE’DAN 2 MİLYARLIK YATIRIM…
Toplam gelirleri 6.4 milyar TL’ye ulaşan Vodafone, 2 yıl içinde Türkiye’ye 2 milyarın üzerinde yatırım yapmaya hazırlanıyor. Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, gelecek dönemde fiber yatırımlara büyük önem vereceklerini söyledi. Baz istasyonlarına fiber yatırımı yapacaklarını açıklayan Süel, “İstanbul, Ankara ve İzmir’de tüm baz istasyonları SingleRAN teknolojisini içerecek şekilde yenilendi. 4G ihalesinden önce bu yatırımlarımızı tamamlamak istiyoruz” dedi. Türkiye’de fiberle ilgili yatırımların yeterli olmadığına dikkat çeken Süel, ülkede 10 kişiden 3’ünün akıllı telefon kullandığını ve fiberi elektrik şebekesi gibi her yere götürmek gerektiğini söyledi. Süel, Vodafone’un 20 milyon aboneye sahip olduğunu hatırlatarak, toplam gelirlerinin 6.4 milyar TL’ye ulaştığını kaydetti.
1 KURUŞLUK ZAM İÇİN 72 BİN LİRA CEZA YOLDA…
Tavan fiyat uygulamasının bir iki kuruş üzerinden bile akaryakıt satanları rekor cezalar bekliyor. Geçtiğimiz aylarda uygulanan tavan fiyat sürecinde akaryakıtı pahalı satanların canı yanacak. Enerji Piyasaları Düzenleme Kurumu (EPDK) fiyatlandırmada tavanı aştığını tespit ettiği 19 bayii hakkında jet soruşturma başlattı. Soruşturma sonucunda akaryakıtı pahalı sattığı tespit edilen bayilere 72 bin TL para cezası uygulanacak. Mart ayında akaryakıtta artan kâr marjları üzerine EPDK kanuni hakkını kullanarak akaryakıt piyasasındaki fiyatlara müdahale etmiş ve tavan fiyat kararı almıştı. Dağıtıcı ve bayi paylarının toplamını benzin ve motorinde litrede 37 kuruşa indirerek sınırlandıran Kurul kararı sayesinde benzin türlerinin litresinde 13 kuruş, motorin türlerinin litresinde de 30 kuruş indirim sağlanmıştı. Bu sayede 2 aylık süreçte yaklaşık 600 milyon TL müşterinin cebinde kalmıştı. Tavan fiyat kararının sona erdirilmesinin ardından ise tüketicilerden gelen şikayet ve denetimlerden elde edilen veriler kurumu harekete geçirdi. Tavan fiyatın uygulandığı dönemde Türkiye genelinde 19 adet bayinin benzin ve motorini EPDK’nın belirlediği tavan fiyatların üzerinde sattığı tespit edildi.
TOFAŞ HEM AMERİKA’YA HEM 3. VARDİYAYA HAZIR…
ABD’ye hafif ticari araç satışı için geri sayıma hazırlanan Tofaş, krizden çıkmaya başlayan Avrupa’ya araç yetiştirmek için de 3. vardiya ve yeni istihdam planları yapıyor. Tofaş Üst Yöneticisi (CEO) Kamil Başaran, “Avrupa’nın geriye gelmesiyle beraber ihracat rakamlarının rekor kıracağını hissediyoruz. İç pazar da toparlanırsa yılı 650 binler seviyesinde kapatabiliriz” dedi. Başaran, “Ayrıca fabrika şu an deli gibi Amerika’ya alışıyor. Ürünlerimiz olgunluğa geldi. Montaj bantlarında çalışmalarımız devam ediyor. Artık nihai araçlara doğru yavaş yavaş gelmeye başlıyoruz. Bursa’dan aldığımızı yine Bursa’daki fabrikamızda katma değere çeviriyoruz. Sadece 80 ülkeye değil, şimdi direkt Kuzey Amerika’ya ve Kanada’ya da ihracatlarımız başlayacak ve böyle bir dönemde de bize yepyeni kendimizi geliştirme imkanları verecek ki şu an bütün ürünlerimizi müşteri beğenilerine göre güncellemiş durumdayız.” Ekonomik açıdan dünyanın toparlanmaya başladığını, Avrupa’daki iyileşme sinyallerinin geçen yıldan alınmaya başladığını, bunun artık net olarak ortaya çıktığını dile getiren Başaran, “İç pazar da toparlanacak. Uzun süredir