Daha fazla empatiye ihtiyacımız var, farkında mısın?
154 senelik bir kurum olan Nestlé, gıda ürünleri öncelikli olmak üzere modern çağın insanının hayatında değişmez bir yer edinmiş durumda. Ancak Nestlé deyince belki de yeterince konuşmadığımız bir kısmı, insanların dışında, patili dostlarımızın hayat kalitesini yükseltmeye adanmış markası Purina oluyor. Gıda ürünleri gibi belli durum, mekan ve koşullara hitap eden ürünlerdense hayvanların doğumdan öncesinden başlayarak hayatlarının tamamını güzelleştirmek adına çözümler sunan Purina’yı ve yürüttüğü sosyal sorumluluk projelerini Nestlé Purina Petcare Genel Müdürü Ayça Erkol ile Marketing Türkiye New Step’te konuştuk.
Hayat amaçları, hobileri ve hassasiyetleri kariyerleriyle kesişen insanların işyerinde daha çok katma değer yarattığını belirten Ayça Erkol tam bir hayvansever. Nestlé bünyesinde uzun yıllardır farklı birimlerde çalışmasının ardından Purina Petcare’in Genel Müdürlüğüne atanan Erkol, ana markanın 154 yıllık geçmişinin ve geleneğinin, globalde 80, Türkiye’de 18 yıldır süren faaliyetlerinde de hissedildiğini belirtiyor.
Pati alerjisine son!
Marketing Türkiye New Step – Daha Fazla Empatiye İhtiyacımız Var’daki sohbetine kapsamlı ürün gamının yanı sıra hem patili dostlarımızı hem de biz çift ayaklıları düşünen Nestlé Purina Petcare’in 2021’de Türkiye pazarına girecek, tabiri caizse inanması güç ürününden bahsederek başlayan Erkol, hayvan sahibi olmak isteyip de alerjik olduğu için bu isteğine kavuşamayan insanların yüzünü güldürecek haberi veriyor. “Alerjinin tüye olduğu düşünülür. Oysa kedileri düşünün; hayatlarının 4’te 3’ünü uyuyarak, 4’te birini de yalanarak geçirirler. İnsanlarda alerjiye neden olan madde, hayvanların salyalarında bulunan bir protein. Yeni ürünümüzle evcil hayvanlarımızın sadece mamalarına müdahale ederek bu proteinin salyaya geçmeden vücuda bağlanmasını sağlayacağız. Böylece 3 hafta içerisinde alerjik reaksiyonlarınızın azaldığını görebileceksiniz” diyor ve ekliyor, “Bu ürünümüzden bahsettiğimizde veteriner hekimler bize inanmıyor; hepsine bunu başardığımızı kanıtlayacağız!”.
“154 yıllık ortak değer yaratma stratejisi”
Nestlé Purina Petcare’in ürün gamının yanı sıra öne çıktığı en önemli girişimi, sosyal sorumluluk projeleri. Özellikle dikkat çeken projelerinden biri olan Rehber Köpekler Derneği ile iş birliği, 2015 yılından bu yana devam ediyor.
154 yıllık Nestlé’nin etrafındaki her paydaş için “ortak değer yaratma” stratejisini Purina olarak attıkları her adımda ve hayata geçirdikleri her projede düstur olarak belirlediklerini söyleyen Erkol, bu iş birliğini aktardı.
“Ülkemizde 80 bine yakın görme engelli vatandaşımız var. Onlara en ideal çözüm değnek, cihaz vb. gibi bir üründense rehber köpeklerinin olması. Hem hayatlarını daha keyifli hale getirip bir can dostu edinmesini sağlayan hem de köpeklerin sağladığı emniyet ve güvenin cihazlarla karşılaştırılmaması, bu sosyal sorumluluk projemizi daha da anlamlı kılıyor” diyen Erkol, Nestlé’nin bu girişiminin sadece yetiştirilmesi çok zor olan rehber köpeklere yapılan mama bağışıyla sınırlı kalmadığını belirtiyor. Purina’nın Rehber Köpekler Derneği’nin duyuru faaliyetleri ve etkinliklerinde yanında durduğunu belirten Erkol, bu projeyle hem patili rehberlerin hem de görme engelli insanların hayat kalitelerinin yükseltilebileceğini vurguluyor.
