Gazetecilik küllerinden doğar mı?
İnternetin hayatımızın merkezine oturmasıyla birlikte “gazete” gibi basılı mecralar önemli ölçüde güç kaybetti. Fakat internet ortamındaki yanlış bilgi yayılımı, kaynaksız içerik paylaşımı gibi sorunlar bu geçişin çok sağlıksız olduğuna işaret ediyor. Gazeteciliğe duyulan ihtiyacın devam ettiğini vurgulayan uzmanlar da gazetelerde “içerik revizyonu” konusuna dikkat çekiyor. Yani, dijitalleşen bu dönemde iyi gazeteciliğe, teyitli haberciliğe eskisinden daha çok ihtiyaç var.
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Süleyman İrvan, teknolojiyle beraber tirajı düşen gazetelere rağmen yeni formatla yayın hayatına başlayan gazetelerin olduğunu da belirterek gazeteciliğe duyulan ihtiyacın devam ettiğine dikkat çekti.
10 yılda gazete tirajları yüzde 50 azaldı
Türkiye’nin basılı gazete tirajlarının en fazla düştüğü ülkelerin başında geldiğini kaydeden Prof. Dr. Süleyman İrvan, “TÜİK tarafından açıklanan verilere göre, 2010 yılı ile 2020 yılı arasındaki son 10 yılda toplam yerel/ulusal gazete tirajları yüzde 50 düzeyinde azalmış görünüyor. Ulusal gazete tirajlarındaki düşüş ise yüzde 60’lara ulaşmış durumda. Örneğin 2010 yılı Aralık ayında 35 ulusal gazetenin toplam tirajı 4 milyon 619 bin görünürken, 15-21 Şubat 2021 tarihleri arasındaki toplam tiraj 1 milyon 831 bine düşmüş durumda” dedi.
İnsanlar artık gazeteleri de cep telefonundan okumak istiyor
Basılı gazetelerin sürdürülebilir olmasının zorluklarına işaret eden Prof. Dr. Süleyman İrvan, “Basılı gazeteler elbette bir süre daha bizimle birlikle olacaklar ancak her alanın hızla dijitalleştiği bir süreçte basılı gazetelerin sürdürülebilir olmadığını düşünüyorum. Evet insanlar hafta sonu daha çok gazete okuyorlar ama bunu artık bilgisayarlardan, cep telefonlarından yapıyorlar. Neredeyse hayatın her alanında kağıt işini ortadan kaldırmak için yeni yazılım programları geliştirilirken, basılı gazetede ısrar etmenin doğru olmadığını düşünüyorum” diye konuştu.
Ajans haberlerine değil, özgün muhabirlere ihtiyaç var
Türkiye’de yazılı basının en temel sorununun, haberciliğe değil yorumculuğa bel bağlaması olduğunu kaydeden Prof. Dr. Süleyman İrvan, “Gazetelerde özgün haberler üretecek muhabir sayısı hızla azalırken, köşe yazarı sayılarında bir artış yaşanmıştır. Bazı ulusal gazetelerin yazar listelerine bakıldığında görülecektir ki 100’den fazla köşe yazarına sahip gazeteler vardır. Peki bu gazetelerde kaç muhabir vardır? Büyük çoğunlukla gazeteler Anadolu Ajansı, Demirören Haber Ajansı ve İhlas Haber Ajansı’ndan aldıkları ajans haberleriyle doludur. Peki her yerde rahatlıkla bulunabilecek haberi okur neden sizin gazetenizden okusun? Dolayısıyla aslında sorun da çözüm de bellidir. Daha fazla muhabirle daha fazla özgün haber üretmek ve halkın sesi olabilmektir çözüm” diye konuştu.
İyi gazeteciliğe, teyitli haberciliğe daha çok ihtiyaç duyuyoruz…
“Gazetecilik meslek olarak her ne kadar cazibesini yitirmiş görünüyorsa da, gazeteciliğe duyulan ihtiyaç ortadan kalkmış değildir” diyen Prof. Dr. Süleyman İrvan, “Hatta yalan haberin hızla arttığı sosyal medya ortamında iyi gazeteciliğe, teyitli haberciliğe daha çok ihtiyaç duyuyoruz. O nedenle nitelikli gazeteciliği teşvik edecek finans modelleri geliştirmek durumundayız. Halkın doğru haber alma hakkını sağlayabilmek için iyi gazeteciliğe her zaman ihtiyacımız var” diye konuştu.