düşlediğimiz 1 milyonluk satışı 2016 senesinde gerçekleştirebiliriz” dedi. Tofaş bir süredir Doblo modelini ABD pazarı için yeniliyor. Fiat- Chrysler Grubu’nun ABD’de Ram Promaster City markasıyla satacağı araç için Tofaş 360 milyon dolar yatırım yapmıştı. Avrupa’daki toparlanmayla beraber ilk 6 ayda Tofaş olarak 106 binlik bir üretimi gerçekleştirdiklerini ve üretimden yüzde 20 pay aldıklarını anlatan Başaran, temsil ettikleri 6 markayla da ocak-haziran döneminde 38 bin adetlik satışla pazardan yüzde 12 pay aldıklarını, bu payın hafif ticari araçta ise yüzde 25’e yaklaştığını ve pazar lideri
MADENLERDE OKSİJEN MASKESİ VE KAÇIŞ ODASI ZORUNLU OLUYOR…
Soma’da mayıs ayında meydana gelen maden kazasıyla gündeme gelen madenlerde güvenlik tedbirlerinin yeterli olup olmadığı tartışmalarının ardından Çalışma Bakanlığı ek tedbirleri düzenleyen yönetmelik değişikliğinin Başbakanlığa gönderildiğini açıkladı. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, değişiklik, kaçış planlarında değişiklik ve kömür ocaklarında oksijen maskesi taşıma ve gerektiğinde kullanma zorunluluğu getiriliyor. Düzenlemeye göre, işverenin, yeraltı kömür madenlerinde acil durum planında yer alan kaçış planına uygun olarak çalışanların sağlıklı ve güvenli bir şekilde kurtulabilmeleri için; ocakları, 500 metre mesafede yer üstüne veya kuyu dibine ulaşılabilecek şekilde tasarlaması ve bu tasarımı işletme planına yansıtması gerekiyor. Yönetmelikle, değişim istasyonuna alternatif olarak yeniden doldurulabilir kapalı devre solunum cihazı tedarik ve dolum istasyonlarının kurulması ve her an kullanıma hazır halde bulunması düzenleniyor.
SAVUNMA, BİLİŞİM VE ENERJİ SEKTÖRLERİNDE İŞBİRLİĞİ FIRSATI…
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (MÜSİAD) iki yılda bir düzenlediği MÜSİ- AD Uluslararası Fuarı ve Uluslararası İş Forumu bu yıl bir ilki gerçekleştirerek savunma, haberleşme, havacılık, uzay, deniz sistemleri, IT, mühendislik, enerji, çevre, donanım, medikal ve otomotiv sektörlerini High-Tech Port by MÜSİAD Projesi ile tek çatı altında topluyor. MÜSİAD üyesi olmayan firmaların da yer alabileceği, 26-30 Kasım 2014 tarihleri arasında gerçekleştirilecek High- Tech Port By MÜSİAD; lansman sonrası ön talep toplamaya devam ediyor. Yüzde 70 oranında ön talep oluşturan firmalar arasında ASELSAN, HAVELSAN, ROKETSAN, SSM, TÜBİ- TAK ve Teknopark İstanbul gibi Türkiye’nin teknoloji ve savunma alanındaki devleri de yer alıyor. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, fuarın bu yılki konusunun ‘Dünya Değişebilir’ olduğunu söyledi. Son yıllarda gelişen bilgi teknolojilerinin artık MÜSİAD Uluslararası Fuarı’nın da en önemli alanlarından biri olduğuna vurgu yapan Olpak “Bu sene ilk defa teknolojiye ve bilgi teknolojilerine verdiğimiz önem çerçevesinde High-Tech Port konseptini müstakil olarak başlı başına bir hol ayırarak açıyoruz. Son iki MÜSİAD fuarımızda Yeni Teknolojiler Sergisi adıyla gerçekleştirdiğimiz, teknoloji üretimi üzerine proje sahipleri ile firmaları bir araya getiren sergimiz, bu sene Türkiye’nin teknoloji üretim devlerini, proje sahiplerini ve yatırımcıları bir araya getirmek, onları yurt dışından gelen yabancı işadamları ile buluşturmak üzere bir High-Tech Port fuarına dönüştürülmüştür” dedi.
