Filmlerimiz değil ama afiş tasarımlarımız Amerika’da çok konuşuluyor!
Amerika’da filmlerimizle ses getiremiyoruz belki ama film ve dizi afişlerimiz ödüllere doymuyor. Amerika’da bu yıl 11.’si düzenlenen International Design Awards (IDA) Uluslararası Tasarım Ödülleri’nde, Türk grafik tasarımcı Arda Aktaş, 1 Altın 1 Gümüş ve 3 Bronz olmak üzere toplamda 5 farklı çalışmasıyla ödül kazandı.
Grafik tasarım alanı, basılı/afiş kategorisinde, Arda Aktaş’ın tasarladığı, Bulgar – Türk ortak yapımı Radiogram filminin afişi Altın (GOLD), yılın en sevilen yapımlarından olan Ufak Tefek Cinayetler dizisinin afişi Gümüş (SILVER) ödül aldı. Başrolünde Demet Evgar’ın yer aldığı Ümit Ünal’ın son filmi Sofra Sırları, Onur Ünlü’nün yazıp yönettiği geniş oyuncu kadrosuyla dikkat çeken Kırık Kalpler Bankası ve uluslararası festivaller için tasarlanan afişiyle Ezgi Mola’nın oynadığı Abdurrahman Öner’in ilk uzun metrajlı filmi Aydede (Road To The Moon) ise Bronz (BRONZE) ödül kazandı.
Marketing Türkiye olarak, ülkemizi Amerika’da başarıyla temsil eden grafik tasarımcısı Arda Aktaş ile International Design Awards hakkında konuştuk ayrıca kendisinin dünyaca ünlü film ve dizi projelerinde çalıştığını da öğrenmiş olduk. Fifty Shades Of Grey, Orange Is The New Black bunlardan sadece ikisi. Nuri Bilge Ceylan’ın son filmi olan Ahlat ağacı’nın afişi de başarılı tasarımcının son çalışmalarından.
International Design Awards’da 5 farklı ödül kazandınız, Beklediğiniz bir sonuç muydu? Başarınızın yurtdışındaki yansımalarını ve ilerideki çalışmalarınıza etkisi nasıl olacak?
Ödül alan işlerin hepsi, daha proje ve tasarım aşamasında çok inandığım, benim için özel işler. Sade ama fikrinin güçlü olduğuna güvendiğim, görselliğiyle hikayesini anlatabilen ve kendi kategorisinde iddialı olacağını düşündüğüm işlerle yarışmaya katıldım. Sonucunda da ödüller geldi. Tabii burada en önemlisi uluslararası ölçekte ve farklı kültürde kişilerce değerlendirilip ödüllendirilmesi. Ödül kazanmak motivasyonu arttırdığı gibi sonrasında daha çok çalışmayı ve daha iyi işler yapma gereğini ortaya çıkarıyor.
International Design Awards’a ülkemizden çok katılım oluyor mu?
International Design Awards, 11 yıldır düzenlenen, Amerika merkezli bir yarışma. Mimarlık, iç mimari, ürün tasarımı, moda ve grafik tasarım olmak üzere 5 farklı tasarım alanında değerlendirme yapılıyor. Bu sene 95 ülkeden 3 binin üzerinde katılım olmuş. Önceki senelerde ülkemizden de farklı tasarım alanlarında, özellikle mimari ve ürün tasarımında ödül kazanan tasarımcılarımız oldu.
Los Angeles’ta yaşarken birçok Hollywood projesi için çalıştığınızı okuduk. Bize Hollywood’daki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Los Angeles’a, bir iş teklifi alarak gittim ve 3 yıldan fazla süre yaşadım. American Horror Story, Orange Is The New Black, Americans, Sons Of Anarchy, Olympos Has Fallen, Fifty Shades Of Grey gibi dizi ve filmlerin projelerinde çalıştım. Hollywood eğlence sektörünün merkezi, çok büyük bir ekonomisi ve üretimi var. Dinamikleri, iş yapış şekli ve süreçleri buradan çok farklı. Tasarımcı olmanın yanında orada çalışmamın bana en büyük katkısı, çalışma sistemlerini ve iş modellerini görmek oldu.
Amerika’dan döndükten sonra, ortağım Eren Erdem ile birlikte fikir ve tasarım ajansı olarak konumlandırdığımız Daire’yi kurduk. Ağırlıklı olarak sinema televizyon ve kültür sanat projelerine görsel iletişim kampanyaları üretiyoruz. Bu kapsamda, afiş dışında, iş ortaklarımızla birlikte, fotoğraf prodüksiyonları, hareketli tasarımlar, jenerik ve fragman tasarımı gibi çalışmalar da yapıyoruz. BKM, TAFF, TIM’S, Ay Yapım gibi sektörün en büyük firmalarıyla devamlı iş yapıyoruz, aynı zamanda 2 yıldır STAR TV’nin kreatif ajansıyız. Büyük firmaların yanı sıra bağımsız filmlerde Ümit Ünal, Yeşim Ustaoğlu, Onur Ünlü gibi önemli yönetmenlerle çalıştık, son işimiz de Nuri Bilge Ceylan’ın Ahlat Ağacı filmi oldu.