Engel deyince hayvanlar da elbette unutulmuyor. Sen de Patile adlı projeleriyle 2015 yılından bu yana belden aşağısı tutmayan, yürümekte zorluk çeken hayvanlara yürüteç yardımı yaptıklarını belirten Erkol, hayatın bu acı gerçeği hakkındaki farkındalığı arttırmak adına hayata geçirdikleri projeden bahsediyor; “Bu yıl Instagram’da enteresan bir filtre kullandık. Takipçilerin kafalarının üzerinde bizim mama kabımızın çıkmasını sağlayan filtreyle yapılan paylaşım hem konu hakkındaki farkındalığı arttırdı hem de her bir paylaşım bir bağış yerine geçti. Yürüteç hayvanların hayatlarını inanılmaz ölçüde değiştiriyor”.
Üzüm üzüme baka baka kararır mı?
Hayvanların sahiplerine ya da sahiplerinin hayvanlarına zaman içinde benzeyip benzemediği konusunda ne düşündüğü sorulduğunda sözlerine bu tür bilimsel bir kanıtın olmadığını belirterek başlayan Erkol, “insan kendini hem huy hem de fiziksel olarak kusursuz olarak kabul ettiği için kendine benzeyen bir partnere çekiliyormuş” diyor ve ekliyor, “aynı şey aileden biri olarak gördüğümüz, bir şekilde sevdalı olduğumuz hayvanlarımız için neden geçerli olmasın?”.
Empati mekan, sınır tanımaz!
Nestlé ofislerine her ayın ilk veya üçüncü cuması yolunuz düşerse, göreceğiniz manzara size “Doğru yere mi geldim?” dedirtebilir. Nestlé binasında çalışanların patili dostlarını her ay iki kez işe getirebildiği Dostum Ofiste projesi, “işyerinde motivasyon” kavramını ilginç boyutlara taşıyor. Erkol, anketlerle ölçümlendiğinde çalışanların neredeyse yüzde 90’ının bu uygulamanın kendilerini motive ettiğini ve ayda 1 olarak başlayan Dostum Ofiste’nin bu anketlerin sonucunda aylık 2 güne çıkarıldığını iletiyor. Ofiste gezen patili dostlar yüzünüze bir tebessüm yerleştirmiştir; ofise papağanını getirip getiremeyeceğini soran (ve sonunda getiren) Nestlé çalışanı anekdotuysa o tebessümü kahkahaya dönüştürecektir…
Patili dostlarımızla iletişiminin Purina’dan önce de en az şimdiki kadar samimi olduğunu belirten Erkol’un en önemsediği projelerden biriyse yine henüz Purina bünyesinde çalışmıyorken, bir Boğaziçi Üniversitesi mezunu olarak karşısına çıkan BUPaws. Boğaziçi Üniversitesi’nde bir hayvan barınma merkezi olan BUPaws’ın en değerli girişimi, hayvan sahibi sahip olmak isteyen ancak öncesinde tecrübe sahibi olmaması nedeniyle cesaret edemeyen hayvanseverlere çözüm sunması. Bizi “sahiplenmek” değil, “evlatlık edinmek” kavramıyla tanıştıran BUPaws sahiplenmeyi düşündüğünüz köpekle o barınakta kalmaya devam ederken iletişim kurmanızı ve nasıl hissettiğinizi ölçmenizi sağlıyor. Potansiyel dostunuzu alıştığı mekanından ayırmadan sizi tanımasına olanak sağlayan BUPaws’ın değindiği bir diğer konu da dört ayak-çift ayak iletişimi.
