Cannes Lions 2015 Güncesi – Üçüncü gün
Cannes Lions, üçüncü gününde hızını biraz keserek devam etse de ünlü isimlerin konuşmaları ve oturumları yine fazlasıyla rağbet gördü. Havas Cafe’de Yannick Bolloré’nin Havas’ı anlattığı bir buluşmayla gün başlarken Havas’ın CEO’sunun söyledikleri endüstri için oldukça önemliydi.
Bolloré, yapılan her satın almanın müşteriye fayda getirmek zorunda olduğunu söylerken Havas’ın yatırım yapma gücünün fazlasıyla olduğunu ancak rasyonel bir bakış açısı ve yatırım sonrası değişimin yumuşak olacağından emin olmadan hiçbir yatırıma girişmediklerini söyledi.
Havas’ın 2014 yılında dijital, teknoloji ve yaratıcılıkta güçlenme sağlamak adına 53 milyon dolarlık satın alma yaptığını belirten Bolloré, bunlara örnek olarak da bağımsız dijital ajans Work Club ve doğrudan yanıt ajansı Revenue Frontier’i gösterdi.
Kimsenin geleceği öngöremeyeceğini ve bu yüzden endüstrinin zihnini açık tutması gerektiğini söyleyen Bolloré, değişen dünya şartlarına adapte olabilmek için açık fikirli olmak lazım dedi.
Üçüncü günün ikinci önemli oturumu Richard Curtis ve Sir John Hegarty’nin katılımıyla gerçekleşti. İkilinin yeni bir oluşumu tanıttığı #WEHAVEAPLAN gezegenin sorunlarına dikkat çekmeyi amaçlayan bir kampanya. Birleşmiş Milletler’in 25 Eylül’deki Global Goal gününde başlayacak olan kampanya, dünyanın ilk global sinema salonu reklam kampanyası olacak.
“Açlığı sona erdirebilecek ilk jenerasyon olabiliriz” diyen Richard Curtis, dünyanın sorunlarını belli başlıklar altında belirleyip bu sorunların her birini sona erdirmek isteyen kişileri seçmeye davet ediyor. Detayları ileride açıklanacak kampanyada birbirinden ünlü isimlerin görev aldığı söyleniyor. İkilinin basın merkezindeki söyleşilerini Periscope’tan canlı yayınladık.
Richard Curtis ve Sir John Hegarty sonrası CNN’in anchor’ı Christiane Amanpour’un sunuculuğunda Veep’in ünlü kadın oyuncusu Julia Lous-Dreyfus politik satirizmi ve komediyi anlattı. Daha çok Amerikan politik sahnesiyle ilgili absürd gerçekler üzerinden dönen sohbet, HBO’nun yapımcısının da katkılarıyla fazlasıyla eğlenceli ancak bir o kadar da Cannes Lions ruhundan uzak kaldı.
Christiane Amanpour sonrası Cannes Lions’da Martin Sorrell ve Kim Kardashian rüzgarı esti. Martin Sorrell’in konuşması ayakta alkışlanırken Kim Kardashian ise diğer salonda dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyordu.
Sorrell, “Yaş ve deneyim yeni gelen jenerasyonda eşdeğer anlama gelmiyor.” derken yeni jenerasyonun çok zeki ve yaratıcı ve en önemlisi de uzun vadeli planlar yapabilme yeteneğinde olduğunu söyledi. Başarının sırrının da uzun vadeli planlamalarla daha kolay çözülebileceğini belirten Sorrell, reklamverenlerin hep kısa dönem kampanyalar yaparak kendilerini körelttiklerini de sözlerine ekledi.
WPP CEO’su Martin Sorrell’in sonrasında Kim Kardashian West, kendi oturumunu bitirip basın merkezine uğradı ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. Periscope’tan canlı aktardığımız bu buluşmada Kardashian kendi oyunu ve sosyal medyayı nasıl kullandığını anlatarak kendi markasını nasıl oluşturduğunu ve yönettiğini açıkladı. Özellikle kozmetik endüstrisine ve reklamverenlerine internetin olanaklarından yararlanarak daha yaratıcı işler çıkartabileceklerini söyleyen Kardashian, kısa açıklamaları sonrası basın odasından ayrıldı.
Cannes Lions’da ünlü isimlerin konuşmaları yoğun ilgiyle takip edilirken Cannes Lions’un yanı başında bir sergi dikkatimizi çekti ve oraya yöneldik. Act-Responsible isimli organizasyonun düzenlediği sergi, dünyanın dört bir yanındaki ajansların toplumsal sorumlulukla gerçekleştirdikleri kampanyaların örnekleriyle doluydu. Sergiye girişte herkesin eline birer kağıt ve kalem verilirken ziyaretçilerin en beğendikleri işleri not almaları ve bu sayede de en iyi işleri kendilerinin belirlemesine olanak sağlanıyor. Dört ana kategoriye ayrılmış sergi, açlık, yolsuzluk, insan hakları ve doğayı koruma adına yaratılmış en iyi işleri barındırıyor. Act-Responsible organizasyonunun kurucu ortağı Isa Kurata ile reklamcılığın geldiği noktadaki sosyal misyonunun ve Cannes Lions’un bu konudaki yardımlarının ve desteğinin önemini içeren çok keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Kar amacı gütmeyen ve çok yorucu ve zor şartlarda hayatta kalma mücadelesi veren Act-Responsible’ın misyonunun 10 yıldan uzun bir süredir reklamcıları toplumu iyileştirmeye yönelik teşvik etmek olduğunu anlatan Kurata, hiçbir finansal destekleri olmaksızın bu sergilere daha ne kadar devam edebileceklerini bilmediğini ancak yine de bu konuda fazlasıyla “tutkulu” olduklarını anlattı. Söyleşinin tamamını yakında internet sitemizde bulabilirsiniz.
Act-Responsible ile yaptığımız söyleşi sonrasında ödül törenine yetişmek üzere kuyruğa girmişken dünün ödül kategorilerinde Türkiye’den shortlist’e kalan tek bir iş olmasının burukluğunu yaşıyorduk. Design kategorisinde TBWA\İstanbul’un IKEA kampanyası haricinde hiçbir işimiz yoktu. Buna rağmen ödül töreni yine çok görkemli bir şekilde gerçekleşti.
Dünün kategorilerinde Grand Prix ödülü kazanan işler ise şöyle:
Siber Kategorisi
Reklamveren: Under Armour
Proje: “I Will What I Want – Gisele Bündchen”
Reklam Ajansı: Droga5 New York
Tasarım Kategorisi
Reklamveren: Volvo Birleşik Krallık
Proje: “Lifepaint”
Reklam Ajansı: Grey Londra
Ürün Tasarımı Kategorisi
Reklamveren: Lucky Iron Fish
Proje: “The Lucky Iron Fish Project”
Reklam Ajansı: Geometry Global Dubai
Radyo Kategorisi
Reklamveren: Soundcloud
Proje: “The Berlin Wall Of Sound – The Most Unbearable Radio Ad”
Reklam Ajansı: Grey Almanya Düsseldof / Grey Almanya Berlin