Depremden sonra nerede kalmıştık?
Gün ortası hava çok sıcak. Konteyner kentin sokaklarında kimse yok! Klimalı beyaz kutularda saklanmış kent sakinleri. Bugün konteyner kentlerde daha çok duyulan ihtiyaç, hayata bağlayan becerilerin geliştirilmesi ve sosyalleşmek. Anneleri dinliyoruz, çocuklarına ilişkin sorunları ortaya koyuşları da soruları da çok net. Peki, bundan sonra ne olacak?
Depremde en çok etkilenenler çocuklar… Yaş grupları fark etmeksizin en çok öğrenecekleri yaş aralığında eğitim kayıplarına uğruyorlar. 6 Şubat depreminde de olduğu gibi…
AÇEV , adından da anlaşılacağı üzere anne ve çocukların gelişimlerine katkıda bulunmak üzere kurulmuş. Ancak babalar da dışarda bırakılmamış. Vakıf’ın eğitim programına ülkemizde bir ilk olarak babalar da dahil edilmiş. Deprem sonrasında Adıyaman, Hatay-Defne ve Gaziantep-Nurdağı’nda konteyner kentlerde açılan eğitim merkezlerinde anne ve çocuklarla buluşuyorlar.
Çocuk ve Aile Merkezini ziyaret etmek ve çalışmalara yerinde tanıklık etmek üzere Gaziantep Nurdağı’ndayız. Vakıf yönetimden öğreniyoruz ki depremin hemen ertesi günü bölgeye ulaşılmış ve an zamanlı kurtarma çalışmalarına da destek verilmiş.
Depremin ilk şoku atlatıldıktan sonra sürdürülebilir çözüm arayışına giren AÇEV, Türkiye Vodafone Vakfı ile üç ilde oluşturulan konteyner kentlerde anne ve çocuklar için eğitim programları tasarlamış.
Merkezler hem eğitim hem sosyalleşme ihtiyaçlarına çok yönlü yanıt veriyor
AÇEV, Adıyaman, Gaziantep-Nurdağı ve Hatay-Defne’de bulunan konteyner kentlerde “Çocuk ve Aile Merkezleri” kurarak tüm merkezlerinde, çocukların öğrenme kapasitelerini destekliyor. Merkezler farklı yaş gruplarına içeriği farklı uygulamaların yapılacağı dört sınıf, tüm çocukların faydalanabileceği kitap ve oyuncak kütüphanesiyle yetişkin ve teknoloji sınıflarından oluşuyor.
Merkezlerde başta çocuklar olmak üzere depremden etkilenenlerin ihtiyaçlarıyla güncellenen bilimsel temelli eğitim programları uygulanıyor. AÇEV öncelikli olarak 5-6 yaş grubundaki çocuklarla, “Yaz Okulöncesi Eğitim Programı”nı başlatmıştı. Amaç, depremden etkilenen çocukların öğrenme kayıplarının telafi edilmesi, sosyal, duygusal, fiziksel, bilişsel ve dil gelişimlerinin yanı sıra ilkokula hazırlanmaları.
Gelemeyenlerin köyüne gezici araçlarla eğitim götürülüyor
Gaziantep-Nurdağı Konteyner Kent Çocuk Anne Eğitim Merkezi ziyaretimizde AÇEV Genel Müdürü Senem Başyurt da bize eşlik ediyor. Başyurt deprem sonrası Vakıf olarak sorumluluklarına paralel olarak hem kapsama alanlarının hem de çalışan sayısının büyüdüğüne işaret ediyor ve “AÇEV, merkezden uzak ilçe ve köylerde yaşayan çocuklara, anne babalara ve genç kadınlara gezici hizmet araçlarıyla ulaşıyor. AÇEV tarafından gezici araçlarla uygulanmak üzere sanat ve oyun temelli bir eğitim programı geliştirildi. Bu programda, 3-9 yaş arası çocuklar ile uygulanabilecek hareketli etkinlikler, sanat etkinlikleri, masal okuma saati ve serbest oyun oynama gibi etkinlikler belli bir günlük akış içinde yer alıyor. Yapılacak çalışmaların ikinci ayağında köylerde yaşayan genç kadınlara yönelik programların uygulanması ve ebeveynlere yönelik seminerler düzenlenmesi hedefleniyor.” diyor.
Çocukların depremde evleriyle birlikte kişisel eşyalarını, eğitim malzemelerini ve oyuncaklarını da kaybettiklerini söyleyen Genel Müdür Senem Başyurt, “AÇEV, çocukları kendilerine ait erken çocukluk gelişim setleri ile de destekliyor. Büyük bir özenle hazırlanan, içerisinde hijyen kiti, kırtasiye ürünleri, oyuncaklar, kitaplar ve ebeveynler için yönergeler bulunan ‘Mutlu Çantam’ bölgedeki çocuklarla buluşturuluyor” açıklamasında bulunuyor.
Bilimsel temelli programlar hem çocuklara hem ailelere
Çocuk ve Aile Merkezleri’nde uzman kadroların ihtiyaçlar doğrultusunda oluşturduğu bilimsel temelli programlar uygulanıyor. Çok yönlü yapılan çalışmalarla depremden etkilenenlerin iyi olma halini desteklemek, çocukların bu süreçteki öğrenme kayıplarını telafi etmek, ebeveynlerin çocuklarının gelişimlerini destekleme becerilerini artırmak ve kadınların güçlenmesi hedefleniyor.