Nuri Bilge’nin son filmi olan Ahlat Ağacı henüz çok yeni olmasına rağmen çok ses getirdi, getirmeye de devam ediyor. Afişi tasarlarken size ilham veren unsurlar nelerdir?
Nuri Bilge Ceylan, dünya çapında bilinen, çok saygı duyulan, ülkemizin en önemli yönetmenlerinden biri. Son filmi Ahlat Ağacı da en dikkat çeken ve beğenilen filmlerinden oldu. Böyle bir film için çalışmak çok heyecan vericiydi tabii ki. Afiş tasarlarken ilhamı filmin hikayesi ve yaratılan görsel dünya sağlıyor genelde, ki Nuri Bilge Ceylan sinemasında, görsellik filmin güçlü unsurlarından biridir hep. Tabii hikaye dışında birçok farklı kriter var, çünkü seyirciyi salona çekebilmek gerekiyor günün sonunda. Film için yaptığım iki afiş paylaşıldı; biri oyuncuları öne çıkardığımız biri de hikayeyi sunduğumuz bir afiş oldu.
Bir afişi tasarlamak için ilk adımınızı nasıl atıyorsunuz ve sonraki süreç nasıl devam ediyor?
Afiş tasarımı sürecindeki koşullar ve materyaller projeye göre ve o projeye hangi aşamada dahil olduğumuza göre değişebiliyor. Ama genel hatlarıyla, ilk olarak senaryoyu okuyoruz ya da eğer bittiyse filmi izliyoruz. Tanıtım ve afiş için strateji ve fikirleri geliştirip, planlamayı yapıyoruz. Sonrasında eldeki mevcut görsel malzemeyi toparlayıp tarıyoruz, eğer imkan varsa gerekli prodüksiyon ve fotoğraf çekimlerini yapıyoruz ve tasarımın uygulanmasına geçiyoruz. Tabii tüm bu aşamalarda, koordinasyon, müşterilerimizle olan ilişkiler ve fikir alışverişleri ve araştırmalar da çok önemli.
Türk sineması başarıyı nasıl yakalar?
Afiş tasarımlarımızın yurt dışında övgü toplaması, ödül alması çok gurur verici. Peki Türk sinemasının geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz. Sizce filmlerimiz yurt dışında nasıl ve ne zaman çok daha aktif ve çok daha çeşitli bir şekilde ses getirir. Önümüzdeki engeller ve uluslararası alanda bu kadar yavaş ilerleyişimizdeki sorunun kaynağı nedir?
Türk sinemasındaki en büyük sıkıntı sanat sinemasıyla gişe filmlerinin yapısal olarak ve seyirci gözünde çok keskin ayrılması….Halbuki bu iki sinema yapısının birbirine yaklaşması, birbirlerinin eksiklerini toparlaması çok daha kaliteli işlerin çıkmasını sağlar. Yurt dışında başarı için iyi bir hikaye ve bu hikayeyi evrensel normlarda, güçlü bir sinema diliyle anlatmak lazım. Ama tabii bazen başarı için tek başına filmin iyi olması yetmiyor. İyi film yanında iyi tanıtımlar da yapmanız gerekiyor. Uluslararası pazarlarda çok daha sıkı ilişkiler kurmak, planlı ve organize bir şekilde çalışmak çok önemli.
Arda Aktaş kimdir?
1985 yılında doğan Arda Aktaş, 10 yılı aşkın süredir görsel tasarımcı olarak sektörde yer almakta.
2014 yılında kurulan, kültür sanat ve eğlence sektöründe uzmanlaşmış ve birçok sinema filmi ve televizyon projesinin görsel iletişim kampanyalarını hazırlayan tasarım ajansı Daire’nin kurucu ortağı ve kreatif direktörü olan Arda Aktaş öncesinde uzun süre Los Angeles’ta yaşadı ve birçok Hollywood projesi için çalıştı.
Arda Aktaş ve Daire’nin işleri arasında, Nuri Bilge Ceylan’ın son filmi Ahlat Ağacı, Ferzan Özpetek’in yapımcısı olduğu Cebimdeki Yabancı ve yönettiği son filmi İstanbul Kırmızısı, Cem Yılmaz filmleri Ali Baba ve Yedi Cüceler ile Yahşi Batı, Selçuk Aydemir’in yazıp yönettiği Ailecek Şaşkınız, Yeşim Ustaoğlu’nun son filmi Tereddüt, Ömer Faruk Sorak’ın yönettiği Aşk Tesadüfleri Sever gibi sinema filmlerinin yanı sıra geçen sene çok ses getiren internet dizisi Fİ ve televizyonda Avlu, Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz, Kösem, Muhteşem Yüzyıl, Güldür Güldür Show gibi çok izlenen yapımlar bulunuyor.