GÖZLER MERKEZ’İN FAİZ KARARINDA…
Merkez Bankası’nın, faiz kararını vereceği bu ayki kritik Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı bugün yapılıyor. Piyasalardaki genel beklenti geçen ay 75 baz puanlık indirim yapan Merkez Bankası’nın bu ay da 50 baz puanlık indirime gideceği yönünde yoğunlaşıyor. Reuters’ın PPK toplantısına yönelik yaptığı ve 16 kurumun katıldığı ankete göre, hali hazırda yüzde 8.75 seviyesinde olan politika faizinde 12 kurum 50 baz puan, üç kurum 75 baz puan, bir kurum 25 baz puan indirim öngörüyor. Ankette 12 katılımcı faiz koridorunun yüzde 12 olan üst bandının sabit kalmasını beklerken, üç katılımcı ise 50 baz puanlık indirim bekliyor. Merkez Bankası’nın Haziran ayı toplantısında koridorun üst bandını sabit tutmuş, ekonomistler bu adımın Merkez Bankası’na gerektiğinde sıkılaştırma yapabilmesi adına önemli bir esneklik sağladığına dikkat çekmişti. Faiz koridorunun yüzde 8 olan alt bandına yönelik 15 kurum tahmin verirken, 7 kurum değişiklik öngörmüyor, 5 kurum 50 baz puan, bir kurum 75 baz puan, iki kurum 100 baz puanlık indirim bekliyor. Piyasa Yapıcı bankalara uygulanan yüzde 11.5’lik borçlanma faiziyle ilgili 12 katılımcı sabit kalmasını, 2 katılımcı 50 baz puanlık indirim yapılmasını tahmin ediyor. Siyasilerden gelen tek seferde sert faiz indirimi taleplerine karşın Merkez Bankası, Haziran’da küresel likidite koşullarındaki iyileşmeyi de göz önüne alarak faizi 75 baz puanla ölçülü indirmişti.
DÜNYA BANKA DEVLERİ ARASINDA 18 TÜRK VAR…
The Banker Dergisi’nin açıkladığı dünyanın en büyük 1.000 bankası 2014 sıralamasında Türkiye’den 18 banka yer alırken, ilk sırada Türkiye İş Bankası yer aldı. Dünyadaki tüm bankalar ve finans merkezleri arasındaki iletişimi sağlayan ve 1926 yılından bu yana sürekli yayımlanan The Banker Dergisi, temmuz sayısında dünyanın en büyük 1.000 bankasının listesini yayımladı. Buna göre, dünyanın en büyük bankaları sıralamasında bu yıl ilk iki sırada Çin bankaları yer aldı. Ana sermaye büyüklüğüne göre yapılan sıralamada, Çin bankası ICBC (Industrial and Commercial Bank of China) 207 milyar dolarla zirvede yer alırken, ikinci sıraya ise yine bir Çin bankası China Construction Bank (173 milyar dolar) yerleşti. Geçen yılın ikincisi ABD bankası JP Morgan (165 milyar dolar) bu yıl üçüncü sıraya geriledi. Türkiye’de ise ana sermaye büyüklüğüne göre yapılan sıralamada İş Bankası yaklaşık 10,5 milyar dolarla 118., Akbank 9,6 milyar dolarla 127. ve Garanti Bankası 9,4 milyar dolarla 128. sırada yer aldı. Bu sıralamayla ilk 3 Türk bankası geçen yıla göre herhangi bir değişim göstermemiş oldu.
