Evin küçük devleri!
Kendileri küçük olsa da hayatlarımızdaki rolleri oldukça büyük “küçük ev aletlerinin”. Mutfağın en büyük yardımcıları sunduğu kolaylıklarla hem konfor katıyor hem de zaman kazandırıyor bizlere… Kahve makinelerinden blender’a, airfryer’dan yoğurt yapma makinesine inovasyonun ve rekabetin yoğun olduğu pazarın öne çıkan devlerine PRAGMA Araştırma ve Danışmanlık’ın Marketing Türkiye için gerçekleştirdiği Küçük Ev Aletleri Araştırması ışık tutuyor…
Güne kahvesiz başlayamayan birinin mutfağındaki kahve makinesinden daha yakın kaç dostu vardır? Ya da uzun bir günün ardından eve geldiğinde tek düğmeyle yemek hazırlamasına olanak sağlayan airfryer’ından daha çok sevdiği kaç şey vardır sağlıklı yemek yemek isteyen birinin? Hele ki bir anda “size geliyoruz” telefonunun ardından siz etrafı toparlarken bir yandan da evi robotunuz süpürüyorsa daha büyük bir yardımcınız olması mümkün mü?
Evet onlar günün her anında evde, ofiste elimizin altındaki süper kahramanlar. Hayatın bunca içerisinde olunca küçük ev aletleri pazarında da hareketlilik hiç bitmiyor. Bir yandan teknoloji ışığında inovasyonlar artıyor, bir yandan da pazara yeni oyuncular dahil oluyor.
Peki, tüm bu dönüşüm içerisinde tüketici alışkanlıkları nasıl şekilleniyor? Sadakat mi yenilik mi? Yerli mi yabancı mı? Dayanıklılık mı tasarım mı? Marketing Türkiye için PRAGMA Araştırma ve Danışmanlık’ın gerçekleştirdiği araştırma tüm bu sorulara yanıt vermekle kalmıyor, sektöre de iletişim stratejilerinden pazarlama stratejilerine dek anlamlı içgörüler sunuyor…
İlk adres online
Araştırmaya göre küçük ev aleti satın alımında online alışveriş siteleri (yüzde 70) ve fiziksel mağazalar (yüzde 69) neredeyse aynı oranda tercih ediliyor. Markaların kendi web siteleri üzerinden alışveriş yapma alışkanlığı ise yüzde 30’larda kalıyor… C2 ses grubuna mensup olan tüketicilerin, küçük ev aletlerini hâlâ yüksek oranda fiziksel mağazalardan almayı tercih ediyor olması ise araştırmanın dikkat çekici verileri arasında yer alıyor.
Tüketicinin dilemması: Güven mi, yenilik mi?
Küçük ev aletleri pazarında sürekli satın aldığı markaya sadık olanların oranı yüzde 31 ile araştırma verilerine yansıyor olsa da katılımcıların yüzde 44’ü küçük ev aleti satın alırken farklı markaları tercih etmeye açık olduğunu belirtiyor. Kimi sektörlerde yerli ürünler pozitif olarak ayrışsa da küçük ev aletleri pazarında tüketicinin böyle bir hassasiyeti olmadığı görülüyor. “Sadece yerli marka satın alırım” diyenlerin oranı yüzde 26 iken katılımcıların yüzde 8’i “yabancı markayı tercih ederim” diyor. Yüzde 59’luk büyük bir kesim ise “Marka benim için fark etmez, ürüne göre karar veririm” diyor.
Dayanaklılık kazandı, tasarım geride kaldı!
Katılımcıların yarısından fazlasının (yüzde 63) küçük ev aletlerini her gün kullandıklarını ifade ettiği araştırmada; küçük ev aleti satın alırken en önemli kriterin dayanıklılık olması sürpriz olmuyor.
Akabinde ise sırasıyla garanti süresi, sahip olduğu özellikler, marka güvenilirliği, satış sonrası destek, enerji verimliliği, fiyat ve en son sırada ise tasarım geliyor. Z kuşağı öncelikli olarak fiyat faktörüne odaklanırken, X ve Y kuşağının daha çok marka, enerji verimliliği ve fonksiyonellik gibi daha çok “kullanım odaklı” faktörlere odaklandığı görülüyor.
Gençler yeni nesil küçük ev aletlerini kullanıyor
Kadın tüketicilerin yeni nesil küçük ev aletleri hakkında erkek tüketicilere kıyasla daha fazla bilgisi var demek yanlış olmaz. En fazla 25-29 yaş aralığında olan tüketicilerin yeni nesil küçük ev aletlerini kullandığı görülürken (yüzde 50), yaş ilerledikçe kullanım oranının düştüğü araştırma verilerine yansıyor.
