E-ticaretin ipleri artık sosyal medyanın elinde!
Pek çok alanda dönüşüme sebep olan 2020 yılında sosyal medya da yeniden keşfedildi. Artık markaların pazarlama stratejilerinin vazgeçilmez bir parçası haline gelen sosyal medya, kitlesel hacmini arttırarak e-ticaretin iplerini de eline almaya başladı.
Uzun süredir milyarlarca insanın hayatının önemli bir parçası haline gelen sosyal medya, 2020 yılında pandemiyle birlikte altın çağını yaşadı diyebiliriz. Sosyal medya kullanımındaki bu artış pazarlama bütçelerinden de payını fazlasıyla aldı. Markalara tüketiciyle direkt bir etkileşim imkanı sağlamanın yanı sıra influencer marketing ile çok daha geniş kitlelere ulaşma fırsatı sundu. Öyle ki pek çok sosyal medya uygulaması inovasyonda birbiriyle yarıştı. WhatsApp e-ticarete, Twitter ve Spotify ise hikaye güncellemesine yöneldi. Sosyal dinleme gibi teknolojiler yaygınlaştı. Görünen o ki bu yarışı tüketicinin ne istediğini bilenler kazanacak!
Hikaye özelliği tüm platformların vazgeçilmezi
Günümüz insanının dikkat süresi kısaldı ve içerik tüketme biçimi değişti. Hootsuite tarafından yayınlanan son rapora göre, pazarlamacıların yüzde 64’ü ya Instagram hikayelerini stratejilerine dahil etti ya da bunu planlıyor. Bu yönelimi fark eden Twitter, Fleets özelliğini aktifleştirdi. Bu yeni özellik, 24 saatte hikayelerin kaybolmaması ve başka bir kullanıcı tarafından kopyalanan içerikte paylaşım sahibine bildirim gitmemesi gibi teknik sorunların yanı sıra kullanıcılar tarafında da beklenen heyecanı yaratmadı. Twitter’ın Fleets özelliğinden sonra Spotify da Ağustos ayında hikaye özelliği geliştirdiğini açıkladı. Test aşamasında olan yenilik, henüz sınırlı sayıda hesabın kullanımına açıldı.
Sosyal ticarette yeni bir oyuncu!
Markalar Instagram, Pinterest ve Facebook gibi sosyal medya platformlarını uzun süredir ürünlerini pazarlayıp satabilecekleri platformlar olarak görüyor. E-ticaret hacminin gelişmesiyle birlikte bu platformlar yeni güncellemelerle gündeme gelirken, pazara yeni bir oyuncu daha katıldı. Dünya genelinde yüz milyonlarca kişi tarafından kullanılan mesajlaşma uygulaması WhatsApp da 2020’nin son çeyreğinde uygulama içinde alışveriş yapmayı mümkün kılacak bir güncelleme üzerinde çalıştığını duyurdu. WhatsApp, sohbet sırasında herhangi bir ürünle ilgili soru sormayı ve ürünleri sepete ekleyip ödeme yapmayı kolaylaştıran bu özellikle, kullanıcıların uygulamada daha fazla vakit geçirmesini amaçlıyor.
Sosyal medya devleri TikTok rüzgarına kapıldı
Google için Kantar tarafından gerçekleştirilen araştırma, 2020’de aramanın tüm kategorilerde belirgin bir şekilde arttığını fakat tüketicinin özellikle video içeriklerine yöneldiğini ortaya koydu. Hatta Cisco’nun çalışmasına göre, 2022 itibariyle, tüm çevrimiçi içeriğin yüzde 82’sinin video olacağı öngörülüyor. Tiktok, Instagram Reels, IGTV ve Youtube’un 2020 yılındaki yükselişi de buna işaret ediyor. 2020 Instagram’ın Reels, Snapchat’in Spotlight ve son olarak Facebook’un Collab uygulamasını geliştirmesiyle TikTok’takine benzer video içeriklerinin hakimiyetini arttırdığı bir yıl oldu.