AÇEV Genel Müdürü Senem Başyurt her yaş grubu için farklı bir program yapıldığının altını da çizerek: “Merkezlerde, 3-4 ve 5-6 yaş çocuklara yönelik, yarı yapılandırılmış, odağında oyun ve sanat odaklı etkinliklerin bulunduğu günlük akışlar uygulanıyor. Çocuklar, sabahçı ve öğlenci olarak iki farklı grup halinde 5 gün boyunca merkezden faydalanabiliyor. Program ile çocukların sosyo-duygusal, bilişsel ve dil gelişimleri başta olmak üzere tüm gelişim alanlarına yönelik tasarlanıyor. Merkezlerde kurulan kitap ve oyuncak kütüphanesinde; konteyner kentte yaşayan 3-14 yaş arasındaki çocuklara yönelik olarak kendi yaş gruplarına özel zaman dilimlerinde çeşitli etkinlikler, oyunlar ve kitap okuma zamanlarını kapsayan akışlar uygulanıyor. Kütüphanelerde, hem çocukların akranlarıyla oyunlar oynaması hem de kitap okuma alışkanlığı kazanması hedefleniyor” diyor.
Bütüncül bir yaklaşımla tüm aileye destek programı
Merkezlerden faydalanan çocukların anne-babalarına yönelik olarak “Ebeveyn Destek Uygulaması” gerçekleştiriliyor. “Ebeveyn Destek Uygulaması” ile, anne babanın iyi olma halini destekleyerek çocuğun gelişiminin, aile içi iletişimin ve aile dayanıklılığının güçlendirilmesi amaçlanıyor. Uygulama, ortalama 15 kişilik ebeveyn gruplarıyla, 6 hafta boyunca, haftada bir gün 1,5 saatlik toplantılar şeklinde gerçekleştiriliyor.
Konteyner kentlerde yaşayan genç kadınların güçlenmesi ve yaşam becerilerini artırarak hayat içinde daha aktif rol alabilmesi için yapılandırılmış bir eğitim programı olan “Hayat Dolu Buluşmalar” uygulanıyor. Programa katılan kadınlara, kadın sağlığı, eleştirel düşünme, teknoloji kullanma, haklarını bilme ve kullanma gibi konularda bilgi edinmeleri hedefleniyor.
Türkiye Vodafone Vakfı geçiciden yerleşik düzene geçene kadar destek verecek
Bugün güçlendirme, yarına hazırlanma olarak tanımlanan merkez eğitim programlarının gelecek ayağını Türkiye Vodafone Vakfı üstlenmiş.
AÇEV’in Türkiye Vodafone Vakfı iş birliğiyle açılan Çocuk ve Aile Merkezleri’nde, Türkiye Vodafone Vakfı’nın “Yarını Kodlayanlar” eğitiminin verileceği bir teknoloji sınıfı da bulunuyor. Vakfın “Dijital Benim İşim” ve “Kırmızı Işık” gibi diğer projeleri de merkezlerde yapılacak çalışmaların bir parçası olacak. Teknoloji sınıflarında 7-14 yaş arası çocuklara gönüllü eğitmenlerin desteği ile kodlama eğitimi verilecek. Bu eğitimlerde çocuklar, programlama hakkında fikir sahibi olma, yaratıcılıklarını ortaya çıkaracak çalışmalar yapma, kendi hayal dünyalarını oluşturma ve kendi oyunlarını üretme imkânı yakalıyorlar.
Yaz Okulöncesi Eğitim Programı uygulamasından faydalanmak üzere sınıflara kayıtlı olan toplam 160 çocuk Nurdağı Çocuk ve Anne Merkezinin müdavimi olmuş bile.
Henüz yapılacak çok şey var ama iyi bir başlangıç
Gün ortası hava çok sıcak. Konteyner kentin sokaklarında kimse yok! Klimalı beyaz kutularda saklanmış kentin sakinleri. Bugün konteyner kentlerde daha çok duyulan ihtiyaç, hayata bağlayan becerilerin geliştirilmesi ve sosyalleşmek. Anneleri dinliyoruz, çocuklarına ilişkin sorunları ortaya koyuşları da soruları da çok net. Yanıtları AÇEV eğitmenleri tek tek veriyor.
Sürdürülebilir bir yaklaşımla tasarlanan AÇEV – Türkiye Vodafone Vakfı Çocuk ve Aile Merkezleri eğitim kayıplarının telafisinin yanı sıra annelerin kaygılarına da yanıt veriyor. Kırılgan ve dezavantajlı bir kitleyle çalışan eğitmenlerin hassasiyeti dikkat çekiyor. Projenin başarısı merkezlerin çoklanması için bir vesile de olabilir. AÇEV tarafından olgunlaştırılan projelerin okulöncesi çocukların başarısında ölçülebilir faydası biliniyorken bir afet olmadan da Anadolu’da her yerde her zaman yaygınlaştırılarak uygulanabilir.
Dileğimiz de budur!..
Dikkat, depremde ilk yıkılan binalar su izolasyonu yapılmayanlar!