Elidor “İstediğimiz gibi” kampanyasıyla sosyal medyayı salladı…
Elidor’un dün yayına giren “İstediğimiz gibi” kampanyası sosyal medyayı salladı… Kadın özgürlüğünü güçlü ve klişeleri yıkan bir dille ele alan kampanyada Elidor: “Öyleymiş, böyleymiş fark etmez! Biz istediğimizi giyeriz, istediğimizi yaparız çünkü özgürlük doğamızda var!” diyor… “#istediğimizgibi” hashtagiyle etkileşim yaratan çalışma Twitter‘da da günün en çok konuşulanları arasında yer aldı.
Çalışma zamanlaması açısından da oldukça manidar. Kampanyayla eş zamanlı olarak gerçekleşen “#KıyafetimeKarışmaYürüyüşü” hareketi de çalışmanın etkisini artırıyor.
Aslında markanın bu çıkışı sürpriz değil. Geçtiğimiz yıl dönemin Unilever Türkiye CEO’su Mehmet Altınok aralarında Marketing Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Günseli Özen’in de bulunduğu bir gurup ekonomi gazetecisiyle buluşmuş ve Unilever’in kadın sterotipini değiştireceklerini dile getirmişti. İşte Altınok o açıklamaları:
Unilever kadın sterotipini değiştiriyor…
-Beş yıl önce 10 yıllık bir plan çerçevesinde sürdürülebilirlikle ilgili farkındalık yaratmaya odaklandık. Çevreye etkimizi azaltırken topluma katkımızı arttıracak bir iş planı üzerinde çalışmaya başladık. Çalışmalarımızı Kadın, Çevre ve Tarım üzerine yoğunlaştırdık.
-Globalde yılda 3 milyar dolarlık bir reklam bütçemiz var ve kadının rolünü yeniye göre tanımlamak gerektiğini düşünüyoruz. Yapılan bir araştırmada kadın artık kalıplar içine sıkıştırılmak istemediğini dillendiriyor. Kadını şu anda gösterildiği gibi ev işi yapan sterotipten çıkarıp olması gerektiği biçimde yansıtmak gerekliliğini küresel bir yaklaşım olarak benimsedik.
-Kadının rolünü bu haliyle bırakırsak cinsiyet eşitliği belki 100 yıl sonra gerçekleşecek. Risk almak ve proaktif davranmak gerekiyordu. Global CEO’muz Paul Polman bu konuda risk almaya hazır.
Söyleşinin tamamı için tıklayın…
Şirketin global CEO’su Paul Polman’in de ilk gündem maddelerinden biri kadın. Öyle ki Polman, Konya’daki dev fabrika açılışı için düzenlenen toplantıda Marketing Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Günseli Özen’in sorduğu “Keşkeleriniz var mı?” sorusuna şu yanıtı vermişti: “Keşke Unilever’de işe çok daha önce başlasaydım’ derim. Çünkü Unilever gerçekten uygulamaları ve sorumluluklarıyla üyesi olmaktan gurur duyduğum ve fark yaratan bir şirket. Bir de ben işe başladığımda bazı şeyleri geleceğe dönük ilk planlarımıza dahil etmediğimizi iki-üç yıl sonra fark ettik. Örneğin kadın-erkek fırsat eşitliği konusu… Bunun şirket anayasasında eksik olduğunu fark ettiğimiz an harekete geçtik ve ‘5 milyon kadına iş imkanı yaratma’ hedefimizi raporumuza koyduk. Bir de geçtiğimiz yıl ilk ‘İnsan Hakları Rapor’umuzu yayınladık. Bizim ölçeğimizdeki şirketler arasında ilkiz. Bunu da daha önce çıkarmak isterdim…”