Think with Google sordu: Dünya bir günde ne izledi?
Birçok araştırma, uzun zaman dilimlerini kapsaması ve nispeten kompleks konular hakkında fikir vermesiyle toplumun işleyişlerine bir pencere açar. Ancak Think with Google tarafından yapılan ve 12 bin kişinin katıldığı araştırmada kapsanan süre son 24 saat ile sınırlıydı. İzleme tercihleriyle ilgili sorular yöneltilen araştırma güncel medya tüketim alışkanlıklarımıza ışık tuttu; öyle ki, verilen yanıtlar tüm dünyada izleme alışkanlıklarının değiştiğini ortaya koyuyor.
Ruh halimiz izleme tercihimize yansıyor
Araştırmaya katılanların yüzde 70’i içerik tercihlerinde ruh hallerinin belirleyici olduğunu ifade ediyor. Sonuçlar, videonun hayatımızda giderek artan önemini vurguluyor. Alışveriş tavsiyelerinden yeni beceriler edinmeye, pek çok farklı amaç için vazgeçilmez hale gelen videolar, yalnızca bir eğlence aracı olmaktan uzaklaşıyor. Böylece izleyiciler, pek çok yeni sebeple içerik seçimi yapmaya yöneliyor. Araştırma sonuçlarına göre Y ve Z kuşaklarına mensup her 2 katılımcıdan 1’i “videolar olmasaydı nasıl hayatta kalırdık bilmiyoruz” diyor.
Yaşları 13 ila 65 arasında değişen 12 bin katılımcıya son 24 saatte izledikleri videolar tercih sebepleriyle birlikte sorulmuş. Yanıtlara göre, izleme tercihlerinde rol oynayan 20 sebep arasında ilk üçü sırasıyla “Rahatlamama yardımcı oluyor”, “Yeni bilgiler öğreniyorum”, “ilgi alanlarıma dair detayları öğrenebiliyorum” olarak öne çıkıyor.
Televizyonun kuralları videoda işlemiyor
Katılımcıların ankete verdikleri yanıtlar incelendiğinde, geleneksel televizyon döneminin kalite belirteçlerinin izleyiciler üzerindeki etkisinin azaldığı tespit edilmiş. Buna göre “Yüksek prodüksiyon kalitesi”, “İçeriğin sevdiğim platformda yer alması”, “Ünlü aktör/aktrislerin yer alması” gibi televizyon yayıncılığında önem atfedilen yanıtlar, izleyicilerin video seçimlerinde daha az rol oynuyor. Öte yandan, video içeriği tüketiminde öne çıkan sebepler arasında yer alan “Yeni bilgiler öğreniyorum”, “ilgi alanlarıma dair detayları öğrenebiliyorum”, “tutkularımla ilişkilendiriyorum” yanıtları, video içeriği tercihlerinde kişisel ilgi alanları ve tutkuların öne çıktığına işaret ediyor.
İnsanların ilgi alanları hakkında daha fazla bilgi sahibi olabilecekleri içerikler, yüksek prodüksiyon kalitesinden veya yayının popüler platformlarda yer almasından iki kata kadar daha fazla tercih sebebi olarak gösteriliyor. Bu oran, ünlülerin içerikte yer alması söz konusu olduğunda, ilgi alanlarına yönelik yayın lehine dört kata kadar çıkıyor.
Araştırmanın gerçekleştirildiği dokuz ülkenin hepsinde (Avusturalya, Brezilya, Kanada, Almanya, Hindistan, Japonya, Güney Kore, Birleşik Krallık ve ABD) benzer trendler gözleniyor. Ünlü aktör veya aktrislerin içerikte yer alması, 9 ülkenin 6’sında 20 kıstas içerisinde en az önem atfedilen tercih sebebi olarak ölçülürken, yüksek prodüksiyon kalitesi de hiçbir ülkede ilk 5 tercih sebebi arasında yer almıyor. Seçilebilecek milyonlarca içerik arasında, izleyiciler kendilerini bir platformla sınırlandırmayı da tercih etmiyor.
İzleyicilerin tutkularına yönelik içerikler ise tüm ülkelerde izleyicilerin tercih sebepleri arasında yüksek sıralarda yer alırken, bu sebep en çok Avusturalyalı izleyiciler için önem taşıyor. İçeriklerin ilgi alanlarına yönelik olması tüm ülkelerde araştırmaya yanıt verenlerin yarısının tercih etme sebeplerinden biri olarak öne çıkarken Japon izleyicilerin 1 numaralı tercih sebebi olarak ölçülmüş.
Yeni bilgileri öğrenebilme imkanı ise Brezilya ve Hindistan’da en yüksek öneme sahip tercih sebebi olurken, diğer ülkeler de bu iki ülkenin çok ardında kalmıyor.
Video deyince YouTube!
Araştırma kapsamında izleyicilere en çok izledikleri içerik türü sorulurken, tercihler kuşaklar arasındaki farkları öne koyuyor. Genç jenerasyonlar amatör veya profesyonel içerik üreticileri tarafından hazırlanan webisode’lar, tutorial’lar, ve video klipleri tercih ediyor. İçeriğin kısa olması, bu jenerasyonun tercihleri üzerinde önemli bir rol oynuyor. Youtube kullanıcıları tarafından üretilen (user-generated) içeriklerin izlenme oranları, jenerasyonlar gençleştikçe artıyor.
Video izlemek için tercih edilen platformlar arasında yüzde 78 ile Youtube açık ara lider konumunda bulunurken, üyelik bazlı VOD (video-on-demand) platformları yüzde 45 ile ikinci sırada, Facebook ise yüzde 43 ile üçüncü sırada yer alıyor.
Reklam profesyonellerine not…
Hiç olmadığı kadar fazla içerik seçeneğinin mevcut olduğu günümüzde, insanlar bireysel seviyede ilgilendikleri konular hakkında içerikler aramaya yöneliyor. Rapor değişen alışkanlıkları ortaya koymasının yanı sıra reklam profesyonellerine de kitleleriyle kişisel bazda etkileşim kurmalarını tavsiye ediyor. Bu etkileşim yollarını detaylandıran raporda öne çıkan noktalarsa;
- Kendinize hedef kitlenizin yerine koyarak hareket edin: İzleyici kitlenizle mümkün olduğunca kişisel ilgileri üzerinden iletişim kurun. Ancak bunu yaparken ilgi alanlarının beklediğinizden farklı konularda olma ihtimaline karşı da hazırlıklı olun. Örneğin, kendini ve hayatını iyileştirmek insanlarla iletişim kuracaksanız öğüt veren bir mecra olmaktansa siz de bu davranış ayak uydurun ve kişisel (veya kurumsal) gelişiminize odaklanın.
- Eğlencenin ötesinde: Global izleyicilerin yüzde 46’sı video içeriklerini yeni bilgiler öğrenmek amacıyla izlediğini belirtiyor. Video tek yönlü bir mecra olmaktan çıkıp etkileşimde önemli bir araç haline geliyor; bu değişimi reklam kampanyaları ve pazarlama stratejileri de takip etmeli.
- Odağınızda sadece üretim değil, tutku da olsun: İzleyenlerin hangi içeriği tüketeceklerini seçerken öncelik verdikleri kıstas, aralarında yüksek prodüksiyon kalitesi de bulunan diğerlerini 1.6 kat geride bırakarak tutku oldu. Bu veri, insanların tutkulu oldukları konuları ele alan videoları çekim kalitesi düşük olsa dahi daha çok izleyeceğinin altını çiziyor.
Raporun tüm detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.