Spor
EFSANEYİ KAYBETTİK…
Fenerbahçe ve Türk futbolu bir dev çınarına daha veda etti. Fener’de 1966-1974, 1976-1980 ve 1983-1984 yılları arasında 13 dönem başkanlık yapan Faruk Ilgaz, dün böbrek yetmezliği tedavisi gördüğü Liv Hospital Hastanesi’nde hayata gözlerini yumdu. Acı haber gece geç saatlerinde Ilgaz’ın torunu Erol Ilgaz tarafından Başkanvekili Abdullah Kığılı’ya bildirildi. Ilgaz, 1922 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Efsane başkan, 1967-1968 sezonunda F.Bahçe’de 5 kupa birden kazanarak eşi görülmemiş bir başarıya imza atmıştı. Kanarya o sezon Türkiye Ligi Şampiyonluğu, Türkiye Kupası, Spor Toto Kupası, Balkan Kupası ve Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı kazanarak büyük sükse yapmıştı. Ilgaz, toplamda ise 17 kupa kazandırarak, Türk futbolu ve Fenerbahçe tarihine en başarılı başkan olarak adını altın harşerle yazdırdı. Kulüp, Ilgaz için bugün Lefter Küçükandonyadis Tesisleri’nde saat 11.00’de tören düzenleyecek. Ilgaz, Şakirin Camii’nde kılınacak cenaze namazının ardından Sahrayıcedid’de toprağa verilecek. Aziz Yıldırım, “Vefatının tarifsiz acısını yaşıyorum. Verdiği emekler hiçbir zaman unutulmayacak” dedi. Spor Bakanı Çağatay Kılıç, TFF, G.Saray, Beşiktaş, Trabzon da Ilgaz’ın ölümüyle derin üzüntü yaşadıklarını belirtti.
HEMEN OYNAMAK İSTİYORUM…
Beşiktaş’ın Chelsea’den transfer ettiği Demba Ba dün öğle saatlerinde İstanbul’a geldi… Bir grup taraftar ve basın mensuplarının yoğun ilgisiyle karşılaşan Senegalli futbolcuyu siyah- beyazlıların icra kurulu başkanı Melih Sami Esen ve idari direktör Semih Usta karşıladı… Daha sonra VIP bir araçla Atatürk Havaalanı’ndan ayrılan Demba Ba yapımı süren Vodafone Arena’ya götürüldü. Senegalli futbolcu burada BJK TV’ye yaptığı açıklamada “Taraftarların ilgisi, yeni stadın inşaatı beni etkiledi. Burada olmak beni mutlu etti. Beşiktaş’ta oynamak için heyecanlıyım, çok istekliyim. Herkese en çabuk şekilde performansımı göstermek istiyorum. Burası çok büyük bir kulüp. Buranın bir parçası olmak istiyorum. Çok sıcak bir karşılama oldu. Taraftarlarla sıcak ilişkilerimiz olacak” açıklamasını yaptı. Demba Ba üst düzey liglerde oynadığı 8 sezon boyunca 98 gol attı. Geçen sezon çok kritik 2 golü vardı. Tecrübeli oyuncu Chelsea’nin 8 Nisan’da PSG ile oynadığı Şampiyonlar Ligi çeyrek final rövanş maçının 87. dakikasında attığı golle takımının adını son 4’e yazdırmıştı. Ayrıca Liverpool için final niteliği taşıyan maçta topu Gerrard’dan çalıp kaleci Mignolet’yi avlayarak Kızıllar’ın 24 yıl sonra şampiyon olma umutlarını bitirmişti.
2023’E ALTIN ÇOCUKLAR…
Olimpiyatlar ve uluslararası diğer spor etkinliklerinde, kısa orta ve uzun vadeli yeni hedefler koyan Türkiye “Altın Çocuklar” projesiyle başarıyı yakalayacak… Altyapı yatırımları sayesinde sporun birçok dalında başarılı sporcular yetiştiren ve Brezilya’da 2014 Dünya Kupası’nı kazanan Almanya’nın sistemi, Türkiye’ye de uygulamaya başlayacak. Türkiye’nin 2023 spor vizyonunu açıklayan Bakan Akif Çağatay Kılıç, iddialı konuştu: “Son Dünya Kupası’nı evine götüren Almanya, bu başarıya sadece tesis inşa ederek, ulaşmadı. Bu başarıda, sporu toplumun her katmanına ulaştıran ve bir yaşam biçimine dönüştüren sistemin büyük rolü var… Alman örneğinde, altyapı yatırımlarıyla birlikte, akademik eğitimin de öne çıktığını görüyoruz. Biz de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Çocuklarımızı dokuz yaşından itibaren sporun çeşitli dallarında yetiştireceğiz. Çalışmamızın akademik ayağı da kesinlikle olacak.