“Herkesi BUPaws’ı ziyaret etmeye davet etmek istiyorum. Burada özellikle çocuklar olmak üzere insanların hayvanlarla nasıl daha iyi iletişim kurabileceğine dair eğitimler veriliyor. Geçen sene yine bir 4 Ekim’de (Dünya Hayvanları Koruma Günü) ilkokuldan minik arkadaşlarımızla bu barınak ziyaretini gerçekleştirdik ve orada onlara hayvanlara nasıl yaklaşmaları gerektiği, hayvanların dilinde hangi hareketin ne anlama geldiği anlatıldı. Sevgiyle ve korkuyla yaklaşmanın farkı da işte burada ortaya çıkıyor”.
“Doğaya iyi davranalım ki, o da bize iyi davransın”
Covid’le birlikte her birimiz tüm hayatımızı evlerimizden yaşamaya başladık. Bir kısmımız evin dışındaki tüm hayatı mandallarken, Nestlé Purina Petcare ekibi dahil olmak üzere çoğunluğumuz sokakta kalmak durumunda olan canlıları daha sık düşünmeye başladık.
“İçeri girmemizle birlikte birbirimize, doğaya, doğayı paylaştığımız canlılara daha iyi davranmamız gerektiğini gördük. Doğaya iyi davranalım ki, o da bize daha iyi davransın” diyerek Covid sonrası döneme değinen Erkol, viral hastalıkların insanların çevrelerine özen göstermemeleriyle doğru orantılı olduğunu belirtiyor. “Bunu birçok insan ilk defa fark etti. Farkında olanların da farkındalığı derinleşti ve bu da beraberinde hayvanlara daha derin bir sempati ve empatiyi getirdi”.
Empatinin artmasına rağmen karantina döneminin sokak hayvanlarının hayatını daha da zorlaştırdığını vurgulayan Erkol bu durumu çözmek adına hayata geçirdikleri Canımız Sokakta Bootcamp’inden bahsetti.
“Sokak hayvanlarının hayatları Covid döneminde gerçekten zorlaştı. Bunun çok kapsamlı ve uzun süreli bir sorun olduğunu biliyorduk. Ancak sokak hayvanları sorununun bunca çabaya rağmen çözülmemiş olması, çözülmeyeceği anlamına gelmiyor. Biz tekrar bu konuyu masaya yatırmaya karar verdik ve tüm paydaşlarımızı bir araya getirdik. Sorunu kaynaklarımızı daha etkili kullanabilmek adına belli başlıklarda topladık; beslenme, barınma, sahiplendirme ve kısırlaştırma. Sonrasında, ‘Ey konuyla ilgilenen herkes!’ dedik ve tüm ülkeye bu başlıklara çözüm üretmeleri için çağrı yaptık. Bu çözümler tamamen detaylandırılmış iş fikirleri olmak durumunda değildi, ‘yeter ki bizimle paylaşın, biz de onu olgunlaştırmak, pişirmek için birlikte kafa yoralım’ dedik”.
“Canımız Sokakta” Bootcamp’in kazananı belirlendi!
Türkiye’nin dört bir yanından 194 gibi rekor bir başvuru sayısına ulaşan Bootcamp’in değerlendirmeleri 11-12-13 Eylül tarihlerine online olarak gerçekleştirildi. New Step – Daha Fazla Empatiye İhtiyacımız Var sohbetini gerçekleştirdiğimizde sonuçları henüz açıklanmamış olan fikir maratonunun kazananı 11 Kasım tarihinde açıklandı.
Impact Hub Istanbul & Circular Mind desteği ile somut, ölçeklenebilir ve sürdürülebilir bir iş modeline dönüştürülecek ve Nestlé Purina PetCare iş birliğiyle hayata geçirilecek projenin mimarı ekip, 2 ay sürecek inkübasyon desteği de alacak. Nestlé Purina PetCare ayrıca kazanan ekip adına “Her Eve Bir Pati Derneği’ne” 1 ton mama bağışında bulundu.
Erkol, genç nesillerin patili dostlarımıza karşı daha duyarlı olduğunu belirtiyor. Projeleriyle işte bu genç nesillerde hem hayvan sevgisi yaratan hem de çevresel sorunlara çözüm getiren Takım 5’i kutlarız.
Marketing Türkiye New Step – Daha Fazla Empatiye İhtiyacımız Var’ı buradan izleyebilirsiniz.