C1 ve C2 ses grubuna mensup olan tüketicilerin yeni nesil küçük ev aletlerini diğerlerine göre daha fazla kullanıyor olması da dikkat çekiyor.
Robot süpürge ve airfryer’ın yıldızı parlıyor
Sık sık ekranlarda görmeye alışık olduğumuz robot süpürge ve airfryer ürünleri alışverişlerde de baş rolü oynuyor. Akıllı kahve makineleri de yüzde 52 ile kahve severlerin favorisi. Hava temizleme cihazları ise yüzde 26 ile listede en alt sırada yer alıyor. Anlaşılan o ki, temizlik ve pratiklik tüketicilerin en çok değer verdiği özellikler arasında!
Sağlıklı yaşamın “küçük” destekçileri
Tüketicilerin yüzde 67’si, yeni nesil küçük ev aletlerinden sonra küçük ev aletlerini artık daha sık kullandığını ifade ediyor. Kullanım amacı ise yüzde 74 oranında sağlık ve beslenme odaklı olarak değişmiş durumda. Anlaşılan o ki mutfakta daha sağlıklı ve pratik bir yaşam arayışı, yeni nesil cihazların kullanımını artırıyor. Tüketiciler bu aletlerle hem daha fazla hijyen sağlıyor hem de daha sağlıklı besleniyor.
Günlük yaşamı kolaylaştırıyor
Yeni nesil küçük ev aletlerinin günlük yaşamı kolaylaştırdığı görülüyor ve özellikle zaman tasarrufu sağlaması en büyük kolaylık olarak karşımıza çıkıyor (yüzde 78). Yemek yapma sürecini kolaylaştırıyor diyenlerin oranı yüzde 15 iken, temizlik işlemlerini kolaylaştırıyor diyenlerin oranı yüzde 7 olarak verilere yansıyor.
Yeni nesil ev aletlerinde trend: Tasarruflu, sessiz ve “akıllı”!
Tüketiciler yeni nesil küçük ev aletlerinde en çok enerji tasarruflu modellerin piyasaya çıkmasını bekliyor (yüzde 70). Sessiz çalışan aletler (yüzde 64) ve IoT özellikli akıllı cihazlar (yüzde 63) da yüksek oranda talep görüyor. Öte yandan, estetik ve kompakt tasarımlar ise daha az öncelikli (yüzde 37) durumda. Bu sonuçlar, tüketicilerin pratik faydayı görselliğe tercih ettiğini ve sürdürülebilirlik ile verimliliği ön plana aldığını gösteriyor.
Marka sadakati sarsılıyor: Tüketici yenilik peşinde
Tüketicilerin yüzde 79’u yeni nesil küçük ev aleti satın alırken daha önce kullanmadıkları bir markayı tercih etme konusunda oldukça istekli. Bu, tüketicilerin yeniliklere açık olduğunu ve yeni markalara karşı bir keşif eğiliminde bulunduğunu gösteriyor.
Öte yandan, tercih etmeme sebepleri arasında “bilindik olması gerekir” (yüzde 41) ve “tecrübe etmem gerekiyor” (yüzde 33) gibi faktörler de yer alsa da genel eğilim, yeni markaları denemeye sıcak bakıldığını ortaya koyuyor.
Yeni markalar gelsin, cüzdanlar bayram etsin
Tüketicilerin yüzde 85’i yeni markaların küçük ev aletleri pazarına girmesini olumlu karşılıyor zira rekabetin artıp fiyatların düşeceğine inanıyorlar. Yüzde 5’lik bir kesim ise marka sayısının artmasıyla kalitenin düşebileceğini düşünüyor. Genel olarak, yeni markaların pazara girmesi tüketiciler tarafından ekonomik bir fırsat olarak değerlendiriliyor. Bu da pazara girecek yeni oyuncuların fiyat avantajıyla ayrışabileceğini gösteriyor.
Reklamlar güven bariyerini aşamıyor
Tüketiciler küçük ev aleti satın alırken en çok online kullanıcı yorumlarına (yüzde 64) güveniyor. Aile ve arkadaş tavsiyeleri (yüzde 58) ve uzman incelemeleri de önemli bir güven kaynağı. Reklamlara güvenenlerin oranı ise sadece yüzde 21! Bu da tüketicilerin reklamlara karşı oldukça şüpheci olduğunu gösteriyor. Yorumun gücü bir kez daha karşımıza çıkıyor ve görünüşe göre, gerçek kullanıcı deneyimleri ve yakın çevrenin tavsiyesi, parlak reklam spotlarından çok daha etkili oluyor…
Küçük ev aletlerinde harcamalar dengede
Son yıllarda küçük ev aletlerine yönelik harcamalar genel anlamda aynı seviyede seyrediyor. Fakat özellikle kadın tüketiciler küçük ev aletlerinde harcamaların arttığını düşünüyor (yüzde 35).