Influencer etkisi
Merakla takip edilen influencerların renkli dünyası her geçen gün daha geniş kitleleri etkisi altına alıyor. Doğru marka eşleşmesiyle başarılı kampanyalara imza atanlar her zaman bir adım önde olmaya devam ediyor. 2020 yılıyla birlikte yerlerini sağlamlaştırdığına şahit olduğumuz influencerların önümüzdeki dönemde de yükselmeyi sürdüreceğine hiç şüphe yok.
Daha fazla marka strateji merkezine sosyal dinlemeyi alacak
Markalar için dijital dünyayı takip etmek artık bir zorunluluk haline geldi. Sosyal dinleme; sektör tartışmalarını takip etmenin yanı sıra kampanyaların etkisini ölçmek, krizleri çözmek gibi birçok kilit noktada kullanılıyor. 2020 birçok markanın sosyal dinlemeyi stratejilerine eklediği bir yıl oldu.
Artık markalar reklamlarında tüketici içeriklerine yer veriyor
Tüm pazarlama kanalları birbirine entegre olmuş durumda. Kanalların birbirini nasıl beslediğini, doğru ve dolaylı yollardan nasıl etkilediğini fark eden markalar, bütünleşik stratejiler oluşturarak büyümeye odaklandı. Aynı zamanda markalar kullanıcı odaklı içeriklere ağırlık vererek kitlelerle bağlantısını güçlendirmeye ihtiyaç duyuyor. Ne yazık ki bu ihtiyaç sadece marka-müşteri ilişkileri kurarak karşılanamıyor. Rekabetin yoğun olduğu 2020’de takipçilerinden sürekli bir içerik akışı sağlamak isteyen markalar, çalışmalarında kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriğe ağırlık vererek etkileşimi canlı tutmaya çalışıyor.
Yeni oyun alanı zenginleştirilmiş gerçeklik
Bu yıl adeta zenginleştirilmiş gerçekliğe doyduk. Hatta Instagram ve Snapchat hikayeleri artık filtresiz düşünülemiyor. Benzer olarak son dönemde kullanımı oldukça popülerleşen Reface Up uygulaması da zenginleştirilmiş gerçeklik içeren face-swap teknolojisini kullanıyor. Kullanıcılar uygulamayı en çok kendi yüzlerini ünlü dizi, film ve kliplere yerleştirmek için kullanıyor. Uygulama, yıl boyunca aralarında Hollywood starları da bulunan milyonlarca kişi tarafından kullanıldı. Hatta 100 ülkede en çok kullanılan 5 uygulama arasında yer alıyor. Uzaktan çalışmaya geçilmesiyle birlikte zenginleştirilmiş gerçeklik furyasından bireyden çok kurumlarla bağdaştırılan ürün ve hizmetler de payını aldı: Kurumsal kimliği yansıtan görsel materyallerin Zoom görüşmelerine taşınmasıyla uygulamanın en çok kullanılan özelliği arka plan değişikliği oldu.
Niş platformlar yükseliyor
Aynı özellikleri veya ilgi alanlarını paylaşan belirli bir hedef gruba hitap eden niş platformlar da pazarlamacıların yakın markajında. LinkedIn iş grupları ve profesyoneller için, TikTok ise yaratıcı trend belirleyiciler ve sanatçılar için özel bir alan sunuyor. Bir de her türlü içeriği yönetip farklı hedef kitlelere hitap ederek bünyesinde karma bir grubu barındıran Facebook var. Son 20 yılın en önemli sosyal medya devlerinden Facebook’un başarılarını aşmak biraz zaman alabilir, ancak bu niş sosyal platformlar, sosyal medyadaki güncel trendlerini takip edip, birçoğunun da oluşumunda belirleyici olmalarıyla, günümüzün dijital topluluklarına hakim olmayı sürdüreceğe benziyor.