İndirim varsa alışveriş de var
Tüketicilerin yüzde 95’i küçük ev aleti satın alırken indirim ve kampanyalara karşı oldukça hassas. Sadece yüzde 5’lik bir kesim bu tür fırsatları göz ardı ettiğini söylerken kalan yüzde 95 indirimlerin çok etkili olduğunu ifade ediyor. Anlaşılan o ki, tüketicinin kalbine giden yol, cüzdanını sevindirmekten geçiyor!
Küçük ev aleti demek Arçelik demek
Tüketicilere küçük ev aleti denilince akıllarına gelen ilk marka sorulduğunda Arçelik yüzde 20 ile en çok verilen yanıt oluyor. Onu Arzum (yüzde 16), Karaca (yüzde 13), Philips (yüzde 10) ve Tefal (yüzde 10) izliyor. Karaca ve Philips’in kadınların zihninde daha fazla yer edindiği görülürken, Sinbo içinse tam tersini söylemek mümkün.
Kahve makinesi Karaca’dan, ütü Philips’ten alınır
En son satın alınan küçük ev aletleri arasında yüzde 41 ile kahve makinesi ilk sırada yer alıyor. Akabinde ise yüzde 19 ile elektrikli süpürge ve yüzde 14 ile blender geliyor. En çok ürün satın alınan kategorilerde kahve makinesi satın alanların çoğu tercihini Karaca’dan yana kullanırken, Elektrikli süpürge ve ütüde ise Philips markası öne çıkıyor. Airfryer’da ise Philips liderliği Tefal ile paylaşıyor. Araştırma verilerine yaş kırılımında baktığımızda genç kuşağın Arçelik markasını daha fazla tercih ediyor olması dikkatleri çekiyor.
Airfryer eşittir Philips
En çok tercih edilen yeni nesil küçük ev aletleri arasında tüketicilerin marka tercihlerine bakıldığında Philips’in airfryer ürünleriyle neredeyse bütünleştiği, bu ürün gamının jenerik markası haline geldiği görülüyor. Akıllı kahve makinesinde Karaca, akıllı yoğurt yapma makinesinde ise Arçelik pozitif olarak ayrışırken, Philips hava temizleme cihazlarında da ön plana çıkıyor.
Yeni nesil küçük ev aletlerinde zirve yarışı
Yeni nesil küçük ev aletlerinde en çok tercih edilen markalar arasında Arçelik (yüzde 74) ve Philips (yüzde 72) öne çıkıyor. Xiaomi (yüzde 63) ve Dyson (yüzde 60) ise tüketicilerin yoğun ilgisini çeken diğer markalar olarak sıralanıyor. Bosch’un beşinci sırada yer aldığı (yüzde54) araştırmada Homend, Roborock, Kiwi ve Anker’in yenilikçi ürünleriyle rekabette üst sıralara çıkabileceğini söylemek mümkün.
Yenilikçiler için fırsat var!
✓ Günümüz tüketicileri küçük ev aletlerinde yalnızca fonksiyonellik ve dayanıklılığı değil, aynı zamanda yenilikçiliği ve uygun fiyatı da önceliklendiriyor. Araştırma, tüketicilerin yeni markalara açık olduğunu ve rekabetin arttığı bir pazarda farklı ürünleri deneyimlemekten çekinmediklerini ortaya koyuyor.
✓ Arçelik ve Philips gibi lider markalar, güvenilirlikleriyle dikkat çekerken, yerli ürünlere olan ilgi yüksek olsa da kullanıcılar, kalite ve fiyat avantajı sunan yabancı markalara da göz kırpıyor. Ayrıca, online yorumlar ve sosyal medya, kullanıcıların satın alma kararlarında belirleyici rol oynarken, klasik reklamların etkisinin gittikçe azaldığı gözlemleniyor.
✓ Yeni nesil cihazların pazardaki yükselişi, tüketicilerin zaman tasarrufu ve sağlıklı yaşama olan ilgisini yansıtıyor. Enerji tasarruflu ve sessiz modellerin tercih edilmesi, çevreye duyarlı ve sürdürülebilir bir yaşam talebinin altını çiziyor. Bu doğrultuda, markaların kullanıcı dostu ve pratik çözümler geliştirmesi, tüketicilerin sadakatini kazanmanın anahtarı olacaktır.